GENEL - 11 Kasım 2022 Cuma 14:05

ILO ile çalışma yaşamında “Şiddete Sıfır Tolerans” belgesi imzalandı

A
A
A
ILO ile çalışma yaşamında “Şiddete Sıfır Tolerans” belgesi imzalandı

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Öz İplik İş Sendikası arasında çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi amacıyla “Şiddete Sıfır Tolerans Politika Belgesi" imzalandı.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Öz İplik İş Sendikası arasında çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi amacıyla “Şiddete Sıfır Tolerans Politika Belgesi" imzalandı.


Ankara’da bir otelde tekstil ve hazır giyim sektörlerinde şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik toplantı düzenlendi. Toplantıda Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi amacıyla ILO Sözleşmesi doğrultusunda “Şiddete Sıfır Politika Belgesi”ni de imzaladı. Ay yaptığı konuşmada, Öz İplik İş Sendikası’nın bu konuda projeleriyle temel duruşunu gösterdiğini söyleyerek, “Sadece proje değil aslında iş yeri uygulamalarıyla, iş yerindeki temsilciler kanalıyla, gerek tüm illerde yaygın bulunan kadın komitesi kanalıyla biz şiddete karşı ve tacize karşı duruşumuzu, tespitlerimizi ve çalışmalarımızı her zaman yapıyoruz. Bu anlamda hiçbir zaman geri durmadık ve tüm paydaşlarımızla beraber bunları paylaşıyoruz. Her platforma katılmaya çalışıyoruz. Çünkü bunu çok önemsiyoruz. Bunu önemsemememizin temel sebeplerinden biri üye sayımızın yüzde 35’i kadınlardan oluşmakta. Çok yoğun bir kadın üyeye sahibiz. Çünkü sektörümüz gereği özellikle hazır giyim tarafı kadın emeğinin yoğun olduğu bir yer” diye konuştu.



“Kadına yönelik şiddet ve tacize ‘hayır’ taahhütnamesini de imzalamıştık”


Ay, Türkiye’de çalışan kadınların sadece 8 Mart’ta hatırlandığını dile getirerek, “Biz bunu bir politika haline getiriyoruz ve bu alanda sadece hatırlamak değil çalışmalarımızı tüm paydaşlarımızla beraber yapıyoruz. Tabii daha önce de özellikle küresel sendikamızla beraber kadına yönelik şiddet ve tacize hem iş yerimizde hem sendikamızda ‘hayır’ taahhütnamesini de imzalamıştık” dedi.



“Cinsel sömürü ve istismarın temel insan haklarının ihlali olduğuna inanıyoruz”


Cinsel taciz ve istismarın önlenmesinde de Öz İplik İş Sendikası’nın duruşunu gösterdiklerini belirten Ay, “Biz bu alanda çok çalışma yaptık. Aslında bizim çalışmalarımız zaten hem sizlerin bulunduğu platformlarda hem sosyal medyada, basında yer aldı. Biz cinsel sömürü ve istismarın temel insan haklarının ihlali olduğuna inanıyoruz. Bizim temel felsefemiz bu. Bu felsefeyle yola çıkınca aslında tüm yaptığımız işler birbirleriyle örtüşüyor. Bugün burada çok önemli işlere imza atacağımıza inanıyorum. Biz bunu sürdürülebilir hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.


