SAĞLIK - 09 Ocak 2018 Salı 14:06

Dr.Çiçek: Plastik ve estetik doktoru denince akla doku onarımı gelmeli

A
A
A
Dr.Çiçek: Plastik ve estetik doktoru denince akla doku onarımı gelmeli

Yozgat Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Klinigi Uzmanı Op.

Yozgat Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Klinigi Uzmanı Op.Dr. Çağla Amutkan Çiçek, Plastik ve Estetik doktoru denildiğinde ilk akla gelenin sadece burun ya da estetik geldiğini belirterek, branşın aslında doku onarımı için de çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.


Dr. Çiçek, yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Plastik cerrahi olarak bilinen uzmanlığımızın asıl isminin Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi olduğunu belirterek söyleşimize başlamak isterim. Uzmanlık alanımız belli bir organa ya da anatomik yapıya özel bir hekimlik alanı değildir. Bu nedenle baştan ayağa tüm yapıların hastalıkları ile ilgilenmekteyiz.”


Dr. Çiçek, Poliklinikte yapılan uygulamaları şöyle sıraladı: “Deri tümörleri ( iyi-kötü huylu), Damar malformasyonları, hemanjiomların tedavisi, Jinekomasti (erkekte meme büyüklüğü ), El ve ayaktaki eksikliklerin ya da şekil bozukluklarının tedavisi, Doğumsal ya da sonradan kazanılmış olan deformiteler (yarık damak-yarık dudak, kulak, meme gelişim anomalileri, doğuştan göz kapağı düşüklüğü ), Yüz kemiklerinin kırıkları, Meme büyütme ya da meme küçültme, Kanser cerrahisi sonrası kişide yeniden meme dokusu oluşturma, Yanık tedavisi, Yara izlerinin düzeltilmesi, Bariatrik cerrahi dediğimiz ileri derecede kilolu hastalarda kilo verilmesi için uygulanmış olan ameliyatlardan sonra fazla miktarda kilo verilmesi ile ortaya çıkan karın, meme, bacak ve kol sarkmasının düzeltilmesi Yaşlanmaya bağlı alt ya da üst göz kapağında görme alanını azaltacak sarkmaların tedavisi, Başka uzmanlık alanlarının operasyonları sonrası oluşabilecek her türlü doku eksikliğinin yerine konması, Burun, kulak, göz kapağı, genital bölge, bacak ve kol estetiği, Kronik yaralar (Yatak yaraları, venöz ülserler, diyabetik ayak),


Mikrocerrahi, lazer sistemleri, endoskopik işlemler , Botox, dolgu, saç ekimi gibi cerrahi olmayan müdahalelerdir.”


Plastik cerrahide onarım için ilk kuralın en basit ve en az zarar verecek düzeltici işlemin seçimi olduğunu vurgulayan, Dr. Çiçek, “ Bu amaçla uygulanacak tüm işlemlerde esas amacımız kaybolan dokunun yerine ona en yakın özellikteki doku ile onarım yapılmasıdır. Türk Plastik cerrahisi, gerek bilimsel gerekse cerrahi olarak dünyada sayılı ülkeler arasındadır. Dünyada yapılan tüm plastik, rekonstrüktif ve estetik işlemler ülkemizde de aynı kalitede ve özenle yapılmaktadır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.