EKONOMİ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 09:40

Aylıkları 45 bin liraya geliyor, ancak sayıları her geçen yıl azalıyor

A
A
A

Yozgat’ta günlüğü bin 500 liraya aylığı ise 45 bin liraya gelen ancak her geçen gün sayıları azalan tırpan işçilerinin yeşil mercimek hasadı mesaisi başladı.

Türkiye’de yeşil mercimek üretiminde ilk sıralarda yer alan Yozgat’ta çiftçiler, hasat sezonunu açtı. Kimi çiftçi makine yardımıyla yeşil mercimek hasadı yaparken, kimileri de geleneksel yöntemlerle tırpan yardımıyla hasat yapıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sayıları günden güne azalan ve geçimlerini tırpan işiyle sağlayan işçilerin de yeşil mercimek hasadıyla birlikte zorlu mesaileri başladı. Sabahın erken saatlerinde işe başlayan tırpan işçileri, 30 dereceyi bulan sıcak havanın altında çalışmaya devam ediyor. Günlüğü bin 500 lira yevmiye ile çalışan tırpan işçileri, Yozgat’ın merkeze bağlı Çalatlı köyünde bereketli topraklarda rızıklarını çıkarıyor.

Aylıkları 45 bin liraya geliyor, ancak sayıları her geçen yıl azalıyor

“Tatile gitmiştim geri gelip tırpan yapıyorum”

Yozgat’ta tırpan işçisi bulunmadığı için tatile gittiği Antalya’dan geri dönmek zorunda kalan Ali Osman Akyol, “Aşağı yukarı 16 yaşından beri reçberlik yapıyorum, tırpan işiyle uğraşıyorum. Yozgat’a Antalya’dan tatildeyken geri döndüm. Arkadaşlar çağırdı. Çalışacak adam bulamıyorlardı, bana dediler ben de geldim, çalışıyorum. 40 yıldır tırpan işiyle uğraşıyorum, günlük bin 500 liraya çalışıyorum, geçen yıl yevmiyemiz 800 liraydı. Yazıpınar köyünden hariç pek tırpancı kalmadı, herkes yaşlandı. Biz 3 kişi kaldık. Herhalde bu gidişle tırpancılık bitecek. Makineyle biçme hem pahalı oluyor hem de ürün kaybı daha çok oluyor. Tırpan daha iyi. Güneş altında çalışmak kolay olmuyor ama mecbur çalışıyoruz” dedi.

Aylıkları 45 bin liraya geliyor, ancak sayıları her geçen yıl azalıyor

“Tırpan işçisi bulmak çok zor”

Yazıpınar köyünden gelen Hıfzı Erdoğan ise 15 yaşından beri tırpancılık yaptığını belirterek, “Aşırı sıcaklarda çok zor oluyor ama ekmek parası mecbur yapıyoruz. Yevmiyemiz bin 500 lira, tırpancı yetişmiyor, bilenler de yaşlandı, tırpancı bulmak zor. Makinenin masrafı çok oluyor, onun için geleneksel yöntemi seçiyorlar” şeklinde konuştu.

Aylıkları 45 bin liraya geliyor, ancak sayıları her geçen yıl azalıyor

“Tırpancılar olmazsa ürünüm tarlada kalacak”

Çalatlı köyünde tırpanla hasat yapan çiftçilerinden 64 yaşındaki Bünyamin Ayverdi de 20 yaşından beri çiftçilikle uğraştığını söyledi. 20 dönüm yerden 5-6 ton mercimek beklediğini de belirten Ayverdi, “Belki daha az da olabilir, çünkü bu yıl mercimek hastalandı, rüzgar ve sıcak mercimeği kuruttu. Bu yüzden verim düşebilir. Geçen yıl ki üretimi bu yıl bulamayız. Tırpancı bulmakta da zorlanıyoruz, geçen yıl 4 kişi getirmiştim, bu yıl 3 tane zor buldum. Onlar da eksiliyor, geçen yıl 800 lira günlük yevmiye verdim, bu yıl bin 600 lira yevmiye veriyorum. Onlar da olmazsa ürün tamamen tarlada kalacak, makine ile biçtirmeye gücüm imkanım yok. Bu adamlar bitene kadar mercimek ekmeye devam edeceğim” ifadelerine yer verdi.