Toplantıya Ay’ın yanı sıra Öz İplik İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Fulya Pınar Özcan katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Soba değil ihmal öldürür Düzce İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, zehirlenmelere karşı uyararak “Yanlış kullanım ve ihmal nedeniyle her yıl yüzlerce kişi karbon monoksit gazından etkileniyor” dedi. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte soba kullanımının artması, karbon monoksit zehirlenmesi riskini de beraberinde getiriyor. Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, soba ve şofben kaynaklı zehirlenmelere karşı vatandaşları uyararak alınacak basit önlemlerle bu tür vakaların önlenebileceğini belirtti. Dr. Yılmaz, karbon monoksitin renksiz, tatsız, kokusuz ve oldukça tehlikeli bir gaz olduğunu vurgulayarak, "Yanlış kullanım ve ihmal nedeniyle her yıl yüzlerce kişi karbon monoksit gazından etkileniyor. Zehirlenmeler genellikle alçak basınçlı lodoslu havalarda, bacası çekmeyen sobalar ve iyi yanmayan yakıtlar nedeniyle meydana geliyor. Bu tür durumlar, tıbbi müdahale gecikirse ölümle sonuçlanabilir" dedi. Dr. Yılmaz, soba ve ısıtma cihazlarının doğru kullanımı konusunda da “Kullanılan soba ve diğer cihazların kalite belgeli olması gerekiyor. İzin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmamalı, sobaya aşırı yakıt doldurulmamalı ve yatmadan önce kesinlikle yakıt eklenmemeli. Sobanın duvardan 15-20 santim uzakta ve en fazla 2 dirsek kullanılarak kurulması gerektiğini hatırlattı. Bacaların düzenli temizlenmesi, standartlara uygun ve yalıtımlı olması gerekiyor. Sobanın bulunduğu ortam sürekli havalandırılmalı, özellikle alçak basınçlı havalarda soba kullanılmamalı” ifadelerinde bulundu. Lodoslu havalar özel risk taşıyor Dr. Yılmaz, lodoslu havalarda karbon monoksit zehirlenmesi riskinin arttığını belirterek, "Eğer bacalar standartlara uygun değilse, lodoslu havalarda soba yakılmamalı. Gece yatmadan önce mutlaka soba söndürülmelidir" diye konuştu. Acil durumlarda yapılması gerekenler Zehirlenme belirtileri durumunda camların hemen açılarak ortamın havalandırılması ve kişilerin güvenli bir alana taşınması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Derhal 112 Acil Yardım hattını arayın. Unutmayın, soba değil ihmal öldürür" ifadelerini kullandı.
İzmir İzmir’de ev sahibi dehşeti: Kiracı çift çivili sopalarla darp edildi İzmir Karabağlar ilçesinde kiracısını evden çıkarmak isteyen ev sahipleri, kiracı çiftin evini çivili sopalarla bastı. Kiracı çift, torunlarının gözleri önünde darp edilirken, dehşet anları kameralara yansıdı. Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Nermin Devecioğlu, “Evde kedi beslediğimi öğrenince, ‘ya kediyi evden atacaksınız ya da evden çıkacaksınız’ dediler. Bizi çıkarmak için olaylar büyüdü ve evimi bastılar. Sırtımda, ellerimde morluklar var. Eşimin kafasına 4 dikiş atıldı” dedi. Gaziantep’te yaşayan Nermin (43) ve Çetin (45) Devecioğlu çifti, 2024 Haziran ayında memleketi İzmir’e taşındı. Karabağlar Bozyaka Mahallesi’nde emlakçı vasıtasıyla aylık 14 bin TL’ye ev tutan çiftin birde “Leo” isimli bir kedisi vardı. Çift eve taşındı, bir müddet sonrada üst katta oturan ev sahibi kapıya dayandı. "Ya kediyi evden atacaksınız ya da evden çıkacaksınız" İddialara göre H.T. ve M.T. isimli ev sahipleri, “Siz kedi mi besliyorsunuz? Ya kediyi evden atacaksınız ya da evden çıkacaksınız” diyerek kiracıyla tartıştı. Bu olaydan sonra ev sahibi ve kiracı arasında bazı zamanlarda da yine tartışma çıktı. Nermin ve Çetin Devecioğlu çifti, 5 ay önce taşındıkları evden çıkmayı reddederek, 2 defa karakola gitti, ev sahiplerinden şikayetçi oldu. Torunlarının gözü önünde darp edildiler Son yaşanan olayda ise ev sahipleri H.T. ve M.T. çifti, iki çocuğuyla birlikte kiracısının evini çivili sopalarla bastı. Çıkan kavga sırasında, Devecioğlu çiftçinin 8 ve 9 yaşlarında iki torunu da vardı. Çift, çocukların gözü önünde ev sahipleri tarafından darp edildi. Daha önce yaşanan olayları ispatlamaya çalışan Nermin Devecioğlu ise yaşanılan bu dehşet anlarını saniye saniye kayda aldı. Devecioğlu’nun çivili sopalarla darp edildiği anlarda kameraya yansıdı. Kavga sonrasında