ASAYİŞ - 31 Ekim 2024 Perşembe 14:56

23 farklı suçtan 87 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasıyla aranan şahıs yakalandı

A
A
A
23 farklı suçtan 87 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasıyla aranan şahıs yakalandı

23 farklı suçtan 87 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasıyla aranan ve sahte kimlik kullandığı tespit edilen şahıs Afyonkarahisar’da polis tarafından yakalandı.


Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından kent girişinde gerçekleştirilen denetimde şüphe üzerine bir araç durduruldu. Araçtakilerin kimlik kontrolünü yapan ekipler şahıslardan birisinin şüpheli hareketlerde bulunduğunu tespit etti. Ardından ekipler yaptıkları detaylı sorgulamada şahsın sahte kimlik kullandığını ve gerçek isminin R.A., olduğunu belirledi. Şahsın ayrıca adam öldürme, yağma, hırsızlık, mala zara verme, çocuğun cinsel istismarı suçlarından 87 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile arandığı tespit edildi. Şüphelinin işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiği bildirildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Marka Şehir Kahta Vizyonu Çalıştayı büyük ilgi gördü Adıyaman’ın Kahta ilçe Belediyesi tarafından düzenlenen "Marka Şehir Kahta Vizyonu Çalıştayı," yoğun katılımla gerçekleşti. İlçenin geleceğini şekillendirmek ve Kahta’yı marka bir şehir haline getirmek amacıyla düzenlenen çalıştaya vatandaşlar, yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları büyük ilgi gösterdi. Çalıştay süresince katılımcılar, Kahta’nın gelişimine dair önemli görüş ve önerilerini paylaşarak daha yaşanabilir ve vizyoner bir Kahta için değerli katkılarda bulundular. Dile getirilen fikirler, ilçenin sürdürülebilir bir şekilde planlanması yolunda rehber niteliğinde bir veri kaynağı oluşturdu. Çalıştayda elde edilen veriler, ileri bir tarihte düzenlenecek panelde kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek ve Kahta’nın kalkınmasına yönelik projeler bu doğrultuda şekillendirilecek. Katılımın yüksek olması ve çalıştaya gösterilen büyük ilgi, Kahta’nın ortak bir hedef doğrultusunda ilerleme arzusunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kahta Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç, katılımcılara teşekkür ederek, Kahta’nın geleceğini vatandaşların beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendireceklerini ifade etti. Başkan Hallaç programda yaptığı konuşmada, “Uzun zamandır neler yapabiliriz diye ciddi mücadeleler veriyoruz. Yalnız bırakılmış bir şehirde sorunları teker teker çözebilmek için yeni çalışmalara başladık. Bu vesile ile bizim Kahta’nın sorunlarını hep beraber çözmek için çalışmamız gerektiğini her platformda dile getirmiştik. Bundan dolayı bizlerde bugün bir çalıştay başlattık. Kahta’nın çeşitli sorunlarını çözüm önerileri ile beraber katkı sağlayacağına inandığımız için sizleri buraya davet ettik. Bizler çeşitli masalar kurarak Kahta’nın sorunlarını teker teker ele alacağız. Kasım ayının sonlarında konferans düzenleyeceğiz çalıştayımız da konferansa hazırlık oldu. Konferansa çeşitli katılımcılarımız ile Kahta’yı konuşacağız” şeklinde konuştu. Programa katılanlara program sonunda katılımcı belgesi verildi.
