GÜNDEM - 26 Mart 2024 Salı 12:13

34 yıldır vasiyet üzerine iftar yemeği dağıtıyorlar

A
A
A
34 yıldır vasiyet üzerine iftar yemeği dağıtıyorlar

Yalova’da 1990’da vefat eden hayırsever Hayriye Güngör’ün vasiyetiyle başlayan iftar yemeği dağıtımı geleneği 34’üncü yılına girdi. Vasiyet üzerine 34 yılda 250 binin üzerinde iftar yemeği dağıtılan Hacı Hayriye Hanım Camii’nde, dağıtımda yemek bitse de kimse eli boş gönderilmiyor.


Hacı Hayriye Hanım Camii’nde başlatılan iftar yemeği dağıtımı geleneği bu Ramazan ayında sürdürülüyor. Hayriye Güngör’ün çocukları ve torunları tarafından sürdürülen gelenek hakkında bilgi veren hayırseverin torunu İlker Kaya, yemek dağıtımına ilgilinin her geçen yıl arttığını söyledi.


Vasiyeti dayısının başlattığını ve kendisinin devam ettirdiğini kaydeden İlker Kaya, kendisinin de oğlu Doç. Dr. Furkan Kaya’ya vasiyet ettiğini ifade etti.


Kaya, amaçlarının bir vakıf kurarak aşevi ve burs gibi bir takım faaliyetler yapmayı da hedeflediklerini anlattı.


İftar yemeği dağıtımının başlangıç hikayesini anlatan Kaya, şöyle konuştu:


“Bundan 35 sene evvel rahmetli ananem bu caminin vasisi Hayriye Hanım, yan tarafta oturuyordu. Camdan da pazar halkını görüyor. Bir ramazan günü. O koşuşturmayı görmüş iftar vakti. Akşam hep beraber iftara oturduk. ‘Çocuklar ben size bir şey söylemek istiyorum. Bugün seyrettim pazarcı esnafı bir koşuşturma içinde. Ben şöyle düşündüm, akşamları burada iftar yemeği verebilir miyiz?’ dedi. Bu ailede büyük memnuniyetle karşılandı. Zaten Büyükada’da ticaret yapıyoruz. Restoranımız, pastanemiz, ustalarımız var. Rahmetli dayım o sene 2 tane adadan usta getirip kazanlarla beraber başladı. İlk dönemlerde 100-150 kişi kadar. O dönemde Bulgaristanlı misafirlerimiz çoktu bizim. Daha sonra bu profesyonele dönüştü. Takım taklavat derken bu seneye geldik. Esas amaç burada, evine yetişemeyen veya ihtiyaç sahibi olan kişilere vermek. Bu arada yolcusunuz pazara alışverişe geldiniz iftarınızı açabiliyorsunuz, o şekilde başlamıştık ve bugüne kadar da geldi. 3’er kişi hesap ediyoruz, bir evde 3 kişi varmış gibi. 600-700 kişiye kadar günlük buluyor. Bu da bize mutluluk veriyor. Yemek aynı zamanda Çalıca köyü, bizim dede köyümüzdür. Oraya da her ramazan gönderiyoruz. Orada da aşağı yukarı 300-400 misafirimiz var. Onlar da bizi her ramazan bekliyorlar.”


Çok sayıda hayırseverin de iftar yemeğine katkı sağladığını dile getiren Kaya, “İnsanlar görüyorlar. Bir kilo un getiren de var, 10 kilo et getiren de var. Çok destek var. Saat 4-5 gibi çok yaşadım. Koyun kuzu hazırlanmış kuşbaşı şeklinde et geliyor. Ben bunla çok karşılaştım. Dolaplarımız dolu. Başlangıçtan bugüne kadar. 35 sene geriye gittiğimizde, bugüne geldiğimizde kabataslak bir hesap yaparsak çok eminim 200-250 bin kişilik iftar dağıtımını bulmuştur. Bunda sonraki süreçte burada da iftar açtırabilmek, en büyük proje de aşevi yapmak, yani 12 ay. İnşallah Allah nasip ederse vakıf kurulursa böyle bir imkan var. Ailemiz çok büyük destek içinde. Bir havuzumuz var. Kardeşim, oğlu, dayımın çocukları havuz yaptık” dedi.


