TEKNOLOJİ
Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor 19 Mart 2024 Salı - 07:17:39 İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.
18 Mart 2024 Pazartesi - 17:08 Tuzla Bilim Merkezi Bakan Kacır’ın katılımıyla açıldı Tuzla Belediyesi, TÜBİTAK, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı iş birliğinde Tuzla’ya yeni bir Bilim Merkezi kazandırıldı. Atölyeler, sınıflar, bilgisayarlar, sergi alanları ve planetaryumu ile gençleri bekleyen Tuzla Bilim Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla hizmete açıldı. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı öncülüğünde, bilime verilen desteğin bir göstergesi olarak Tuzla’ya yeni bir merkez daha kazandırıldı. Tüm Tuzla’da ve çevre ilçelerde yaşayan vatandaşların hizmetine sunulan Bilim Merkezi’nin açılış törenine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Çangır, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Bakan Kacır, “Bilimsel okuryazarlığa sahip bir toplum oluşturmak ve bilim kültürünü geliştirmek amacıyla yurdun dört bir yanında bilim merkezleri kuruyoruz. Bugüne kadar büyük ölçekli 12 bilim merkezimizi, bilim ve teknoloji ateşini yakmak adına, gençlerimizin, çocuklarımızın hizmetine sunduk. 4 ilimizde daha büyük ölçekli bilim merkezi kurulmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ziyarete açık olan bilim merkezlerimizde 7’den 77’ye 11 milyon vatandaşımızı ağırladık. Bununla birlikte ilçe ölçeğindeki bilim merkezlerimiz de faaliyetlerine tüm hızıyla devam ediyor. Şu ana kadar ilçe ölçeğinde 17 bilim merkezimizdeki eğitim atölyelerinde 865 binin üzerinde gencimizi bilimin göz kamaştırıcı dünyasıyla buluşturduk. Bugün de 18’incisini Tuzla’da hizmete sunuyor olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bilim merkezimizle; gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisini artırırken, onları bilimin uçsuz bucaksız dünyasıyla tanışıyoruz” şeklinde konuştu. “Yerel yönetimle merkezi yönetimin uyum içinde çalışmasının somut çıktılarından biridir" Bu merkezlerle gençlere farklı dünyaların kapılarını açtıklarının altını çizen Bakan Kacır, sözlerine şöyle devam etti: “Sergi alanları ve eğitim atölyeleriyle gençlerimize edindikleri teorik bilgileri pratiğe dökme imkânı sunuyoruz. Gözlemevinde yer alan güneş saatinin yanı sıra kutup bilim evi ve planetaryumla; gençlerimizin keşif yolculuğuna çıkmasını sağlıyoruz. Bizler gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. İmkân verildiğinde, gerekli ortam sağlandığında onların neler başarabileceklerini biliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK olarak; Yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde gençlerimizin bilim ve teknoloji dünyasına yönelik heyecanına ve motivasyonuna ortak olmaya devam edeceğiz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bilim merkezimiz, yerel yönetimle merkezi yönetimin uyum içinde çalışmasının somut çıktılarından biridir.” TÜBİTAK Başkanı Hasan mandal da açılışın ilçeye ve Türkiye’ye çok şey katacağını vurgulayarak, eğitim ve bilime verilen önemin her daim artmasını temenni etti. “Bilimsel atılıma Tuzladan eşlik edeceğiz" Programda konuşan Başkan Yazıcı “Göklerdeki Türkiye Yüzyılına Tuzla’dan da gençlerimiz katılacak. Atölyelerimiz, sınıflarımız, ders programlarımız, bilgisayarlarımız, sergi alanlarımız, planetaryumumuz her şey hazır. Merkezimiz, bugün geleceğimizin gençleri için hizmete girecek. Tuzlamıza ve ülkemize hayırlı olsun. Bu merkez, Tuzla’dan bilim dünyasına, uzaya bir adım olacak. Üst üste attığımız adımlarla yeryüzünde Aziz Sancar’a, Selçuk Bayraktar’a, Alper Gezeravcı’ya yaklaştırmaya hep birlikte çalışacağız. Bu bilimsel atılıma Tuzla’dan eşlik edeceğiz” diye konuştu.
