ÇEVRE - 11 Kasım 2024 Pazartesi 15:32

Zonguldak‘ta 23 bin 500 fidan toprakla buluşturuldu

A
A
A
Zonguldak‘ta 23 bin 500 fidan toprakla buluşturuldu

Milli Ağaçlandırma Projesi kapsamında Zonguldak, Bartın ve Karabük İl sınırları içinde, 17 lokasyonda 23 bin 500 fidan toprakla buluşturuldu.


Milli Ağaçlandırma Projesi kapsamında Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü Çaycuma ilçesinde bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) kampüsü bahçesinde fidan dikme töreni gerçekleştirdi. Fidan dikme törenine; Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Deniz Albay Ahmet Öztürk, Çaycuma Kaymakamı Adem Kaya, Gökçebey Kaymakamı Hatice Rüveyda Kahraman Şıktaş, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Barış Gücen, Zonguldak İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen ve protokol üyeleri, STK temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.



“23 bin 500 fidanı toprakla buluşturuyoruz"


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında törende konuşma yapan Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, “2019 yılında, yeşile ve doğaya verdiği kıymet hepimizce bilinen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle, ’11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’ ilan edildi. Vatandaşlarımızın da teveccühleriyle bugüne kadar, ’Geleceğe Nefes’ kampanyamızla, tarihî bir fidan dikme seferberliği gerçekleştirdik, rekorlar kırdık. 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında ülkemizin her bir köşesinde olduğu gibi, Zonguldak’ımızda da hemşerilerimizle birlikte fidanlarımızı toprakla buluşturduk, can sularını hep birlikte verdik” dedi.


Zonguldak’ta Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında il bazında çok sayıda fidanı toprakla buluşturduklarını ifade eden Bayraktar; “Bu kapsamda; Milli Ağaçlandırma Gününde ilimiz genelinde;2020 yılında 145 bin, 2021 yılında 168 bin, 2022 yılında 175 bin ve 2023 yılında 192 bin olmak üzere toplam 680 bin fidanı toprakla buluşturduk. Hamdolsun dikmiş olduğumuz fidanların yaklaşık %98‘i vatan toprağına tutunmuş, ormanlarımıza kazandırılmıştır. Bizler de Tarım ve Orman Bakanlığımıza bağlı tüm kurumlarımızla birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımızın kamuoyu ile paylaştığı Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda vizyonumuzu güncelledik. Artık Cumhuriyeti’mizin ikinci yüzyılında bölgemize ve dünyamıza söyleyecek daha çok sözümüz var. Türkiye Yüzyılı, tarım ve ormancılığın da yüzyılı olacaktır. Orman Genel Müdürlüğümüz 1839’ dan beri asırlık tecrübeye sahip kurumsal kapasitesi, yetişmiş insan kaynağı, güçlü teşkilat yapısı, bilgi ve teknolojiyi benimseyen yönetim anlayışıyla Türkiye Yüzyılı vizyonunda yerini alacaktır. Bu çerçevede, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nü, gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu hatırlama ve hatırlatma günü olarak da değerlendiriyoruz. Orman; yeşilin, nefesin, yaşamın adı, huzurun, umudun, dostluğun sevdasıdır. Bizler, fidanlarımızı ayrı bir heyecanla toprakla buluşturan, can suyunu umutla veren, ormanlarımızı büyük bir gayretle, adeta vatan gibi koruyan bir milletin evlatlarıyız. Biz ağaca yalnızca; “Kapının eşiği, çocuğun beşiği, kâğıdın hamuru” olarak bakmıyoruz, odun hammaddesi üreten bir kaynak da olarak görmüyoruz. Zira orman ekosistemi, içerisinde başlı başına bir dünya barındırıyor! Önceki yıllarda farklı başlıklar altında gerçekleştirdiğimiz 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nün bu yılki teması, Bakanlığımızca ‘Geleceğe Nefes, İnsanlığa Nefes’ olarak belirlendi. Bu yıl, 7’den 70’e hepimizin dikeceği binlerce fidan İnsanlığa, Gezegenimize ve Ülkemize nefes olacak. Bugün sadece burada değil Bartın’da 3, Karabük’te 7 ve Zonguldak’ta 7 olmak üzere 17 ayrı lokasyon da 191 dekar alanda aynı anda 23 bin 500 adet fidanı aynı anda gelecek nesillerine eşsiz armağanlar bırakmak için toprakla buluşturuyoruz” şeklinde konuştu.


