ASAYİŞ - 12 Şubat 2024 Pazartesi 13:19

Adana Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürüne silahlı saldırı

A
A
A

Adana Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü makamında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

Edinilen bilgiye göre olay Seyhan ilçesine bağlı Reşatbey Mahallesi Adana Büyükşehir Belediye binasında meydana geldi. İddiaya göre Adana Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü Samet Güdük, Belediye binasında silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Güdük hastaneye kaldırıldı. Saldırıyı gerçekleştiren şahsın Mikail G. isimli belediye çalışanı olduğu öne sürüldü. Polis olayla ilgili çalışma başlatırken, şüpheli polis merkezine giderek teslim oldu.

Adana Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürüne silahlı saldırı

Adana Valiliğinde saldırıyla ilgili açıklama: "Alacak verecek meselesi"

Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Özel Kalem Müdür Vekili Samet Güdük'e yapılan silahlı saldırıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Özel Kalem Müdür Vekili Samet Güdük, Adana Büyükşehir Belediyesi içerisinde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır bir şekilde yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede ameliyata alınmıştır. Olayın alacak verecek meselesi yüzünden Adana-1980 doğumlu, Belediye Halk Ekmek çalışanı M.G. isimli şahıs tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiş, şüpheli şahıs suç aleti ile birlikte olay akabinde yakalanmıştır."

ŞÜPHELİNİN İLK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI! 

”Beni dolandırdı, bundan dolayı vurdum”

Suç aletiyle polise teslim olan şüpheli Mikail G.'nin, ilk ifadesinde, ”Beni dolandırdı, bundan dolayı vurdum” dediği öğrenildi.

Özel kalem müdür vekilini vuran şahsın büfelerde ekmek satışı yaptığı öğrenildi

Şüphelinin 3 yıl önce Adana Büyükşehir Belediyesi Zeydan Karalar’a gelip eşiyle arasında sıkıntı olduğunu kendisini evden attığını söylemesi üzerine halk ekmek bünyesinde işçi olarak işe alındığı öğrenildi. Şüphelinin 3 yıl önce işe alındığı büfelerde ekmek satış elamanı olarak çalıştığı belirlendi. Şüphelinin sabit bir büfede çalışmadığı eleman ihtiyacı olan ekmek büfelerinde görevlendirildiği öğrenildi.

