YEREL HABERLER - 27 Nisan 2012 Cuma 13:43

TUNCER`DEN 7. AVRUPA AŞI HAFTASI AÇIKLAMASI

A
A
A
TUNCER`DEN 7. AVRUPA AŞI HAFTASI AÇIKLAMASI

Zonguldak`ın Ereğli ilçesi Sağlık Grup Başkan Vekili Yüksel Tuncer, Türkiye`de son yıllarda aşılama hizmetlerinde önemli gelişmeler kaydedildiğini söyledi.
Kdz. Ereğli Sağlık Grup Başkan Vekili Yüksel Tuncer, 7. Avrupa Aşı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, haftanın ana temasının bağışıklamanın önemine vurgu yapılarak, farkındalığı ve aşı kapsayıcılık oranlarının artırılması olduğunu kaydetti. Aşının insan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan, virüs, bakteri gibi mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinlerin) etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddeler olduğunu belirten Tuncer,
``Aşı, insan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan, virüs, bakteri gibi mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddelerdir. İnsanları hastalıklardan ve kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Aşılama hizmetleri bebekleri, çocukları ya da erişkinleri enfeksiyona yakalanma riskinin en yüksek olduğu dönemden önce aşılayarak, bu hastalıklara yakalanmalarını önlemek amacı ile yürütülen önemli bir temel sağlık hizmetidir`` dedi.
Türkiye`de son yıllarda aşılama hizmetlerinde önemli gelişmeler kaydedildiğini belirten Tuncer, ``2005 yılı sonuna kadar 7 hastalığa (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Çocuk felci, Kızamık, Hepatit-B, verem) karşı aşılama yapılmakta iken 2006 yılında Hib (Hemofilus influenza tip b), Kızamıkçık, Kabakulak aşıları uygulanmaya başlanmıştır. 2008 yılı başından itibaren DaBT-İPA-Hib (Difteri-Boğmaca-tetanoz- Çocuk Felci-Hib (Hemofilus influenza tip b) tek enjektör içinde uygulanmaya başlanmış böylece bir seferde 5 hastalığa karşı aşılama yapılması sağlanmıştır. Kasım 2008`den itibaren ise, Mayıs 2008 doğumlu çocuklardan başlamak üzere; Konjuge Pnömokok Aşısı (KPA) takvime eklenmiş böylelikle aşı ile koruma sağlanan hastalık sayısı 11`e yükselmiştir. 2010 yılında ise ilköğretim 1. sınıf öğrencilerine uygulanmak üzere aşı takvimine DaBT-İPA (dörtlü karma) aşısı eklenmiş ve bu yaş grubuna ek bir doz boğmaca aşısı uygulanmaya başlanmıştır. Nisan 2011 tarihinden itibaren de 7 bileşenli aşı yerine 13 bileşenli zatürre aşısı (Konjuge Pnömokok Aşısı) uygulanmaya başlanmıştır`` diye konuştu. Geleceğe çocuklarla sağlıklı adımlar atılması için çocukların aşılarının mutlak suretle yapılması gerektiğini ifade eden Tuncer şunları söyledi:
``Bu yıl 21-27 Nisan 2012 tarihleri arasında yedincisi gerçekleştirilecek olan Avrupa Aşı Haftası`nda ana tema bağışıklamanın önemine vurgu yapılarak farkındalığı ve aşı kapsayıcılık oranlarının artırılmasıdır. Bu kapsamda ülkemizde gerçekleştirilecek olan 7. Avrupa Aşı Haftası etkinlikleri ile aşılama konusunda sağlık personelinin duyarlılığın ve toplumun farkındalığının artırılması yolu ile 5 yaş altı eksik aşılı ve aşısız çocukların aşılarının tamamlanması ve erişkinlerde de aşılanma talebinin artırılması hedeflenmektedir. Geleceğe doğru çocuklarımızla birlikte sağlıklı adımlar atmak için çocuklarımızın aşılarını mutlaka yaptıralım, aşılanma şansını kaçıranlar var ise aşılanmaları için Aile Sağlığı Merkezlerine götürelim.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Evlatlarımızın geleceği için çalışıyoruz" Kocasinan Belediyesi tarafından hayata geçirilen Sinan Kütüphaneleri; çocuklar ve gençlere serbest zamanlarında ve kitap okuma derslerinde verimli bir ortam sunuyor. Kitap okuyarak ve sosyal etkinliklere katılarak vakit geçiren öğrenciler, Sinan Kütüphaneleri sayesinde okuma alışkanlığı kazandıklarını belirterek, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar’a teşekkür etti. Başkan Çolakbayrakdar ise; "Evlatlarımızın geleceği için çalışıyoruz" dedi. Fevziçakmak ve diğer Sinan Kütüphanelerinde düzenlenen kitap okuma derslerinin, çocukların okuma alışkanlığı kazanmalarına önemli katkı sağladığını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, aynı zamanda öğrencilere sessiz ve sağlıklı ortamlarda ders çalışma imkânı sunduklarını belirtti. Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü; "Öncelikle evlatlarımıza kitap sevgisi aşılayan öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Bilginin kapılarını aralayan bu kütüphanelerle, çocuklarımızın okuma alışkanlığı kazanmalarına vesile olurken, aynı zamanda onlara sessiz ve sağlıklı çalışma ortamları sunuyoruz. Her yaştan öğrenciye hitap eden bu Sinan Kütüphanelerimiz, çocuklarımızın bilgiye kolayca erişebilmeleri ve derslerine odaklanmaları için ideal bir ortam sağlıyor. Bütün gayretimiz, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği içindir. Gençlerimize daha güzel yarınlar bırakmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Kocasinan Belediyesi olarak bugüne kadar eğitim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bundan sonra da eğitim-öğretime desteğimizi artırarak devam ettireceğiz ve ülkemizin geleceği olan gençlerimiz ve çocuklarımız için yatırımlarımız sürecektir. Kocasinan Belediyesi olarak eğitimden sağlığa, kültürden sanata hayatın her alanında hemşehrilerimizin yanında yer alarak, Kocasinan’da yaşamanın ayrıcalık olduğunu gösteriyoruz." Servet Akaydın İlkokul Öğretmeni Berrin Koç ise çocuklara kitap okuma sevgisi kazandırmak için farklı etkinlikler düzenlediklerine dikkat çekerek, "Zaman zaman farklı kitaplar seçip, buraya geliyoruz. Çocuklarımız kitap okumayı çok seviyor. Okul dışında farklı etkinlikler yapmak amacıyla Sinan Kütüphanesi’ne geliyoruz. Bu etkinliklerin kitap sevgisine büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Özellikle veliler, evlerinde kitaplık gibi bölümler bulundurup kendileri de kitap okurlarsa, çocuklar da kitap okuma alışkanlığı kazanmakta daha kolaylık yaşıyorlar. Bugün de çocuklarımızı anneleriyle birlikte buraya getirdik. Mahallemize böyle yerler çok büyük katkı sağlıyor. Bu yüzden Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Kütüphane sayesinde okuma alışkanlığı kazandıklarını belirten çocuklar da hizmetten duydukları memnuniyeti dile getirerek, geleceklerine yön vermelerine katkı sağladığı için Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür etti.
İstanbul İETT’de usulsüzlük iddiası: “Otobüs kazalarının nedeni, ikinci el parçalar” Sancaktepe’de yaşayan motor mekanik ustası Cihan Demirel, İETT filosundaki otobüslerin ruhsat ve motor numaralarının uyuşmadığını, otobüslere sıfır gibi gösterilen ikinci el parçaların takıldığını, muayene süreçlerinde usulsüzlük yapıldığını ve otobüs kazalarının bu nedenlerle meydana geldiğini öne sürerek yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Sancaktepe’de yaşayan ve 4 yıl boyunca Sarıgazi İETT Garajı’nda motor mekanik ustası olarak çalışan Cihan Demirel, İETT Genel Müdürlüğü ve bağlı firmalar hakkında usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, İETT filosundaki otobüslerin ruhsat ve motor numaralarının uyuşmadığı, otobüslere sıfır gibi gösterilen ikinci el parçaların takıldığı belirtildi. Muayene süreçlerinde usulsüzlük yapıldığının kaydedildiği dilekçede, İstanbul’da otobüs kazalarının bu nedenlerle meydana geldiği vurgulandı. “Sadece işinden olmazsın, patronun uyarısı sert olur” Konuya ilişkin açıklama yapan Cihan Demirel, “Sarıgazi İETT Garajı’nda 4 senedir çalışıyorum. Devlet resmi kamu araçlarında yapılan usulsüzlükler, kamu araçlarına bilinçli olarak verilen zararları tespit ettim. Bunun üzerine adli makamlara, İstanbul Valiliği’ne, CİMER’e, fotoğraflı belgeli şikayetlerde bulundum. Şikayetler üzerine ‘sadece işinden olmazsın, patronun uyarısı sert olur’ şeklinde tehditlerde bulundular” dedi. “Otobüs kazalarının sebebi, tamirli parçalar” İstanbul’da otobüslere takılan parçaların hepsinin tamirli parça olduğunu belirten Demirel, “‘Bunların hepsi sıfır takıldı’ diyerek devletten parası alınıyor. İstanbul’da otobüslerin kaza yapmasının sebebi tamir edilen parçaların takılması, İETT amirlerinin bunlara müdahale etmemesi” şeklinde konuştu. “Ruhsat ve motor numaraları uyuşmuyor” Demirel, “İETT otobüslerinin motor numarasıyla, ruhsattaki motor numaraları birbiriyle uyuşmuyor. Bu arabalar bu şekilde muayene istasyonlarından geçiyor. Muayene istasyonundaki personeller ‘motor numarası okunmadı, görünmedi’ diyor. Bunları muayeneden usulsüz şekilde geçiriyorlar. Arabalara usulsüz şu şekilde sigorta yaptırıyorlar. Sigorta firması arabanın motor numarasıyla uyuşmadığını bilmiyor. Ama İETT Genel Müdürlüğü, firma, İBB Başkanlığı bunların bilgisini vermeden, bu arabanın ruhsatlarını alarak, işlem yaparak bunlara sigorta yaptırıyor” dedi. “Kasıtlı olarak devletin malına zarar veremezsin” Tazminatsız şekilde işten çıkarıldığı belirten Demirel, “Sosyal medya hesabımda paylaştım. İETT Genel Müdürlüğü, İETT Araç Bakım Onarım Daire Başkanlığı benim paylaşımımı gördükten sonra müdürlerine talimat veriyor, ‘bu personelle anlaşın, uzlaşın’ şeklinde. Bu artık kamu davasına dönüyor. Sen burada kasıtlı olarak devletin malına zarar veremezsin” şeklinde konuştu.
