GENEL - 07 Kasım 2019 Perşembe 11:34

TVHB Merkez Konseyi Başkanı Eroğlu: “Veteriner hekimlere yönelik şiddet 3359 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmeli”

A
A
A
TVHB Merkez Konseyi Başkanı Eroğlu: “Veteriner hekimlere yönelik şiddet 3359 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmeli”

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Hayvan ve halk sağlığı çalışma ortamlarında şiddetin önemli bir risk faktörü haline gelmesinden dolayı meslektaşlarımıza yönelik sözlü ve fiili saldırılara karşı 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda sağlık çalışanlarına şiddete yönelik yapılan değişiklikle ‘Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele ilişkin kasten işlenen suçlarda takip yükümlülüğünün cumhuriyet savcısına verilmesi’ konusu veteriner hekimleri de kapsamalı” dedi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Hayvan ve halk sağlığı çalışma ortamlarında şiddetin önemli bir risk faktörü haline gelmesinden dolayı meslektaşlarımıza yönelik sözlü ve fiili saldırılara karşı 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda sağlık çalışanlarına şiddete yönelik yapılan değişiklikle ‘Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele ilişkin kasten işlenen suçlarda takip yükümlülüğünün cumhuriyet savcısına verilmesi’ konusu veteriner hekimleri de kapsamalı” dedi.


TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, yaptığı yazılı açıklamada son günlerde veteriner hekimlere yönelik saldırıları kınadı. Eroğlu, “Son yıllarda tıp hekimlerine yönelik şiddet furyasına çok üzüntü vericidir ki veteriner hekimleri de katılmıştır. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Mayıs ayında Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde hasta olan büyükbaş hayvanı muayeneye etmeye giden veteriner hekim arkadaşımız tedavi ücretini yüksek bulan hayvan sahibinin sopalı saldırısıyla yaralanırken, bir benzeri olay Eylül ayında Kayseri’de meydana gelmiş, bir veteriner hekim ve bir veteriner sağlık teknikeri darp edilmişti. Saldırıların sıcaklığı henüz geçmeden geçtiğimiz gün yine Kayseri’de öncekilerinin bir benzeri esef verici bir darp edilme olayı yaşanmıştır. Bir kombinada kesime hazırlanan hayvanların halk sağlığı açısından denetiminin yapılmak üzere buraya görevli giden veteriner hekim arkadaşımız tüberkülozlu çıkan hayvanını imha ettirmek istemeyen yetiştirici tarafından darp edilerek, bıçaklı saldırıya maruz kalmıştır. Öyle görülüyor ki bu saldırılar ne ilk ne de son olacaktır. Bu tür olaylarda hayatlarını kaybeden arkadaşlarımız olmuştur. Tek amaçları, halk sağlığı ve hayvan sağlığını düşünerek hayvancılığını geliştirmek, gıda güvenliğini sağlamak ve zoonotik hastalıklarla mücadele etmek olan ve mesai gözetmeksizin son derece zorlu arazi şartlarında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan meslektaşlarımızın emekleri bu tür saldırılarla değersizleştirilmektedir. Bu tür olayların artması hayvan ya da gıda işletme sahipleri tarafından şiddete uğrayacağı algısını artırırken, veteriner hekimlerin mesleğini gereği gibi yapamamalarına yol açmaktadır” dedi.