18 Mart 2024 Pazartesi - 14:01 Sıfır atık uygulamalarıyla çevre korunurken döngüsel ekonomi de destekleniyor Operasyonlarından kaynaklı atıkları ayrıştıran ve merkez ofislerine sıfır atık yönetim sistemi kuran elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, geçtiğimiz yıl toplam 9,9 ton değerlendirilebilir atığı döngüsel ekonomiye kazandırdı. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ) çevre, insan sağlığı ve tüm kaynakların korunması hedefiyle atık yönetimine yönelik yatırımlar gerçekleştiriyor. Operasyonlarından kaynaklı atıkları ayrıştıran ve merkez ofislerinde sıfır atık yönetim sistemi kuran OEDAŞ bu sayede hem çevreyi koruyor hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor. OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, 18 Mart Küresel Geri Dönüşüm Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, atık yönetimi çalışmaları ve sıfır atık hedefleri hakkında bilgi verdi. “Atıklarımızı azaltıyor, kalanları ekonomiye kazandırıyoruz” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen ‘Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ne sahip olduklarını söyleyen Yalçın, “Operasyonlarımız kapsamında oluşan atık malzemeleri sınıflandırarak uygun koşullarda depoluyor, ardından yetkili geri kazanım tesislerine teslim ediyoruz. Her yıl daha da geliştirdiğimiz iyi uygulamalar neticesinde 2023 yılında 4,3 ton kağıt, 1,5 ton plastik, 2,5 ton cam, 68 kilogram metal, 23 kilogram atık pil ve 1,4 ton karışık atık olmak üzere toplam 9,9 ton değerlendirilebilir atığı ekonomiye kazandırdık. Atıklarımızı yalnızca ayrıştırmakla kalmıyor aynı zamanda miktarını da azaltıyoruz” dedi. Yalçın, 2023 yılında ekonomiye kazandırdıkları 9,9 ton atık sayesinde elde ettikleri kazanımları ise şöyle açıkladı; “Atık yönetim uygulamalarımız ile 84 ağacı kesilmekten kurtarırken sera gazı emisyonumuzu 41,7 ton azalttık. Ayrıca 6 bin 636 litre petrol, 560 ton ham madde, 138 metreküp su ve 224 bin 472 kWh enerji tasarrufu sağladık.” “Çevresel sürdürülebilirlik çalışmalarımızla sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz” OEDAŞ’ın sıfır atık vizyonu hakkında da bilgi veren Yalçın, “2030 yılında, 2023 yılına kıyasla atıklarımızı yüzde 50 oranında azaltmayı, 2050 yılında ise sıfır atığa ulaşmayı hedefliyoruz. Bu hedefimizin yanı sıra karbon ayak izimizin azaltılmasına dönük ağaçlandırma çalışmalarımız, biyoçeşitlilik uygulamalarımız ve yenilenebilir enerji yatırımlarımız gibi çevresel sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalarımızla da hizmet verdiğimiz bölgeden başlayarak ülkemize ve dünyamıza karşı sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz” diye konuştu.
18 Mart 2024 Pazartesi - 11:44 TEI’den küresel havacılığa önemli destek TEI tarafından yapılan, Umman Hava Kuvvetleri’ne ait bir F110-GE-129 motorunun bakım, tamir ve teknoloji yükseltme işlemleri, planlanmakta olan Singapur Hava Kuvvetleri F110-GE-129C motorları için de yol gösterici olacağı aktarıldı. Türkiye’nin havacılık motorlarındaki lider şirketi TEI, tüm faaliyet alanlarındaki başarılarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Küresel havacılık sektörü için önemli katkılar sunan TEI; parça imalatı ve Türkiye’nin millî havacılık motorları için yaptığı çalışmaların yanında bakım, onarım, test ve mühendislik faaliyetlerinde de başarılı çalışmalara imza atıyor. TEI, yıllardır geniş bir portföydeki askerî motorların bakım, onarım ve mühendislik faaliyetlerinde Türkiye’deki öncü isim olurken, uluslararası alanda da bilinirliğini ve güvenilirliğini artırarak çalışmalarına devam ediyor. TEI, F16 ve F15 uçaklarına güç veren F110 motorlarının bakımlarında, ana motor üreticisi GE Aerospace ile uzun yıllardır sürdürdüğü iş birliğini, küresel filodaki F110 motorlarına da servis desteği sağlamak için genişletti. 2023 yılında düzenlenen Paris Air Show’da, GE Aerospace ile imzaladığı anlaşma kapsamında TEI, F110 motorları için Umman ve Singapur filolarında yer alan F110 motorları için de bakım, tamir ve revizyon yapma hakkını kazandı. 2024 yılının ilk ayında; TEI çalışanlarının özverili katkılarıyla Umman Hava Kuvvetleri’ne ait bir F110-GE-129 motorunun bakım, tamir ve teknoloji yükseltme işlemleri gerçekleştirildi. F110-GE-129D’ye dönüştürülen motor uçuşa hazır şekilde müşteriye sevk edildi. TEI tarafından bakım faaliyetleri tamamlanan ilk Umman Hava Kuvvetleri motoru olması nedeniyle ayrı bir önemi olan bu çalışma, bakım onarım ve revizyonu planlanmakta olan Singapur Hava Kuvvetleri F110-GE-129C motorları için de yol gösterici olacak. Küresel havacılığın önemli bir oyuncusu TEI, çalışmalarına hız kesmeden devam edeceği aktarıldı.
