EKONOMİ - 06 Kasım 2024 Çarşamba 16:18

TZOB Başkanı Bayraktar: "Pancar üretiminde dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyoruz”

A
A
A
TZOB Başkanı Bayraktar: "Pancar üretiminde dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyoruz”

Pancar hasadına katılmak üzere Aksaray’a gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin pancar üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Ülkemiz, dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 6,6’lık pay ile pancardan şeker üreten ülkeler arasında önemli bir konuma sahiptir. Dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyor” dedi.


TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar Aksaray’da şeker pancarı hasadına katıldı. Burada üreticilerle görüşüp çalışmalar hakkında bilgiler alan Bayraktar, pancar üretimiyle ilgili bilgiler verdi. Türkiye’nin pancar üretiminde ülke genelinde önemli bir noktada olduğuna değinen Bayraktar, “Pancar ve şeker üretimi, yüksek katma değeri, yüksek istihdam imkânı sağlaması, diğer tarım ürünlerinin ve hayvancılığın gelişmesindeki rolü, biyoetanolün en verimli hammaddesi olması gibi özellikleriyle sosyal ve ekonomik yaşam üzerinde tüm dünyada stratejik önemi olan bir üretim koludur. Dünyadaki coğrafi yapı gereği Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya, Ukrayna ve ülkemiz şekeri pancardan; Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin gibi ülkeler hem pancardan hem kamıştan; Brezilya, Hindistan, Meksika, Tayland, Avustralya başta olmak üzere birçok ülke de şekeri kamıştan üretiyor. Ülkemiz, dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 6,6’lık pay ile pancardan şeker üreten ülkeler arasında önemli bir konuma sahiptir. Dünyada 5., Avrupa’da 4. sırada yer alıyor. Dünya genelinde kamış ve pancardan şeker üreten ülkeler arasında da 12. sıradadır. Şeker pancarı tarımı, Doğu Karadeniz, Ege ve Akdeniz’in sahil şeridi ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi dışındaki tüm bölgelerde her yıl üreticilerle yapılan ‘Şeker pancarı üretim sözleşmesi’ esaslarına göre yapılıyor. Sözleşmeli üretimin ilk örneklerinden biri olup, tarımın sanayiye entegre olmasını sağladı. Ülkemizde şeker pancarı üretimi, her yıl belirlenen şeker kotalarına bağlı olarak şirketler tarafından programlanıyor. Şeker üretiminde ve dolayısıyla pancar üretiminde kota uygulaması ülke kaynaklarının optimum düzeyde verimli ve etkin kullanımını sağlıyor. Ülkemizin yıllık şeker ihtiyacının yüzde 95’i pancar şekeri, yüzde 5’i ise nişasta bazlı şeker ile karşılanmak üzere programlanıyor. 7103 sayılı kanun ile 2019/2020 pazarlama yılından itibaren her yıl cumhurbaşkanı kararı ile nişasta bazlı şeker kotası ülke toplam A kotasının yüzde 2,5’i oranında belirleniyor” dedi.



“Türkiye’de 58 ilde şeker pancarı üretiliyor”


Başkan Bayraktar, “Ülkemizde 58 ilde şeker pancarı üretiliyor. Üretimde Konya, Yozgat, Afyonkarahisar, Kayseri, Eskişehir ve Aksaray ilk sıralarda geliyor. Geçtiğimiz sezon Aksaray’da 1 milyon 178 bin 458 ton şeker pancarı üretildi. Bu üretim rakamıyla ülke üretiminden yüzde 4,7 pay alarak 6’ncı sırada yer alıyor. Tarım topraklarımızın 3,6 milyon dekarını şeker pancarı üretimi için ayırıyoruz. Yıllar itibarıyla değişmekle birlikte son 10 yılda ortalama yıllık 19,5 milyon ton şeker pancarı üretimi yapıldı. 2023 yılında 3,6 milyon dekarda 25 milyon 250 bin ton şeker pancarı üretildi. 2023 yılında rekor bir üretim ile şeker pancarı üretimimiz ilk defa 25 milyonu geçti. Türkiye İstatistik Kurumu Bitkisel Üretim 2. Tahminine göre 2024 yılında üretimin yüzde 8,9 oranında azalarak, 23 milyon ton olacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.



