EKONOMİ - 19 Aralık 2024 Perşembe 10:17

Kış geldi sakatat fiyatları arttı

A
A
A
Kış geldi sakatat fiyatları arttı

Türkiye’deki birçok mezbahada günlük kesilen küçükbaş hayvanın sakatatları çiğ olarak Adana’ya getiriliyor. Son yıllarda kentte düzenlenen ‘Lezzet festivali’ ise sakatat satışlarını arttırdı. Ancak kış aylarının gelmesiyle sakatat fiyatları cep yakmaya başladı. Adana Kasaplar Çarşısı’nda ciğerin kilogram fiyatı 750 TL, kelle 250 TL, işkembe ve mumbar 50 TL’den satılıyor.



“Sakatat fiyatları artabilir”


Adana Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, havaların soğumasıyla birlikte sakatat fiyatlarında artış olduğuna dikkat çekerek, “Sakatat daha önce bulunmuyordu fakat şimdi ikliminde soğuk olması nedeniyle fiyatlarda artış var. Ciğerin kilogramı 750, ütülmüş kelle 250, işkembe 50, mumbar 50 TL olarak satılıyor” dedi.



"Daha önceden şırdan, mumbar, işkembelerin hepsi dökülüyordu"


İç piyasada hayvan kesiminin fazla olmadığının altını çizen Başkan Yağmur, “Sakatat ithalatımız da olmadığından dolayı ilerleyen günlerde fiyatlarda artış bekliyoruz. Daha önceden şırdan, mumbar, işkembelerin hepsi dökülüyordu. Yaz aylarında 3 taneyi 50 TL’ye veriyorlardı. 5 taneyi 50 TL’ye veriyorlardı. Şu an fazla talep yok. Hem zamdan dolayı bir de artık lüks yemeği oldu sakatatlar. Yani bir işkembenin, mumbarın yapılması ekonomiye büyük bir katkı sağlıyor” diye konuştu.