“Boş dönen kesinlikle bir Allah’ın kulu yok”


Yemeklerin de beğenildiğini anlatan Kaya, her gün etli bir yemeği menülerinde olduğunu söyledi. Kaya, gelen hiçbir kimseyi yemek bitse dahi geri çevirmediklerini sözlerine ekleyerek, “Kimse yemek almadan gitmiyor. İnsanlara çağrı yapıyorum. Sıra kalabalık, giremem asla öyle bir konu yok. Alamayanlar bekliyor. Yemek yoksa aşçımız sağ olsun patatesler, soğanlar burada et sote, tavuk sote hepsini yapıyor. Boş dönen kesinlikle bir Allah’ın kulu yok. Öğle namazından sonra başlayıp saat 16.30’a kadar devam ediyor. Bir nöbetçi kalıyor burada. Yemek bitene kadar. Hiç bir şey olmazsa peynir ekmek gönderiyoruz buradan. Bolluk yeri Hayriye Hanım yeri herkesi bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Stanimir Stoilov: “Hedefim Süper Lig’e çıkmaktı” Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, Gençlerbirliği galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor” dedi. Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Göztepe, konuk ettiği Gençlerbirliği’ni 2-0 mağlup etti. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için, tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor. Göztepe, Türkiye’de futboluyla keyif veren Fenerbahçe, Galatasaray’la birlikte belki 3 kulüpten bir tanesi. Çok iyi bir oyuncu grubumuz vardı. Çok çalıştılar. İki inanılmaz kaptanımız İsmail ve Atınç karakterleriyle takıma çok iyi liderlik ettiler. Özellikle Atınç oynamamasına rağmen gördüğüm en iyi profesyonellerden biriydi. Takıma liderlik etti. Kimse bireysel olarak kendisini düşünmedi, sadece kulübü düşündü. Taraftarlarımızı tebrik etmek, onlara teşekkür etmek istiyorum hep anımızda oldular" ifadelerini kullandı. “Bu kulüp Süer Ligi hak ediyor” Göztepe’nin ve bu şehrin Süper Lig’de olmayı hak ettiğini dile getiren Stoilov, "Taraftarımızdan seneye de bizi Süper Lig’de her zaman desteklemelerini istiyorum. Seneye Süper Lig’de taraftarımız için elimizden gelenin en iyisini yaparak en iyi performansımızı göstereceğiz. Tüm kulüp çalışanlarına, bu kulüp için emek veren herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Herkes büyük bir mücadele gerçekleştirdi. Aynı zamanda özellikle Rasmus Ankersen, Ivan Mance ve Mehmet Sepil’e teşekkür ediyorum. Bana her zaman ilk andan beri güven verdiler. Bu büyük kulübün Süper Lig’de olmasını istiyordum, bunu başardığımız için çok mutluyum" dedi. Stoilov, "Bugüne kadar çok kupa kazanmış, Şampiyonlar Ligi tecrübeleri yaşamış, finaller görmüş bir hocayım. Göreve geldiğimizde daha agresif, daha önde basan bir Göztepe oluşturmaya çalıştık. Böyle hırslı taraftarı olan bir takımın agresif, baskılı oynaması gerektiğini düşünüyorum. Onlar sadece taktiksel bir futbol izlemeye gelmiyorlar, hırslı bir takım izlemek istiyorlar. Biz onlara bunu verdik ve başarılı olduk" şeklinde konuştu.
Şanlıurfa Cihat Arslan: “İnşallah biz Çorum’u yenersek son maça kalmaz ” Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Eyüpspor mağlubiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "İnşallah biz Çorum’u yenersek son maça kalmaz ama kalacak görünüyor. Burada bir daha birlikteliğe, bütünlüğe ihtiyacımız var. Bu bizim tek başına takımla beraber kaldırabileceğimiz bir yük değil” dedi. Kendi sahasında Eyüpspor’a 3-1 yenilerek ligde kalma şansını son iki maça bırakan Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Cihat Arslan maç sonu açıklamalarda bulundu. Ligde kalmalarının büyük ihtimalle son iki maça kalacağını söyleyen Arslan, “Ligde kalma mücadelesi verirken taraftarımıza teşekkür ediyorum ama bütünleşememenin sıkıntılarını da yaşıyoruz. Kimsenin kimseden haberi yok, kimsenin kimseye desteği yok. Maçtan önce yönetim kurulu geldi. Şehrimizde önemli bir yerde olan bir kişi, takım düşerse düşsün demiş. Yani çok enteresan. Yani bunu diyebilen insan bu şehirde nasıl yaşıyor. Diğer takımlar bütünleşirken bizim dağılmamamız lazım. Bunu özellikle söylüyorum. Yani düşerse düşsün, bu çok ağır bir şey. Sonrasında Eyüpspor’u sonuna kadar kutluyorum. Yanlış anlamayın, biz Eyüpspor’dan hiçbir şey istemedik, Allah korusun. Çünkü bize yapılan kıyak başkasına zulümdür. Bu yüzden ben verdikleri mücadeleyi tebrik ediyorum. Sadece orada bir penaltı pozisyonunda sakin olun, ne de olsa VAR var dedim, orada ben hata yaptım, özür dilerim. Durum bu, Eyüpspor’u tebrik ediyorum. Biz 2-1’den sonra çok pozisyona girdik. Hatta bir puanı cebimize de koyabilirdik ama onların önemli silahları var. Mağlup olduk ama puan tablosuna baktığınızda mücadele son iki maça kaldı. Hatta son maça bile kalabilir. İnşallah biz Çorum’u yenersek son maça kalmaz ama kalacak görünüyor. Burada bir daha birlikteliğe, bütünlüğe ihtiyacımız var. Bu bizim tek başına takımla beraber kaldırabileceğimiz bir yük değil” diye konuştu.
