GENEL - 03 Aralık 2011 Cumartesi 17:03

BU DA DOWN SENDROMLULARIN KAFESİ

A
A
A
BU DA DOWN SENDROMLULARIN KAFESİ

Adana’da hem down sendromu hastası gençlerin kendilerini ispat edin çalışabilmeleri, hem de hasta yakınlarının birlikte vakit geçirebilmeleri noktasında özel bir kafeterya açıldı. ’Down’ adı verilen kafedeki servis elamanlarının tamamı down sendromu hastası gençlerden oluşurken, kar amacı güdülmeyen işletmenin mutfağındaysa kadınlar çalışıyor.
Kadıneli Derneği’nce hayata geçirilen ve İçişleri Bakanlığı’nın da hibe desteği verdiği proje kapsamında down sendromu hastası gençler ve ailelerine yönelik bir kafeterya açıldı. Cemalpaşa Mahallesi Toros Caddesi üzerinde 150 metrekarelik alanda hizmete sunulan ve; ’Down’ adı verilen kafeterya için düzenlenen açılış törenineyse yoğun ilgi gösterildi. Açılışa; Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Osman
Arık ve çok sayıda davetli katıldı. Burada İHA muhabirinin sorularını yanıtlan İbrahim Avcı, ’Dünya Engelliler Günü’ gibi anlamlı bir günde böylesine önemli bir işletmenin açılışını gerçekleştirebilmenin haklı gururunu yaşadıklarını anlattı.
Kafeteryanın mutfak kısmında kadınların, servis bölümündeyse down sendromu hastası gençlerin görev alacağını kaydeden Arslan, "Bu çocuklarımıza fırsat sunulduğunda neleri başarabileceklerini bugün açılışını gerçekleştirmiş olduğumuz kafeterya en güzel örneği. Onların, fiziksel anlamda kendilerinden çok daha sağlıklı olan bireylerden bile dahi iyi hizmet ürettiklerini burada görebiliyoruz. Bu çocuklarımıza valilik olarak gereken desteği vermeye devam edeceğiz" dedi.
Kadıneli Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Serap Baltacı, ’Down Cafe’nin Adana’da bir ilk olduğunun altını çizerek, buradaki amaçlarınınsa; down sendromu hastası çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunarak, onların kendilerini topluma ispat edebilmeleri noktasında bir fırsat sunabilmek olduğunu anlattı. Aynı zamanda da psikolog olduğunu hatırlatan Baltacı, projeyi İçişleri Bakanlığı’na gönderdiklerini ve yaklaşık 500 proje arasında kendi çalışmalarına ’hibe desteği’ çıktığını ve
bakanlıktan gönderilen 50 bin TL ile de projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Projenin uygulamaya konulmasında başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere merkez ilçe Çukurova Belediyesi, Çukurova Halk Eğitim Merkezi ve ZİÇEV’in kendilerine önemli katkılarda bulunduğunu dile getiren Baltacı, projeye dahil edilen down sendromu hastası gençlerinse ’servis elemanı’ eğitimi aldıklarını ve bu konudaki eğitimlerin de sürdürüldüğü bilgisini de verdi. 10 gencin ’Down Cafe’de günde 2’şer kişi olmak üzere haftanın 5 günü çalışacağını vurgulayan Baltacı, projenin ikinci etabındaysa belirli bir
eğitime tabi tutulan ev kadınlarının da kafeteryada çalışıp, yemeklerin hazırlanmasında görev yapacağını belirtti.
Herhangi bir ticari kaygılarının olmadığını ve kafeteryada elde edilen gelirinse kadın ve down sendromu hastası olan çocuklara kalacağı bilgisini de veren Zeynep Serap Baltacı, buradaki öncelikli amaçlarınınsa söz konusu çocukların toplumla kaynaşmalarına katkıda bulunarak, onlara yönelik önyargıların da ortadan kaldırılması olduğunu da sözlerine ekledi. Söz konusu kafeteryada çalışan down sendromu hastası gençler oldukça heyecanlı olduklarını dile getirirken, aileleriyse hayata geçirilen projenin doğru