UNIROBOTICS’in deniz tipi kuleleri TRAKON LITE ile donatılan SALVO, testleri başarıyla geçti
18 Mart 2024 Pazartesi - 10:37 UNIROBOTICS’in deniz tipi kuleleri TRAKON LITE ile donatılan SALVO, testleri başarıyla geçti CANiK’in de içinde bulunduğu SYS Grup Şirketlerinden UNIROBOTICS’in çalışması ile geliştirilen UKSS, DEARSAN tarafından dizayn ve inşa edilen SALVO Silahlı İnsansız Deniz Aracında (SİDA) başarıyla tamamlandı. Proje kapsamında, Deniz Tipi TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi (UKSS), SALVO SİDA’ya başarı ile entegre edildi. SYS Grup şirketlerinden UNIROBOTICS, Silahlı İnsansız Deniz Araçlarına (SİDA) yönelik çalışmalarına devam ediyor. DEARSAN Tersanesi tarafından geliştirilen insansız deniz aracı SALVO’nun silahlı hale getirilmesi kapsamındaki proje, UNIROBOTICS tarafından Milli Deniz Tipi TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi’nin (UKSS) entegre edilmesi ile başarıyla tamamlandı. Aracın test atışları ise 21 ve 22 Şubat 2024 tarihlerinde yapıldı. 22 Şubat’ta Marmara Denizinde gerçekleştirilen testlerde, yaklaşık 11 km mesafeden uzaktan kumandalı olarak atışlar icra edildi ve tüm testler başarıyla sonuçlandı. Tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirildi UNIROBOTICS Genel Müdürü Ömür Baç, insansız deniz araçlarının giderek daha fazla önem kazandığını belirterek, şunları söyledi: “UNIROBOTICS olarak ülkemiz için büyük önem taşıyan projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Üstün komuta kontrol ve seyrüsefer sistemleri ile donatılan ve DEARSAN Tersanesi tarafından geliştirilen SALVO’ya kendi öz kaynaklarımızla finanse edip yürüttüğümüz, tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirdiğimiz Deniz Tipi UKSS TRAKON LITE ürünümüzü başarıyla entegre ederek, Türk Savunma Sanayiimize kazandırdığımız için mutluyuz. Bildiğiniz gibi ülkemizin milli SİDA’ları, başta Türkiye olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerin envanteri ve ihtiyaçları gözetilerek tasarlanmaktadır. Bu proje ile Türkiye’nin denizcilik alanındaki yeteneklerini artırarak uluslararası rekabet gücünde öne çıkma hedeflerine hizmet edeceğiz. Önümüzdeki dönemde de insansız deniz araçlarının silahlandırılması alanında öncü bir rol üstlenerek yerli teknoloji geliştirmeye ve Türkiye’nin savunma sanayideki yerli üretim kapasitesini artırmaya devam edeceğiz.” Günümüzün en önemli teknolojilerinden insansız deniz araçlarına yönelik araştırma ve geliştirme çalışmaları, dünyada birçok ülke tarafından yürütülüyor. Gelecekte, insansız deniz araçlarının rolünün teknolojideki gelişmelerle birlikte daha da artması bekleniyor. Bu minvalde tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirilen SALVO SİDA v.b. otonom insansız deniz araçlarının performans ve verimliliği arttırılarak, operasyonel yeteneklerin genişletilmesi hedefleniyor.
14. Nesil işlemciyle yenilenen Excalibur G911 kullanıcılarla buluştu
18 Mart 2024 Pazartesi - 10:32 14. Nesil işlemciyle yenilenen Excalibur G911 kullanıcılarla buluştu En yüksek performansa ve hıza sahip olmak isteyen oyun tutkunları ve profesyoneller için özel olarak tasarlanan Excalibur markasının bilgisayar serilerine, 14. Nesil işlemci ve RTX 4090 ekran kartı ile yenilenen Excalibur G911 modelini ekledi. Excalibur G911, Intel 14. Nesil i9 işlemcisi ve NVDIA GeForce RTX4090 ekran kartı sayesinde sunduğu oyun performansıyla, oyun ve performansta güce ihtiyacı olanların ilk tercihi olacak. Yenilenen ve üstelik kullanıcıların da dilediği gibi konfigüre edebildiği Excalibur G911, profesyonellere ve oyun tutkunlarına ihtiyaçları olan performansı fazlasıyla sunacak. Oyun dünyasında profesyonellerin beklentileri, gelişen teknolojiyle paralel olarak şekilleniyor. Tüketici tercihlerinde ilk sırayı, her yere kolayca taşınabilen, yüksek teknolojiye ve hıza sahip oyun dizüstü bilgisayarları alıyor. Uzun saatler yoğun kullanımda bile ısınma sorunu yaşamayan, yüksek ekran yenileme hızları ile yüksek performans sunan taşınabilir oyun dizüstü bilgisayarları, kullanıcılar için büyük önem taşıyor. Türkiye’nin önde gelen teknoloji lideri Casper, Intel 14. Nesil i9 işlemcisi ve NVDIA GeForce RTX4090 ekran kartıyla donatılan Excalibur G911’i geçtiğimiz günlerde düzenlediği Casper Tech Vision Day etkinliğinde kullanıcılarla buluşturdu. 