Süleyman Cenk İdaye - Serkan Çetinkaya - Furkan Sabrican Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beylikdüzü’nde gece saatlerinde kuyumcuya silahlı saldırı Beylikdüzü’nde gece saatlerinde kimliği belirsiz şahıslar tarafından bir kuyumcuya silahlı saldırı düzenlendi. İşletmenin önüne bir otomobil ile gelen ve henüz kimliği belirlenemeyen saldırganlar, cadde üzerindeki kuyumcuya 16 el ateş etti. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Yaşanan saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. Olay, gece 00.45 sularında Beylikdüzü ilçesi Yakuplu Mahallesi Hürriyet Bulvarı üzerinde bulunan bir kuyumcuda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, gece saatlerinde otomobil ile kuyumcunun önüne gelen silahlı saldırganlar henüz bilinmeyen bir nedenle işletmeye birkaç el ateş etti. Ardından yaklaşık 10 dakika sonra tekrar gelen saldırganlar bu defa işletmeyi kurşun yağmuruna tuttu. İşletmesi kurşunlanan kuyumcu Nurullah Cengiz, saldırıyla ilgili olarak kendilerine herhangi bir tehdit ya da telefon gelmediğini ifade etti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde güvenlik önlemi alan polis ekipleri, saldırıya uğrayan işletmede incelemelerde bulundu. Yapılan incelemelerde kuyumcu dükkanına 16 adet mermi isabet ettiği görüldü. Polis ekipleri saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Yaşanan silahlı saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi. “Son günlerde kuyumcu kurşunlamak ve haraç istemek meşhur oldu” Yaşanan saldırıyla ilgili konuşan kuyumcu işletmesinin sahibi Nurullah Cengiz, “Memur arkadaşlara da söyledik ne bir tehdit aldık ne başka bir şey. Zerre yanımıza yaklaşan ya da alacak ve verecekle alakalı hiçbir şey yok. Biz de şoktayız. Akşam memurlar aradı bunun üzerine biz de dükkana geldik. Bu son günlerde çok meşhur oldu kuyumcuların kurşunlanması ve haraç istemeler. Biz de herhalde onlardan birine maruz kalacağız. Allah yardımcımız olsun. Allahım’a şükürler olsun tehdit almadık. Ne telefonumuz çaldı ne farklı numaralardan başka bir durum olmadı. Hiçbir yerden böyle bir saldırıya dair en ufak bir belirti yoktu. Biz de şok oldu. Bu olayların bir şekilde son bulmasını diliyorum. İşini düzgün yapan esnafların önü kesilmeye çalışılıyor. Karalama gibi şeyler yapılmaya çalışılıyor” dedi.
Hakkari Hakkari’de “Eğitimi Geliştirme ve Takip” projesi tanıtıldı HAKKARİ (İHA) – Hakkari İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geliştirilen “Hakkari Eğitimi Geliştirme ve Takip” projesinin tanıtımı yapıldı. Vali Ali Çelik’in talimatı ve yakın takibiyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geliştirilen ve Hakkari’nin eğitim potansiyelini güçlendirmek amacıyla hayata geçirilecek olan “Hakkari Eğitimi Geliştirme ve Takip Projesi”, Hakkari Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün konferans salonunda il protokolü ve eğitim paydaşlarının katıldığı bir programla tanıtıldı. Burada konuşan Vali Ali Çelik, Hakkari Eğitimi Geliştirme Projesi hakkında bilgi edindiğinde, projenin kendisini heyecanlandırdığını söyledi. Vali Ali Çelik, "Bu proje, ilimizin eğitim kalitesini yükseltmek için önemli bir adım. Bu projedeki eylem ve faaliyetleri yerine getirmek zorunluluktan değil isteyerek ve gönüllülük temelinde olmalı. Ancak böyle kurumsal kapasitenizi artırabilirsiniz. Mış gibi yaparak bir gelişim kaydedemezsiniz. Kurumsal gelişim açısından, başladığınız yer ile bitirdiğiniz yer aynı olmamalı, hayırla yad edilmek için mesafeler kat etmelisiniz. Asıl olan öğretmenlerinize, velilerinize, çalışanlarınıza ve öğrencilerinize değerli