ve yerinde atılmış bir adım olarak gördüklerini anlattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yıllarca hac yolundaki kervanların güzergahında olan tarihi köprüde restorasyon çalışması Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve yaklaşık 450 yıllık olduğu düşünülen İpekyolu köprüsünde restorasyon çalışmaları başladı. Geçmişte hac ve ticari kervanların kullandığı köprü, adeta tarihe ışık tutuyor. Anadolu’yu Arap yarımadası ve Afrika’yla birleştiren Hatay, tarihte kervanların yol güzergahındaydı. İstanbul – Halep – Şam – Hicaz yolu üzerinde Payas ilçesinde bulunan ve tarihte kervanların uğrak noktası konumunda olan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, yıllardır ayakta durarak tarihe ışık tutuyor. Külliye çevresinde bulunan ve ulaşımı sağlayan yaklaşık 450 yıllık İpekyolu köprüsü de yıllara meydan okuyor. Yıllar içerisinde deforme olan köprünün ayakta kalabilmesi için Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışması başlatıldı. Tarihi köprüdeki restorasyon çalışmalarının bir yıllık bir sürede tamamlanması planlanıyor. Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nde görevli 32 yaşındaki Mehmet İsarettin Altan, tarihi köprü hakkında bilgi vererek, “1565-1577 yılları arasında yapıldığı söylenen tarihi bir köprü var burada, İpekyolu Köprüsü de deniyor. Külliyeye gelen ticari ve hac kervanları buradan geçermiş. Külliyenin arasta bölümünün güney kapısından çıktığında Payas çayının üzerine yapılan bir köprü ve 3 kemerli bir köprü. O tarihte yapıldıktan sonra kullanılan İpekyolu Köprüsü olarak söyleniyor. Şu anda restorasyon çalışmasına başladılar. Restorasyon çalışması bittikten sonra ziyaretçilere de tamamen açılacak. Restorasyon zamanının altı ay veya bir yıl süreceği söyleniyor ama altı ay içerisinde bitirileceğini tahmin ediyoruz. Altı ay sonra inşallah ziyaretçilere de açılacağını düşünüyoruz. O tarihte buraya gelen hac kervanları ve ticari kervanları Halep, Şam ve Hicaz yolundan bu taraftan geçiş yapıyorlar. Burası külliye olduğu için konaklama merkezi de olarak kullanıldığı için üç gün burada konaklama yapıyorlar. Hacılar tekrar dönüşte yine bu köprüyü kullanarak buradan tekrar Anadolu’ya payitahta doğru yol alıyorlar. Bu köprü içinde şöyle bir söylem var Hatay’ın dünyaya açılan kapısı olarak da söyleniyor çünkü o tarihte o tarafa giden tüm kervanlar buradan geçtiği için başka bir geçiş yolu yok uğrak yerleri sadece burası, onun için Hatay’ın dünyaya açılan bir kapısı olarak da geçiyor” ifadelerine yer verdi.
Erzurum Erzurum’da ortalama yaşam süresi 77,7 yıl TÜİK hayat tabloları yoluyla elde edilen doğuşta beklenen yaşam sürelerini il bazlı olarak yayınladı. Erzurum’da kadınların yaşam süreleri erkeklerden daha fazla çıktı. Yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan "doğuşta beklenen yaşam süresi" Türkiye’de 2020-2022 döneminde 77,5 yıl iken 2021-2023 döneminde 77,3 yıl oldu. Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 80,8 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 79,7 yıl ile Şırnak ve Mardin takip etti. Erzurum ortalamanın üstünde Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i, 76,2 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Adana izledi. Doğuşta beklenen yaşam süresi noktasında Erzurum için ortalama yıl 77,7 iken, erkekler için bu rakam 75,3 ve kadınlar için ise 80,1 yıl olarak belirlendi. Erzurum doğuşta beklenen yaşam süresi ortalamasında Türkiye’de 50’inci sırada yer aldı. Doğuşta beklenen yaşam süresinde Erzurum 77.7 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Eğitim düzeyi yaşam standartını etkiliyor Türkiye’de eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresi incelendiğinde; eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de uzadığı görüldü. Her yaştaki beklenen yaşam süresi, düşük eğitime sahip kişiler arasında daha az olurken, artan eğitim düzeyi ile birlikte beklenen yaşam süresinin de arttığı tespit edildi. Cinsiyet ayrımında, eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresine bakıldığında, hem erkek hem de kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de arttığı tespit edildi. Ortaöğretim altı eğitim seviyesi ile yükseköğretim eğitim seviyesine sahip 30 yaşındaki kişilerin beklenen yaşam süreleri arasındaki farkın 5 yıl civarında olduğu görüldü.