EKONOMİ - 02 Ekim 2024 Çarşamba 15:24

Karaisalı biberi tescillendi

A
A
A
Karaisalı biberi tescillendi

Adana’nın Karaisalı ilçesinde yetiştirilen ve bölgenin simgesi haline gelen Karaisalı Biberi, 1 Ekim günü 182 sayılı Resmi Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Bülteninde ilan edilerek, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret alarak resmen tescillendi.


Akdeniz mutfağının vazgeçilmez lezzeti olan ve özellikle salça üretiminde kullanılan kırmızı biber hem lezzeti hem de yüksek verimiyle dikkat çekiyor. Adana’nın ve Karaisalı’nın tarımsal kimliğinin bir sembolü olarak öne çıkan Karaisalı Biberi tescil ile birlikte, bu biberin ulusal ve uluslararası pazarlarda da hak ettiği yeri bulması bekleniyor. Karaisalı’nın bereketli topraklarında yetişen bir miras olarak geleceğe taşınacak. 7-17 cm uzunluğundaki bu biberler, salça üretiminde yaygın olarak kullanılıyor. Üretimde, ata tohumlarının kullanılması, bu biberi yerel mirasın önemli bir parçası haline getiriyor. 3 aylık hasat dönemi boyunca 6 kez toplanan Karaisalı Biberi, bölgenin en önemli tarımsal gelir kaynaklarından biri olarak öne çıkıyor.


Karaisalı Belediye Başkanı Bekir Şimşek, biberin tescil edilmesiyle ilgili şunları söyledi:


"Karaisalı’mızın değerli simgelerinden biri olan ‘Karaisalı Biberi’nin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmesi hem tarımımızın gücünü hem de kültürel mirasımızın zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu biber, yalnızca lezzetiyle değil, emeğimizin bir sembolü olarak dünyaya tanıtılacak. Emeği geçen tüm çiftçilerimize ve bu sürece katkı sağlayan herkese yürekten teşekkür ediyorum."


Adana’nın tarım potansiyelini dünyaya tanıtan Karaisalı Biberi’nin bu önemli tescili, bölge çiftçileri ve Karaisalı halkı tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Karaisalı’nın kırmızı altını olarak anılan bu biber, ülke çapında büyük bir marka haline gelme yolunda ilerliyor.



