GENEL - 16 Aralık 2011 Cuma 10:33

SAĞLIK-SEN: "İLAÇ BAŞI PARA UYGULAMASI ÇÖZÜM DEĞİL"

A
A
A
SAĞLIK-SEN: "İLAÇ BAŞI PARA UYGULAMASI ÇÖZÜM DEĞİL"

Memur-Sen Genel Teşkilat Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, ilaç giderlerini azaltmak gerekçesiyle SGK’ya ilaç başı 3 TL katılım payı alma yetkisi verilmesinin çözüm olmayacağını söyledi.
Kamudaki israfın devletin yönetim ve denetim zafiyetinden kaynaklandığını savunan Memiş, "Çoğunlukla ilaç israfından hekimler sorumlu tutuluyor. Aile hekimlerine ilaç yazdığı için negatif performans uygulanmaya kalkılıyor. Ancak, akılcı ilaç kullanımı konusunda toplumu bilinçlendirme amaçlı bir eylem planı uygulanmıyor" dedi.
Maliye Bakanlığı ve SGK gibi sistem dışı kurumların müdahalelerinin sağlık hizmetlerinin yönetim sürecine darbe vurduğunu belirten Memiş, "Alınan kararlarda sosyal maliyetler, toplum sağlığı üzerinde oluşturacağı zararlar da hesap edilmelidir. İhtiyaç duyduğu ilacı parası nedeniyle almaktan vazgeçen insanlar olabileceği de düşünülmelidir" şeklinde konuştu.
Halkın sağlık kurumlarını kullanım alışkanlıklarındaki yanlışları önlemek amacıyla 2009 yılında, katılım payı uygulaması başlatıldığını hatırlatan Memiş, "Katılım payının sorunları çözdüğüne dair bir veri bulunmamaktadır. Buna rağmen katılım payının alanı genişletilmektedir. Sorunun çözümü için gereken toplumsal bilincin cezai müeyyidelerle sağlanamayacağı görülmelidir. Devlet sosyal ve ekonomik maliyetinden kaçınmayarak, ülke genelinde akılcı ilaç tüketimi eylem planını harekete geçirmelidir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Kıyafetlerdeki yazılarda olumsuz mesajlara dikkat Kıyafetler üzerindeki yabancı dilde yazılan çeşitli yazılarla genellikle olumsuz mesajlar verildiğini belirten Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, “Yürüyen billboard olmayın. Gönüllü olarak birilerinin mesajlarını taşıyorsunuz” dedi. Konya Teknik Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Başkanı Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, gelişen teknolojiyle beraber internet siteleri ve oyunlar üzerinden yürütülen bilinçaltı faaliyetlerinin yanı sıra kıyafet üzerindeki yazılarla da çeşitli subliminal mesajlar verildiğini belirtti. Doç. Dr. Küçükbezirci, “Üzerimizde bulunan tişörtlerde ne yazdığı konusunu yıllardan beri eleştiriyoruz, araştırıyoruz. İnsanları bu konuda uyarıyoruz. Bizim buradaki amacımız, özellikle tişört yazıları konusunda insanları bu konuda aydınlatmaya, bilgilendirmeye çalışıyoruz; bakıp görmek, görüp fark etmek yani farkındalık oluşturmak. Tişörtlerde neler var denildiğinde, tişörtlerdeki yazılarla genellikle olumsuz mesajlar veriliyor. Bu olumsuz mesajların içerisinde cinsellik içeren, insan öldürmekle alakalı olan mesajlar var. Onun haricinde ülkemizi kötüleyen mesajlar var. O kadar çok mesajlar var ki örneğin İslamofobi ile alakalı tişört yazıları var. Yani İslam düşmanlığıyla alakalı yazılar var. Bugün Filistin’de yaşanan, yapılan katliamla alakalı yıllar öncesinde bir tişört yazısı; hamile kadın, tüfeğin dürbününde bu hamile bayan var, altında da Türkçe olarak söylüyorum ‘bir taşla iki kuş yazıyor’ tişörtün altında. Kadını öldürmek, toplumu öldürmek demektir. Çocuğu öldürmek, o bebeği öldürmek de toplumun geleceğini öldürmektir” dedi. “Toplum olarak en çok mazeret üretiyoruz” Subliminal mesajların her yerde olduğunun altını çizen Doç. Dr. Küçükbezirci, “Fakat insanlara sorduğum zaman tişörtünde ne yazıyor diye, böyle eğilip bakıyor, okuyamıyorum ya da sırtında yazıyorsa diyor ki, ‘Nasıl okuyabilirim ki.’ Ben de diyorum ki ‘Ya kardeşim bunu alırken ya da ne bileyim evdeyken hiç çıkartıp bakmıyor musun.’ Bakıyorum cevabını alıyorum ama bu sefer İngilizce bilmiyorum diyorlar. Ben de cep telefonumu gösteriyorum, burada uygulamalar var, tüm dünya dillerini biliyor. Siz tişörtünüzde ne yazdığını, uygulamaya yazdığınız zaman orada ne olduğunu Türkçe olarak görebiliyorsunuz. Yani dolayısıyla anlayabiliyorsunuz. Fakat ben şu sözü de çok kullanıyorum; ‘Biz yerli ve milli olarak, toplum olarak en çok mazeret üretiyoruz.’ İşte nereden bileyim, ben İngilizce bilmiyorum, Almanca bilmiyorum ya da şu dili bilmiyorum diyorum ama işte o sözlükte yazıyor. Dijital dünyanın bize sağlamış olduğu olumlu yönlerden bir tanesi bu. İstediğiniz zaman orada sözlüğe girip ne yazdığını görebiliyorsunuz” şeklinde konuştu. “Gönüllü olarak birilerinin mesajlarını taşıyorsunuz” Küçükbezirci, “Benim özellikle toplumumuza tavsiyem, tişört alırken özellikle bilmediğiniz yazıları alıp, birilerinin amaçlarına aracı olmayın. Yürüyen billboard olmayın, en büyük söylediğim söz de bu. Yani bu konuyla alakalı en yaygın olarak yürüyen billboard oluyorsunuz. Gönüllü olarak birilerinin mesajlarını taşıyorsunuz olumsuz anlamda. O yüzden de dikkat etmek gerekiyor” diye konuştu. Yazılı kıyafet giyen gençlerden bazıları bilinçli olarak kullanmadıklarını söylerken, çoğunluğu yazının anlamını bilmeden giydiklerini belirtti.