ASAYİŞ - 02 Aralık 2024 Pazartesi 11:59

Kazada ölen kaptan pilotun cenazesi morgdan alındı

A
A
A
Kazada ölen kaptan pilotun cenazesi morgdan alındı

Adana’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden kaptan pilot Hasan Eren’in cenazesi, yapılan otopsinin ardından yakınları tarafından morgdan alındı.


Kaza, saat 01.00 sıralarında Öğretmenler Bulvarı’nda meydana geldi. İstanbul-Çukurova uçuşu sonrası mürettebatı otele taşıyan Murat Koç yönetimindeki 01 ATY 115 plakalı minibüs, kavşakta Emirhan Özçelik yönetimindeki 31 APL 081 plakalı otomobille çarpıştı. Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.


Ekipler, servisteki kaptan pilot Hasan Eren’in (40) kaza yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Sağlık ekipleri, serviste yaralanan Murat Koç, Stephane Paillotte, Alankus Demir, Burak Öner, Nazlı Zehra Soytürk, Beyza Karaağaç ile otomobildeki Emirhan, Selda ve Bedirhan Özçelik’i ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırdı. Yaralıların durumlarının iyi olduğu belirtildi.


Kaza ile ilgili soruşturma başlatılırken hayatını kaybeden kaptan pilotun cenazesi yapılan otopsinin ardından ağabeyi Seval Eren ve yakınları tarafından Adana Adli Tıp Kurumu Morgu’ndan alındı. Bu sırada gözyaşlarına boğulan ağabey Seval Eren’in güçlükle ayakta durabildiği görüldü. Cenazenin İstanbul’da toprağa verileceği öğrenildi.