Karaisalı biberi tescillendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Atakum’un 2025 mali yılı tahmini bütçesi 2,5 milyar TL Samsun’un Atakum Belediyesi meclis toplantısında görüşülen 2025 yılı mali hazırlık bütçesi 2 milyar 555 milyon TL olarak teklif edildi. Bütçe, görüşülmek üzere ilgili komisyona havale edildi. 13 gündem, 8 gündem dışı olmak üzere toplam 21 maddenin görüşüldüğü Atakum Belediye Meclisi Ekim Ayı Olağan Toplantısı, belediye binasındaki Meclis Toplantı Salonu’nda Meclis Başkanvekili Halil Taşkın başkanlığında yapıldı. Toplantıda stratejik plan, performans programı, 2025 yılı mali hazırlık bütçesi, Gıda Bankası (ATAmarket) kapatılması teklifi, 15 adet kamyonet satın alınması, masaj salonlarının ücret değişikliği ve diğer madde teklifleri görüşüldü. "Atakum’un 2025 bütçesi neden İlkadım’dan fazla?" 2025 yılı mali hazırlık bütçesi görüşmeleri sırasında söz alan AK Parti Meclis Üyesi İsa Bozçelik, İlkadım Belediyesi’nin bağlı bulduğu ilçenin Atakum’dan nüfus olarak daha kalabalık olmasına rağmen 2025 mali bütçesinin 2 milyar 247 milyon TL olduğunu, Atakum’da ise teklif edilen bütçenin 2 milyar 555 milyon TL olmasını anlayamadıklarını belirterek, yetkililerden ve bürokratlardan ayrıntılı açıklama istedi. Meclis Başkanvekili Halil Taşkın da bunun üzerine gerekli bilgilendirmenin yetkililer ve bürokratlar tarafından komisyon toplantısında meclis üyelerine yapılacağını ifade etti. 2025 yılı mali hazırlık bütçesini içeren madde oy çokluğu ile komisyona sevk edildi. Gıda Bankası (ATAmarket) kapatılması teklifi Daha önce de gündeme gelen Gıda Bankası (ATAmarket) kapatılması teklifi tekrar gündeme geldi. Muhalefet meclis üyeleri, buradan birçok vatandaşın yardım aldığını ve kapatılma gerekçesinin kamuoyuna tam açıklanması gerektiğini ifade etti. Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yıldız, mecliste söz alarak Gıda Bankası’nın Ocak ayından itibaren zarar ettiğini, 50 bin TL’lik ayni yardım yapmak için personel maaşları hariç 400-500 bin TL’lik masraf yaptıklarını açıkladı. ATAmarket’in yerine nakdi yardım uygulamasının başlatılacağını kaydeden Yıldız, burada çalışan 4 işçinin de işten çıkarılmayacağını sözlerine ekledi. 8 taşınmaz, SGK ve vergi dairelerine olan borçlarla mahsup edilecek Öte yandan meclise gündem dışı olarak 7 maddede aralarında Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası ve Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesine bağlı Semt Polikliniği olarak kullanılan taşınmazın da olduğu 8 taşınmazın SGK ve vergi dairelerine olan borçlar karşılığı mahsup edilmesi teklifini içiren maddeler de ilgili komisyonlara havale edildi. Mecliste ayrıca 15 adet kamyonet alınması teklifi de görüşülürken, muhalefet meclis üyeleri yeni belediye yönetiminin göreve geldiğinde gerek duyulması halinde araçların Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinden temin edilebileceğini mecliste beyan ettiğini, o nedenle yeni araç alımına olumlu bakmadıklarını söylediler. Bu madde de oy çokluğu ile kabul edilerek, komisyona havale edildi.
Gaziantep Şehitkamil’den okul önlerinde sıkı denetim 2024-2024 Eğitim-Öğretim yılı öncesi okul kantinlerinde denetimlerde bulunan Şehitkamil Belediyesi zabıta ekipleri denetimlerini aralıksız sürdürüyor. İlçe genelindeki tüm ilkokul ve ortaokul önlerinde giriş ve çıkış saatlerinde tedbiri elden bırakmadan adeta nöbet tutan zabıta ekipleri, hem asayiş hem de işletmeleri kontrol ederek, çocukların huzurlu bir ortamda eğitim görmelerine imkan sağlıyor. Uygulamadan memnun kalan öğrenciler ve aileleri Başkan Umut Yılmaz’a desteklerinden dolayı teşekkür etti. Şehitkâmil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın öncelikli konuları arasında yer alan “temiz, güvenli ve sağlıklı okul” için belediye zabıta ekipleri yoğun bir mesai harcıyor. Başkan Yılmaz’ın talimatıyla okul çevreleri ve kantinler her gün sıkı bir şekilde denetleniyor. Kantinlerde tebdir elden bırakılmıyor Zabıta ekipleri, okul