MAGAZİN - 14 Ocak 2024 Pazar 12:15

100. Yıl Kültür ve Sanat Merkezi açıldı

A
A
A
100. Yıl Kültür ve Sanat Merkezi açıldı

Çukurova Belediyesi ile sivil toplum örgütü işbirliği ile hayata geçirilen 100. Yıl Kültür ve Sanat Merkezi Sergi Salonu yüksek katılımlı bir törenle açıldı. Açılışta usta çizer Turhan Selçuk’un Söz Çizginin adlı karikatür sergisi de gezildi. Açılışa sanatseverler büyük ilgi gösterdi.


Çukurova Belediyesi ile sivil toplum örgütü işbirliği ile Adana yeni bir kültür sanat merkezi kazandı. İki kurum arasında imzalanan protokol gereği Adana Tabip Odası hizmet binasında kültür sanat merkezi oluşturulmasına yönelik ilk önemli aşama geçildi ve yapılan törenle sergi salonu açıldı.


Sergi salonunun açılışına yüzlerce kişi katıldı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği tören sonrası usta çizer Turhan Selçuk’u Söz Çizginin adlı sergisi gezildi. Saygı duruşu ile başlayan törende konuşan Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, kültür sanat ile ilgili etkinlik olduğunda çok heyecanlığını belirterek, bugün de aynı heyecanı yaşadığını söyledi.


10 yıl önce göreve geldiğinde Çukurova’yı kültür ve sanat kenti başkenti yapacaklarını söylediklerini ifade eden Başkan Soner Çetin, "Çünkü olması gereken bu. Orhan Kemal’in deyimiyle bu bereketli topraklar çok büyük edebiyatçılar, çok büyük sanatçılar, sinemacılar, her alanda Işte karikatüristler yetiştirmiştir. Her ne kadar Turan Selçuk Adana’da doğmasa da ilk çizgilerini sevgili kızının da değerli hocalarımın da ifade ettiği gibi Adana Erkek Lisesi’nin sıralarında çizmeye başlamıştır ve Adanalı’dan Adanalı olmuş ve Adana’nın adını bu anlamda da ülkeye ve dünyaya duyurmuş büyük bir değerimizdir. Değerli dostlarım Çukurova Edebiyat Festivali bugün Türkiye’de çok konuşulan bir festival. Ve katılımcılarıyla kente kattığı coşkusuyla, edebiyata, sanata sahip çıkmasıyla her geçen gün daha da etkinliğini arttırarak devam ettiriyor. Onun dışında uluslararası karikatür Festivalimiz. Tabii Turan Selçuk’tan etkilenerek başlattığımız bir festivalimizdir ve uluslararası boyut kazanmıştır. Bunun dışında kültür, sanata katkı olsun diye Bülent Ecevit Kültür ve Sanat Parkımızın açılması, oradaki Celal Özdemir müzik atölyesi ve resim atölyesi. Onun haricinde toplum merkezlerinin sanatın her alanında yapmış olduğumuz kurslar ve büyük bir ilgiyle karşılanan bu kurslarımız sonucunda çok değerli sanatçılar yetişeceğini umut ediyoruz. Bilgi Üniversitesi’yle birlikte düzenlediğimiz bir sinema atölyesi etkinliğimiz vardı. Oradan da şimdi duyuyorum. Çok önemli yerlerde sinemadan, o kameranın gerisinde özellikle çok değerli sinemacılar, yetişmiş. Bu da beni çok mutlu ediyor. Değerli dostlarım, memleketimiz öyle güzel bir memleket ki, hakikaten branşta, her alanda insan yetiştiriyor. Sanatçı yetiştiriyor. Ve bunların kıymetini bilmemiz gerekiyor. Orada açtığımız sergi salonları. Bunlar hep güzel birer örnek" dedi.


