GÜNDEM - 02 Kasım 2024 Cumartesi 16:53

Depremzede öğretmenler doğa yürüyüşünde bir araya geldi

A
A
A
Depremzede öğretmenler doğa yürüyüşünde bir araya geldi

24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında, deprem bölgesi Adıyaman’da görev yapan öğretmenler ve aileleri doğa yürüyüşü ve kahvaltı organizasyonunda bir araya geldi.


Adıyaman’ın Besni ilçesinin Şambayat Beldesi kanyonlarında gerçekleştirilen etkinlikte, “Gelecek için bugünden” temasıyla yola çıkan öğretmenler ve aileleri, doğanın huzur verici güzellikleri arasında yürüyüş yaparak keyifli anlar geçirdi.


Etkinliğe katılan öğretmenler ve aileleri, hem doğanın tadını çıkardı hem de 24 Kasım Öğretmenler Günü coşkusunu doğayla iç içe yaşadı. Etkinlik, Şambayat Atatürk İlkokulu bahçesinde düzenlenen kahvaltı ile devam etti.


İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, etkinlikte yaptığı açıklamada, “24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle düzenlediğimiz bu doğa yürüyüşü ile öğretmenlerimizin motivasyonlarını artırmayı hedefledik. Depremler sırasında büyük bir sorumluluk üstlenen öğretmenlerimizin yanında olmaya ve onlara destek vermeye devam edeceğiz. Çocuklarımıza her şartta sahip çıkan, geleceğimizin inşasında görev alan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Bu anlamlı etkinliğe katılım sağlayan tüm öğretmenlerimize emekleri, özverileri ve gelecek nesillerin yetişmesine olan katkıları için minnetlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.