olmayı hissettirmek. Eğitimin tüm paydaşları, özellikle öğretmenlerimiz, istekle, heyecanla ve şevkle bu projeyi sahiplenirse ilimizin eğitimdeki başarı çıtasının yükseleceğine yürekten inanıyorum. Bu projenin başarıya ulaşmasında, resmi/ özel tüm kurum ve kuruluşlar ile eğitimin en önemli paydaşları olan velilerimizin desteği, üniversitelerimiz, STK’lar, belediyelerimiz, hatta sağlık, emniyet ve jandarma güçlerimizin katkısını çok önemli buluyorum. Bu süreci birlikte götürebilirsek o zaman Hakkari’de, eğitimin niteliğini, öğrencilerimizin başarı yeteneğini ve bu ülkeye ve millete faydalı birer insan olarak yetişmeleri noktasındaki karakter gelişimlerini de güzel bir şekilde temin etmiş oluruz. Kelebeğin kanat çırpması misali, büyük değişimler küçük adımlarla başlar. Bu projeye iradesini koyan, katkı sunan ve içini güzel dolduran herkesi, sırtımızda ve başımızda taşıyacağız. Bu proje, toplum olarak en fazla ihtiyaç duyduğumuz konulardan biri olan eğitimin niteliğinin artırılması konusunda geliştirdiğimiz önemli bir proje. Günümüzde, başarılı olmanın ana ölçütü, akademik olarak soru çözmeye endekslenmiş, oysaki bunun yanına yan etmenleri de eklemek gerekiyor. Ben, sportif ve sosyal yönü gelişmiş, iletişimi daha güçlü bireyleri yeğlerim. Ailelerimizin her zamankinden daha etkin bir şekilde eğitim öğretim süreçlerine katılması çok önemli. Öğrencilerimizin başarılarını artırmak amacıyla hem ailede geçirilen zamanın iyi değerlendirilmesi hem de öğretmenler ve idarecilerimizle sık iletişim halinde olunması, çocuklarımızın gelişimine çok ciddi katkılar getireceğinden bu husus büyük önem arz ediyor. Özellikle de okuma alışkanlığının edinilmesini istiyorsak bizim de aile bireyleri olarak elimizde muhakkak bir kitap olmalıdır. Yine çocuklarımızı teknoloji bağımlılığından uzak tutmak için, teknoloji ürünlerini kullanırken daha dikkatli olmalıyız. Zira eğitim, dayanışmayla ve birlikte koşmakla olur. Okullar, insanların karakter ve kişiliklerinin oluştuğu, yarınlarımıza dair beklentilerimizin olduğu yerlerdir. Eğitimin gayesi ve insan gelişimindeki temel parametre, davranış değişikliği oluşturmasıdır. Bu da bir süreç ve tekrar gerektiriyor; çünkü tekrar eden yapılar başarıya ulaşır" dedi.
Bursa Böyle senaryo polisleri bile şaşırttı...Arkadaşına kapkaç yaptırttı Bursa’da sanal kumarda harcadığı parayı eşine söyleyemeyen ve arkadaşıyla motosikletli kapkaç senaryosu hazırlayan tekstilcinin oyununu Asayiş Polisi bozdu. Güvenlik kamerası görüntülerini tekrar tekrar izleyen polis, "Bu işte bir terslik var" diyerek sorguladığı tekstilcinin ve arkadaşının senaryo hazırladığını kısa sürede ortaya çıkardı. Oscarlık performans sergileyen tekstilci "paralarım gitti" diyerek Emniyet Müdürlüğü’nde timsah gözyaşı döktü. Bursa’nın Osmangazi ilçesinde tekstil işiyle uğraşan Coşkun K. (35), yüklü miktarda borcu olduğu için durumu eşiyle paylaşamadı. Kara kara düşünen adam, 58 bin Euro parayı evden alıp “İstanbul’da iş anlaşmasına gidiyorum” deyip evden ayrıldı. Terminale giden Coşkun K. yakınlardaki bir alışveriş merkezinin kapısında telefonla konuşurken, senaryosu gereği elindeki para dolu çantayı bir anda para motosikletli bir kişiye kaptırdı. O anlar kameraya anbean yansırken, ikilinin kovalamaca anları kameraya anbean yansıdı. Oscarlık performans sergileyen Coşkun K. sözde motosikletli kapkaçcının peşinden koşturdu, ifade için geldiği Emniyet Müdürlüğü’nde de gözyaşı döktü. Oyun olduğu ortaya çıktı Polis ekiplerine ifade veren Coşkun K., işlemlerinin ardından evine gidip eşine başına gelenleri anlattı. Fakat Asayiş Şube