Başkan Soner Çetin, 75. Yıl Sanat Merkezinin yıkılmasından çok büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Hepiniz gibi bütün sanat dostları gibi Ama tabii onun da haklı gerekçeleri mutlaka vardır. Depremde zarar görmüş olması sebebiyle şu anda birçok anılar da yok oldu gitti. Inşallah yerine de inanıyorum ki Büyükşehir Belediyemiz çok daha güzel bir merkez yapacaktır. Ama bu arada ne yapacaktık? Işte Haluk hocam kendinde ifade ettiği gibi derhal dedim. Ne gerekiyorsa yapalım. Ben kendilerine binlerce kez teşekkür ediyorum. Biz zaten bir sanat merkezinin olması gerektiğinin farkındayız. Buna öncülük yaptıkları için de hem de belki de atıl durumda kalmaktan kurtardıkları için en verimli şekilde sanatseverlerin hizmetine sunacakları için ben kendilerine çok teşekkür ediyorum. Biz bu tarih itibariyle tatlı odasıyla birlikte taşın altına elimizi değil gövdemizi koyduk. Sanat için, kültür için ne gerekiyorsa hep beraber yapacağız. Bundan yana emin olun hiçbir şüphe buranın sağlıklı bir şekilde işlemesi için de elimizden geleni yapacağız. Bugün hocamın ifade ettiği gibi sergi salonunun açılışını yapacağız. Ama sonrasında diğer birimler de faaliyete geçecek. Konferans salonu gibi, toplantı salonu, ikinci servis salonu, Ders Kafeler, öğrencilerinin çalışmalarını sürdürdüğü o Ders Kafeleri de etkin halde kullanmak istiyoruz. Ve şu güzel binamız hepinizin yüreğine sağlık. Çok büyük emekler sonucunda yaptığınız bu binamızda çok daha güzelleşti. Bu sanat merkeziyle. Bütün sanat dostlarının buluşma noktası olacaktır. Ben buna inanıyorum. Hayırlı uğurlu olsun" şeklinde konuştu.


Kültür Sanat Merkezinin oluşmasında emeği olan, Dr. Haluk Uygur da "Arkadaşlar tüylerim diken diken. Bunun bir değil, birden fazla nedeni var. Çünkü maalesef yakında geçirdiğimiz deprem nedeniyle yetmiş beşinci yıl sanat galerisinin yıkılmasıyla bu kentte hiç galeri kalmamıştı. Yani üç milyon nüfus olacak ve bir galerisi olmayacak. Sadece Afganistan’da var. Halbuki bu kentte daha evvelden altı yedi tane galeri var tabii. İkincisi ise bu galeriyi açarken Turan Selçuk sergisiyle açabilmiş olmak çok önemli bir iştir. Şimdi bana zaman zaman sorarlar derler ki ya deprem oldu, ekonomi çöktü işte sıkıntılar var. Sen sanat sanat diyorsun. Ne işe yarar o sanat? Şimdi bu bu da şöyle yanlış bir Ne var arkadaşlar? Herkes zanneder ki sanat bizim duvarı açtığımız karikatürler fotoğraflar veya resimler. Halbuki sanat o değil. Sanat bunu bunları yapan kişilerin düşünme alanı. Bu düşünme alanını eğer ki gençlere bu dışında eğer ki eğitime, bu düşünme oranını eğer ki tüm halka yaydığınız zaman o düşünme alanı ekonomiyi de düzeltir, depreme dayanıklı inşaatlar da yapar. Ülkedeki savaşı benzer şeyleri de önler Yani bizim sanat dediğimiz şey sadece sevgi salonlarının duvarında değil. Fabrikalarda mühendis, hastanelerde doktor, okullarda öğretmen olarak karşımıza çıktığı zaman yani bu Turan Selçuk’ların Yaşar Kemallerin, Abidin Dino’ların düşünme alanı bizim bizim buluşma alanımız" diye konuştu.


Adana’da hiç galeri kalmadığını gördüklerini ve tüm kişi, kurumları dolaştıklarını belirten Dr. Haluk Uygur, sadece iki belediyeden olumlu yanıt aldıklarını, bunlardan birinin de Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin olduğunu açıkladı. Dr. Haluk Uygur sanata olan desteğinden dolayı Başkan Soner Çetin’e teşekkür etti.


Turhan Selçuk’u kızı Aslı Selçuk ise Adana’nın babası Turhan Selçuk ve Amcası İlhan Selçuk’un hayatında önemli yer tuttuğunu anlattı. Selçuk’ların Adana yaşamına ilişkin ayrıntılar veren Aslı Selçuk, Adana’da Abidin Dino,


Yaşar Kemal ile tanıştıklarını ve birbirlerinden beslendiklerini söyledi.


Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi ve davetliler Turhan Selçuk’un Söz Çizginin sergisi gezdi.



