ASAYİŞ - 21 Mart 2012 Çarşamba 14:47

ÜNLÜ FUTBOLCULARA KADIN PAZARLAYAN ÇETEYE CEZA YAОDI

A
A
A
ÜNLÜ FUTBOLCULARA KADIN PAZARLAYAN ÇETEYE CEZA YAОDI

Konya`da internetten `çocuk bakıcısı aranıyor` ilanıyla Türkiye`ye getirdikleri aralarında doktorların da bulunduğu 18 yabancı uyruklu kadına zorla fuhuş yaptırıp, ünlü futbolculara da pazarladıkları iddia edilen çeteye ceza yağdı. Çete lideri 28 yıl 9 ay hapis ve 165 bin lira para cezasına çarptırılırken, diğer 28 sanık ise 26 yıla kadar değişik hapis cezalarına çarptırıldı.
Mersin`de yabancı uyruklu kadınlara zorla fuhuş yaptıran çetenin Konya`da yapılanmaya başladığının belirlenmesi üzerine fuhuş çetesinin lideri Uğur Kılıç ile yardımcıları Ahmet Küçükşahin, Adnan Yağlıoğlu, Irma Mjvanadze, Kiraz Kurnaz ve Sevgi Çelik`in telefonları 2008`de mahkeme kararıyla dinlemeye alındı. Dinlemeye fuhuş çetesinin telefonlarına ünlü futbolcuların da takıldığı ortaya çıktı. O dönem Sarıyerli futbolcu Gökhan Çakır`ın Konyaspor`da oynarken hayat kadını 20 yaşındaki A.H.A. ile iki kez
cinsel ilişkiye girdiği, yine Konyaspor`da oynarken Müslüman olup Mertol Karatay ismini alan Brezilyalı futbolcu Batista`nın da hayat kadınına acıyıp, fuhuşu bırakıp kendisiyle yaşamayı teklif ettiği belirlendi. Hayat kadını A.H.A.`nın ifadesindeki, "Konyaspor`da top oynayan futbolcu Gökhan ile iki defa para karşılığı cinsel ilişkiye girdim. Daha sonra Uğur, beni Batista isimli futbolcunun evine gönderdi. Sürekli ilişki anında kanamam geldiği için ağladım. Batista, bana acıyarak ilişkiye girmedi. Ayrıca,
`Seni satan adam nasıl vicdansız, bu halde seni bana göndermiş, bu işleri bırak gel benimle yaşa` dedi. Batista benimle ilişkiye girmediği halde paramı Uğur`a vermiş" sözleri de kayıtlara geçti. 16 Kasım 2008`de yapılan operasyonda 29 kişi yakalandı. Özel Yetkili Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi`nde 2009`da açılan dava 3 yıl sonra karara bağlandı.
ÇETE LİDERİNE 28 YIL HAPİS, 165 BİN LİRA PARA CEZASI
Mahkemede 12`si tutuklu 29 sanık hakkında karar verildi. Son savunmalarında sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti, çete lideri Uğur Kılıç`ı `zorla fuhuş yaptırmaktan` 24 yıl 9 ay, `suç örgütü kurmaktan` ise 4 yıl olmak üzere toplam 28 yıl 9 ay hapis, 165 bin lira para cezasına mahkum etti. Çete liderinin yardımcısı Adnan Yağlıoğlu da 26 yıl 9 ay hapis ve 165 bin lira para cezasına çarptırılırken, diğer sanıklar ise 4 yıl ile 15 yıl asında değişen hapis ve 30 bin lira ile 105 bin lira adli
para cezalarına mahkum edildi. Mahkeme heyeti ayrıca, kararla birlikte sanıklardan çete lideri Uğur Kılıç, yardımcısı Adnan Yağlıoğlu, Sefa Taşoğlu, Kiraz Kurnaz, Irma Mjavanadze, Sevgi Çelik ve Kadir Yılmaz`ın tutukluluklarının devamına karar verdi.