Kazada ölen kaptan pilotun cenazesi morgdan alındı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Huawei Ar-Ge buluşması’nın açılış programı ETÜ ev sahipliğinde gerçekleştirildi Doğu ve Güneydoğu illerinde öğrenim gören öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojileri alanında kendilerini geliştirmelerine imkan sağlayan Huawei Ar-Ge Buluşması Programı, BTK Akademi iş birliğiyle, Erzurum Teknik Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliklerle devam etti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Atatürk Üniversitesi, Erzurum Teknik Üniversitesi ve Huawei Türkiye iş birliğiyle gerçekleştirilen Ar-Ge Buluşması’na, iki günde toplam 500 öğrenci ve ilgili fakültelerin öğretim üyeleri katıldı. Huawei, genç yeteneklerin Türkiye bilişim ekosistemine kazandırılması yönündeki faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda hayata geçirilen ‘Huawei Ar-Ge Buluşması’ programları, 28-29 Kasım tarihlerinde, Erzurum Teknik Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliklerle sürdü. Kamu, akademi, dernekler ve özel sektörleri bir araya getiren etkinlik kapsamında, 5G teknolojileri, yapay zeka, siber güvenlik, mobil servisler ve bulut bilişim gibi günümüzün ve geleceğin en önemli teknolojik başlıkları ele alındı. Ar-Ge Buluşması kapsamında ayrıca, öğrencilere etkin CV hazırlama, Linkedin kullanımı, iletişim becerileri gibi alanlardaki farklı eğitimler, Huawei uzmanlarınca verildi. Huawei Ar-Ge Buluşması; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Ermiş, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Çavuşoğlu, Huawei Türkiye Ar-Ge Direktörü He Ming ve Huawei Türkiye Kamu ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Ömer Faruk Şahin’in katılımıyla gerçekleşti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Ermiş konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “BTK Akademi olarak bugüne kadar 348 eğitimi tüm halkımıza ücretsiz sunduk. 1.180.508 kişi eğitimlerimizi tamamlayarak sertifikalarını aldı. BTK Akademi’den alınan sertifikaların, iş bulma ve kariyerlerinde ilerleme konularında öğrencilere büyük bir referans kaynağı olduğunu görmek bizim için gurur verici. Yalnızca çevrim içi eğitimlerimizle değil, bilişim sektörünün önemli paydaşlarıyla gerçekleştirdiğimiz yarışma ve etkinliklerle de öğrencilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Ayrıca BTK Akademi mobil uygulamamızı hayata geçirdik. 2,5 milyon kullanıcı, 296 konu başlığı ve 150 bin dakikadan oluşan eğitimlerle, Türkiye’nin yerli ve milli en büyük çevrim içi eğitim portalı olma özelliğini taşıyoruz. Huawei ile birlikte üçüncüsünü düzenlediğimiz Kodlama Maratonu’nda, 30 öğrenci bulut bilişim ve yapay zekâ alanında uygulamalar geliştirdi. Dereceye giren öğrenciler bilgisayar ödülleri kazandı. Doğu ve Güneydoğu illerini kapsayan Ar-Ge buluşmalarının dördüncüsünü, iki gün süren bir etkinlikle Huawei ile birlikte Erzurum’da düzenliyoruz. Bu kapsamda, etkinliğe katılan öğrencilerimiz başta olmak üzere, Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi’ne ev sahiplikleri için, ayrıca yaklaşık dört yıldır bizimle olan iş birlikleri nedeniyle Huawei Türkiye ekibine teşekkür ederim.” Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak ise ETÜ’nün bilişim teknolojileri alanındaki çalışmaları büyük önem verdiğine dikkat çekerek: “Huawei ve BTK Akademi’nin, genç yeteneklerin Türkiye bilişim sektörüne kazandırılması yönündeki faaliyetlerini bizler de yakından takip ediyoruz. Bu kapsamda, Erzurum Teknik Üniversitesi olarak 2024 Huawei Bilişim Akademisi yarışmalarından dört ödülle dönmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yıl yarışmalara toplam 780 başvuru aldık ve 500 kişinin katılımı gerçekleşti” dedi. Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Çavuşoğlu konuşmasında, “Huawei’in eğitimlerini okullarımızda entegre ederek bilişim yarışmalarına katılım sağlıyoruz. Bu etkinliğin Erzurum’a, öğrencilerimizin ayağına kadar getirilmiş olması bizim için büyük bir değer taşıyor. Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlamak adına Huawei’in burada gerçekleştirdiği bu buluşma, teknolojik yetkinliklerin ülke genelinde yaygınlaşması açısından son derece önemli bir adım. Huawei’in düzenlediği bu etkinlik, yeni yetenekleri keşfetme ve onları daha da geliştirme konusunda değerli bir yapılandırma sunuyor. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda, ülkemizin dijital dönüşümünü desteklemek ve nitelikli yazılımcılar yetiştirmek gibi ortak amaçlar etrafında, BTK ve Huawei ile iş birliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu tür projeler, gençlerimize yeni fırsatlar sunarak hem bireysel hem de ulusal anlamda güçlü bir teknoloji altyapısının oluşturulmasına katkı sağlıyor” dedi. Huawei Türkiye Ar-Ge Direktörü He Ming yaptığı değerlendirmede, “Huawei olarak geçtiğimiz 22 yılda Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunun her adımına şahit olduk. ‘Türkiye’de, Türkiye İçin’ vizyonumuzla yirmi yılı aşkın süredir Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlamaya devam ediyoruz. Bu bağlamda, yapay zeka, 5G ve Huawei Mobil Servisleri’nin yanı sıra, 2023 yılında duyurduğumuz bulut platformumuz Huawei Cloud ile Türkiye’nin bilişim altyapısına katkıda bulunmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. Bugün burada, bilişim yeteneklerini yetiştirmeye yönelik çalışmalarımızın en değerli uygulamalarından biri olan Huawei Ar-Ge buluşmasını başarıyla tamamlanmış olmasından büyük onur duyuyoruz. Bu vesileyle BTK Akademi’ye, Atatürk Üniversitesi’ne, Erzurum Teknik Üniversitesi’ne ve öğrencilerimiz de dahil olmak üzere, sahada görev alan ve bu projede yer alan herkese yakın iş birlikleri ve önemli katkılarından dolayı teşekkür ederim” dedi. Huawei Ar-Ge buluşması sonunda Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi Huawei öğrenci elçilerine HSD sertifikası takdim edilirken, etkinliğe katılan öğrenciler de merak ettikleri konuları bilişim dünyasının uzmanları ile bire bir tartışma fırsatı buldular.
Kocaeli Uzmanından "zorbalık" uyarısı: Bu belirtilere dikkat Kocaeli’de düzenlenen eğitimle öğrenciler ve veliler akran zorbalığına karşı bilinçlendirildi. Ailelere uyarılarda bulunan psikolog Sümeyye Saraçoğlu, "Zorbalık yaşayan çocuklar genelde içine kapanabilir, okula gitmek istemeyebilir ve kendilerini değersiz hissedebilir. Ani duygu değişimleri, sosyal ilişkilerden kaçınma da yaygın belirtileridir" dedi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Anne Şehir Merkezlerinde akran zorbalığını anlamak, doğru yaklaşım yöntemlerini öğrenmek ve etkili çözümler üretmek amacıyla hem öğrencilere hem de velilere eğitim düzenlendi. Psikolog Sümeyye Saraçoğlu tarafından verilen eğitimde, öğrenci ve velilere akran zorbalığı konusunda önemli bilgiler aktarıldı. Eğitimde Saraçoğlu, akran zorbalığının genellikle fiziksel, sözlü, duygusal ya da siber ortamda gerçekleşebileceğini belirterek, ailelerin dikkatli ve bilinçli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı. "Çocuğumuzun arkadaşları arasında zorbalık yaşayıp yaşamadığını nasıl anlarız?" sorusunu cevaplayan psikolog Saraçoğlu, "Zorbalık yaşayan çocuklar genelde içine kapanabilir, okula gitmek istemeyebilir ve kendilerini değersiz hissedebilir. Ani duygu değişimleri, sosyal ilişkilerden kaçınma da yaygın belirtileridir" diye konuştu. "Harekete geçmek, zorbalığı önlemenin ilk ve önemli adımıdır" Saraçoğlu, çocukların zorbalıkla ilgili konuşmakta çekinebileceğini ifade ederek, "Çocuklarınızın duygularını rahat ifade edebilmesi için bir alan oluşturun. Onu yargılamadan dinleyin ve hislerini anladığınızı gösterin. Onun yanında olduğunuzu ve ona yardım etmek istediğinizi hissettirin. Zorbalığa uğramasının çocuğunuzun hatası olmadığını açık bir şekilde ifade edin. Eğer zorbalık yaşadığını düşünüyorsanız bir uzmandan destek alın. Unutmayın, fark etmek ve harekete geçmek, zorbalığı önlemenin ilk ve önemli adımıdır" şeklinde konuştu. Çocuklara yönelik oturumda ise zorbalıkla başa çıkma yöntemleri üzerinde duran Saraçoğlu, şu önerilerde bulundu: "Zorbalıkla karşılaştığınızda tepkinizi sakin bir şekilde gösterin. Kendinizi güvende hissetmediğiniz durumda mutlaka bir yetişkine haber verin. Zorbalığa karşı yalnız olmadığınızı bilin; arkadaşlarınızdan, öğretmenlerinizden ya da ailenizden destek isteyin"