Nermin Devecioğlu’nun sırtında ve elinde morluklar ve çivilerden dolayı kesikler oluşurken, eşi Çetin Devecioğlu’nun ise yüzüne 4 dikiş atıldı. Karakolluk olan ev sahipleri ve kiracıların ifadeleri alındı. Ev sahipleri N.T., H.T. ve çiftin çocukları M.T ile N.T., ifadelerinin ardından sevk edildiği adliyede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Can güvenliğimden endişe ediyorum” Dehşet anlarını anlatan Nermin Devecioğlu, yaşanılan olayda sonra korku içerisinde yaşadıklarını söyledi. “Can güvenliğimden endişe ediyorum” diyen Devecioğlu, “Ben bu evi 6. ayın 1’inde kiraladım ve 6. ayın 17’sinde taşındım. Ev sahibim kapıma gelerek, evde kedi beslediğimi, kediyi evden atmamı istedi. Ben de kediyi atmayacağımı, ‘o benim çocuğum gibi, siz çocuğunuzu sokağa atabilir misiniz dedim?’ dedim. Bu olaydan sonra tartışmalar hızlandı. Sürekli bizi evden çıkarmak istediler. Bizi çıkartıp daha yüksek kiraya vereceklerini zaten söylüyorlardı. Daha önce 2 defa karakola gidip şikayetçi oldum. Mahkeme aşamasında olay zaten. Son yaşanılan olayda da bize ağır küfür ve hakaretler ettiler. Ondan sonra sopalarla evimi bastılar. O sırada evde torunlarım vardı, onlara da sopalar geldi. Kolumda ve sırtımda morluklar var. Saçımdan tuttular beni yere yatırdılar. Benim elimde o sırada telefon olduğu için müdahale edemedim. İspatlamak için video çektim. Eşimin yüzünde de 4 dikiş var. Her konuda hakkımı arayacağım, tazminat davası açacağım. Evden çıkmayı düşünüyorum, mecburum; çünkü korkuyorum olaylar daha da büyüyecek. Can güvenliğimizden endişe ediyorum” dedi.
Kayseri Uzmanından çocuklarda ’akut bronşiyolit’ uyarısı Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Murat Doğan, havaların soğumasıyla beraber çocuklarda solunum yolları enfeksiyonlarının arttığını kaydederek ailelere uyarılarda bulundu. Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Murat Doğan; kış aylarının gelmesiyle beraber çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan akut bronşiyolit hakkında bilgiler verdi. Hastalığın semptomları hakkında konuşan Doğan, "Çocukların nefes alıp vermesinde yaşanan güçlüklere solunum sıkıntısı denir. En sık nedenlerine geldiğimizde akut bronşiyolittir. Bu hastalık kış aylarındaki hastalıkların yüzde 90’nını oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak tonsillit faranjit dediğimiz boğaz enfeksiyonu, zatürre dediğimiz pnömoni, astım, alerji gibi durumlar, boğuk ses, kısık ses, havlar tarzı öksürük ile gelen krup hastalığı, çocuk yemek yerken veya oyun oynarken boğulur tarzda gelen vakalarda da en sık karşılaştığımız yabancı cisim aspirasyonu en çok karşılaştığımız öksürük ve solunum sıkıntısı nedenleridir" dedi. "Bu çocuklardaki hastalığın yüzde 90’ını oluşturmaktadır" Ailelere uyarılarda bulunan Doç. Dr. Doğan, "Akut bronşiyolit çocuklardaki solunum sıkıntısının en sık nedenlerinden birisidir. Bu çocuklardaki hastalığın yüzde 90’nını oluşturmaktadır. Tedavisi sıvı alımı ve semptomatik yaklaşımdır. Sıvı alımı, anne sütü, taze sıkılmış meyve ve sebze sularından oluşur. Semptomatik tedavi ise çocuğun ateşinde ateş düşürücü, burun tıkanıklığında burun açıcı spreyler, öksürük tedavisinde ise öksürük şuruplarıdır. Aileler bu tedavi sürecinde bu semptomların 5-7 gün, bazen ise 2 haftaya kadar sürebileceğini unutmamalıdırlar. Bu tedavi sürecinde çocuğun solunum sayısında ciddi bir artış görürlerse, soluk alıp verirken burun kanadı hareket ediyorsa, morarma gözüküyorsa, günlük normal beslenmesi yüzde 50’nin altına düşmüşse, ciddi hırıltı, inleme ve şuur bozukluğu gibi durumlar gelişirse en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Kış aylarında en çok karşılaştığımız rahatsızlıklar enfeksiyon nedenlerdir. Ailelerin ilk başta dikkat etmesi gereken durum, Sağlık Bakanlığı’nın daha önce başlattığı aşı programıdır. Daha sonra hijyen kurallarının uygulanması. Bol sıvı alımı, taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi. Mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak durulması, kapalı ortamların gün içinde birkaç kez havalandırılması, düzenli uyku ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesi ve yapılabilirse spor yapmayı öneriyoruz" diye konuştu.