`Çocuk bakıcısı` olarak çalışmak için geldikleri Türkiye`de fuhuş batağına saplanan yabancı uyruklu kadınlar, nasıl fuhuş batağına sürüklendiklerini mahkemede ayrıntılarıyla anlattılar. Yabancı uyruklu kadınlara yüzlerine kezzap dökülme tehdidiyle zorla fuhuş yaptırıldığı iddianamede belirtildi. Fuhuş yapan kadınların günde en az 10 kişiye pazarlandığı belirtilen iddianamede, bir hayat kadının günde en az 800 lira kazandığı, bunun yarısını kendisini pazarlayana verdiği iddia edildi.
Gürcistan uyruklu çocuk doktoru N.M. (32), ülkesinde iş bulamayınca Türkiye`ye gelip hayat kadınlığına başladığını söyledi. Yine doktor olan Gürcistan uyruklu N.A. (30) da, ülkesinde doktorluk yaparken Türkiye`ye geldiğini, bir süre hayat kadınlığı yaptıktan sonra Antalya`da tanıdığı Y. ile birlikte yaşamaya başladığını belirtti. Ermenistan`da konservatuvarı bitirdiğini belirten S.A. ise, çocuğunun ve kendisinin geçimini sağlamak için fuhuş yaptığını söyledi. Gürcistan`da hemşire olduğunu ifade eden D.B.
de, 1.5 yıldır Türkiye`ye gelip gittiğini, geçimini sağlamak için hayat kadınlığı yaptığını söyledi. B.Y. ise, çete üyesi olan ve aynı zamanda hayat kadınlığı yapan ablası N.Y. ile ablasının birlikte yaşadığı Hızır Akkoyun`un zoruyla hayat kadınlığına başladığını iddia etti. Fuhuştan vazgeçmek istediği zaman Akkoyun`un kendisini, "Eğer beni terk ederseniz, bırakırsanız düğünlerde oynadığınız görüntüleri ağabeyinize veririm, kıyafetlerinizi ailenizin önüne atarım" şeklinde tehdit ve baskı kurduğunu iddia
etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sinan öğretmen, müzik sınıfıyla öğrencilerini ‘Türk müziğine’ kazandırıyor İzmir’in Gaziemir ilçesinde bir lisede müzik öğretmenliği yapan Sinan Humar, kısıtlı imkanlarla oluşturduğu özel müzik sınıfında, öğrencilerin 30 farklı enstrümanla tanışmasını sağlıyor. Sinan öğretmen, öğrencilerine verdiği eğitimle onları hem konservatuara hazırlıyor hem de Türk müziği adına yetişmelerine imkan . Gaziemir ilçesinde bulunan Şehit Furkan Yavaş Anadolu Lisesinde görev yapan 22 yıllık müzik öğretmeni Sinan Humar, okulda oluşturduğu müzik sınıfı ve öğrencilerine verdiği eğitimle dikkat çekiyor. 2 yıl önce 4 çeşit enstrümanla müzik sınıfının ilk adımlarını atan Humar, zaman içerisinde okuldan ve okul aile birliğinden gelen desteklerle bu sayıyı 30’a çıkardı. Öğrencilerin müziğe olan ilgisini gören Sinan öğretmen, ukuleleden gitara, piyanodan orga, kemandan kajona çeşit çeşit müzik aletini öğrencilerle buluşturdu. 9. sınıftan itibaren her öğrenciye müzik eğitimi vermeye başlayan Humar, müzikle yakından ilgilenen öğrencilerinden oluşan bir müzik grubu kurdu. Oluşturulan bu müzik grubuyla da hem hastaları ziyaret edip, onlara şarkı söyleyerek moral oldular hem de çeşitli etkinliklerde sahne aldılar. Sinan öğretmenin şimdiki hedefi ise daha çok öğrenciyi konservatuar bölümlerine yerleştirmek, yarışmalarda başarı sağlamak ve yetenekli öğrencileri Türk müziğine kazandırmak. “Enstrüman olmadan başarı olmaz” Müzik sınıfının oluşturulma aşamasından bahseden Müzik Öğretmeni Sinan Humar, “Bu okula ilk atandığımda okul müdürümüz beni yanına