14. Nesil işlemciye sahip Excalibur’un en güçlü dizüstü bilgisayarı Hem oyuncular hem de profesyonel kullanımlar için üstün performans sağlayan Excalibur G911, core gamerlar, mimarlar, mühendisler, yazılımcılar gibi profesyonel kitleye ve öğrencilere hitap ediyor. Geçtiğimiz günlerde Casper Tech Vision Day etkinliğinde lanse edilen Excalibur G911, şu anki en yüksek performanslı Intel 14. Nesil Intel i9 işlemciye ve NVDIA GeForce RTX4090 ekran kartına sahip olmasıyla öne çıkıyor. Oyuncuların tamamen beklentilerine göre ve profesyonel bir şekilde binlerce çeşit özellik arasından istedikleri kongifürasyonu yapabilecekleri Excalibur G911, oyunculara yeni teknoloji ve tasarım dünyasının kapılarını aralatıyor. Intel’in en güçlü 14. Nesil işlemcisi ve NVIDIA’nın RTX 4000 serisine sahip en güncel ekran kartları arasında seçim yapabilmeyi mümkün kılan Excalibur G911 ile kullanıcılar istediği çeşit anakart, HDD, SSD veya RAM seçenekleri ile bilgisayarını konfigüre edip, 2 günde sahip olabiliyor. Performansın tanımını yeniden yazan Excalibur G911 Kullanıcılarına üstün ekran deneyimi sunan Excalibur G911, standartların dışında 16” 16:10 çerçeve yapısına sahip bir ekran barındırıyor. Excalibur G911, 240 Hz yenileme hızı ile en zorlu oyunlarda dahi yüksek FPS değeriyle, oyun tutkunlarına oyun deneyiminin hazzını sonuna kadar yaşatıyor. Wide-QHD Panel, 2560x1440 yüksek çözünürlüğü ve 500 NIT %100 sRGB ekran skalası detaylarına sahip G911 ile oyunlarda daha gerçekçi görüntüler elde edebiliyor. Oyun performansının yanı sıra mimarlık, tasarım, grafik gibi alanlarda da ultra net, ultra canlı ve doğru renkleri veriyor. Dünyanın en iyi ekran kartı, işlemcisi ve benzeri özellikleri barındırmasına rağmen beklenenin aksine 27mm inceliğe sahip olan G911, neredeyse standart oyuncu bilgisayarı inceliğinde, kullanıcılara dünyanın en üst performanslarından birini 2,5 kg hafifliği ile kolayca taşınabilir şekilde her an yaşatıyor. Ultra üstün tasarım ultra güçle buluşuyor Güçlü donanım özelliklerinin yanı sıra Excalibur G911, kullanıcılara her yerde eşlik edebilecek bir tasarıma da sahip. 3 bölgeye ayrılmış 65.026 adet farklı renk veren ve birbirinden farklı yanma modu sağlayan RGB klavyesi ile her an kişiselleştirilmiş aydınlatmayı sunabilen G911, Dolby Digital ses sistemiyle de kaliteli ve berrak ses, müzik deneyimini sunuyor. Metal tasarımıyla hem daha ince hem de daha şık duran G911, akıllı turbo termal fanları sayesinde de çok yüksek performanslı ekran kartı ve işlemci barındırmasına rağmen sıcak- soğuk hava sirkülasyonunu çok hızlı şekilde gerçekleştiriyor. Bulunduğu alandaki tüm bağlantıları denetleyerek en yüksek güçteki internete bağlanmayı sağlayan BE202 wireless ile de rakiplerinden ayrışan Excalibur G911, saniyede 40 GB çift yönlü bant genişliğine sahip en yeni ve en hızlı aktarım portu olan Thunderbolt 4 ile kullanıcılara ışık hızında bağlantıyı sunuyor. Teknik özellikler İşlemci: 14. Nesil Intel i9 İşletim Sistemi: Windows 11 Ekran Kartı: NVIDIA GeForce RTX4090 RAM: 8, 16, 32 ve 64 GB Renk: Uzay Grisi Ekran: 16.0 Bağlantı: Intel Wi-Fi 7 BE202 Batarya: 64Whr Hafiflik: 2,5 kg İncelik: 27.3 mm Parlaklık: 500 NIT
Seçim sürecinde yapay zeka destekli dezenformasyon endişe verici boyutlara ulaşıyor
18 Mart 2024 Pazartesi - 10:25 Seçim sürecinde yapay zeka destekli dezenformasyon endişe verici boyutlara ulaşıyor 31 Mart Yerel Seçimleri’nin yaklaşmasıyla beraber yapay zeka destekli dezenformasyon, endişe verici boyutlara ulaştı. Seçimlere doğru ilerlerken, dijital platformlarda yayılan yanıltıcı bilgilerin artması endişe verici bir seviyeye ulaşıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Pazarlama Uzmanı Erdem Cırık, yapay zeka destekli dezenformasyonun artış gösterdiğine dikkat çekiyor. Sahte haberlerin üretilmesi ve manipülatif içeriklerin hızla yayılması, seçim sürecinde ciddi bir tehdit oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bu tür manipülasyonların erken tespiti ve önlenmesi için aktif bir rol üstleniyor. Demokratik süreçlerin sağlığı için, yapay zeka destekli dezenformasyona karşı etkin bir mücadele şart. Yapay zeka teknolojileri dezenformasyonu kolaylaştırıyor Dijital Pazarlama Uzmanı Erdem Cırık, dijital içerik üretimi konusunda uzman olarak, yapay zekanın seçim dönemlerinde dezenformasyonu artırma şekline dikkat çekti. Cırık konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Yapay