Depremzede öğretmenler doğa yürüyüşünde bir araya geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ameliyat masasında hayatını kaybetti, eşi ve yakınları ihmal olduğu iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu Antalya’da özel bir hastanede kalp kapakçığı ameliyatı olan bir kişi ameliyat sırasında hayatını kaybetti. Hastanın ölüm haberini alan eşi ve yakınları ihmal olduğu iddiası ile doktordan şikayetçi oldu. Hastane yetkilileri ise konu ile ilgili açıklama yapmadı. Antalya’da özel bir hastanede kalp kapakçığı ameliyatı olan İbrahim Çetin (48), ameliyat sırasında hayatını kaybetti. Çetin’in ölüm haberi verilen aile ise hastalarının doktor ihmali neticesinde hayatını kaybettiğini öne sürerek, ameliyatı yapan doktor hakkında şikayetçi oldu. İddiaya göre, İbrahim Çetin 11 Ekim tarihinde kalbindeki rahatsızlık nedeniyle özel bir hastaneye ameliyat olmak üzere yatış yaptı. 15 Ekim’de ameliyat olan Çetin, bir süre yoğun bakım ve servisteki tedavisinin ardından taburcu oldu. Ancak taburcu olduktan birkaç gün sonra yeniden rahatsızlanan İbrahim Çetin yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. Doktordan şikayetçi oldular Bir süre başka bir hastanede tedavi gören Çetin, yakın zamanda ameliyat olması nedeniyle tekrar ambulansla aynı hastaneye sevk edildi. Burada ameliyatı yapan doktor daha önce geçirdiği ameliyatın ardından kalbinde kireçlenme olması nedeniyle kalp kapakçığının ritim bozukluğu nedeniyle işlevini kaybettiğini belirtmesi ve yeni bir ameliyat olması gerektiğini söylemesi üzerine tekrar hastaneye yatışı gerçekleştirildi. Aileye, ritim bozukluğu nedeniyle kireçlenmenin yerinden oynayarak kalp kapakçığına sıkıştığı belirtildi. 1 Kasım’da ikinci kez ameliyata alınan İbrahim Çetin’in, ameliyat sırasında durumu kötüleşti. Çetin, yoğun bakıma alınırken iki kez duran kalbi yaklaşık 20 dakikalık kalp masajı ve müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Çetin’in ölüm haberinin verildiği eşi ve yakınları ise ameliyatı gerçekleştiren doktorun ihmali olduğunu iddia ederek doktor hakkında şikayetçi oldu. Ameliyattan iki gün sonra tekrar kötüleşti Eşinin ölüm haberini alan ve fenalık geçiren Gülseren Çetin, yakınları tarafından sakinleştirilirken, hastaneye gelen polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. İlk ameliyattan birkaç gün sonra eşinin tekrar rahatsızlandığını belirten Gülseren Çetin, “Ayın 15’inde ilk ameliyatı olduk. Doktor, ameliyat zor geçti ama sorunsuz dedi. Bir gün yoğun bakımda kaldıktan sonra servise çıkardılar. Serviste her şey normaldi, EKG’si çekildi, EKO, akciğer film çekildi, eve gönderdiler bizi. Eşim o gün iyiydi, ertesi gün halsizliği vardı zaten normal dediler. Halsizliği hala devam ediyordu, geceleri uyumuyordu. Solunum sıkıntısı devam ediyordu. Perşembe sabaha kadar uyumadı eşim, ritimleri çoğaldı Uncalı’ya bir hastaneye gittik, orada serum taktılar. Ben tansiyonunu ölçtüğümde ritimleri 156 civarındaydı. Ritim bozukluğundan acil serviste yatırdılar. İki serum, iki hap verdiler. Orada bayağı bi beklettiler, kontrol altına almaya çalıştılar” dedi. "Soru sordum, beni azarladı" Buradan ambulansla ameliyatın gerçekleştirildiği hastaneye sevk edildiklerini ve eşinin direkt yoğun bakıma alındığını belirten acılı eş, "Hastanenin yoğun bakım ünitesinde iki gün kaldı. Kroner Yoğun Bakımda kaldı. Orada 134’e düştü, ben eşimi görebilir miyim dedim. Gel göstereceğim dedi. Gittim baktım, hala ritim 134, ritmin hala aynı olduğunu söyledim. ’Sen karışma buna, sen niye karışıyorsun buna’ dedi. Düşmediğini hala aynı olduğunu söylemek istedim dedim. ’Sen niye karışıyorsun, ben sana patlıcan musakkayı soruyor muyum’ dedi bana. Demedi ki, düşüreceğiz, tamam diyip beni ikna etmedi. Ben orada bir şey diyemedim. O’na muhtaç olduğum için, tamam dedim çıktım oradan. Eşim 2 gün kaldı, sonra beni çağırdı. Eşimi servise çıkarmışlar. O gün iyiydi, akşamına yine kötüleşti. Nefes alıp vermekte zorlanıyordu. Sürekli bir öksürük, balgamında kan geliyordu. Bana ’her şey yolunda’ dedi. ’Hiçbir şey yok, her şey yolunda’ dedi" ifadelerini kullandı. "Kireçlenme nedeniyle kapakçık işlevini kaybetmiş" Ameliyatı gerçekleştiren doktorun kendisini çağırdığını ve kireçlenme olduğunu belirterek, ’ben küçük kesi ile girdiğimde kalp kapağını ona göre taktım. Kireçlenme vardı, kalbin arka tarafında, ona göre taktım. Oradan yapamazdım, kalp kanama yapardı, yırtılma yapardı. Risk vardı, o riski almadım’ dediğini söyleyen Gülseren Çetin, "O şekilde kalp kapağını takmış, bizi eve gönderdiler. En son beni