çağırdı. Eski okulumdaki çalışmalarımı takip etmiş. Bana ne yapabileceğimizi sordu. Ben de ‘enstrüman olmadan çok başarılı olamayacağımızı’ söyledim. Okulumuza ilk olarak piyano, keman, gitar ve kanun alarak bu yolculuğa başladık. Yaklaşık dört yılda yavaş yavaş burayı oluşturduk” diye konuştu. Hem öğreniyorlar hem sosyal sorumluluk projelerine katılıyorlar Öğrencileri müzik sınıfına girdiğinde çok etkilendiklerinden bahseden Humar, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrenciler belki hayatları boyunca karşılaşamayacakları müzik aletleriyle tanışıyorlar. Onları deniyorlar. Sonra ilgileri yönünde müzik aletlerine yöneliyorlar. Bahar şenliklerinde, projelerde, etkinliklerde konserler veriyoruz. Hastanelere gidip hastalara destek olmak için de konser veriyoruz.” Okullarında ‘müzik dersi alıp da müzik çalamayan öğrencinin olmayacağı’ şeklinde hedeflerinin olduğunu anlatan Sinan Humar, hedeflerine ulaştıklarını ve şimdiye kadar 350’ye yakın öğrenciyi müzikle buluşturduklarını belirtti. “Okulun koridorlarında da piyano olsun isterim” Müzik sınıfındaki enstrümanlardan da bahseden Sinan öğretmen, imkanlar doğrultusunda sınıftaki müzik aletlerini çoğaltmaya çalıştıklarının anlattı. Okulun koridorlarında da piyanonun olmasını istediğini ifade eden Humar, “Müzik aletini çocukların önlerine koyduğumuzda illa bir öğretmen olmasına gerek kalmıyor. Çocuk kendisi o enstrümana yöneliyor. Bizim niyetimiz de burada çocukları müzikle tanıştırmak, buluşturmak” diye ifade etti. Okulda 750 öğrencinin olduğunu ve yaklaşık 350 öğrencinin bugüne kadar müzik dersi aldığını belirten Sinan Humar, 50 öğrencinin ileri seviyeye, 25 öğrencinin de profesyonele yakın dereceye ulaşıp müzikle uğraştığını söyledi. “Müzikle uğraşan öğrencilerin davranışlarında düzelme var” Müzik sınıfını daha da geliştirmeyi düşündüklerinden bahseden Okul Müdürü Ahmet Yılmaz da “Sinan hocamız bana ‘iyi bir müzisyen ve enstrüman öğretiminde çok başarılı olduğundan’ bahsetti. ‘Müzik aleti alabilir miyiz?’ dedi. Az bir enstrümanla yola çıktık. O günlerden bugünlere geldik. Yaz aylarında okulumuzu açık tutuyoruz. Hocamız haftanın her günü buradan ve çevre okullardan öğrencilere kurs veriyor. Müzikle uğraşan öğrencilerin davranışlarında da ciddi bir düzelme var” sözlerine yer verdi. “Müzik, beni okula bağladı” 11. sınıf öğrencisi Emirhan Sever ise önceden çok devamsızlık yapan bir öğrenci olduğunu, Sinan Hocayla tanıştıktan sonra müziğe aşık olduğunu anlattı. Müziğin, kendisini okula bağladığını söyleyen Sever, piyano, gitar, darbuka gibi çeşitli müzik aletleri çalabildiğini ve ileride bir rock grubu kurmayı hedeflediklerini belirtti” “Müzik her zaman hayatımda olacak” 12. sınıf öğrencisi Ayşe Esma Cirit “Bizim ilk başta böyle bir sınıfımız yoktu. Ahmet ve Sinan Hocamız sayesinde bize çok güzel bir imkan sunuldu. Biz de bunu elimizden geldiğince değerlendirdik. Ben bateri çalıyorum. Meslek olarak çok müzikle ilgilenmeyi düşünmüyorum ama müzik hayatımda her zaman olacak. Ebru Hocamızın ‘türkülerle coğrafya’ diye bir projesi var. Bu da derslerde bize katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.