kantinlerinde bulunan gıda maddelerini inceleyerek, sağlığa uygunluğunu kontrol ediyor. Zabıta, işyeri açma-çalışma ruhsatı, gıda maddesi ürünlerinin hazırlanması, çalışma ortamı, çöp kovaları, yangına karşı alınan tedbirler, haşere ve kemirgenler için alınan önlemler gibi birçok konuda denetimler gerçekleştiriyor. Yol ve asayiş güvenliğini sağlıyor Zabıta ekiplerinin okul önlerinde dikkat ettiği bir diğer konu, yol güvenliği ve asayiş. Okul etrafında karşılaştığı şüpheli vatandaşlar için kolluk birimleri ile iletişime geçen zabıta, yol güvenliğini de sağlıyor. Öğrencilerin cadde üzerinde karşıdan karşıya geçmeleri için trafikte yayalara yol verilmesi için yoğun mesai harcıyor. “Denetimler devam edecek” Şehitkâmil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, çocukların sağlıklı ve güvenli bir ortamda eğitim görmelerinin öncelikli konuları arasında yer aldığını belirterek, eğitim-öğretim yılı boyunca denetimlere devam edeceklerini bildirdi. Yılmaz, “Okullar henüz açılmadan denetimlerimize başlamıştık. Okullarımız açıldı, çocuklarımızın okullara gitmeye başlamasıyla her gün düzenli olarak ilçemizin her bölgesinde tüm ilkokul ve ortaokullarımızda zabıta ekiplerimiz girişi-çıkış saatlerinde yol ve asayiş güvenliğini sağlıyor. Ders zilinin çalmasıyla da kantinlerde denetimlerde bulunuyor” dedi. “Velilerimizin içi rahat olsun” Okul önleri ve çevrelerinde gıda, yol ve asayiş güvenliği konusunda en ufak bir soruna dahi tahammül edemeyeceklerini vurgulayan Yılmaz, “Tüm velilerimiz endişeli. Çocuklarını tek başına okuluna gönderemediği gibi çıkış saatlerinde de okul önünde bekliyor. Biz de anne ve babalarımızın bu haklı endişelerini bir nebze gidermek adına böyle bir uygulama başlattık. İnşallah uygulamamızı daha da yaygınlaştırarak, velilerimizin içini rahatlatacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu. Yılmaz ve ekibine teşekkür Öte yandan Şehitkamil Belediyesi’nin bu uygulamasını takdirle karşılayan vatandaşlar, böylesine güvensiz bir ortamda bu uygulamanın yerinde olduğunu dile getirerek Başkan Umut Yılmaz ve ekibine desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Erzurum Erzurum tarihçisi Abdürrahim Şerif Beygu, vefatının 80’nci yılında Eskişehir’de anılacak Türk kültür tarihine büyük katkılar sunan, araştırmacı ve eğitimci Abdürrahim Şerif Beygu, vefatının 80. yılında Eskişehir’de düzenlenecek özel bir programla anılacak. Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü öncülüğünde organize edilen bu anlamlı etkinlik, 6 Ekim 2024 Pazar günü gerçekleştirilecek. Abdürrahim Şerif Beygu’nun mirasını hatırlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla düzenlenen program, saat 11.30’da Odunpazarı Mezarlığı’nda Abdürrahim Şerif Beygu’nun kabri başında başlayacak. Bu bölümde Kur’ân-ı Kerim tilaveti, dualar ve Beygu’nun hayatı ile çalışmalarına dair konuşmalar yapılacak. Anma programının ikinci bölümü, saat 14.00’te Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Güzel Sanatlar Galerisi Salonu’nda düzenlenecek sergi açılışı ile devam edecek. Serginin ardından düzenlenecek panelde, Beygu’nun çalışmalarını farklı açılardan ele alacak olan Naci Elmalı, Güven Ayber, Neslihan Arzu Keteci ve Alparslan Kotan birer konuşma yapacaklar. Abdürrahim Şerif Beygu kimdir? Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde doğup Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında önemli çalışmalar yapan Abdürrahim Şerif Beygu, Erzurum’un yetiştirdiği önemli eğitimcilerden ve yazarlardan birisidir. Hayatı boyunca tarih, edebiyat ve eğitim alanlarında yaptığı çalışmalarla, Erzurum’un ve çevresinin tarihî, kültürel birikimlerine katkıda bulunmuş, günümüze ulaşan eserleriyle de bu mirasın korunmasına öncülük etmiştir. Abdürrahim Şerif Beygu, 1894 yılında Erzurum’da dünyaya gelmiştir. Babası Gül Ali Bey, annesi ise Kudret Hanım’dır. Abdürrahim Şerif, çocukluğunun büyük bir bölümünü Erzurum’un çalkantılı siyasî ve sosyal ortamında