Yozgat Yozgat’ın Hilal Evler’i kadınlara umut oldu Yozgat’ın Sorgun ilçesinde belediye çatısı altında hizmet veren Hilal Evler yörenin çehresini değiştiriyor. Merkezde kurslara katılan kadınlar, ürettikleri ürünlerle ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Sorgun Belediyesi’ne bağlı Hilal Evler’de dikiş nakış, örgü, çini süsleme, ahşap süs eşyaları yapımı gibi çeşitli kurslarda eğitim alan kadınlar, zaman zaman düzenlenen sergilerde ürünlerini de satma imkanı buluyor. Sosyalleşmenin yanı sıra keyifli vakit geçiren kadınlar, moral depolarken yeni el becerileri geliştiriyor. Hilal Evler eğitmenlerinden Ayşe Aktaş, penye, eşofman, kaban, etek gibi pek çok kıyafeti diktiklerini söyledi. Aktaş, “Burada hanımlar ürettikleri zaman çok mutlu oluyorlar. Burası kurstan ziyade bireyin kendini ifade ettiği bir yer. Hanımlar yaptıkları işlerle ev ekonomisine katkıda bulunuyorlar. Örneğin eşofmanı bile çok uyguna mal edebiliyorlar. Önceden kurslar için mekan bulamazdık. Şimdi bu tür kurumların hizmete girmesinden ve hanımların kolayca böyle yerlere ulaşmasından dolayı çok memnunum” dedi. El Sanatları Öğretmeni Semiha Genel, yeni dönemdeki kursun çarpana dokuma olduğunu, sonrasında öğrencilerin ilgi alanlarına göre kendi istediği el işi ve örgü modelleriyle çalıştığını söyledi. Halk Eğitim Merkezi öğretmeni Fatma Özkaya ise ahşap süsleme alanında eğitim verdiklerini ve kursiyerlerin siparişlere yetişmekte zorlandığını belirtti. Özkaya söz, nişan gibi özel günler için veya ev dekorasyonu için kullanılan ahşap süs eşyalarının yoğun biçimde tercih edildiğini sözlerine ekledi. Emine Gökhan adlı kursiyer, 3 yıldır Hilal Evler’e geldiğini ifade ederek, “Arkadaşlar edindim, sosyalleştim. Bilmediğim şeyleri öğrendim. Geçen sene de Kur’an kursuna gelmiştim. Hilal Evler’in benim mahallemde olması benim için bir avantaj” dedi. Aslı Nazlıoğlu ise çeşitli kurslara katıldığını belirterek, “Çocuklarımın çeyizini yaptım. Torunuma oyuncaklar, kazaklar ördüm. Maddi manevi çok faydasını gördüm. İçine kapanık biriydim ama kurslar sayesinde sosyal biri oldum. Bir ev hanımının kurslarla birlikte hayatı çok düzenli oluyor. Buraların çehresini bu kurslar değiştirecek” ifadelerini kullandı. 1 yıldır kurslara katıldığını anlatan Emine Akyol, “55 yaşındayım. Bir yerlere gitmeyi, kalabalığı ve dedikoduyu sevmem ama buraya geldim çok rahatladım. Dikiş dikmeyi, çini boyamayı, nakışı öğrendim. Burada dedikodu yok, sohbet ve üretim var. Kurslara katılmam için de beni teşvik eden oğlumdu” şeklinde konuştu.