çağırdı, kireçlenme olduğunu, ritim bozukluğu esnasında bu kireç oynamış. Kalp kapağının kenarına sıkışmış. Tekrar oynama yaparak kalp kapağının ortasına sıkışmış. ’Orada çıkartamıyoruz, oynatamıyoruz. Kalp kapağının biri tamamen işlev görmüyor’ dedi. Tekrar bir işlem gerektiğini, bu kez açık ameliyat yapağını söyledi. Kararın bende olduğunu söyledi. Ben eşimin haberi olmadan tek başıma karar veremeyeceğimi söyledim. Eşimin yanına gittik, bana anlattığı gibi ona da anlattı. Bu sefer küçük kesi ile değil, büyük açacağını ama riski olduğunu söyledi. Kalp kapağını çıkartarak. Kireci alacağını, kapakta bir sıkıntı olmadığını söyledi" dedi. Olayla ilgili görüşülmek istenen hastane yetkilileri ise konuyla ilgili açıklama yapmadı.
Karabük 93 yaşındaki yaşlı adamı bal kabağı ile öldürdü Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 3 gündür kızlarının haber alamadıkları 93 yaşındaki babaları İbrahim Tuna’nın evinde bal kabağı ile öldürülmüş halde bulundu. Olayın ortaya çıkması ile gözaltına alınan zihinsel engelli bir kişi cinayeti itiraf ederek sevk edildiği mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre olay Safranbolu ilçesine bağlı Konarı köyünde meydana geldi. Konarı köyündeki evinde yalnız yaşayan İbrahim Tuna’dan (93) haber alamayan kızları Köy muhtarı Mustafa Özşen’i arayarak babası ile en son 28 Ekimde telefonla görüştüklerini ancak 3 gündür bir türlü ulaşamadıklarını söyleyerek, evi kontrol etmesini istedi. Bunun üzerine köy muhtarı Özşen, yanına azasını alarak Tuna’nın yaşadğı eve giderek kapıyı çalmasına rağmen açan olmayınca evin etrafına bakmaya başladı. Bu sırada evin arka kısmında yer alan balkona dayalı bir merdiven olduğunu görünce durumdan şüphelenen muhtar, başka bir merdiven bularak eve girdi. Eve girince yatakta üstü tamamen örtülü şekilde yatan Tuna’nın üzerinden yorganı kaldırınca korkunç manzara ile karşılan muhtar durumu Jnadarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edilen Jandarma ekiplerinin yaşlı adamın bal kabağı ile kafasına defalarca vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Yapılan araştırma ve inceleme sonucu yaşlı adamın en son 28 Ekim Pazartesi günü mekeli maaşını çektiği ancak evdeki eşyaları arasında yaşlı adamın parasının ve evin anahtarlarının da olmadığı tespit edildi. Çalışmalarını derinleşitren Jandarma ekipleri olay yerine gelen 2 Cumhuriyet Savcısı eşliğinde köylülerin ifadelerine başvurdu. Köylülerin yaşlı adamın ihtiyaçlarının aynı köylü ve zihinsel engelli olan Ayhan Aksoy’un (53) yaptığını eve en son geldiği bilgisini vermesi üzerine ekipler, İlçe merkezindeki Emek Mahallesindeki evinde Aksoy’u gece yarısı gözlatına aldı. Şahsın evinde yapılan aramalarda yaşlı adamın olduğu belirlenen 11 bin 800 lira para ile evinin anahatarlarını da buldu. İlçe Jandarma Komutanlığı’na getiren Aksoy, burada cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti. Yapılan işlemlerinin ardından Ayhan Aksoy, sağlık kontrolü sonrası Safranbolu Adliyesine sevk edilerek, savıclık ifadesinin ardından tutuklama istemi ile gönderildiği mahkemece tutuknalarak Karabük T Tipi Kapalı cezaevine sevk edildi. Öte yandan hurhanrca cinayete kurban giden 93 yaşındaki İbrahim Tuna’nın cenazesi ise köyünde ikindi vakti kılınan cenaze namazın ardından aile mezarlığına defnedildi. "Merdiveni görünce huylandım" Köy muhtarı Mustafa Özşen, ise gagazetecilere yaptığı açıklamada, 29 Ekim Salı günü sabah 8.20 sularında şüphelinin merdivenle eve girdiğini söyleyerek, " Öldüren şahsıta bizim bildiğimiz ve zihinsel engeli. Merdiven ile balkondan içeri girerek bal kabağı ile İbrahim Tuna amcamızın kafasına vurup öldürmüş. Öldürülen kişi de bizim köyden. Öyle bir şey yapabilecek de bir insan değildi. Zihinsel engelli." dedi. Özşen, dün 17.30 sularında Tuna’nın kızlarının kendisini aradığını ifade ederek, "Babama ulaşamıyoruz’ dediler. Ev kilitli olduğu için giremedim. Merdiveni görünce huylandım. Aza arkadaşımla demir merdiven getirip eve girdik. İbrahim amcanın üstü kapalıydı. Açtığımda kafasının darp edildiğini gördüm. Hemen jandarmayı aradım. Araları çok iyi idi nasıl böyle bir şey yaptı anlamadım. Maaşını ve evin anahtarlarını da almış. Daha önce sürekli gelip İbrahim amcanın odun, kömür gibi ihtiyaçlarını karşılar, oan yardım ederdi, onun yanından ayrılmazdı " diye konuştu. "Çocukluk kahramanımı öldürdüler" Torunu Özlem Atamer de gözyaşları içinde dedesini Tuna’nın çok iyi olduğunu belirterek, " O kadar iyi bir dedeydiki. Herkesin hayal ettiği çocukluk kahramanımı öldürdüler." ifadelerini kullandı.