“Şeker pancarı üretimi yapan çiftçi sayısı azalıyor”


Şeker pancarı üretimi yapan çiftçi sayısının yıllar itibarıyla önemli ölçüde azaldığını ifade eden Başkan Bayraktar, “Son 10 yılda pancar üreten çiftçi sayısı yüzde 19,8 oranında azalarak 99 bin 714’e düştü. Şeker tüketimimiz ise artıyor. 2021 yılında kişi başına şeker tüketimimiz 30,7 kilogram iken 2022 yılında 33,6 kilograma yükseldi. 1 yılda yüzde 9,4 artan kişi başı tüketimimizle şekerdeki yeterlilik oranımız düştü. 2022 yılında şeker yeterlilik oranımız 91,1 olarak gerçekleşti. 85 milyonu geçmiş genç, dinamik ve artış hızı yüksek bir nüfusa sahibiz. Ülkemizde 5 milyonu aşkın mülteci, sığınmacı ve yabancı yaşıyor. Yıllık 55 milyon turist ülkemizi ziyaret ediyor. Bütün bunlar şeker talebini önemli ölçüde artıran unsurlardır. Bu talebin karşılanması gerekiyor. Talebin karşılanması için de şeker pancarı üretiminin devam etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.



“Şeker dışa bağımlı olunacak bir ürün değil, stratejik bir üründür”


Şeker sektörünün şeker pancarı üreticileri ve şeker fabrikalarıyla birlikte bir bütün olduğuna işaret eden Başkan Bayraktar, “Fabrikalar teknoloji açısından güçlendirilmeli, verimli çalışması sağlanmalı, istihdam artırılmalı ve gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker sektörünün çiftçi, fabrika çalışanı ve tüketici ayağı bulunuyor. Oluşturduğu katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine, artan nüfusa bakıldığında, hem şeker pancarı hem şeker üretiminin artırılması gerekiyor. Açıklanan şeker pancarı fiyatları üreticinin yeterli gelir elde etmesini sağlayacak düzeyde olması ve üretim motivasyonunun artırması fevkalade önemlidir. Tarımsal üretimin tüm kollarında üretimin devam etmesi elzemdir. Türkşeker’in açıkladığı şeker pancarı alım fiyatları yıllar itibarıyla artış gösterdi. 2023 yılında ton başına kota tamamlama primi dahil bin 855 lira olan şeker pancarı alım fiyatı 2024 yılında yüzde 28’lik artışla 2 bin 375 lira oldu. Açıklanan fiyat artmış olsa da yeterli değildir. Tarımsal girdilerdeki artışlar ve ödemekte zorlanılan borç yükü her geçen gün üretimi zorlaştırıyor. Fiyatların hasat başlamadan açıklanması gerekiyor. Bu sene de şeker alım kampanyası eylülün 4’ünde başlamış olmasına rağmen fiyat açıklaması 24 Eylül’de geldi. Fiyat açıklamasının gecikmesi üreticilerimizi endişelendiriyor. Birçok üründe maliyet seviyesinde fiyat açıklaması yapıldı. Fiyatların hasattan önce artan girdi fiyatları ve üretim maliyetleri göz önüne alınarak, üreticilerin geçimlerini sağlayacakları ve üretimlerini devam ettirebilecekleri seviyelerde açıklanması şarttır. Kırsalımız yaşlanıyor. Yaş ortalaması 58’e yükseldi ve gençlerimizi kırsalda tutamıyoruz. Çiftçilerimizin ödedikleri prim gün sayısında adalet sağlanmasını istiyoruz. Çiftçilerimiz diğer sigortalılar gibi prim gün sayısının 7200 güne indirilmesini bekliyor. Gençlerimiz primlerinin devlet tarafından ödenmesini talep ediyor. Bugün burada yapacağımız şeker pancarı hasadımızın tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeklerinin karşılıklarını alacağı bereketli bir sezon diliyorum” ifadelerini kullandı.


