GÜNDEM - 04 Kasım 2024 Pazartesi 14:35

Adıyaman’da yerinde dönüşüme her geçen gün ilgi artıyor

A
A
A
Adıyaman’da yerinde dönüşüme her geçen gün ilgi artıyor

Adıyaman’da yerinde dönüşüm projesine başvuran hak sahibi sayısı 23 bine ulaşırken, hak sahiplerinden 10 bini ruhsatını alarak inşaata başladı.


Mahallelerinden, komşularından ayrılmak istemeyen Adıyaman’daki depremzedeler, yerinde dönüşüm projesine büyük ilgi gösteriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 750 bin TL hibe, 750 bin TL faizsiz kredi imkanından faydalanan depremzedeler, evlerini yerinde dönüştürüyor. Bir taraftan Türkiye’nin büyük şantiyesi olan İndere’deki toplu konut alanında inşaatlar yükselirken, diğer taraftan şehrin içinde de binalar yükseliyor. Adıyaman’da şu ana kadar yerinde dönüşüm projesi kapsamında hak sahiplerine yaklaşık 4 milyar lira destek sağlandı.


Çalışmalarla ilgili bilgi veren Adıyaman Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Faysal Ergezen, “Adıyaman’da yerinde dönüşüme ilgi gerçekten fazla. İnsanlar bulundukları yerlerden ayrılmak istemiyor. Aileleriyle, komşularıyla, eşleriyle, dostlarıyla hep bir arada bulunmak için çoğunluk bir araya gelerek yerinde dönüşüm yapmayı planladı. Bizler de onların hep yanında olduk, onlara hep destek olduk. Biran önce evlerinin tamamlanması, inşaatlarının bitmesi için her türlü teknik destek kendilerine sağlandı” dedi.


Hak sahipleri ise, “Devletin sağlamış olduğu krediler gayet yeterli. Bu gayet güzel. En azından güvenli evlerde rahatlıkla oturabileceğiz. Yerinde dönüşüm için devletimizin vermiş olduğu imkanlar çerçevesinde 750 bin lira kredi, 750 bin lira hibeyle evlerimizi yeniden yapıyoruz” diye konuştular.



Adıyaman’da yerinde dönüşüme her geçen gün ilgi artıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Görmediği öğrencilerinin gönlüne ’sazının teliyle’ dokunuyor Kayseri’de doğuştan görme engelli müzik öğretmeni Süleyman Ekici; hiç görmediği özel ihtiyaçlı öğrencilerinin gönlüne sazının teli dokunarak, müzik öğretiyor. Kayseri’de yaşayan 42 yaşındaki doğuştan görme engelli olan müzik öğretmeni Süleyman Ekici, monoton yapısından sıkıldığı masa başı memuriyetten ayrılarak 4 sene önce felsefe grup öğretmenliğine geçti. Ortaokulda ve lisede sanat üzerine eğitim alan Ekici, alan değişikliği ile müzik öğretmeni oldu. 2 yıldır Kocasinan ilçesinde bulunan Şehit Yiğitcan Çiga Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda görev yapan Süleyman Ekici, özel ihtiyaçlı öğrencilerine müzik öğretiyor. Çaldığı sazıyla derslerini sürdüren Ekici, müzik ile öğrencilerinin gelişimine katkıda bulunmak için çalışıyor. "Öğretmen isterse kendisini sürekli geliştirebilir" Hikayesini anlatan Ekici, "Benim hikayem çetrefilli bir hikaye. Ben daha önce TÜİK de 9 sene memurluk yaptım. Aynı zamanda okuyordum. Sosyoloji mezunuyum. Felsefe grup öğretmenliği yaptım. Daha sonra alan değişikliğiyle müzik öğretmenliğine geçiş yaptım. Ortaokulum ve lise eğitimim sanat üzerineydi. Bir dönem müzik eğitiminde materyal sıkıntısı yaşadığımız için okuyamamıştım. Sonra teknolojinin ve eğitim imkanlarının değişmesiyle tekrar güzel sanatlar bölümünü okuyup, müzik öğretmenliğine geçtim. Biraz uzun sürdü ama geçiş yaptım. Öğretmenlik hayatıma 2020 yılında başladım. 2 yıldır da müzik öğretmeniyim. Her şeyden önce ben karakteristik olarak öğrenmeyi, bilgi edinmeyi ve araştırmayı çok seven bir insanım ve edinilen bilgileri paylaşmayı seven bir insanım. Sadece öğrenci ve öğretmen ilişkisinin dışında normal sosyal hayatımda da böyle bir yapım var. Sosyal ortamlarda da bilgi paylaşmayı ve bilgi edinmeyi seviyorum. Bizim önümüzde rol model hocalarımız vardı. Bizim hocalarımız hep görme engelli hocalardı. ‘Bende onlar gibi olacağım’ derdim ve muhtemelen o dönemde bir taklit gerçekleşti. Öğretmenlik mesleğini kendime yakın bir meslek olarak görüyordum. Memuriyet hayatında bir monoton yapı var. 8-5 çalışma mevcut ve bir bilgi üretme yok. Hazır bir şekilde bir işlem yapılıyor. Devletin işleriyle ilgili sürdürülebilirlik sağlanıyor. Ancak öğretmenlik öyle değil. Öğretmen isterse kendisini sürekli geliştirebilir. Sürekli alıştırabilir ve yaptığı araştırmalar sonucu sürekli bir paylaşım yapabilir Öğretmenlik sürecinde sürekli bir akış var. Öğretmenlik karakterimle uyuştuğu için tercih ettiğim bir meslek oldu. Ben daha önce engelli öğrencilerin bulunmadığı bir okulda görev yapıyordum. O zaman bilgisayarımı götürüyordum ve akıllı tahtaya bilgisayarımı bağlayıp, görselleri oraya yansıtarak gösteriyordum. Özel eğitim kurumlarında ise derslere özel eğitimci öğretmenlerimiz ile giriyoruz. Dersin selametini onlarla sağlıyoruz. Biz sadece bilgiyi paylaşıyoruz ve onlarla birlikte dersi işliyoruz. Onlar bir noktada dersi asiste ediyorlar. Bu sayede iletişim sorunu yaşamıyoruz" ifadelerini kullandı. "Şartlar ne olursa olsun bütün zorlukların içerisinde bir iğne deliği buluruz" Müzik öğretmeni Ekici, "Dünyada ve ülkemizde değişen birçok şey olabiliyor. Bizim insanlar olarak sıklıkla yaptığımız şey şikayet etmektir. Sistemi şikayet ederiz, ortamı şikayet ederiz, şartları şikayet ederiz. Şikayette kolaylıktır. Ben mesleğin yürütülebilmesi için tanık olduğum, duyduğum ve benim de birebir katıldığım birçok şikayet olabilir. Ama bunların hepsi öğrencilerle iletişim kurmaya engel değil. Evet, mesleğimiz zor. Eve iş götürülen tek meslektir. Sınav yaparsın, eve gidip kağıtları tek tek okursun. Mesleğimizi yürütmek zordur ama öğretmenlik mesleği bir kimliktir. Şartlar ne olursa olsun bütün zorlukların içerisinde bir iğne deliği buluruz. Yeter ki arayalım. Öğrencilerim de özel öğrenciler. Bu aramızda duygusal bir bağ oluşturuyor. Bende görme engelliyim. Burada müziğe mikro düzeyde yaklaşıyoruz. Onların algılayabileceği kapıları aralamaya çalışıyorum. Sürekli araştırıyorum ve uğraşıyorum. O kapıyı bulmaya çalışıyorum" diye konuştu.