Bahadır Muhlis Gökgül

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan On parmağında on marifet tıp öğrencisi Erzincan’da Tıp Fakültesinin mezuniyet töreninde 3 yıldır sahne alan Tıp Fakültesi 3’ncü sınıf öğrencisi Erzurumlu Begüm Cemile Çalayer, sportif başarıları ve seslendirdiği müzik eserleriyle profesyonel sanatçıları aratmıyor. Arkadaşları arasında “on parmağında on marifet” deyimiyle anılan Çalayer, müziği hobi olarak yaparken ileride iyi bir doktor olup insanlığa fayda sağlayıp, hastalarına bakmak istiyor. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Tıp Fakültesinde öğrenim gören Begüm Cemile Çalayer, üçü bitirip dördüncü sınıfa geçti. Aslen Erzurumlu Dadaş kızı ve 3 kardeşin en büyüğü olduğunu ifade eden Çalayer, Z kuşağındaki çoğu akranının ilgi duyduğu internet oyunları, sosyal medya, kafe gibi alışkanlıklardansa küçük yaşta müziğe, spora, folklora ve kendini daha geliştirebileceği faaliyetlere merak sardığını kaydetti. EBYÜ Tıp Fakültesinin 3 yıldır mezuniyet töreninde kent protokolünün ve yüzlerce öğrenci arkadaşı ile ailelerinin huzurunda sahnede verdiği müzik konseriyle beğeni toplayan Begüm Cemile Çalayer, üniversitede ilk olarak göze gelmesini İHA muhabirine şöyle anlattı: “Kantinde arkadaşlarımız arasında gitar çalıp söylüyorduk. İlk birinci sınıfta iken o zamanki dekan yardımcımız Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız’ın dikkatini çekti. O da Dekanımız Prof. Dr. Abdulmecit Kantarcı ile paylaşmış. Bunun üzerine mezuniyet töreninde sahne aldım. 3 yıldır Tıp Fakültemizin mezuniyetlerinde konser veriyorum. Mutlu oluyorum. Rektörümüze, dekanımıza, hocalarıma teşekkür ediyorum.” Müziğe çocuk yaşta Erzurum’da TRT korosunda başladığını ifade eden Çalayer, “Müzik bana keyif veriyor. Hobi olarak sürdürüyorum. Önceliğim okulum. Okulu bitirip doktor olup insanlığa fayda sağlayıp, haslarıma bakmak istiyorum” dedi. Çocuk yaşta ailesinin desteğiyle müziğin yanı sıra spora da ağırlık verdiğini kaydeden Begüm Cemile Çalayer, “Erzurumlu olduğum için ilk kayağa başladım. Palandöken’de kayağı öğrendim, ileri seviyeye gelip sportif başarılar yakaladım. Sonra yüzmeye başladım. Yüzmede de antrenörlük seviyesine gelip belgemi aldım. Okul haricinde tatil dönemlerinde profesyonel yüzme antrenörlüğü ve hakemlik yapıyorum. Folklor da benim sevdiğim bir alan. Erzurum kadın barları, zeybek ve Kafkas oynuyorum.” ifadelerine yer verdi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde Tıp Fakültesinin öğrenci temsilcisi olduğunu da belirten Çalayer, “Akranlarıma bakıyorum birçoğu zamanını kafelerde veya benzer durumlarda geçiriyor. Ben bu şekilde büyümedim. Sportif ve sosyal etkinliklere katıldım. Ve bundan dolayı da çok mutluluk duyuyorum. İnşallah arkadaşlarıma ilham olabilmişimdir” diye konuştu.