Yapılan konuşmaların ardından BEÜ Çaycuma Kampüsü bahçesinde protokolün katımıyla eş zamanlı olarak Çaycuma BEÜ bahçesinde 1000 adet fidan toprakla buluşturularak can suları verildi.



Zonguldak‘ta 23 bin 500 fidan toprakla buluşturuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İranlı 3 kardeşin ölümünde Farsça yazılmış 9 sayfalık not bulundu Antalya’da 3 İranlı kardeşin ölümüne ilişkin, evde yapılan incelemelerde koli bandıyla kapı pençelerin kapatılıp tepside kömür yakıldığı ve Farsça yazılmış 9 sayfalık not tespit edildi. Olay, saat 15.40 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi 2384 sokak içerisinde bulunan bir sitedeki apartmanın en üst katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir süre önce İran’dan Türkiye’ye gelen 3 kardeş Güzeloba Mahallesi’nde eşyalı olarak bir daire kiraladı. Son olarak 27 Ekim tarihinde ülkelerinde bulunan aileleri ile görüşen 3 kardeşe yaklaşık 15 gündür yakınları ulaşamadı. Aile, Antalya’da ikamet eden İran uyruklu bir yakınlarından durumu haberdar ederek oğullarına ulaşmasını istedi. İran’daki aileleri 15 gündür ulaşamamış Ailenin isteği üzerine verilen adrese gelen Emrullah Esedi isimli İran vatandaşı, kapıyı çalmasına rağmen kardeşlere ulaşamadı. Ailenin ısrarı ile polis merkezine giden Esedi, ekiplerle birlikte Güzeloba Mahallesi’ndeki adrese geldi. Ev sahibinde bulunan yedek anahtar vasıtasıyla ikamete giren ekipler ev içerisinden ağır bir kokunun geldiğini fark etti. Bir odanın kapısının arkadan kilitlenmesi nedeniyle içeri girmekte zorlanan ekipler kapıyı açtıklarında, isimlerinin Mohammed Reza Yasovalian (44), Mohsen Yasovalian (36) ve Amirhossein Yasovalian (33) olduğu öğrenilen 3 kardeşin cansız bedenleri ile karşılaştı. Bunun üzerine adrese Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin yanı sıra Olay Yeri İnceleme ekibi sevk edildi. Ekiplerin yaptığı incelemede kardeşlerin borsada yüklü miktarda para kaybettiklerini ve bu nedenle hayatlarına son verdiklerini yazdıkları bir not bulundu. 3 kardeşin ikamet içerisindeki bir odanın kapı ve camlarını hava geçirmeyecek şekilde bantladıktan sonra içerde kömür yaktıkları ve içeriyi kaplayan dumanla toplu şekilde hayatlarına son verdikleri öğrenildi. 9 sayfalık Farsça yazılı not bulundu Öte yandan olaya ilişkin Antalya Emniyet Müdürlüğünden yazılı bir açıklama geldi. İhbar üzerine belirtilen adrese gelindiğinde 3 erkek cesedi bulunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Cesetler üzerinde ve ikamet içinde yapılan aramalarda İran pasaportları olan M.Y. , M.Y. ve A.Y. isimli şahısların kimlik bilgilerine ulaşılmıştır. Yapılan incelemelerde ikametin kapı ve pencerelerinin koli bandı ile kapatıldığı ve odanın ortasında tepsi içerisinde yanmış kömürler olduğu görülmüştür. Ayrıca odada bulunan Farsça yazılmış 9 sayfalık notun çevirisi yapıldığında, şahısların ticari ilişkileri nedeniyle borçlarından bahsedildiği anlaşılmış olup, adli soruşturma devam etmektedir.”