Kış geldi sakatat fiyatları arttı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Prof. Dr. Nimet Yıldırım’a İran’dan büyük ödül Farsça Dilbilgisi, İslam Öncesi İran Edebiyatı, İslam Sonrası İran Edebiyatı, İran Mitolojisi, Çağdaş İran Edebiyatı ve İran Tarihi konulu yayınlanmış ve yayına hazırlanan çalışmaları bulunan Prof. Dr. Nimet Yıldırım, ‘15. Uluslararası Farabi Festivali’nde “Seçkin ve Öncü Bilim Adamı ve Araştırmacı” ödülüne layık görüldü. İran İslâm Cumhuriyeti’nin her yıl düzenlediği ve sosyal bilimler alanında en büyük ve değerli bilimsel ödülü olarak ifade edilen “Farabi Ödüllerinin” verildiği “15. Uluslararası Farabi Festivali” kapsamında 37 bilim adamı ödüle layık görüldü. İran Cumhurbaşkanlığı, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ve UNESCO İran Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen uluslararası festivale bu yıl 2 bin 585 eser katıldı. Bu eserlerin 2 bin 202 tanesi İran’dan, 383 tanesi İran dışından İranologlar ve Fars Dili ve Edebiyatı araştırmacıları tarafından kaleme alındı. 485’i İranlı 24’ü İran dışından toplam 509 hakem bilim adamının yer aldığı komisyonlar tarafından incelenen ve değerlendirilen eserlerden 37 tanesinin yazarları ödüle layık görüldü. 35’i İran’dan ve 2’si İran dışından 37 bilim adamı seçkin bilim adamı olarak ilan edildi. Yıldırım’ın ödülünü Cumhurbaşkanı Pizişkiyan verdi 15. Uluslararası Farabi Festivali’nde Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nimet Yıldırım, uluslararası kategorisinde “Seçkin ve Öncü Bilim Adamı ve Araştırmacı” olarak seçildi. Yıldırım ödülünü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Mesud Pizişkiyan’ın elinden aldı. Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Mesud Pizişkiyan, Yıldırım’a ödülünü verirken takdim ettiği takdirnamesinde şu cümlelere yer verdi: "Uluslararası bilimsel araştırmalarınız ve samimi çalışmalarınız; kıymetli ve seçkin eserleriniz, üstün gayretleriniz, Anadolu’da Farsça ve Farsça edebiyat konulu çalışmaların öncüsü olmanız bizim için çok önemli olarak değerlendirilmektedir. Çabalarınızı çok değerli görüyorum" “Erzurum, Üniversitem ve Ülkem adına guru duydum” Yıldırım, çalışmalarının böylesi uluslararası bir kurum tarafından değerlendirilerek birinciliğe layık görülmesinin, kendisinin “Seçkin ve öncü bilim adamı ve araştırmacı” olarak ilan edilmesinden dolayı son derece mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Erzurum, Atatürk Üniversitesi ve Türkiye adına gurur duydum. Türkiye ile İran arasında kültürel alanlarda çalışmalarının hem ülkemizde hem Türkçe konuşan coğrafyalarda ve hem de İran’da büyük ilgi görüyor” şeklinde konuştu. Son yıllarda yayınlanan dört önemli eserini de İran Cumhurbaşkanı’na takdim eden Prof. Dr. Nimet Yıldırım daha önce İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından "Yılın Kitabı Ödülü" , Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından davet edilerek takdirle; İran Bilim Araştırma Ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Firdevsi Nişanı” ve Azerbaycan Kültür Bakanlığı tarafından "Nizami Madalyası" ile ödüllendirilmişti.
Ankara ABB’den pelet ve pelet sobası desteği Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), 25 ilçedeki ibadethane ve muhtarlıklara pelet ve pelet sobası desteğine başladı. 25 ilçede faaliyet gösteren ibadethane ve muhtarlıklara her kış düzenli olarak yakıt desteği sağlayan ABB, bu yıl da pelet ve pelet sobası desteğine başladı. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının 15 Kasım’da başladığı destek programı kapsamında 18 ilçede bulunan 660 ibadethane ve 675 muhtarlığa toplam bin 335 adet pelet sobası ile bin 329 ton pelet yakıtı teslim edildi. Ekipler, aralık ayı sonuna kadar 900 ibadethane ve bin 100 muhtarlık için 2 bin adet pelet sobası ve 2 bin ton pelet yakıtı dağıtımını tamamlamayı hedefliyor. “18 ilçede dağıtımı tamamlandı” BelPlas tarafından üretilen peletin yüzde 100 yerli olduğuna dikkat çeken ABB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Güven, "Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı olarak ibadethanelerimiz, cemevleri ve muhtarlıklara her yıl düzenli olarak yakacak desteği sağlıyorduk. Değişen iklim koşulları ve küresel ısınma dikkate alınarak bu kış da düşük karbon ayak izine sahip enerji kaynağı olarak pelet yakıtını kullanmaya başladık. Kömüre kıyasla halk sağlığı için daha uygun olan pelet yakıtı hava kirliliğinin önlenmesinin yanı sıra yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynağı olmasından dolayı tercih edildi. Belediyemiz şirketlerinden olan BelPlas tarafından üretilen pelet yakıtının 18 ilçede dağıtımı tamamlandı ve ay sonuna kadar tüm ilçelerde tamamlanmış olacak. Bu yıl 2 bin adet pelet sobası ve 2 bin ton pelet yakıtı dağıtımı gerçekleştirilecek" dedi.
Kilis Suriyeli mülteciler vatanlarına dönmeye devam ediyor Suriyeli mülteciler, Esad rejiminin devrilmesiyle Türkiye’de yıllarca süren zorunlu yaşamın ardından vatanlarına dönmeye devam ediyor. Dönüş için Kilis’te bulunan Öncüpınar Gümrük Kapısı’na gelen göçmenlerin kimisi geri dönüş yolculuklarında geçmişlerinden ve Türkiye’deki hatıralardan kopmamak için yanlarına kedilerini, kimisi ise Antep baklavasını aldı. 61 yıl süren Baas rejiminin son bulduğu Suriye’de yaşam şartları iyileştikçe, Türkiye’deki Suriyeliler de ülkelerine dönmeye devam ediyor. Öncüpınar Gümrük Kapısı’nda yoğunluk, önceki günlere kıyasla daha az olsa da geçiş yapan ailelerin mutluluğu gözlerden kaçmadı. Ailelerin çoğunlukta olduğu geçişlerde, bazı mülteciler yanlarına sevdikleri evcil hayvanlarını alırken, bazıları da Türkiye’de edindikleri lezzetleri, özellikle de Antep baklavasını yanlarına almayı tercih etti. "Kedimi yanıma aldım, Türkiye’yi unutmayacağım" 1 yaşındayken ailesiyle Halep’ten kaçarak Türkiye’ye sığınan 12 yaşındaki Muhteha Derkel, annesi ve 2 kardeşiyle birlikte vatanına dönen mülteciler arasında yer aldı. İlk kez Suriye’ye gidecek olan Derkel, heyecanını gizleyemedi ve yıllarca beslediği kedisi Pisso’yu da yanına almayı unutmadı. Kedisini çok sevdiğini belirten Derkel, Türkiye’yi çok sevdiğini ve burada birçok arkadaşlık kurduğunu söyledi. Eğitimine Halep’te devam edeceğini ve hayalinin öğretmen olmak olduğunu belirten Derkel, Türk halkına gösterdikleri misafirperverlik için teşekkür etti. Sınır kapısında geçiş işlemleri sırasında mültecilere çeşitli ikramlar sunulurken, çocuklara da pamuk şeker dağıtıldı.
Van Bu yıl 150 yavru Van kedisi dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce kişinin ziyaret ettiği Van Kedi Villası’nda, bu yıl üç parti halinde gerçekleşen doğumlarla toplamda 150 yavru kedi dünyaya geldi. Van’ın simgelerinden biri olan ve Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması için yürütülen çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Cana yakınlıkları, ipeksi beyaz kürkleri, farklı göz renkleri ve suya olan ilgileriyle tanınan Van kedileri, ününü sınırların ötesine taşıyarak Türkiye’nin önemli değerleri arasında yer alıyor. İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, bu yılki doğumların planladıkları şekilde tamamlandığını ve 2025 yılı doğumları için hazırlıkların başladığını belirtti. Her yıl bir önceki yılı geçme gibi bir hedeflerinin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kaya, “Araştırma merkezimizde 2024 yılına yönelik bir program hazırlamıştık. Bu programda üç grup halinde çiftleştirme yapmayı planlıyorduk ve 2024’ün son ayına geldiğimizde bu projeyi başarıyla tamamladık. Dolayısıyla her yıl bir önceki yılı geçme hedefimiz var ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Ancak, daha fazlasını düşünsek de temkinli ilerlememiz gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz. Ayağımızı yere sağlam basarak 2024 yılının planlamasını tamamladığımızı söyleyebilirim” dedi. “Bu yıl toplamda 150 yavru elde ettik” Yavru kedilerin büyük bir kısmını merkezde bırakarak ciddi bir gençleştirme çalışması yaptıklarını dile getiren Kaya, “Fazla olanları ise belli bir ücret karşılığında sahiplendirdik. Çünkü bu yıl kendi bünyemizdeki hayvanları gençleştirme fırsatı bulduk. Bu nedenle, bu yılki yavruların genelini merkezimizde değerlendirerek önemli bir adım attık” diye konuştu.