Eskişehir Bıçaklanan kadını kurtardıktan sonra tutuklanan gençlere destek için sevenleri bir araya geldi Eskişehir’de karısını ve kızını bıçaklayan Afganistan uyruklu şahsa müdahale ettiği esnada bıçakladığı gerekçesiyle tutuklanan gençlerin aileleri ve arkadaşları bir araya gelerek, ‘Adalet’ çağrısı yaptı. Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi’nde 5 Şubat 2022’de eşi Shannaz Nazari ve kızı Nasimgül Ahmadi’yi bıçaklayan Afganistan uyruklu Abdulkadir Ahmadi’ye o esnada yakınlardan geçen Tolga Daşkıran ve arkadaşı Hüseyin Şahin müdahale etti. Abdulkadir Ahmadi çıkan arbedede Hüseyin Şahin’i bıçakla yaralarken, kendisi de Tolga Daşkıran tarafından bıçaklanması sonucu yaralandı. Olayın ardından başlatılan soruşturmada tutuklandıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Tolga Daşkıran’a devam eden yargılama sürecinin sonunda ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan haksız tahrik ve iyi hal indirimiyle 5 yıl hapis cezası verildi. Eskişehir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonrası Tolga Daşkıran’ın avukatı ve cumhuriyet savcısı tarafından Ankara Bölge Adliye Mahkesi’ne itiraz dilekçesi verildi. Cumhuriyet savcısı, Tolga Daşkıran’a verilen 5 yıl hapis cezasına ilişkin hazırladığı itiraz dilekçesinde Daşkıran’ın ‘meşru savunma’ hükümleri çerçevesinde hareket ettiğini belirterek, beraatını talep etti. Mahkeme heyeti, 13 Temmuz 2023 tarihinde yapılan itiraza rağmen Tolga Daşkıran’a verilen 5 yıllık hapis cezasını onadı. Ayrıca sanık Abdulkadir Ahmadi, eşini kasten öldürmeye teşebbüs suçundan iyi hal indirimiyle 12 yıl 6 ay hapis cezası, Daşkıran’ın arkadaşı Hüseyin Şahin ise 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezaların onanmasından sonra Eskişehir Adliyesi’ne giderek teslim olan Tolga Daşkıran ve Hüseyin Şahin tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bugün Emek Mahallesi Yavuz Selim Sokak’ta Tolga Daşkıran’ın, Hüseyin Şahin’in ve dosyada yer alan Şükrü Tatar’ın aileleri ve arkadaşları bir araya geldi. Ellerindeki pankartla ‘Adalet’ çağrısı yapan grup, devlet büyüklerinin olaya el atmasını talep etti. Oğlunun tutuklanmasıyla büyük acı yaşadığını belirten Tolga Daşkıran’ın annesi Nazire Kurt, “Adalet çağrısı yapıyoruz. Çünkü çocuklarımız haksız yere yatıyorlar. Şu an içerideler, onların özgürlükleri bitti. Ben dayanamıyorum, ciğerim çok yanıyor. Anneyim ben. Bütün kadınlara da sesleniyorum, Tolgam’a, Hüseyin’e, hepsine destekçi olsunlar. Çünkü bunlar bir kadın için koştular. Gücüm yok, hiç konuşamıyorum. Ayakta zor duruyorum. Ben çocuklarımızı istiyorum. Türk adaletine güveniyorum. Madem bu ülkede kadın hakları var, benim çocuklarımı salsınlar. Benim çocuklarım hiçbir şey yapmadı. Allah’ın izniyle gelecekler, ben inanıyorum. Bu kul hakkı. Benim çocuklarım can kurtarmak için koştular ve de kurtardılar. Neden böyle bir şey oluyor? Ben adalet istiyorum. Ne yiyorum, ne içiyorum. Hiçbir şey düşünemiyorum, sadece gözümdeki yaşım bitti, dayanamıyorum. Lütfen, herkesten destek istiyorum” dedi. “Hem psikolojisi alt üst oldu hem de bu şahıs tarafından yaralandı” Davada 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Şahin’in ablası Ayşe Şahin ise, “Hüseyin Şahin, 1 ay sonra üniversite sınavına girecek. Bu olay yüzünden hem psikolojisi alt üst oldu hem de bu şahıs tarafından yaralandı. 16 yerinden bıçaklanan kadını kızıyla kurtarmaya çalışırken kendisi de bıçaklandı ve hiçbir müdahale yapmadığı halde şu anda içeriye alındı. Adalete güveniyorum. Lütfen, özgürlüklerini istiyorum. Tekrardan hayatına dönüp okuluna devam etmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.