SPOR - 01 Şubat 2024 Perşembe 15:33

Yalova Belediyespor masa tenisinde sporcu fabrikası gibi

A
A
A
Yalova Belediyespor masa tenisinde sporcu fabrikası gibi

Yalova Belediyespor bünyesinde yer alan Masa Tenisi branşı sporcuları Antrenörler Kadri Kocacenk ve Bayram Ali Yıldız yönetiminde çalışmalarını sürdürüyor.


Yalova Belediyesi bünyesinde kurulduğu günden bugüne kadar çeşitli yaş kategorilerinde başarılara imza atan Yalova Belediyesporlu oyuncular, bu başarılarını milli takım forması giyerek ve aynı zamanda milli takım kamplarına katılarak taçlandırdılar.


Yalova Belediyesporlu oyuncuların geçmişten günümüze kadar birçok başarıya imza attığını belirten Antrenör Kadri Kocacenk, “Minikler, Yıldızlar ve Gençler kategorilerinde bünyemizden Türkiye Şampiyonu olan sporcularımız yetişti. Belediyemizin katkılarıyla sayısız başarılara imza attık. Yalova’da amacımız masa tenisi branşında daha çok sayıda sporcu yetiştirip milli takıma oyuncu kazandırmak ve ülkemizi yurtdışında temsil etmektir. Bu yönde çalışmalarımıza aralıksız olarak devam ediyoruz. Bizlere her zaman destek veren ve desteğini esirgemeyen Belediye Başkanımız Mustafa Tutuk’a teşekkür ederiz” dedi.


Yalova Belediyespor forması giyen toplam 22 oyuncunun milli forma ile mücadele ettiğini söyleyen diğer Antrenör Bayram Ali Yıldız, “2005 yılından bugüne kadar Yalova Belediyespor olarak yolumuza devam ediyoruz. Günümüze kadar milli formaya bünyemizden 22 oyuncu yetiştirdik. Yetiştirdiğimiz oyuncularımızı önce Yalova Belediyespor lisansı çıkartıyoruz. Ardından belli yarışmalara katılımlarını sağlıyoruz. Buralarda elde etmiş oldukları başarılarla oyuncularımızın hedefinin milli takım olması yönünde motive edip çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Oyuncularımız milli forma altında takım olarak ve çiftlerde Avrupa Şampiyonu oldu. Bununla birlikte birçok şampiyonada şehrimizi başarıyla temsil etti” diye konuştu.


Yalova Belediyespor bünyesinden yetişen ve birçok branşta şampiyonlukları bulunan milli sporcu Ece Haraç ise, “Ben bu spora küçük yaşlarda başladım. 14 senedir bu sporun içerisindeyim ve 8 yıldan bu yana milli takım oyuncusu olarak görev yapmaktayım. Almanyaya’da Bundesliga 1.liginde forma giymekteyim. Farklı yaş kategorilerinde şampiyonluklarım oldu. Benim bu başarılarımı elde etmemde Yalova Belediyespor’un, Kadri ve Bayram hocalarımın katkıları çok büyük ve hala Yalova’da olduğum dönemlerde destekleri devam ediyor” ifadesini kullandı.


Diğer Yalova Belediyespor altyapısından yetişen ve çalışmalarını Yalova’da sürdüren milli sporcu Tugay Şirzat Yılmaz, “14 yıldır masa tenisi sporcusuyum. Masa Tenisine Yalova Belediyespor’da başladım. Almanya ve İtalya gibi liglerde bulundum. Yalova Belediyespor’un üzerimde çok büyük emekleri oldu. Burada belediyemizin destekleri ve hocalarımızın çabaları sayesinde milli takıma kadar yükseldim. Bu hala böyle devam ediyor. Yalova Belediyespor milli takıma sporcu üreten bir fabrika gibi ve ülkemizin en iyi spor kulüplerinden biri diyebilirim” açıklamasında bulundu.


Yalova Belediyespor’un diğer yaş kategorilerinde başarı elde eden ve mili takıma kamplarına katılan Batın Güler, Elvin Kale ve Şükran Erva İnci ise Yalova Belediyespor bünyesinde masa tenisi oynamaktan mutlu olduklarını belirterek bu forma altında birçok zaferler elde edeceklerini söyledi.



Yalova Belediyespor masa tenisinde sporcu fabrikası gibi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var" Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan, kulüpten kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi olmadığını, bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanına geldiğini belirterek, "Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık" dedi. Yazgan ayrıca tutuklu bulunan sarı-kırmızılı futbolcu Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktıklarıyla ilgili algı yapıldığını ifade ederek, "Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz" şeklinde konuştu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde sarı-kırmızılıları takip eden muhabirlerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdullah Kavukcu ve Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yer aldı. Galatasaray’ın daha önce sponsorluk sözleşmesi imzaladığı ve yasadışı bahisle ilişkilendirildiği için iptal ettiği sponsorluk konusuna açıklık getiren Eray Yazgan, "Bizim kulübümüzden kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi yok. Bir ajans vasıtasıyla bize geliyorlar. Benim veya bizden herhangi bir yöneticinin böyle bir görüşme yapması söz konusu değil. Söz konusu firmanın ismini ilk defa konu yönetime geldiği gün öğrendim. Bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanımıza gelmişler. Bu firma bizimle anlaşmadan önce firmanın boy boy başka statlarda reklamları dönüyordu. Başka kulüpler de bu firmayla anlaşma yapmış. Bunun bir haber sitesi olduğu söylendi. O dönemde Taksi vs. bir çok farklı mecraya reklam vermişler. Bu site, baktığınız zaman bir spor haber web sitesi. Fakat bu sitenin farklı bir siteye yönlendirme yaptığı söyleniyor. Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık. Ben sadece imza yetkilisi olduğum için suçlanıyorum. Bu sözleşmenin imzalandığı gün farklı bir imza yetkilisi arkadaşımız bunu imzalamış olsa idi, şu an o benim durumumda olacaktı. Dolayısıyla aldığımız bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde yapılmış bir işlem var" ifadelerini kullandı. "Metehan’ın duruşmasına yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi" Bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı’yı bu süreçte yalnız bıraktıklarına yönelik algı yapıldığını söyleyen Yazgan, "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var. Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Kendi avukatı da orada hazır bulundu. Yönetici arkadaşlarımız, kendilerini ziyaret etti. Sportif direktörümüz de kendisini ziyaret etti. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. 18 bin TL’lik bir tutardan bahsediyoruz. Kiralık oynadığı dönemdeki süreçle alakalı bir durum. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz. Dönem dönem tutukluluğa itiraz oluyor. O itirazı yaptık" şeklinde konuştu.
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."