Ankara Evine dönen akademisyene köpekler saldırdı Ankara’da yürüyüşten evine dönen bir akademisyene köpekler saldırdı. Saldırıda bacakları ve yüzü parçalanan kadın, komşuları tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Olay, Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Çiğdem Mahallesi’nde akşam 17.00 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görev yapan Prof. Dr. Meliha Yılmaz, evine dönerken köpeklerin saldırısına uğradı. Köpeklerin yere yıkarak ısırdığı kadını komşuları kurtardı. Olayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekibi geldi. Meliha Yılmaz, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Yılmaz, kaldırıldığı hastanede tedavi edilerek gece saatlerinde taburcu edildi. Olayın ardından köpekleri toplamak üzere olay yerine gelen belediye görevlilerine hayvanseverler tepki gösterdi. “Köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu” Yaşanan olayın ilk olmadığını ve mahallede yıllardır bir köpek sorunu yaşandığını vurgulayan Çiğdemim Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Fethi Aksoy, “Dün akşam saat 17.00 civarında bir komşumuzun telefonuyla olaydan haberim oldu. Bir köpek saldırısı olduğunu söyledi. Hemen muhtarımızı da alıp birlikte olay yerine gittik. Bir komşumuz kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Diğer komşularımız müdahale etmişler ve kanayan yere tampon yaparak kanamayı durdurmuşlardı. Ambulansı bekledik. Ambulans biraz gecikti ama neyse ki zamanında yetişti. Acile kaldırıldı komşumuz. Gece 01.00’e kadar acildeydi. Daha sonra taburcu edilip evine çıktı. Şu anda genel durumu iyi. Bacağının birinde bayağı derin yarıklar var. Oradan çok kanama olmuştu. Diğer bacakta ve yüzde bayağı bir çizik ve yaralanma var. Oralara plastik cerrahi işlem yapmış. O bölgedeki köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu. Sonra da sürüklüyorlar. O esnada araya giren komşularımız uzaklaştırıyor köpekleri ve ambulansı çağırıyorlar” diye konuştu. “Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar” Saldırıya uğrayan akademisyene olay yerinde müdahale eden komşularından Özlem Onay ise, çığlık sesi duyduklarını anda dışarı çıktıklarını belirterek, “Bir anda ses duydum. Çığlık sesi duyduk balkona koştuk. Eşim de hemen aşağı koştu. Daha önce hep bu tarz saldırılar olduğu için bu tarz çığlıkların ne olduğunu biliyoruz. Bir komşumuz Meliha Hanım’ı ormana doğru sürükleyen 3 köpek vardı. Belgesel izler gibi gördük izledik bağırmaya başladık. Biz bağrınca durdular Meliha Hanım’da sürünerek buraya doğru gelmeye başladı. Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar. Çok korkunç bir görüntüydü daha kendimize gelemedik” ifadelerini kullandı. “Köpek teröründen adım atamıyoruz” Mahallede yaşamaktan mutlu olmalarına rağmen başıboş köpeklerden rahatsız olduklarını açıklayan mahalle sakini Gülseren ise, “Dün saat 17.00 sularıydı balkonda duruyorduk. Korkunç bir çığlık Meliha Hocamı duyduk. Kanlar içindeydi yüzü bacağı korkunç bir haldeydi. Telefonu kaptığım gibi 112’yi tuşladım konuşamadım. Bu arada ambulansta çok geç geldi. Ambulansa yol vermeyenleri kınıyorum. 45 dakika ambulans bekledik kanamalı hastayla. Hasta kokmuştu çok kötüydü. Bu mahallede yaşamaktan hepimiz çok mutluyuz ama köpek sesinden ve köpek teröründen adım atamıyoruz” açıklamasında bulundu.