Veterinerlere yapılan saldırıların sağlık çalışanlarına şiddet kapsamına girmesini isteyen Eroğlu, ”Hayvan ve halk sağlığı çalışma ortamlarında şiddetin önemli bir risk faktörü haline gelmesinden dolayı meslektaşlarımıza yönelik sözlü ve fiili saldırılara karşı 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda sağlık çalışanlarına şiddete yönelik yapılan değişiklikle ‘Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele ilişkin kasten işlenen suçlarda takip yükümlülüğünün cumhuriyet savcısına verilmesi’ konusu veteriner hekimleri de kapsamalı, yetkili ve sorumlular şiddeti doğuran ve yaygınsallaşmasını sağlayan nedenler üzerinde yeterince durmalı, şiddet sahiplerine en ağır cezayı uygulamalıdır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi olarak bu tür olayların bir daha tekrarlanmamasını ümit ediyoruz. Yaralanan meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, veteriner sağlık çalışanlarına yönelik benzeri saldırıların tekrarlanması durumunda her türlü demokratik ve hukuki yollarla bu gayri insani uygulamayı yapanların hak ettiği cezayı almalarını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Kar nedeniyle ulaşıma kapanan Artvin’in Macahel Geçidi’nde yol açma çalışmaları 10 gündür devam ediyor Artvin’in Borçka ilçesinde kar nedeniyle kapalı olan ve 6 köy yolunun ulaşımını sağlayan Macehel Geçidi’nde yol açma çalışmaları 10 gündür devam ediyor. Artvin’de geçtiğimiz hafta etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle Borçka-Macahel Geçidi ulaşıma kapandı. UNESCO´nun koruması altındaki Türkiye´nin ilk ve tek biyosfer rezerv alanı olan Macahel bölgesi, kış aylarında zorlu hava koşullarıyla mücadele ediyor. Camili, Düzenli, Efeler, Kayalar, Maral ve Uğur köylerini kapsayan bu bölgeye ulaşım sağlamak için ekipler yoğun bir şekilde çalışıyor. Macahel Geçidindeki kar kalınlığı yer yer 3 metreye ulaşırken, iş makinelerinin boyunu aşan karla mücadele edebilmek için ekipler gece gündüz çalışmalarını sürdürüyor. Çığ riski taşıyan dik yamaçlarda, ekipler havanın soğuk olduğu saatlerde çalışarak büyük bir titizlikle yol açma işlemlerini gerçekleştiriyor. Bölgede karayolları koordinesinde çalışma yürüten Osman Önder, “Burada kışın ortalama 6 ay sürekli mücadele ediyoruz. Yoğun kar yağıyor ve karı açarken peşinden yeniden kar geliyor. Ancak bir şekilde ulaşım sağlıyoruz. Sürekli kesinti olmuyor, yolumuz tamamen kapalı değil ama çok ciddi şekilde çalışıyoruz. Zaman zaman tehlikeli anlar da yaşanıyor. Havanın sıcak olduğu ve yağışlı olduğu dönemlerde çığ tehlikesi oluyor. Çığ riski olduğunda çalışmalarımıza ara veriyor veya sabah erken, akşam geç saatlerde havanın soğuk olduğu zaman dilimlerinde devam ediyoruz. Kasım ayının başında buraya kar düşer, Mayıs ve Haziran’a kadar sürebilir. Bazı yıllarda süreç 6 aydan uzun sürebiliyor. Ortalama 10 kişilik bir ekiple, 5 iş makinesi ve 2 araçla bu zorlu mücadeleyi sürdürüyoruz” dedi. Öte yandan yolun ulaşıma tamamen açılabilmesi için en az bir hafta daha yoğun çalışmaların devam etmesi bekleniyor. Ekipler, bölgedeki ulaşımın sağlanabilmesi için gerekli tüm önlemleri alarak, vatandaşların mağduriyetini en kısa sürede gidermeyi hedefliyor.
Kocaeli Bomba izlenimi verdiği düzenek ve silahlarla 9 fabrika çalışanı rehin almıştı: "Pişmanım" Kocaeli’de ABD menşeli fabrikanın 9 çalışanını bomba izlenimi verdiği düzenek ve silahlarla 9 saat boyunca rehin alan sanık hakim karşısına çıktı. İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları durdurmak için olayı gerçekleştirdiğini ve pişman olduğunu söyleyen sanık beraatini istedi. 