100. Yıl Kültür ve Sanat Merkezi açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milletvekili Ayrım’a “Haydar Aliyev 100 Yıllık Madalyası" Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım’a Azerbaycan tarafından "Haydar Aliyev 100 Yıllık Madalyası" verildi. Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım’a Azerbaycan-Türkiye kardeşliğine sağladığı katkılardan dolayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in imzaladığı kararnameyle Haydar Aliyev 100 Yıllık Madalyası verildi. Madalya, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov tarafından takdim edildi. Büyükelçilikte düzenlenen madalya teslim törenine Milletvekili Ayrım, Büyükelçi Memmedov ve davetliler katıldı. Şamil Ayrım’ın Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin kurulmasında büyük emeği olduğunu aktaran Memmedov, Haydar Aliyev 100 Yıllık Madalyası’nı Türkiye’de alan ilk kişi olduğunu söyledi. Milletvekili Ayrım, "Bu madalya benim için olduğu kadar Türkiye-Azerbaycan ortak kaderi ve dostluğu için emek veren herkes adına büyük onur ve gururdur. Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev’in ‘Türkiye ile Azerbaycan bir milletin iki ayrı devletidir’ sözü, bizlerin kardeşlik bağını en güçlü şekilde ifade eden veciz bir ifadedir. Bu vizyon Cumhurbaşkanlarımız İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çok daha güçlü bir şekilde yaşatılmaktadır” diye konuştu.
Samsun Celil Yüksel: “Umarım Avrupa kupalarına da gideriz” Samsunspor’un 27 yaşındaki orta sahası Celil Yüksel, iyi formlarını sürdürüp Avrupa kupalarına gitmek istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig’de 36 puanla ilk devreyi 3. sırada tamamlayan Samsunspor’un orta saha oyuncusu Celil Yüksel, Beşiktaş maçı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İyi form grafiklerini Beşiktaş maçında da sürdürmek istediklerini dile getiren Yüksel, “Bu sezonun güzel geçmesi, bu şehrin bir çocuğu olarak beni çok mutlu ediyor. Samsunspor’da olmayı özlemiştim. Bu seneki performansım biraz da buna dayanıyor. Ligdeki konumumuzun keyfini çıkartıyoruz. Zorluklarla başa çıkıyoruz. Belirli bir oyuncu kapasitemiz var. Gelen oyuncu da olmayacak. Bunun bilinciyle iyi bir arkadaşlık ortamımız var. Bunu bozmadan güzel bir şekilde devam ediyoruz” dedi. “Umarım Avrupa kupalarına da gideriz” Form grafiklerini sürdürerek Avrupa kupalarına gitmek istediklerinin altını çizen 27 yaşındaki futbolcu, “Samsun’da olmanın keyfini yaşıyorum. Ailem de Samsunspor’da oynamamı çok istiyordu. Göztepe’de kiralıkken de Samsunspor’u takip ediyordum. Geçen sezon ligde kalmalarını çok istiyordum. Bu sene gelip, Süper Lig’de oynamanın hayalini kuruyordum. Bu sene Samsunspor forması ile elimden gelen en iyi performansı vermeye çalıştım. Sağ olsun hocamız Thomas Reis de bana forma şansı veriyor. Bu durumu en iyi şekilde devam ettirmeye çalışacağım. Umarım Avrupa kupalarına da gideriz” diye konuştu. “Beşiktaş maçını kazanmak için gideceğiz” İstanbul’a Beşiktaş’ı yenmek için gideceklerini ifade eden Celil Yüksel, “Bu sene kolay maçımız olmadı. Beşiktaş maçına da en iyi şekilde hazırlanıyoruz. Her hafta maç maç bakıyoruz. Son 2 haftayı 3 puanla kapattık. Beşiktaş karşılaşmasına çok hazırız. Bugün ve yarın yapacağımız taktik antrenmanından sonra yola çıkacağız. Samsunluyum, ne görev verilirse yapmaya çalışıyorum. Otur derlerse oturur, oyna derlerse oynarız. Beşiktaş maçında da hocamız şans verirse elimizden ne geliyorsa sahaya yansıtacağız. Beşiktaş maçının ne kadar zorlu geçeceğini biliyoruz. Sonuçta bu sene iyi performans sergilemeseler de Beşiktaş çok büyük bir camia. Biz de bunun bilincindeyiz. Biz de Samsunspor olarak