Açıklama sonrası Bayraktar pancar hasadı yaparak üreticilerle sohbet etti.



TZOB Başkanı Bayraktar: "Pancar üretiminde dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Ekonomi Zirvesi Bilgilendirme toplantısı Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Ekonomi Zirvesi Bilgilendirme Toplantısında, "Ortak akıl buluşmalarıyla ortaya çıkacak veriler, Mersin Ekonomisi Acil Eylem Planı’nın oluşturulmasına temel teşkil edecek" dedi. Mersin’de yürüyen makro yatırımlar hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla AKİB Toplantı Salonunda Mersin Ekonomi Zirvesi Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Toplantının açılışındaki konuşmasına, "Türkiye Yüzyılını inşallah hep birlikte inşa edeceğiz" diyerek başlayan Vali Ali Hamza Pehlivan, konunun ekonomi olduğunu, ekonominin de çok kapsamlı ve detaylı bir konu olduğunu söyledi. Düzenlenen zirvenin temel amacının ’bir fotoğraf çekmek’ olduğunu vurgulayan Pehlivan, "Mersin Ekonomi Zirvesi, Ticaret Bakanlığımızın himayelerinde valiliğimiz koordinasyonunda, Mersin Ekonomi Platformu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonunda Mersin Ticaret Borsası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Akdeniz İhracatçı Birlikleri ve Çukurova Kalkınma Ajansı, işbirliğinde düzenlenecektir" diye konuştu. Zirvede Mersin’in ekonomik potansiyeli, mevcut durumu, gelişim süreci ve geleceğe yönelik atılacak adımların ele alınacağını vurgulayan Pehlivan, "Mersin, tarih boyunca doğu ile batıyı buluşturan, medeniyetlere ev sahipliği yapan köklü bir ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Toprakları bereketli, limanları hareketli, insanı çalışkan bu güzel kent, bugün de tarımdan sanayiye, lojistikten turizme kadar sektörel çeşitliliği ve gücü ile ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağlayan illerden biridir. Mersin olarak hep birlikte, bu zengin potansiyeli daha da ileri noktalara taşımak için kararlıyız. Mersin’in ilgili kamu kurumları, meslek kuruluşları, üniversiteleri ve sivil toplum örgütleri gibi bütün paydaşlarının işbirliği ve katkısı ile düzenlenecek olan Mersin Ekonomi Zirvesi, bu kararlılığın göstergelerinden biri olacaktır" dedi. Zirve ile tarım, sanayi ve teknoloji, lojistik ile turizm gibi Mersin’in ekonomik gelişim ve kalkınmasında öncü sektörler olan bu 4 temel sektörde sahip olduğu zengin potansiyeli en etkin şekilde değerlendirmek için bir yol haritası oluşturulmasının hedeflendiğini vurgulayan Pehlivan, zirve kapsamında düzenlenecek konferanslarla odak noktası olarak belirlenen 4 sektördeki durum, gelişim süreci, beklentiler, hedefler, sorun ve çözüm önerileri ile atılacak adımların etraflıca ele alınacağını kaydetti. "Ortaya çıkacak veriler, Mersin Ekonomisi Acil Eylem Planının oluşturulmasına temel teşkil edecek" Kamu kurumlarımızdan, üniversitelere, meslek kuruluşlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar kentin tüm dinamiklerinin iştiraki ile düzenlenecek arama konferansları ve ortak akıl buluşmalarıyla ortaya çıkacak verilerin Mersin Ekonomisi Acil Eylem Planı’nın oluşturulmasına temel teşkil edeceğine işaret eden Pehlivan, şöyle devam etti: "Tüm sektör paydaşları, kamu, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte hareket ederek, her kesiminden katılımcıların fikir ve önerileriyle zenginleşecek bu ortak akıl çalışmalarıyla Mersin ekonomisinin geleceğine ışık tutacaktır. Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere, ilgili tüm bakanlıklarımızla yakın bir iş birliği içerisinde belirlenen önceliklerle, kentimizin potansiyelini en üst seviyeye çıkaracak bir uygulama planı hazırlanacaktır. Ekonomik büyümenin temelini oluşturan tarım sektöründe verimliliği artıracak, sanayi ve teknolojide katma değerli üretimi destekleyecek, lojistik altyapımızı güçlendirecek ve turizmde Mersin’i hak ettiği noktaya taşıyacak somut adımlar tespit edilecektir. İlimizde hayata geçirilen ve devam eden yatırımlar, planlanan projeler ve bunların şehrimizin sosyoekonomik gelişimine sağladığı katkılar yanında mevcut sorunlar, ihtiyaçlar, talepler ve bunların karşılanmasına yönelik çözüm önerileri bu sürecin en değerli bileşenlerinden biri olacaktır." "218 milyar TL tutarında 2 bin 372 proje vatandaşlarımızın hizmetine sunuldu" Mersin’in tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri yanında üretim hacminin yüksek olduğu pek çok sektörün varlığıyla sadece Akdeniz’in değil, Türkiye’nin inci ve öncü şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Pehlivan, "Cumhurbaşkanımızın himayelerinde bakanlıklarımızın ilimizdeki yatırım programları kapsamında ulaştırma, eğitim, sağlık, gençlik ve spor, enerji, tarım, kültür ve turizm gibi birçok sektörde toplam 218 milyar TL tutarında 2 bin 372 proje tamamlanarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Bu yıl itibariyle ilimiz genelinde bakanlıklarımızın yatırım programı kapsamında devam eden 326 proje için 59 milyar TL harcama gerçekleştirilmiştir. Tamamlanan ve devam eden yatırımlar için toplam 277 milyar TL harcama gerçekleştirilmiştir. Bütün bu yatırımlar ebetteki ilimizin ekonomik kalkınma gelişmesine çok büyük katkılar sağlamış gücüne güç katmıştır. Ayrıca altyapı ve üstyapı yatırımları yanında ilgili bakanlıklarımızın destek kalemlerinde vatandaşlarımıza toplamda 29 miyar TL’lik destek sağlanmıştır" dedi. "Havalimanımız toplam 1 milyon 98 bin yolcuya hizmet verdi" Mersin’in sosyo-ekonomik gelişim sürecinde büyük önem arz eden büyük projeler bulunduğuna dikkat çeken Pehlivan, 10 Ağustos’ta hizmete açılan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın da bunlardan biri olduğunu kaydetti. Havalimanının başta Mersin olmak üzere Adana ve diğer bölge illerini havayoluyla dışa açılan en önemli kapılarından biri haline gelmeye başladığını ifade eden Pehlivan, havalimanın özelliklerinden bahsederek, "Açıldığı tarihten bugüne 3 bin 274 iç hat, bin 379 dış hat olmak üzere toplam 4 bin 653 uçuşun gerçekleştirildiği havalimanımız toplam 1 milyon 98 bin yolcuya hizmet vermiştir. Bunun yanında bin 340’ı dış hatlarda olmak üzere 4 bin 490 ticari uçuşun gerçekleştiği havalimanından 2 bin 736 tonu dış hatlarda olmak üzere toplam 7 bin 264 ton yük taşındı. Kargo terminalinin inşaat çalışmaları devam etmekte ve birkaç ay içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir. Kargo terminalinin tamamlanmasıyla havalimanının ilimizin çeşitli sektörlerdeki ticaretine, ihracatına büyük katkı sağlayacaktır" diye konuştu. "Mersin-Gaziantep arası hızlı tren projesinin fiziki gerçekleşme oranı yüzde 45 seviyelerinde" Mersin’in