Müdürlüğü, Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri izlediği güvenlik kameralarında, mağdur adamdan önce motosikletli gaspçının daha önce terminale gittiğini fark etti. Olaydan şüphelenen ekipler, incelediği yüzlerce güvenlik kamerası sonrası motosikletlinin olay sonrası kıyafetlerini değiştirdiği ve kaskı çıkardığını tespit etti. Ekipler yaptıkları çalışmada hırsızın İsmail Melih A. olduğunu öğrendi. Düzenlen operasyon sonrası yakalanan motosikletinin İsmail Melih A. ’nın parayı kaptıran Korkmaz’ın 15 yıllık arkadaşı olduğu ortaya çıktı. Borcu olduğu için yakın arkadaşıyla oyun yapmış Gözaltına alınan 2 arkadaş, emniyette çapraz sorguda olayın gerçeğini anlatmak zorunda kaldı. Coşkun K.’nın aslında 1 milyon lira üzerinde borcu olduğu ve ödeyemediği için eşine söyleyemediği ve evden ‘iş anlaşmasına gidiyorum’ diyerek ayrıldığı belirlendi. Genç adamın arkadaşı İsmail Melih A. ile kapkaç oyunu yaptığı öğrenildi. Emniyet tutanaklarını eşine gösterip kendini mağdur göstermeye çalışan Coşkun K.’nın oyununu bozan polis ekipleri şahısları "Suç uydurma ve güvenlik güçlerini meşgul ettiği" iddiasıyla adliyeye sevk etti. “15 yıllık arkadaşım ağlayınca yardımcı olmak istedim” Öte yandan, İsmail Melih A. verdiği ifadede, Coşkun K.’nın kendisinin 15 yıllık arkadaşı olduğunu ifade ederek, “Çok borcu olduğu için eşine söylemediğini böyle bir fikir yaptığını söyledi. Ağlayınca dayanamadım böyle bir oyuna dahil oldum” dedi.
Ankara Ankara keçisi yok olmakla karşı karşıya Ankara keçisi üreticisi Cihan Balaban, kendisinden sonra bu mesleği yapacak kimsesi kalmadığı için 2 bin tane Ankara keçisinden oluşan sürünün büyük bir çoğunluğunu satmak zorunda kaldı. Başkentin simgelerinden Ankara keçisi, hayvancılık mesleğinin tercih edilmemesi nedeniyle yok olmakla karşı karşıya. Ankara keçisi ise dünya tekstilinin göz bebekleri arasında gösteriliyor. Onları değerli kılan ise uzun, parlak, ince ve beyaz tüyleri. Bilinçsiz bakım, türlerin karışması, çoban bulunamaması ve gençlerin hayvancılık mesleğini yapmaya yönelik düşük arzuları nedeniyle Ankara keçisi için alarm zilleri de çalmaya başladı. Ankara’nın Ayaş ilçesinde hayvancılık yapıyor Başkentin Ayaş ilçesine bağlı Ilıca köyünde Ankara keçisi üreticiliği yapan 60 yaşındaki Cihan Balaban, yaşlanması ve mesleğini devredecek kimsesi olmadığından dolayı 2 bin adeti bulan Ankara Keçisi sürüsünün büyük bir çoğunluğunu satmak zorunda kaldı. Gençler hayvancılık yapmak istemiyor Balaban, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisi gibi Başkentin Ayaş, Güdül, Nallıhan ve Kızılcahamam gibi ilçelerinde Ankara keçisi üreticisi yapan vatandaşların çoğunun yaşlılık ve kendisinden sonra gelen kuşağın hayvancılık yapmak istememesinden dolayı Ankara Keçisinin sonunun gelmeye başladığını söyledi. "Geride yapacak kimse yok" Cihan Balaban, “Doğdum doğalı bunun içindeyim. Tam ebeden ve dededen kalma gördüğümüz. 60 yaşına girdim 60 senedir bunun içindeyim. Bin 500’ü de 2 bini de gördüm ama kalan şimdi bu. 180 tane kaldı. Mecbur satmak zorunda kaldım. Adam bulunmuyor, hayat pahalı, geride yapacak kimse yok” ifadelerini kullandı. "Türkiye’de çobanlık yok" Balaban, hayvancılığın sevilerek yapılması gereken bir meslek olduğunu belirterek, “Geride yapacak kimse kalmayınca biraz da maddi durumlar geri tepti, yapılmayacak duruma geldi. Ben devlet adamlarıyla da çok görüştüm. Çok dedik ‘Çaresiz, çobansızız’. Bugün asgari ücretle adam şurada çalışıyor, burada 25 bin liraya çalışmıyor. 35 bin lira biz Afgan’a veriyoruz. Türkiye’de çobanlık yok. Hepsi Afgan. Onlar da olmazsa hayvancılık biter” diye konuştu.