geçirmiştir. Şehrin 1906-1907 olayları, 1911 depremi ve Birinci Dünya Savaşı’nın etkilerini bizzat yaşamış ve bu olaylar onun hayatında derin izler bırakmıştır. Abdürrahim Şerif Beygu, eğitim hayatına Erzurum Merkez Numune-i İptidai Mektebi’nde başlamıştır. Ortaöğrenimini Erzurum İdadisi’nde sürdürmüş; ancak Birinci Dünya Savaşı sebebiyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde Erzurum’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin matbaasında çalışmaya başlamış ve Albayrak Gazetesi’nde mürettip olarak görev almıştır. Bu süreçte Sıtkı Dursunoğlu ile birlikte çalışmış ve yerel basın hayatının içinde aktif bir rol üstlenmiştir. 1916 yılında Erzurum’un Rus işgaline uğramasıyla ailesiyle birlikte Sivas’a göç eden Abdürrahim Şerif, burada da basın ve matbaacılık çalışmalarına devam etmiştir. 27 Kasım 1916 tarihinde Erbaa İptidai Mektebi’nde öğretmenliğe başlayan Beygu, öğretmenlik mesleğine Kayseri ve Konya’da devam ettirmiştir. Konya Darülmuallimi’ne kayıt olarak yarım kalan eğitimini tamamlama fırsatı bulmuş ve 1919 yılında mezun olmuştur. Cumhuriyet’in ilanından sonra Erzurum’a dönen Abdürrahim Şerif Bey, Erzurum Sultanisi’nde öğretmen olarak görev yapmıştır. Ardından Bitlis, Gümüşhane ve Trabzon’da çeşitli eğitim kurumlarında tarih ve coğrafya öğretmenliğinde bulunmuştur. Bu süreçte, öğrenci yetiştirmeye verdiği önem kadar tarihî ve kültürel konulara da yoğunlaşmıştır. 1934 yılında Soyadı Kanunu’nun kabulüyle “Beygu” soyadını almıştır. Bu soyadını, Erzurum’un tarihî geçmişine ve kendi ailesinin köklü mirasına bir atıf olarak tercih etmiştir. 1930-1934 yılları arasında Erzurum Erkek Lisesi’nde tarih öğretmenliği yaparak bölgedeki genç nesillerin eğitimine katkı sağlamıştır. Kitap çalışmaları Abdürrahim Şerif Beygu, tarih ve kültür araştırmalarına büyük bir ilgi duymaktaydı. Çalışmalarının odak noktası, özellikle Erzurum ve çevresinin tarihî ve kültürel zenginlikleri üzerineydi. Onun en önemli eserlerinden biri olan Ahlat Kitabeleri, Türkiye’nin en önemli tarihî alanlarından Ahlat Mezarlığı’ndaki kitabeler üzerine yaptığı bir çalışmadır. Bu eser, bölgenin tarihî mirasını belgelemesi açısından oldukça kıymetlidir. Bir diğer önemli eseri Erzurum Tarihi’nin ilk cildidir. Abdürrahim Şerif Beygu, bu eserinde Erzurum’un tarihî sürecini ele almış, şehrin geçmişine dair önemli bilgileri kayda geçirmiştir. Ancak sağlığının kötüleşmesi sebebiyle bu eserin devamını getirememiştir. Erzurum’un tarihine dair yazdığı makaleler ve yerel basındaki çalışmaları ise onun bu alanda derinlemesine bir bilgi birikimine sahip olduğunu göstermektedir. Son yılları ve vefatı Abdürrahim Şerif Beygu, uzun süren eğitimcilik kariyeri boyunca hem öğretmenlik yapmış hem de tarih ve kültür çalışmalarına devam etmiştir. Ancak vücudu, zorlu hayat koşulları ve yoğun çalışma temposuna daha fazla dayanamayarak hastalanmıştır. Kendisine yakın arkadaşı Sıtkı Dursunoğlu, Beygu’nun bu süreçte evrak hazinelerinin tozlu havasında uzun saatler geçirdiğini ve bazen bir simitle günü tamamladığını dile getirmiştir. Bu fedakârlık, onun tarihe olan tutkusunu ve sorumluluk bilincini ortaya koymaktadır. 1943 yılında kendi isteğiyle Eskişehir Lisesi’ne tayin edilen Beygu, burada göreve başladıktan bir yıl sonra 6 Ekim 1944 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Eskişehir’in Odunpazarı Mezarlığı’na defnedilen Abdürrahim Şerif Beygu’nun mezarı, vefalı hemşehrileri ve sevenleri tarafından yaptırılmıştır. Abdürrahim Şerif Beygu, hem bir eğitimci hem de bir tarihçi olarak Türkiye’nin kültürel mirasına önemli katkılarda bulunmuştur. Zorlu hayat şartlarına rağmen ilim yolundaki azmi ve fedakârlığı, ardında bıraktığı eserlerde açıkça görülmektedir. “Ahlat Kitabeleri” ve “Erzurum Tarihi” gibi eserleri, onun tarihe olan ilgisinin ve yerel mirasa duyduğu derin saygının göstergesidir. Eğitimci kimliğiyle de sayısız öğrenci yetiştiren Beygu, hayatını bilime ve eğitime adamış bir aydın olarak hatırlanmaktadır.