sosyo-ekonomik gelişimine ivme katacak dev projelerden birinin de Hızlı Tren Projesi olduğunu vurgulayan Pehlivan, "Halihazırda 6 saati aşan Mersin-Gaziantep arası seyahat süresini 2 saat 15 dakikaya düşürecek hızlı tren projesinin inşaat çalışmaları devam etmektedir. Projenin fiziki gerçekleşme oranı yüzde 45 seviyelerindedir. Saatte 200 kilometre tasarım hızı ile bu hatta yılda ortalama 6,4 milyon yolcu ve yaklaşık 100 milyon ton yük taşınması hedeflenmektedir. Projelerdeki inşaat çalışmaları 6 kesim halinde devam etmektedir. Mersin-Adana (67 km) kesimi 3. ve 4. hat kesimi ile havalimanı bağlantı hattının altyapı işleri tamamlanmıştır. Mersinimizin ve bölgemizin, ticaret, tarım, turizm, lojistik gibi önemli sektörlerine büyük katkılar sağlayacak, firmaların ihracat potansiyellerini ve rekabet gücünü artıracak, ticaretin birçok açıdan gelişmesine, tedarik zincirlerinin kesintisiz işlemesine, sosyo-ekonomik hayatın daha da güç kazanmasını sağlayacaktır" ifadelerini kulandı. "Mersin-Antalya arası seyahat süresinde 2 saate yakın azalma sağlanacak" Mersin’in Akdeniz Sahil Yolu ve Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu otoyolu projeleriyle ulaşım altyapısının daha da güçlendiğini, kara yoluyla ulaşımın daha hızlı, daha güvenli ve daha konforlu hale geldiğini ifade eden Pehlivan, "Mersin ile Antalya’yı birbirine bağlayan Akdeniz Sahil Yolu kapsamında ilimiz ile Antalya il sınırına kadar olan 264 kilometrelik kesimde çalışmalar sürdürülmektedir. Projenin tamamlanması ile yol 36 kilometre kısalarak 228 kilometreye düşecektir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla proje kapsamında 228 kilometrenin 205 kilometresi duble yol olarak tamamlanmış ayrıca 9 köprü tamamlanarak hizmete açılmıştır. 29 tünelden 16’sı, 17 viyadükten 9’u tamamlanmış olup projenin fiziki gerçekleşmesi yüzde 90 seviyelerindedir. Proje bütünü ile tamamlandığında seyahat süresinde 2 saate yakın bir azalma sağlanacaktır" diye konuştu. "2,5 saat süren yolculuk süresi 18-20 dakikaya düşecek" Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyolu Projesi kapsamında 42 kilometresi ana gövde, 11 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere toplam 53 kilometre uzunluğundaki Çeşmeli-Kızkalesi Kesiminde çalışmaların devam ettiğini belirten Pehlivan, projenin fiziki gerçekleşmesinin yüzde 20 seviyesinde olduğunu ifade etti. Pehlivan, özellikle trafik yoğunluğu ve bu yoğunluğa bağlı meydana gelen sıkıntıları bertaraf edecek, zaman ve yakıt tasarrufu sağlayacak projenin hali hazırda ortalama 2,5 saat süren yolculuk süresini 18-20 dakikaya düşüreceğini dile getirdi. Mersin Limanı’nda yıllık konteyner kapasitesi 3,6 milyon TEU’ya çıkacak Mersin’in ekonomik gelişiminin en önemli lokomotiflerinden birisi olan Mersin Limanı’nın, bugün dünyanın en büyük 100 limanı arasında 91. sırada yer alarak Türkiye’nin önde gelen ticari kapılarından biri olduğuna işaret eden Pehlivan, "Yıllık 2,6 milyon TEU konteyner kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük konteyner limanı olan Mersin Limanı’nda genişletme çalışmaları devam etmektedir. Bu çalışmalar neticesinde kapasitesini 1 milyon TEU artırarak 3,6 milyon TEU’ya çıkaracak ve ülkemiz adına şehrimizin uluslararası dış ticaretteki hacmini daha da arttıracaktır. Genişleme çalışmaları tamamlandığında 400 metrelik 2 dev gemiye aynı anda hizmet verecek kapasiteye ulaşacak olan Mersin Limanı 500 kişiye daha doğrudan istihdam sağlayacaktır. 