zeka teknolojileri, otomatik içerik üretimi, kişiselleştirilmiş içerik önerileri ve sosyal medya manipülasyonu gibi alanlarda dezenformasyonun yayılmasını kolaylaştırıyor. Bu teknolojiler, sahte haberlerin üretilmesini, tartışmalı içeriklerin öne çıkmasını ve manipülatif bilgilerin hızla yayılmasını sağlıyor. Yapay zeka, metin, ses ve görüntü sentezleme yetenekleriyle sahte haberlerin, manipüle edilmiş fotoğrafların ve videoların üretilmesini kolaylaştırıyor. Bu da seçim dönemlerinde siyasi kampanyaları hedef alan yanıltıcı içeriklerin daha yaygın bir şekilde ortaya çıkmasına neden oluyor. Yapay zeka destekli botlar, sosyal medyada sahte hesaplar oluşturarak, tartışmaları manipüle edebiliyor ve yanıltıcı içerikleri hızla yayabiliyorlar. Bu durum seçmenlerin kararlarını etkileyebilir ve demokratik süreçlere zarar verebilir.” Seçim yaklaştıkça dezenformasyon artıyor Erdem Cırık, seçim dönemlerinde artan dezenformasyonun endişe verici boyutlara ulaştığını vurguladı. Hassas dönemlerde, özellikle seçim zamanlarında, yapay zeka destekli dezenformasyonun hızla yayıldığına dikkat çeken Cırık, bu durumun demokratik süreçlere zarar verebileceğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ise yalan haberle mücadelede öncü bir birim olarak öne çıkıyor. Hem yurt içinden hem de yurt dışından kaynaklanan algı operasyonları, komplo teorileri ve manipülasyon girişimlerinin önemli bir parçası olan dezenformasyonun erken aşamada tespit edilmesi ve hızla ele alınması hedefleniyor.
UNIROBOTICS’in deniz tipi kuleleri TRAKON LITE ile donatılan SALVO, testleri başarıyla geçti
18 Mart 2024 Pazartesi - 10:17 UNIROBOTICS’in deniz tipi kuleleri TRAKON LITE ile donatılan SALVO, testleri başarıyla geçti CANiK’in de içinde bulunduğu SYS Grup Şirketlerinden UNIROBOTICS’in çalışması ile geliştirilen UKSS, DEARSAN tarafından dizayn ve inşa edilen SALVO Silahlı İnsansız Deniz Aracında (SİDA) başarıyla tamamlandı. Proje kapsamında, Deniz Tipi TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi (UKSS), SALVO SİDA’ya başarı ile entegre edildi. SYS Grup şirketlerinden UNIROBOTICS, Silahlı İnsansız Deniz Araçlarına (SİDA) yönelik çalışmalarına devam ediyor. DEARSAN Tersanesi tarafından geliştirilen insansız deniz aracı SALVO’nun silahlı hale getirilmesi kapsamındaki proje, UNIROBOTICS tarafından Milli Deniz Tipi TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi’nin (UKSS) entegre edilmesi ile başarıyla tamamlandı. Aracın test atışları ise 21 ve 22 Şubat 2024 tarihlerinde yapıldı. 22 Şubat’ta Marmara Denizinde gerçekleştirilen testlerde, yaklaşık 11 km mesafeden uzaktan kumandalı olarak atışlar icra edildi ve tüm testler başarıyla sonuçlandı. Tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirildi UNIROBOTICS Genel Müdürü Ömür Baç, insansız deniz araçlarının giderek daha fazla önem kazandığını belirterek, şunları söyledi: “UNIROBOTICS olarak ülkemiz için büyük önem taşıyan projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Üstün komuta kontrol ve seyrüsefer sistemleri ile donatılan ve DEARSAN Tersanesi tarafından geliştirilen SALVO’ya kendi öz kaynaklarımızla finanse edip yürüttüğümüz, tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirdiğimiz Deniz Tipi UKSS TRAKON LITE ürünümüzü başarıyla entegre ederek, Türk Savunma Sanayiimize kazandırdığımız için mutluyuz. Bildiğiniz gibi ülkemizin milli SİDA’ları, başta Türkiye olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerin envanteri ve ihtiyaçları gözetilerek tasarlanmaktadır. Bu proje ile Türkiye’nin denizcilik alanındaki yeteneklerini artırarak uluslararası rekabet gücünde öne çıkma hedeflerine hizmet edeceğiz. Önümüzdeki dönemde de insansız deniz araçlarının silahlandırılması alanında öncü bir rol üstlenerek yerli teknoloji geliştirmeye ve Türkiye’nin savunma sanayideki yerli üretim kapasitesini artırmaya devam edeceğiz.” Günümüzün en önemli teknolojilerinden insansız deniz araçlarına yönelik araştırma ve geliştirme çalışmaları, dünyada birçok ülke tarafından yürütülüyor. Gelecekte, insansız deniz araçlarının rolünün teknolojideki gelişmelerle birlikte daha da artması bekleniyor. Bu minvalde tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirilen SALVO SİDA v.b. otonom insansız deniz araçlarının performans ve verimliliği arttırılarak, operasyonel yeteneklerin genişletilmesi hedefleniyor.