şehrimizin değerlerini biliyoruz. En zorlu maçları bile kolaylıkla geçtiğimizi biliyoruz. İnşallah Beşiktaş’a da çok iyi hazırlanıyoruz. Kazanmak için gideceğiz. Hedeflerimiz çok büyük. Umarım 3 puanı ya da puan alıp, Samsun’a öyle döneriz” şeklinde konuştu. Saha dışı olaylara değil de takım performanslarına önem verdiklerini dile getiren deneyimli futbolcu, “Yabancı VAR hakemleri konusunda aramızda konuşmadık. Bizim işimiz dışarı ile değil. Bazen yapılan hatalardan dolayı üzülüyoruz ama sonuçta hepimiz insanız. Biz nasıl sahada hata yapabiliyorsak, hakemler de yapabiliyor. O yüzden bu konuların üstünde çok durmamak gerekiyor. Biz sahada iyi olduğumuz sürece, gelen fırsatları değerlendirdiğimiz sürece kazanacağımızı biliyoruz. Ona odaklandık. Umarım kalan süreç de bizim için iyi geçer” ifadelerini kullandı. Celil Yüksel, bu sezon Samsunspor forması ile 8 Süper Lig maçında toplam 455 dakika görev yaptı.
İstanbul Küçükçekmece’de yaşanan ölümlü metrobüs kazasına ilişkin davanın ilk duruşması görüldü İstanbul Küçükçekmece’de bir metrobüsün karşı yönden gelen metrobüse çarpması sonucu 1 kişinin hayatını kaybettiği 51 kişinin ise yaralandığı kazaya ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada savunma yapan metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin “Ben yola çıktım, kör noktada açılmış o yol. Ben görür görmez frenlemeye başladım ve kaza sonuna kadar frenden çekmedim. Orada hızlı bir seçim yapmam lazımdı. Amirlerimi ezmemek için karşı şeritten gelen metrobüsün sağ arka kısmına vurmak zorunda kaldım. Kesinlikle ben burada kusurlu olduğumu düşünmüyorum. Kurtarmak için elimden gelenin fazlasını yaptım” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme metrobüs şoförü Çetin haricindeki 4 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. İstanbul Küçükçekmece’de 29 Ağustos 2024 tarihinde bir metrobüsün karşı yönden gelen metrobüse çarpması sonucu 1 kişinin hayatın kaybettiği 51 kişinin yaralandığı kazaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlanmıştı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) denetim amiri olarak görevli olan Hüseyin Pazarlı, İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri Şafak Yıldız, metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ün ayrı ayrı ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti. Olaya ilişkin davanın duruşmasının görülmesine başlandı Küçükçekmece 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bir kısım tutuklu sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) denetim amiri tutuklu sanık Hüseyin Pazarlı, denetim yapmamak ile suçlandığını söyleyerek “Ben sadece altımda görev yapan amir arkadaşların işe gelip gelmediklerini kontrol etmekle ve yolda metrobüs kaldığı zaman yolcuların güvenli bir şekilde başka bir metrobüse aktarılmaları ile ilgileniyorum. Ben yol yapım çalışması ile ilgili ne teknik bilgiye sahibim ne denetimim var bu konuda” dedi. Pazarlı’nın avukatı ise “Müvekkilin görevi sahayı denetlemek değil. Müvekkil şoför kadrosunda, amir kadrosu diye bir şey yok. Denetim amiri denilmiş ama resmi olarak denetim amirliği diye bir şey yok” şeklinde savunma yaptı. Metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi tutuklu sanık Muhammet Sertaç Kazıcı ise “Biz 2022 yılından itibaren asfalt yolu beton yol ile kaplamaya başladık. Günde 400-450 metre kaplama yapıyoruz. Kademeli olarak ve sürekli ilerleyen bir şantiye var. İmalatlarımıza devam ederken teknik şartnamede yer alan güvenlik tedbirlerimizi aldık. Bu güvenlik tedbirleri dubaları kapsıyor. Bilirkişi raporunda, alınan güvenlik tedbirlerinin Karayolları Trafik Kanunu’na göre olmadığı söyleniyor. Ama