1 Şubat 2024 tarihinde Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) İhsan Dede Caddesi’ndeki ABD menşeli Procter & Gamble (P&G) isimli fabrikada rehine krizi yaşanmıştı. Temizlik ve kişisel bakım ürünleri alanında faaliyet gösteren fabrikada işçiler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla İbrahim Y. tarafından rehin alınmıştı. İbrahim Y. fabrikayı basıp, üzerinde taşıdığı bomba izlenimi verdiği düzenek ve 2 silahla 9 saat boyunca S.K., S.O.Z., T.E., Ç.T., D.A., E.B., E.E.A., G.C.D. ve V.A. isimli 9 işçiye kabusu yaşatmıştı. Şüpheli, tuvalet ihtiyacını gidermek için rehinelerin yanından ayrıldığı esnada operasyonla yakalanmıştı. 8 ay 15 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi Olaya ilişkin ifadesi alınan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, 8 ay 15 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Sanık İbrahim Y., İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları durdurması ve Mısır’a olan sınır kapısının açılması için sesini duyurmak için olayı gerçekleştirdiğini söylemişti. "Pişmanım" "Ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma ve zincirleme şekilde cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından İbrahim Y. hakkında dava açıldı. Terör bağlantısı tespit edilemeyen Yeşil’in Gebze Adliyesi 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Görülen davanın 4. celsesinde duruşmaya tutuksuz sanık İbrahim Y. ve fabrika avukatı katıldı. Sanık pişman olduğunu söyleyerek beraatini istedi. Fabrika avukatı ise daha önce işlediği suçlar ve olayla ilgili delilleri karartma ihtimali bulunması sebebiyle sanığın tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, avukatın tutuklama talebini reddederek sanığın adli kontrol şartının devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Balıkesir Balıkesir’de 7’den 70’e fidan diktiler Burhaniye ilçesinde, Bilim ve Teknoloji Derneğinin Bir fidan bin nefes sloganı düzenlediği fidan dikme etkinliğinde 500 adet fıstıkçamı fidanı toprakla buluşturuldu. Madra Dağının eteklerinde Yunuslar Mahalle yakınlarında düzenlenen etkinlikte, 7’den 70’e her yaştan vatandaşlar ağaç dikmenin mutluluğunu yaşadı. . Burhaniye Orman İşletme Şefliğinin belirlediği alanda fidan diken vatandaşlar mutluluklarını dile getirdi. Burhaniye Orman İşletme Şefi Turgay Aymaz’ın da iştirak ettiği etkinliğe, Bilim ve Teknoloji Derneği üyeleri ile değişik yaşlardan yeşil sever vatandaşlar katıldı. Orman İşletme Şefi Turgay Aymaz ağaç dikimi konusunda bilgilendirme yaparken, genç yaşlı herkes fidan dikme mutluluğunu yaşadı. Mutlu olduğunu anlatan Halil Ersezen, “ İlgililere çok teşekkür ederim. Güzel bir gün oldu. Ülkemizin yeşillendirilmesi için bizde küçük bir katkıda bulunduysak ne mutlu bize. Teşekkür ediyorum” dedi. Ülkü Alpaslan da; “Bayağı çok eylendim. Daha çok dikmeyi istiyorum. Herkesin fidan dikmesini istiyorum” dedi. Orman İşletme Şefi Turgay Aymaz ise, “Bu sahaya yangından sonra toprak işlemesi yapılarak fıstık çamı fidanlarını diktik. Burada yaklaşık 5 bin adet fıstıkçamımız var. Bu gün de sahamızda boş olan kısımlar da Bilim ve Teknoloji Derneği üyeleriyle birlikte ve halkımızın desteği fidan dikimi gerçekleştiriyoruz. Dernekle birlikte yaklaşık 500 adet fidan dikimimizi gerçekleştirmiş olacağız. Güzel bir etkinlik oldu” diye konuştu. Bilim ve Teknoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi İsmail Yalçın da, “Orman İşletme Şefliği ile birlikte Bilim Teknoloji Derneği olarak bir organizasyonu gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yaklaşık 500 tane fidanı gençler ve çocuklarda birlikte diktik. Bu orman bölgesine ağaç dikmeyi gerçekleştirdik. Çok faydalı bir iş yapmış olduk Özellikle çocuklar nasıl fidan dikileceğini öğrendiler” dedi. 83 yaşındaki Leyla Yüksekses ise, “ Çok memnunum. Herkese tavsiye ediyorum. Yani herkes bir ağaç dikmeli bence. Yani her şeyi başkasından beklemeyelim. Caba sarf edelim. Ben 80 küsur yaşındayım. Ağaç dikmeye geldim. Burada 5 yaşında 7 yaşında çocuklar var. Anneler getirmiş onları. Çok memnun oldum. Çocuklarımızı böyle etkinliklere katalım lütfen” dedi.