POLİTİKA - 27 Eylül 2024 Cuma 12:01

Bakan Göktaş: "14 bin 528 çocuğumuzun sevgi dolu bir aile ortamında büyümelerini sağlıyoruz"

A
A
A
Bakan Göktaş: "14 bin 528 çocuğumuzun sevgi dolu bir aile ortamında büyümelerini sağlıyoruz"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bakanlığın çocuklarla ilgili politikalarına değinerek, "Bugün, Türkiye’nin dört bir yanında bin 185 çocuk evi, 116 çocuk evleri sitesi ve 62 ihtisaslaştırılmış çocuk evleri sitesinde 14 bin 528 çocuğumuzun sevgi dolu bir aile ortamında büyümelerini sağlıyoruz" dedi.


Bakan Göktaş, Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde çocuk evleri sitesi temel atma törenine katıldı. Törene Bakan Göktaş’ın yanı sıra Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, milletvekilleri, belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Bakan Göktaş, çocuk evleri sitesinin hayırlı olmasını diledi. Göktaş konuşmasına şöyle devam etti:


“Aileyi temel aldığımız bu yeni hizmet modelleriyle çocuklarımızın sıcak bir yuva ortamında yaşamalarını sağlıyoruz. Bu kapsamda çocuk bakım kuruluşlarımızda koğuş tipi modelden ev tipi modele geçerek büyük bir hizmet dönüşümü gerçekleştirdik. Bugün, Türkiye’nin dört bir yanında, bin 185 çocuk evi, 116 çocuk evleri sitesi ve 62 ihtisaslaştırılmış çocuk evleri sitesinde 14 bin 528 çocuğumuzun sevgi dolu bir aile ortamında büyümelerini sağlıyoruz. Afyonkarahisar’da ise 13 çocuk evi ve 1 çocuk evleri sitesinde 101 çocuğumuza koruma ve bakım hizmeti sunuyoruz. Biraz sonra temellerini atacağımız çocuk evleri sitesiyle 100 çocuğumuza daha hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir yaşam alanı sunacağız. Bir yandan çocuklarımıza güvenli, destekleyici ve sevgi dolu bir ortam sunarken, diğer yandan onların yeteneklerini geliştirecekleri çeşitli sosyal ve sportif alanlar sağlayacağız. Çocuklarımızı geleceğe en güzel şekilde hazırlayacak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”


168 bin 959 çocuğu ailelerinin yanında ve sosyal çevresinden koparmadan “Sosyal ve Ekonomik Destek” programıyla takip ettiklerini ifade eden Göktaş, “Ayrıca Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürütülen Gönül Elçileri Projesiyle şu an 8 bin 604 koruyucu ailemiz 10 Bin 270 çocuğumuzun bakım ve himayesini üstlendi. Bugün, Gönül Elçileri Projesi uluslararası platformlarda büyük bir ilgiyle takip edilen örnek bir proje haline geldi. Bu hafta 79. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında Birleşmiş Milletler çocuk kuruluşu UNICEF ile koruyucu aile hizmetinin yaygınlaştırılması için Saygıdeğer Hanımefendinin öncülüğünde kıymetli bir adım attık. UNICEF’in dünya için umut vaat eden proje olarak değerlendirdiği Gönül Elçileri Projesi kapsamında koruyucu aile modelimize yönelik bilgi ve tecrübelerimizi bütün dünyaya aktardık. Ve koruyucu aile hizmetimizin güçlü bir şekilde yaygınlaşması için küresel bir seferberlik çağrısında bulunduk” dedi.


Çocuklara her alanında destek olmaya devam edeceklerinin bilgisini veren Bakan Göktaş, “Bugün temellerini atacağımız çocuk evleri sitemiz bu amacımıza hizmet edecek kıymetli kuruluşlarımızdan biri olacak. Bunun için Başak ve Özcan Halaç’a, daha önce bağışlarıyla bir huzurevi kazandırdıkları Emirdağ’a şimdi de çocuklarımıza verdikleri değerin bir simgesi olacak bu çocuk evi sitesinin yapılması için imkanlarını seferber ettikleri için teşekkür ediyorum. Halaç ailesi hayırseverlikleriyle her daim ihtiyaç sahiplerinin yanında olmuştur. Benzer şekilde geçtiğimiz ay İstanbul’da bir kuruluş daha yapmak üzere imzaladığımız diğer bir protokolümüz bunun bir göstergesidir. Sadece Emirdağ’a değil, İstanbul’a kazandıracakları çocuk ilk kabul merkezimiz İstanbul’da çok önemli bir ihtiyacı giderecektir. Kıymetli katkılarıyla bugün koruma ve bakım altındaki çocuklarımızın hayatına dokunmak için hep birlikte güzel bir adım atmış olduk” ifadelerini kullandı.


Konuşmanın ardından çocuk evleri sitesinin temeli atıldı.