metrobüs yolu Karayolları Trafik Kanunu’na tabi değildir. Metrobüs yolu çok dar. Büyük uyarı tabelaları kullanamıyoruz. Bunu yapamadığımız için metrobüs şoförlerinin cep telefonu numaraları üzerinden çalışanlardan haberdar ediliyor. Biz alabileceğimiz tüm güvenlik önlemlerini aldık. Biz bu işi üç yıldır yapıyoruz. Hiçbir problem ve sıkıntı bu zamana kadar yaşamadık. Milyonluk şantiyeler yönettim. Hiçbirinde basit yaralanmalar dışında kaza meydana gelmedi. Metrobüs şoförü maksimum hızında ilerlemiş. Biz yapmamız gereken güvenlik tedbirlerinin tamamını aldık” dedi. Tutuklu olarak yargılanan proje müdürü Niyazi Baştürk savunmasında “Metrobüs yolunun yapımında sorumlu kişi benim. Bu yol tamamen sınırlandırılmış bir yoldur. Bütün personel eğitimli personeldir ama fiziki konuşalları birçok açıdan yetersizdir. Normalde 15 saniyede bir metrobüs hareketi gerçekleşiyor. Bu çalışma 3 yıldır devam ediyor. Ben proje müdürüyüm. Benim şantiyede bir sorumluluğum yok. Burada eksik olan bir şey yok. Şoför arkadaşımızın verdiği karar bu vehameti doğurdu” şeklinde konuştu. Tutuklu olarak yargılanan metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin savunmasında “Ben yıllardır şoförlük işi yapıyorum ve işimi de seviyorum. İlk seferimdi olay günü. 28 Ağustos’ta izinliydim. Telegram üzerinden bir grup var mesajlar geliyor. Yol çalışması sırasındaki yol değişimi bilgisi veriliyor mesaj üzerinden. Olay günü araca bindim aracı çalıştırdım içinde 15 dakika oturdum o esnada hiçbir mesaj gelmedi. Bilgi ekranından mesaj gelmedi bana. Ben yola çıktım, kör noktada açılmış o yol. Ben görür görmez frenlemeye başladım ve kaza sonuna kadar frenden çekmedim. Orada hızlı bir seçim yapmam lazımdı. Amirlerimi ezmemek için karşı şeritten gelen metrobüsün sağ arka kısmına vurmak zorunda kaldım. Ben el frenini çekip tüm yolcuları boşalttım. Yaralı olan herkesin başında bekledim. Kesinlikle ben burada kusurlu olduğumu düşünmüyorum. Kurtarmak için elimden gelenin fazlasını yaptım” şeklinde konuştu. Duruşmada beyanda bulunan müşteki Murat Uçar “Ölen kişinin kardeşiyim. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum” dedi. Duruşmada ağlayarak beyanda bulunan Şeyma Özcan “Kazada bacağım kırıldı. 2 kez ameliyat oldum. Fizik tedavi sürecim hala devam ediyor. Kaza yapan metrobüsün yanındaydım. Ben kaza anını hatırlamıyorum. Uyandığımda hastanedeydim. İşe de gidemiyorum. Çok mağdur oldum. Şoför kaza yaptığı sırada telefonda konuşuyordum. Telefondaki kişi şoföre ‘yavaş yavaş’ diye bağırdığımı duymuş” ifadelerini kullandı. Dinlenen diğer müştekiler de olay nedeniyle zarara uğradıklarını söyleyerek şikayetçi olduklarını dile getirdi. Ara kararını açıklayan mahkeme, metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme diğer 4 tutuklu sanığın ise yurt dışına çıkmama adli kontrol şartı ile tahliyesine hükmetti. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 29 Ağustos 2024 tarihinde meydana gelen kaza anlatıldı. İddianamede 1 kişi maktul 32 kişi ise müşteki olarak yer aldı. 5 kişi ise şüpheli sıfatıyla iddianamede yer buldu. İddianamede kaza günü Yenibosna ile İBB Sosyal Tesisleri metrobüs durağı arası yol yapım ve onarım işlemlerinin devam ettiği aktarıldı. Hazırlanan iddianamede Sefaköy metrobüs durağı yakınlarında Beylikdüzü istikametine seyir halindeki 34 TR 6183 plakalı metrobüsü kullanan Düzgün Murat Çetin’in yol yapım çalışması nedeni ile geçici olarak trafik akışının sağlanması amacıyla E-5 Karayolu üzerinde dubalarla işaretli olarak verilen bypass yol girişini kaçırdığı aktarıldı. Çetin’in metrobüs trafiğine kapalı yolda seyrine devam ederken park halinde bulunan ve sürücü koltuğunda İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri olan şüpheli Şafak Yıldız ve ön yolcu koltuğunda Zafer Ömür’ün bulunduğu 34 DFL 305 plakalı aracı gördüğü aktarıldı. Çetin’in aracı görmesi üzerine panikleyerek çarpmamak için manevra yaptığı sırada Söğütlüçeşme istikametine seyretmekte olan Emrah Yıldırım’ın idaresindeki 34 TN 2764 plakalı metrobüse çarptığı iddianamede belirtildi. İddianamede kaza sonucu Ferhat Uçar’ın vefat ettiği ve birçok vatandaşın yaralandığı aktarıldı. Olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda asli kusurlu bulunan sürücü Düzgün Murat Çetin’in yola gereken dikkati ve özeni göstermediği, hızlı, dikkatsiz ve kontrolsüz seyrettiği, yolun sol şeridinde yapılan çalışmadan dolayı yapılan işaretleme ve kapatılan şeridi görmeyerek dubalarla yönlendirilen yolu son anda fark edip direksiyonunu ani olarak sağa manevra yaptığı ve Emrah Yıldırım yönetimindeki metrobüse çarparak ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğu belirtildi. Sürücü Emrah Yıldırım’ın ise kendi yön ve şeridinde, kurallara uygun olarak seyri esnasında, karşı yönden gelen ve şeridine ani ve hatalı olarak manevra yaparak, aracının sağ yan kısımlarına çarpmasına karşı alabileceği herhangi bir tedbiri olmadığından kusurlu görülmediği açıklandı. Metrobüs yolu yapım çalışmasını yürüten inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ ün; İ.B.B Başkanlığı’nın bakım ve sorumluluğu altındaki yolda çalışma yaparken gerekli ve yeterli tedbirler ile işaretlemeleri yapması gerekirken, işaretleme ve işaretleme başlangıcına ışıklı ikaz cihazı koyması gerekirken bu hususlara yeterince uymadığı, gerekli ve yeterli trafik işaretlemelerini yapmadığı anlaşıldığından tali kusurlu oldukları belirtildi. Şafak Yıldız’ın İBB’de saha amiri olarak görevli olduğu esnada, kaza mahallindeki göreve başlamadan önce alınan tedbirleri ve işaretlemeleri kontrol edip eksik olan hususlar varsa gerekli güvenlik önlemleri alarak görevine başlaması gerekirken, bu hususlara yeterince uymadığı, kapalı olan şeride işaretleme ve bariyer ile gerekli güvenlik tedbirlerini almadan, tedbirsiz olarak, rekortman (baypas) koluna, çok yakın mesafede durakladığı, güvenli mesafede durmadığı, sorumlu olduğu bölgede gerekli denetimleri yerine getirmede ihmalinin olduğu belirtilerek tali kusurlu olduğu ifade edildi. İBB’de denetim amiri olarak çalışan Hüseyin Pazarlı ise bilirkişi raporunda, bakım sorumluluğu altındaki yolda çalışma yaptırdığı şirketin çalışması esnasında trafik güvenliğiyle ilgili gerekli ve yeterli tedbirleri alıp almadığını kontrol etmesi, eksiklerin giderilmesini sağlaması gerekirken, bu hususlara uymada gereken dikkat ve özeni göstermediği, gerekli denetimlerini yerine getirmede ihmali olduğu anlaşıldığından tali kusurlu bulundu. İBB Avrupa Yakası Yol Bakım ve Onarım Müdürlüğü, Müdürü Murat Er, Müdür Yardımcısı Burak Alp ve Ahmet Yıldırım’ın, yüklenici firmanın yol yapımı sırasında trafik güvenliğiyle ilgili gerekli, yeterli tedbirleri alıp almadığını kontrol ve denetlemesinde ihmallerinin olması sebebiyle üst derece tali kusurlu oldukları belirtildi. İddianamede 3 şüphelinin memur olmaları nedeniyle haklarındaki ayrı bir soruşturmanın devam ettiği kaydedildi. İddianamede Ferhat Uçar’ın otopsi raporuna yer verildi. Raporda, maktulün iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği anlatıldı. Metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) denetim amiri olarak görevli olan Hüseyin Pazarlı, İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri Şafak Yıldız, metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ün ayrı ayrı ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.