3 bin kişiye doğrudan 25 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayan Mersin Limanı gelişimini her geçen gün sürdürmekte ve ilimizde ticaretin kalbi olması yanında lojistik sektörü başta olmak üzere diğer sektörlerin gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır. İlimizin ve bölgemizi dünyanın yeni bir liman cazibe merkezi olması hedefiyle hizmet vermesi planlanan Mersin Lojistik Limanı’nın ilk etap proje çalışmaları tamamlanmıştır" dedi. "Mersin Serbest Bölgesi yıllık 3,8 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip" Mersin Serbest Bölgesinin Türkiye’nin ilk kurulan serbest bölgesi olduğunu belirten Vali Pehlivan, "Yıllık 3,8 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip Mersin Serbest Bölgesi, bu ticaret hacmiyle Türkiye’nin ikinci en büyük serbest bölgesidir. Yerli ve yabancı 363 firmanın faaliyet gösterdiği bölgede yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlanmaktadır. Mersin üretimden gelen gücünü Mersin’de kurulu firmalar aracılığıyla yaptığı 9,7 milyar dolar ihracatı ve gümrük kapılarından ulaştığı 30 milyar dolar dış ticaret hacmi ile ihracat tarafıyla da pekiştirmektedir. Mersin’in ihracat tarafında sağladığı bu başarı onu ülke 9’unculuğundan 7’nciliğine yükseltmiştir" diye konuştu. Mersin’deki baraj, HES ve sulama göleti yatırımları İl genelindeki enerji, içme suyu ve tarımsal sulama imkanını daha da artıracak baraj, HES ve sulama göleti yatırımlarına da değinen Pehlivan, şöyle konuştu: "Geçtiğimiz yıl sonunda Cumhurbaşkanımız tarafından Pamukluk Barajı ikmali 1. Kısım, Pamukluk Barajı Sulama İletim Kanalı ve Tesisleri, Aksıfat Barajı ve Toroslar Güzelyayla Göleti ve Sulaması hizmete açılmıştır. Açılışı yapılan bu projeler ile Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından 16 baraj, 14 HES, 2 arazi toplulaştırma, 2 içme suyu tesisi, 58 sulama tesisi, 11 gölet ve 78 taşkın koruma yatırımları olmak üzere 181 proje ilimize kazandırılmıştır. İlimizde yapımı tamamlanan 16 barajla su depolama kapasitesi 743 milyon metreküp hacme çıkartılmış, yıllık 151,5 milyon metreküp içme ve kullanma suyu sağlama kapasitesine ulaşılmıştır. 219,29 Megawatt kurulu gücüyle 753 Gigawatt saat elektrik enerjisi üretme kapasitesine erişilmiştir. Ayrıca 578 bin dekar tarım arazisi su ile buluşturulmuştur. 14 hidroelektrik santralimizde 292 Megawattlık kurulu güce ve yıllık bin 20 Gigawatt saat elektrik enerjisi üretme gücüne erişmiştir. Yapımı devam eden toplam proje tutarı 2 milyar TL ve 3 in 131 hektar sulama alanına sahip olan Değirmençay Barajı’nın fiziki gerçekleşmesi yüzde 46 seviyesindedir. Tamamlanan ve devam eden bu projeler ile tarım alanlarının sulama imkanı sağlanarak üretim hacminde artış ve emektar çiftçimize önemli katkılar sağlanmıştır." Mersin’in Gülnar ilçesinde inşaası devam eden eden Akkuyu Nükleer santralinin tamamlandığında Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağına işaret eden Pehlivan, "Bin hektar inşaat alanına sahip santralde toplam 30 bin kişi çalışmakta ve bu çalışanların yüzde 80’i kendi vatandaşlarımızdan oluşmaktadır" dedi.