İstanbul Denizde halıya sarılmış halde cesedi bulunan Sedef Güler cinayetine ilişkin fezleke hazırlandı Büyükçekmece’de denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in öldürülmesine ilişkin fezleke hazırlandı. Hazırlanan fezlekede 2 şüphelinin ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili’nde 7 Haziran günü denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılmış ve ağırlık bağlanmış şekilde bir kadın cesedi bulunmuştu. Hayatını kaybeden kadının 24 yaşındaki Sedef Güler olduğu tespit edilirken cinayete ilişkin soruşturma başlatılmıştı. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, Fırat Baykara, Yavuz Güngör ve Yiğit Hüseyin Ayvalık şüpheli sıfatıyla yer aldı. Fezlekede denizde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in halıya sarıldığı, ellerinin koli bandı, ayaklarının ise zincir ve dambıl ile bağlandığının tespit edildiği belirtildi. Sedef Güler’in cansız bedeninin sarılı olduğu halı üzerinde halı yıkama fabrikası etiketi bulunduğu da fezlekede aktarıldı. Polis ekiplerince etiketteki firmaya gidildiğinde halının Zafer E. isimli kişi tarafından verildiği ifade edildi. Emniyet güçleri tarafından ifadesi alınan Zafer E. emlak işi yaptığını söyleyerek halının bulunduğu evi Fırat Baykara’ya kiraladığını anlattı. Halının bulunduğu evin Baykara tarafından kiralandığı ve Yavuz Güngör isimli şüpheli ile beraber kullanıldığı da soruşturma aşamasında tespit edildi. Yapılan incelemelerde 4 Haziran günü bir şahsın araç ile Sedef Güler’i Yavuz Güngör’ün kızı ile birlikte yaşadığı ikamete bıraktığı fezlekede belirtildi. Burada Sedef Güler ile Yavuz Güngör’ün kızı Y.H.G. arasında tartışma çıktığı ve Yavuz Güngör’ün Sedef Güler ile beraber Fırat Baykara adına kiralanan eve gittiği kaydedildi. Fırat Baykara’nın sonradan eve geldiği fezlekede açıklandı. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’i tespit edilemeyen bir nedenden dolayı burada öldürdükleri, cesedi yok etmek için plan yaptıkları ve bir gün sonra buluşmak üzere evden ayrıldıkları fezlekede aktarıldı. Şüphelilerin 6 Haziran’da tekrar buluştukları ve maktulün cesedini koyacakları valizi, zinciri ve ağırlığı aldıkları da fezlekede ifade edildi. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’in ellerini koli bandı ile bağladığı, halıya sardığı, ayaklarını zincir ve dambıl ile bağlayıp Mimar Sinan Köprüsü’nden aşağıya attıkları da fezlekede kaydedildi. Baykara’nın daha sonra polise giderek, “Yavuz beni Gürpınar’da bulunan ikametine çağırdı. Eve gittiğimde hareketsiz yatan bir kadın gördüm, kontrol ettim, yaşam belirtisi yoktu. Polise haber vermek istediğimde Yavuz Güngör bana silah çekti. Nalburdan zincir ve ağırlık aldıktan sonra kadını halıya sardık. 7 Temmuz günü ise Büyükçekmece sahil tarafına gittik. Cesedi köprü üzerinden suya attık" dediği iddianamede ifade edildi. Yavuz Güngör ise ifadesinde, maktul Sedef Güler’i 4-5 ay öncesinde tanıdığını söyleyerek, “4 Haziran’da kızımla yaşadığım eve geldim. Sedef yanımdaydı. Kızım bizi evden kovdu. Evden kovulunca Sedef Güler ile beraber diğer adrese geçtik. Sedef bana burada ellerinin ve ayaklarının kasıldığını söyledi. Sabah olduğunda kötü durumda olduğunu söyledi. Fırat Baykara’yı aradım, geldi. Daha sonra Fırat ile tekrar buluşmak üzere ayrıldık. Tekrar buluştuğumuzda nalburdan iki adet zincir, iki adet asma kilit, bant aldık. Aynı gün Sedef’i bıraktığımız adrese gittik. Cesedi halıya sardık. 7 Haziran’da ise cesedi denizle gölün birleştiği mevkiden attık” dedi. Fezlekede, Yavuz Güngör’ün Yiğit Hüseyin Ayvalık aracılığıyla Yunanistan’a gönderildiği ancak daha sonra bir şekilde ülkeye iadesi sağlandığı ve Güngör’ün Edirne’de yakalandığı belirtildi. Sedef Güler’in Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi işleminin sonucunda ölüm nedeninin belirlenemediği belirtildi. Öte yandan Adli Tıp Kurumu 1 İhtisas Dairesi’nin incelemesinde maktulün kanında uyuşturucu madde bulunduğu, ölümünün uyuşturucu, uyarıcı madde sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak baş, boyun bölgesinde ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularında ayrıntılı analiz yapılamadığı yönünde değerlendirme yapıldı. Fezlekede Fırat Baykara ve Yavuz Güngör’ün ‘nitelikli kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Yiğit Hüseyin Ayvalık’ın ise Yavuz Güngör’ün yurt dışına kaçmasına yardım etmesi gerekçesiyle ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi istendi. Yargılamanın yapılması için fezlekenin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi bekleniyor.