Yapay zeka hayatımızı şekillendirecek
17 Mart 2024 Pazar - 10:11 Yapay zeka hayatımızı şekillendirecek Yapay zeka, her geçen gün gündelik yaşamı da etkisi altına alıyor. Resim, yazı, video oluşturmadan günlük rutin işlere kadar birçok içerik yapay zeka aracılığıyla oluşturuluyor. Eğitimde, sağlıkta, haber yazımında, araç kullanımında, şirket çalışanlarının dahi kullandığı bazı yapay zeka yazılımları, beğeniyle tavsiye ediliyor. Tüm işlevselliğinin yanı sıra, haftalar öncesinde bir robotun kendi sahibine saldırması endişeleri de beraberinde getirdi. Yaşar Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, “Yeni tür yapay zeka günlük yaşamın neredeyse her alanında etkisini gösterecek, yaşamı kolaylaştıracak ama bazı bilgi güvenliği risklerini de beraberinde getirecek” dedi. Yeni neslin ilgi odağı Prof. Dr. Güzeliş, yapay zekanın hayata etkisinin 2024 sonuna doğru daha çok hissedileceğini belirterek şunları söyledi: “Çağımızda teknolojilerin yayılım hızı geçmiş dönemlere göre çok daha yüksek. Derin öğrenme algoritmaları ve üretken büyük dil modellerinin yapay zekayı taşıdığı yeni türden yapay zeka ekosistemi aslında yeni bir geçit. Bu geçidin arkasında daha önce göremediğimiz yepyeni imkanları ve aynı anda da riskleri göreceğiz. 2024 yılının başı ve sonu arasındaki fark, 2023 sonundan 2024 sonuna kadar elde edilen farkın 3-4 kat üzerinde olacak. Farkı oluşturacak olan; temel olarak genç kuşakların iş ve eğitim ortamlarında günlük uğraşılarında başvuracakları en temel kaynağın yapay zeka sohbet robotları ve diğer yazılım ortamları olmasından gelecek.” Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, “Henüz ulaşım, alışveriş gibi günlük yaşamın bileşenlerinde yeni türden yapay zeka ekosistemi, yeni yazılımların henüz uygulamaya alınmaması nedeniyle oluşmadı. Günlük yaşamdaki etkilerinin 2024 yılı sonuna doğru hissedileceğini düşünüyorum. Ancak iş ve eğitim ortamlarında; çalışanların, öğrencilerin ve eğitimciler için yeni türden yapay zeka araçları hem en temel başvuru kaynağı oldu hem de bu türden yeni ürünlerin geliştirilmesi ve gerçekleştirilerek ekosisteme sunulmasında büyük bir ivmelenme yaşandı” dedi. “Aynı iş daha kısa sürede yapılacak” Yıllarca iş yeri ortamında çalışılmasının ulaşım açısından zaman kaybı olduğuna değinen Prof. Dr. Güzeliş, “Benim de içerisinde yer aldığım teknoloji ve iş ekosistemleri için gelecek öngörülerinde bulunan uzmanlar; on yıllardır insanın haftada 40 saat çalışmasının ve iş yerlerine taşınmak için toplu ulaşımda zaman harcamasının gereksiz olduğunu, işte geçirilen süre yerine evden çalışmanın ve kişinin kendine daha fazla zaman ayırmasının iş verimini ve üretkenliği artıracağını söylemekteydi. Salgın döneminde bunu hepimiz yaşadık. Tutucu iş görüşlerine sahip olanlar dışında herkes bu yeni duruma kendisini uyarladı. Özetle, sohbet robotları ile görsel ve konuşma-ses alanlarında ortaya çıkan yeni türden yapay zeka ekosistemi, eğer iş dünyası tutucu yaklaşırsa, geçici olarak işsizliğe yol açar. Ama yenilikçi iş çevreleri, işte ve evde iş için geçirilen zamanları azaltıp çalışanların aynı, hatta yapay zeka araçları ile daha nitelikli işi daha kısa sürede yerine getirmelerine imkan tanıdıklarında fark oluşturacaklardır. Tutucu çevreler de onları izleyecektir. Doğanın ve ekonominin gelişim çarkı dönecek, herkese doğruyu gösterecektir” diye konuştu. “Bilgi güvenliği en temel risk” Yaşar Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, yeni nesil robotların yapay zeka algoritmaları kullanmadıklarına dikkat çekti. Bilgi güvenliğinin ise temel risklerden olduğunu vurgulayan Güzeliş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üretim hatlarında robot kullanımında aynı ortamda çalışan işçilerin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına çok dikkat etmeleri gerekir. İş yeri yöneticilerinin de bu duruma özel eğitim vermeleri mutlak bir gereklilik. Üretim hatlarındaki robotların günümüzde çok az bir kısmı, yeni türden yapay zeka algoritmaları kullanıyor. Klasik yazılımlara dayalı çalışan robotların da oluşturduğu benzer riskler var ve birçok vaka yaşandı. Yeni türden yapay zekanın oluşturduğu en temel riskler ise aynı zamanda en yararlı, kullanışlı olduğu alanlardır. Genel olarak bilgi güvenliği en temel risk alanıdır. Artık gördüğümüze de inanmamamız gereken bir dönemdeyiz. Yeni türden yapay zeka araçları ile üretilmiş bir görselin, sesin, elektronik iletinin, kaydın, ev ödevinin, tasarımın, çizimin, raporun, spam iletilerin gerçek olup olmadığının anlaşılması insanlar için olduğu kadar bu amaçla geliştirilmiş yapay zeka araçları için de imkansız olmasa da zorluk derecesi oldukça yüksek bir görevdir.”