İzmir EGİAD’dan KKTC ile yatırım tanıtım işbirliği Üyelerinin ve onların temsil ettiği şirketlerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla geniş kapsamlı faaliyetler düzenleyen EGİAD, iş dünyasının uluslararasılaşması ve dış pazarlara açılması, bu sayede rekabet avantajı ve daha güçlü bir marka imajı yakalamaları hedefiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu ve Kuzey Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) Direktörü Ebru Kaptan Sertoğlu’nu ağırladı. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer’in açılış konuşmasıyla başlayan “Kıbrıs ile İş Yapmak Semineri” iş dünyasının yoğun katılımıyla zoom üzerinden gerçekleşti. Günümüzde farklı ülkelerle ticaret yapabilmenin her geçen gün büyük önem kazandığını dile getiren Yelkenbiçer, şirketlerin sadece yerel piyasalara odaklanmasının, uzun vadeli büyüme ve rekabetçilik açısından ciddi bir dezavantaj oluşturduğuna dikkat çekerek, “Küresel pazarlara açılmak, firmaların sürdürülebilir büyüme sağlaması ve uluslararası başarı elde etmesi için vazgeçilmez bir gereklilik haline geldi. Uluslararası piyasalarda varlık göstermek, şirketlere farklı rekabet şartlarına uyum sağlama şansı tanıyor. Bu süreç, firmaların daha çevik, yenilikçi ve hızlı hareket edebilen organizasyonlar inşa etmelerine imkan sağlıyor. Küreselleşme, yalnızca bir büyüme planı değil, aynı zamanda işletmenin gelecekte sürdürülebilirliğini garanti altına alan bir yaklaşım olarak kabul ediliyor. Uluslararası pazarlarda rekabet etmek, aynı zamanda şirketleri daha inovatif olmaya zorlayan bir unsur. Farklı kültürlerin, pazar dinamiklerinin ve tüketici beklentilerinin anlaşılması, yeni ürün ve hizmet geliştirme süreçlerini hızlandırıyor. Dış pazarlara açılan firmalar genellikle daha fazla Ar-Ge yatırımı yapıyor ve bu da hem kendi ülkelerine hem de dünya ekonomisine katkı sağlıyor” dedi. Dış pazarlara açılmakta liderlik eden üyelerin, aynı zamanda, şehrin ve ülkenin ekonomik kalkınmasına da önemli katkılar sağlayacağını vurgulayarak, Türk ve Kıbrıs Türk halkları arasında var olan güçlü tarihi ve kültürel, din, dil, ırk birliği bağlarından yola çıkarak gerçekleşen toplantının ilişkilere güçlü ve yapıcı bir şekilde yansıyacağını belirterek, “Ülkemiz ile KKTC, birbirlerinin her alandaki çıkar ve haklarını koruyan, gözeten ve ilerletmek için gerekli her türlü desteği sağlayan doğal müttefiklerdir. Bu anlamda ülkemiz, KKTC ve Kıbrıs Türklerini her alanda dünyaya bağlayan tek köprü olma konumundadır. Ülke olarak, KKTC’nin ekonomik olarak kalkınmasına büyük önem vermekte ve KKTC’nin altyapısını geliştirmesine destek olmaya çalışmaktayız” diye konuştu. Ülkemiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ticaret hacminin de her geçen yıl gelişmekte olduğunu dile getiren Yelkenbiçer, “İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 2015 ile 2021 yılları arasında ortalama 1,2 milyar dolar iken 2022 ve 2023 yıllarında sırasıyla 2,2 ve 2,5 milyar dolar seviyelerine yükselmiştir. KKTC, tarihi ve kültürel zenginlikleri, güzel plajları ve doğal güzellikleri ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Orta Doğu ve Akdeniz bölgesinde stratejik bir konuma sahip olan KKTC dış ticaret ve lojistik açısından da avantaj sağlamaktadır. KKTC’de iş insanlarımız için önemli iş ve yatırım fırsatları oluştuğunu görmekteyiz” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, KKTC’nin yalnızca doğal güzellikleriyle değil girişimcilere tanıdığı avantajlar nedeniyle de değerlendirmek gerektiğini belirterek, “Akdeniz ile Ticaret ve Yatırım Köprüsü olan KKTC’ne yatırımcılarımızı davet etmek isterim. Maliyet düşüklüğü avantajlarıyla önemli bir destinasyona sahibiz. Turizm, eğitim, yatçılık, marinacılık, tarım başta olmak üzere pek çok alanda işbirliği yapılabilir” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) Direktörü Ebru Kaptan Sertoğlu ise, ülkenin ekonomik kalkınmasında ihtiyaç duyulan yatırımların artırılması ve yatırım yapılmasını özendirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “KKTC, ihracata yönelik sanayileri tercih etme yaklaşımını benimsemiştir. Yatırım politikası, mal ve hizmetlerin ihracına yöneliktir. Modern teknoloji, teknik bilgi, yeni üretim tekniklerinin KKTC’ne transferini kolaylaştıran ve en fazla katma değer sağlayacak projelere öncelik verilmektedir. Yatırımcılar tarafından önerilen her proje kendi değerleri üzerinden dikkate alınmaktadır. Yabancı ve yerel firmalar arasında ortak girişim şeklindeki yatırımların etkin bir şekilde desteklendiği KKTC’nde yabancı yatırımcılara mülkiyet haklarının tam olarak korunmasını da içeren pek çok avantaj ve teşvikler sunulmaktadır. KKTC’de, özel mülkiyet haklarının vatandaşlar ve yabancı uyruklular arasında hiçbir fark gözetilmeden garanti edilmesi, Anayasa ile güvence altına alınmıştır” dedi.