Bakan Göktaş: "14 bin 528 çocuğumuzun sevgi dolu bir aile ortamında büyümelerini sağlıyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize CHP’li Pazar Belediyesi kesilen cezalara rağmen çöplerini dere kenarına dökmeye devam ediyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerinin Rize’nin Pazar Belediyesi’ne toplanan çöpleri dere kenarına döktüğü gerekçesiyle ceza kesmesine rağmen belediye aynı işlemi sürdürüyor. Pazar Belediyesi ekipleri, çöpleri ilçeye bağlı Soğuksu Mahallesi’nde derenin kenarına dökerek üstünü toprakla kapattı. Bunun üzerine mahalle halkı mağduriyetlerini dile getirerek ihbarda bulundu. İhbar üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Rize İl Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan denetimde Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Pazar Belediye Başkanlığı’na ait çöp toplama araçlarının evsel atığı dere kenarına döktüğü, üzerinin de toprak ile kapatılmaya çalışıldığı tespit edildi. Çöplerin kaldırılarak atık tesisine gönderilmesi için uyarılan belediyeye ilgili Çevre Kanunu’na istinaden 1 milyon 299 bin lira ceza kesildi. Ceza kesilmesine rağmen belediye, 12 saat geçmeden gece saatlerinde aynı bölgeye tekrardan çöp dökümü gerçekleştirdi. Belediyenin vahşi depolama için alanı genişletmek amacıyla ağaç kesimine başladığını iddia eden mahalleli, bu durumun bir an önce durmasını istiyor. “Vahşi depolama alanı oluşturuyorlar” Mahalle sakinlerinden Oğuzhan Demir yaptığı açıklamada, “Çöp deyince çok da düşünülecek bir şey yok. Mahalle ortasına ve dere kenarına döküldü. Arazinin benim olup olmaması önemli değil. Buranın yarısı benim arazim, yarısı da hazineye ait bir arazidir. Benim araziye girmeye başlayacaktı. Vahşi depolama alanı oluşturuyorlar. İlk önce ayın 10’unda döküldü. Belediyeyi şikayet ettik, durmadılar. Araklı’da sel olunca bahane edilmeye başlandı. Araklı’da sel olduğunu, tesisin kapalı olduğunu söylüyorlar. Çektiğimiz resimlerde de tarihler belli. Bizi sadece oyalayıp durdular. 12 saat geçmeden tekrardan döküm yaptılar” ifadelerini kullandı. “Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” Belediyenin çevreye zarar vermeye devam ettiğini ifade eden Zeki Demir ise, “Çöp dökmeye devam ediyorlar. Çevre katliamına devam ediyorlar. Burada bizim hiçbir partiyle işimiz yok. Biz buralıyız. Bizim buraları savunmamız lazım. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Başka bir şey yok. Bazı kişiler tarafından da hedef halindeyiz. O kişiler bir gün gelsinler bize misafir olsunlar. Balkonda bir oturup çay içelim, o zaman onların görüşlerini merak ediyorum” şeklinde konuştu.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi, defne yaprağını analiz edecek Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Orhan Kandemir’in yürütücülüğünde hazırlanan “Defne Değer Zinciri Analizi” projesi desteklenmeye hak kazandı. Ormancılık ve tabiat turizmi sahasında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi, bölge ekonomisine katkı sağlayacak yeni bir projeyle bir kez daha adından söz ettiriyor. Bu çerçevede, Prof. Dr. Orhan Kandemir’in yürütücülüğünde hazırlanan “Defne Değer Zinciri Analizi” projesi, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından onaylanarak 300 bin TL’lik bütçe desteği almaya hak kazandı. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın “2024 Yılı Ağaç ve Orman Ürünleri Üretiminde Nitelik ve Niceliğin Arttırılması Teknik Destek Programı” çerçevesinde desteklenen proje ile Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içinde yer alan yaklaşık 15 bin hektarlık defne potansiyelinin katma değerininin arttırılması hedefleniyor. Özellikle Kastamonu’nun sahil bölgesindeki ilçelerindeki orman köylerinde, önemli bir gelir kaynağı olan defne toplayıcılığının daha verimli ve sürdürülebilir şekilde yapılabilmesi için kapsamlı bir değer zinciri analizi gerçekleştirilecek. Projeyle birlikte, toplanan defnenin ekonomik katkısının ne kadarının Kastamonu’da kaldığı ve defne ürünlerinin başka hangi alanlarda katma değer oluşturabileceği ortaya konacak. Elde edilecek yol haritası sayesinde defne ticareti yapanlar, yatırım planlayan girişimciler, akademisyenler, kamu kurumları ve orman köylüleri bu projeden doğrudan yararlanacak. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, projeye ilişkin değerlendirmesinde, bu tür projelerin sadece akademik bilgi birikimini değil, aynı zamanda toplumla olan bağları güçlendirdiğini ifade etti. Defne değer zincirinin analizinin, çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunacağı ve yerel ekonominin gelişmesine önemli bir destek sağlayacağını söyleyen Rektör Topal, ayrıca projede emeği geçen herkese teşekkür ederek Kastamonu Üniversitesi’nin Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanındaki uzmanlığıyla attığı bu adımın, bölge ekonomisine önemli katkılar sağlamasını diledi.