Geleceğin Teknoloji Yıldızları Yüksekova’da yetişiyor
17 Mart 2024 Pazar - 09:48 Geleceğin Teknoloji Yıldızları Yüksekova’da yetişiyor HAKKARİ (İHA) – Hakkâri’nin Yüksekova Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde hayata geçirilen “Geleceğin Teknoloji Yıldızları Yetişiyor” projesi kapsamında öğrenciler robotik kodlama, tasarım ve arduino alanında eğitim alıyor. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen ve Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ali Çelik’in desteklediği ‘Geleceğin Teknoloji Yıldızları Yetişiyor’ projesi kapsamında Yüksekova Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde robotik kodlama kursu açıldı. Eğitime katılan öğrenciler, akıllı tahtadan da yararlanarak bilgisayar başında robotik kodlama ile tasarım yapmayı öğreniyor. Projenin temel amacının öğrencileri yazılım alanında geliştirmek olduğunu söyleyen Bilgisayar Mühendisi Dilvin Yaşar, "Hafta sonları lise öğrencilerimize robotik kodlama, hafta içi ise mezun ve işsiz öğrencilerimize arduino ile mobil programlama eğitimi vermekteyiz. Şu an lise öğrencilerine, mezun öğrencilere ve işsizlere yönelik kapsamlı bir eğitim vermekteyiz. Lise öğrencilerimiz temel robotik kodlama öğreniyor. Bir hafta sonra bu kursumuz son bulacaktır. Robotik kodlama eğitimini tamamladıktan sonra yapay zeka ile modelleme eğitimi için kurs açacağız” dedi. “Eğitim sonunda öğrencilerimize Avrupa Birliği onaylı sertifika verilecek” Eğitimin sonunda öğrencilere sertifika verileceğini aktaran Yaşar, "Eğitime katılan gençlerin iş hayatında başarılı olmaları için gereken teknoloji becerilerini kazandırmayı hedefliyoruz. Bir veya bir buçuk hafta sürecek eğitim sonunda öğrencilerimize Avrupa Birliği onaylı sertifika verilecektir. Öğrencilerimiz en iyi şartlarda eğitim görüyor. Sınıflarımız 10 kişilik. Ders için kullandığımız bilgisayarların işlemcisi oldukça yüksek. Öğrencilerimiz burada en iyi şartlarda eğitim görmektedir. Bunun yanı sıra öğrencilerimizin ulaşımını ve öğlen arası öğününü sağlıyoruz. Şu an Ramazan ayında olduğumuz için öğlen öğününü kumanya şeklinde veriyoruz” ifadelerini kullandı. Eğitime katılan lise öğrencisi Büşra Duman ise robotik kodlama ile tasarım yapmayı öğrendiğini belirterek, “Peyzaj mühendisi olmak istiyorum. Şu anda da robotik kodlama ile bir bahçe tasarlıyorum. Aldığım eğitim ileride iş hayatımı kolaylaştıracak. Bize bu fırsatı sunan başta Vali Ali Çelik olmak üzere hocamıza çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
Ağrı’da pansiyonlu okullar satranç turnuvası heyecanı
16 Mart 2024 Cumartesi - 15:34 Ağrı’da pansiyonlu okullar satranç turnuvası heyecanı Ağrı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği "Pansiyonlu Okullar Yarışıyor" etkinliği, genç satranç ustalarını bir araya getirdi. Naci Gökçe Anadolu Lisesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen turnuvada, 14 okuldan öğrenciler stratejik hamlelerle rakiplerini alt etmeye çalıştı. Lise kategorisinde zirveye Hüseyin Celal Yardımcı Fen Lisesi’nden Hamza Çelik yerleşirken, ortaokul kategorisinde ise Ozanlar Yatılı Bölge Ortaokulu’ndan Büşra Adigüzel birinciliği göğüsledi. Dereceye giren genç yetenekler, madalyalarını alarak turnuvanın hatırasını ölümsüzleştirdi. Etkinlikle ilgili açıklama yapan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, başarılarından ötürü öğrencileri kutladı ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Kökrek,"Satranç, sadece bir oyun olmanın ötesinde; zihinsel becerileri geliştiren, stratejik düşünmeyi teşvik eden ve problem çözme yeteneğini artıran bir spordur. Bu özelliğiyle satranç, öğrencilerimiz için oldukça faydalı bir aktivitedir. Pansiyonlu okullar satranç turnuvası da bu faydaları öğrencilerimize ulaştırmak için düzenlenmiş önemli bir etkinliktir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak, öğrencilerimizin her alanda gelişmesi için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Bu kapsamda, satranç gibi zihinsel becerileri geliştiren sporlara ve etkinliklere büyük önem veriyoruz. Pansiyonlu okullar satranç turnuvası da bu önemimizin bir göstergesidir." dedi.