Artvin Artvin’de kooperatif başkanı eylemlerin yapıldığı alanda kaçak ağaç kesmekten gözaltına alındı Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Çifteköprü köyünde konaklamalı mesire alanı projesine karşı eylemlerin yapıldığı Cankurtaran mevkiinde kaçak ağaç kesimi yaptığı tespit edilen kooperatifi başkanı gözaltına alındı. Artvin Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Borçka ilçesine bağlı Çifteköprü köyü Çiftepınar mevkiinde 29 Ekim 2024 günü kaçak ağaç kesildiğine dair ihbar üzerine jandarma ekiplerinin devriye faaliyeti başlattığı belirtildi. Jandarmanın bölgede yaptığı incelemede Çifteköprü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı G.G. (38) koordinasyonunda kaçak ağaç kesimi yapıldığı, kesim ve taşımayı Y.A. (48) ve M.Ö. (44) adlı kişilerin yaptığının belirlendiği kaydedildi. Devam eden incelemelerde G.G.’nin evinde de kaçak kesilmiş ağaçlar bulunduğu belirtildi. Şüphelilerden Y.A. ve M.Ö. ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, kooperatif başkanı G.G.’nin gözaltına alındığı kaydedildi. Öte yandan Artvin İl Jandarma Komutanlığı, ekiplerin doğayı ve çevreyi koruma amacıyla görevlerine devam edeceklerini açıkladı. Çifteköprü köyü Cankurtaran mevkiinde yapımı planlanan mesire alanı projesi, köy sakinleri tarafından uzun süre protesto edilmişti. Proje alanına 3 Eylül’de iş makineleri getirilmesi üzerine köylüler ile projeyi yapacak özel şirketin yetkilileri arasında gerginlik yaşanmıştı. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle şirket yetkililerinden Muhammet U. (42) silahını ateşlemiş, kurşunların isabet ettiği köylülerden Gökhan Koyuncu (38), Reşit Kibar ve Ersan Koyuncu (36) yaralanmıştı. Hopa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Reşit Kibar hayatını kaybetmişti. Silahı kullanan Muhammet U. tutuklanırken, ruhsatlı silahın sahibi Fikret M. (41) adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
İstanbul Otomobilleri konuşturan yerli yapay zeka Otomobil sektöründe kullanılan yerli yapay zeka sayesinde sürücüler artık son teknolojilerle donatılan araçlarıyla adeta konuşacak onları sesli komutlarla uzaktan kontrol edebilecek. Yenilikçi yaklaşımıyla araçlarda Dtec yapay zeka ve Web3 teknolojileriyle yeni bir yolculuğa başlıyor. Tamamen yerli ‘Dtec’ adlı yapay zeka asistanı sayesinde sürücüler artık araçlarını sesli komutlarla uzaktan kontrol ederek, gelişmiş yapay zeka araç etkileşimleri ve araçları ile diğer akıllı cihazlar arasında sorunsuz iletişim gibi son teknoloji özellikler sağlayacak. Dönüşüm sektörü o kadar önemli ki dünya otomobiller endüstrisi artık özellikle yapay zeka teknoloji noktasında birbiriyle mücadele eder halde olduğunu belirten Dizaynvip Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, “Biz 2014 yılında Amerika’dan ödül almıştık. Dolayısıyla dönüştürdüğümüz otomobillerde biz zaten çok üst düzey bir teknoloji kullanıyoruz. Senaryoya bağlı olan her şeyi insanlar Yapay Zeka olarak görüyor. Yerleri süpüren makine sensörler aracılığıyla yaptığına bile yapay zeka deniyor. Hal bu ki yapay zeka böyle bir şey değil. Yapay zeka öğretebilir ve öğrenebilir bir şeydir. Bu da somut bir yapay zekadır. Soyut değildir. Biz şuanda bütün otomobillerimizde hatta dünya otomobil endüstrisine sunduğumuz bir yapay zekamız var. Sadece bir otomobil olarak değil bir ekosistem olarak her noktaya sirayet edecek çok üst düzey tamamen dil modeli bize ait olan bir teknoloji geliştirdik ve bugün de onun lansmanındayız. Arkamda görmüş olduğunuz araç bizim dönüşümünü yapmış olduğumuz bir araç. Biz bu konuda dünyanın en çok bilinen en çok takip edilen en çok taklit edilen şirketiyiz. Dönüşüm konusunda 180 ülkede bilinen çok fazla ülkeye ihracat yapan ihracat katma değeri Türkiye’nin çok üst seviyesinde olan bir markayız. Bu araç içerisinde DTEC var, bundan her şey oluyor. DTEC öyle bir yapay zeka eğer sizi daha önceden tanıyorsa ne içiyorsanız, ne yiyorsanız ne izliyorsanız bütün bunları algılar ve aracın içerisine girdiğiniz zaman bunu sizin için yapar. Eğer sizi ilk defa tanıyorsa sizinle sesli iletişime geçer ve sizin sorduğunuz her soruyu yerine getirebilmek için çalışmaya başlar. Kahve içmek istiyorum dediğinizde size kahve yapar. Haber izlemek istiyorum dediğinizde haberleri açar. Uyumak istiyorum dediğinizde koltuğu yatak yapar. Kesinlikle ve kesinlikle senaryoya bağlı çalışmayan tamamen somut bir yapay zeka olarak sizi anlayan hızlıca mekaniğe komut vererek gerçekleştiren bir sistem. Bizim yapay zekamız kişiselleşebiliyor. Dokunma yok tamamen sesli komutla sizin uçak biletinizi almanız ortalama bir dakika sürmüyor” dedi.