Wi-Fi 7 Teknolojisi karanlık fabrikaların yaygınlaşmasını sağlayacak
16 Mart 2024 Cumartesi - 12:41 Wi-Fi 7 Teknolojisi karanlık fabrikaların yaygınlaşmasını sağlayacak Kesintisiz bağlantıya, hıza ve güvenilirliğe daha fazla ihtiyaç var ve Wi-Fi 7’nin piyasaya sürülmesi kablosuz ağlarda çok büyük avantaj vaat ediyor. Dr. Semih Yön, WiFi 7 teknolojisinin temel özellikleri hakkında açıklamalarda bulundu. Yeni nesil kablosuz teknoloji Wi-Fi 7 ile kullanıcıların daha da gelişmiş performans, artan kapasite ve sıfıra yakın gecikme yaşayacaklarını söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Semih Yön, bu çığır açan teknolojinin bulut sistemleri, VR oyunları ve 8K video akışı gibi bant genişliği yoğun uygulamalar için kusursuz bir deneyim sağlayacağını belirtti. Wi-Fi 7 Ne kadar hızlı Wi-Fi 7’nin kablosuz internete muazzam bir hız artışı sağladığını ifade eden Dr. Yön, “Intel tarafından yapılan bir demo çalışmada, Wi-Fi 7 desteğine sahip bir dizüstü bilgisayarın, Wi-Fi 6/6E’den 2,4 kat daha hızlı olan 5,8 Gbps indirme hızına ulaştığı gösterdi. Teorik olarak bakıldığında ise, Wi-Fi 7, Wi-Fi 6’nın sunduğu maksimum 9,6 Gbps’yi aşarak muazzam bir hızla maksimum 46 Gbps’ye ulaşabilmektedir” dedi. Wi-Fi 7’nin Avantajları Wi-Fi 7, kablosuz ağ bağlantısının daha akıllı ve daha verimli çalışmasını sağlamak için tasarlanmış bir dizi temel teknolojik iyileştirmenin yanı sıra hız ve bant genişliğinde önemli iyileştirmeler sunduğunu söyleyen Dr. Yön, “Çoklu Bağlantı işlemi olarak adlandırılan özellik ile hem 6 GHz hem de 5 GHz Wi-Fi bantlarından aynı anda yararlanma imkanı sağlanmaktadır. Çoklu bağlantı, cihazların her iki Wi-Fi bandı üzerinden aynı anda veri gönderip almasına imkan tanıyarak verimi artırır” dedi. Wi-Fi 7 Üretim Teknolojilerine önemli avantajlar getirecek Çok yüksek hızlara ulaşan kablosuz bağlantı, Üretim Teknolojileri alanında Karanlık Fabrika Tasarımının gerçekleştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunacağını söyleyen Dr. Yön şöyle devam etti: “Mevcut durumda Almanya’dan Siemens ve Bosch gibi firmaların küçük ölçekte hayata geçirmiş olduğu Karanlık Fabrika yani içerisinde işçi olmayan tamamen otomasyona dönüşmüş üretim süreçlerinin genişletilerek nesnelerin interneti tabanlı olarak makinelerin ağ üzerinden haberleşmesi ve üretimin tümden şekillendirilmesi sağlanabilecek. Sonuçta uzun zamandır sıfır hataya ulaşmak isteyen 6 Sigma, Kaizen, Yalın Üretim gibi üretim felsefelerinin amacı kesin olarak gerçekleştirilmiş olacak. Bunun dışında Eğlence ve Oyun Sektörleri de önemli gelişmeler sağlayabilecek. Geliştirilmiş bant genişliği ve hız sayesinde, 4K ve 8K içeriği ile kapsam alanının her yerinde aynı kalitede yayın yapma, VR’da oyun oynayabilme, Zoom çağrıları üzerinde çalışabilme ve web’de sorunsuz bir şekilde gezinti aynı anda sağlanabilecek.”