SAĞLIK - 05 Ağustos 2024 Pazartesi 12:31

Dr. Atasoy: "Anne sütü bebeği birçok hastalıktan korur"

A
A
A
Dr. Atasoy: "Anne sütü bebeği birçok hastalıktan korur"

Yalova Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahriye Semizoğlu Atasoy, "Biz ilk 6 ay bir bebeğin sadece anne sütüyle beslenmesini istiyoruz. Bu bir bebeği birçok hastalıktan korur" dedi.


"Dünya Emzirme Haftası" dolayısıyla Yalova Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahriye Semizoğlu Atasoy yaptığı açıklamada, ilk üç gün antikor yüklü sütün bebeğin ihtiyaçlarına göre olduğunu ifade etti. Daha sonra sütün yapısının değiştiğini ve bebeğin ihtiyacına göre şekillendiğini söyleyen Atasoy, şöyle konuştu:


"Anne sütü, ön süt ve son süt olmak üzere emzirme esnasında ikiye ayrılır. Anne bebeği emzirdikçe son sütte yağ oranı artar. Bu da bebeğin kalori ihtiyacını karşılar. Biz ilk 6 ay bir bebeğin sadece anne sütüyle beslenmesini istiyoruz. Bu bir bebeği birçok hastalıktan korur. Kanserlerden korur, lenfoma gibi orta kulak iltihabı sıklığını azaltır. Bebeklerin alerji olma gibi riskini azaltır. Alerjik olmaya meyilli bir bebek ise semptomların ortaya çıkmasını geciktirir. Aynı zamanda bebeklerde zeka seviyesinin yüksek olmasını sağlar. Aynı zamanda hazmı kolaydır."


Atasoy, emziğin bebeğin ağız ve diş yapısını bozmasına neden olduğunu, ayrıca anne sütünü de reddetme durumlarına sebep verdiğini söyledi.


Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Meltem Aydoğdu da emzirmenin doğum sonrasında annenin kanamasını düşürdüğünü ifade etti.


Aydoğdu, emzirmenin anneyi kansızlıktan da koruduğuna dikkati çekerek, "Emzirme bebek ile anne arasındaki güvenli bağlanmayı sağlar ve depresyona karşı da koruyucudur. Emzirmeyle birlikte salgılanan hormon, bildiğimiz mutluluk hormonudur. Yani bol bol emzirip bol bol mutlu olabilirsiniz. Ayrıca emzirmek annenin doğum sonrası kilo vermesine yardımcı olur. Sık ve düzenli aralıklarla emzirmek anneye hızlı şekilde kilo verdirir" dedi.


Hastanenin Gebe Okulu eğitmeni ebe Gülnur Çimen ise 2023 yılından itibaren gebe okulunda eğitimler gerçekleştirildiğini, eğitimlere kadın doğum, çocuk uzmanları, fizyoterapist, diyetisyen, psikolog ve ebelerin katıldığını söyledi.



Dr. Atasoy: "Anne sütü bebeği birçok hastalıktan korur"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni’ semineri düzenlendi Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni: Son 22 Yılda Yanıldıklarımız ve Keşfettiklerimiz’ başlıklı seminer, Turuncu Salon’da gerçekleştirildi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’ın konuşmacı olduğu seminere; Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aslı Aslan’ın yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Sunumunda bilişsel süreçlerin tarihi gelişimini ve Stroop etkisini ele alan Prof. Dr. Nart Bedin Atalay, dikkatin yalnızca stratejik ve yavaş bir süreç olmadığını, çevresel ipuçlarıyla tetiklenen otomatik bir kontrol mekanizmasının devrede olduğunu ifade etti. Günlük hayattan örneklerle otomatik kontrolün evrimsel önemine değinen Atalay, "Çevre sürekli değişiyor ve biz adapte olmak zorundayız. Eğer her seferinde stratejik ve yavaş bir kontrol mekanizması kullansaydık, hayatta kalmamız zor olurdu. Otomatik kontrol, tehlike anında hızlı karar vermemizi ve enerjiden tasarruf etmemizi sağlar. Beyin enerjiyi verimli kullanmayı sever" dedi. İki dilli bireylerde dikkat süreçleri Konuşmasında laboratuvar ortamında yürütülen deneylere de yer veren Atalay, özellikle iki dilli bireyler üzerindeki dikkat çalışmalarına değindi. Dil hâkimiyetinin dikkat kontrolü üzerindeki etkilerini açıklayan Atalay, yapay zekâ ile insan beyni arasındaki ilişkiye de dikkat çekti. Modern yapay zekâ modellerinin, insan beynindeki hata düzeltme mekanizmalarına benzer şekilde çalıştığını belirten Atalay, buna karşın insan beyninin hâlâ daha esnek bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Seminer, soru-cevap bölümünün ardından Prof. Dr. Aslı Aslan’ın, Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’a plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Kastamonu Yaşlı adam para ve altınlarla kayıplara karışan eşinden 8 aydır haber alamıyor Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki adam evdeki altın, para ve kredi kartını alarak ayrıldığı iddia edilen 35 yıllık eşinden yaklaşık 8 aydır haber alamıyor. Yaşlı adam, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki Hüseyin Demirel’in 35 yılık eşi Dudu Demirel’den (50) nisan ayında evdeki 30 bin TL nakit para ile evde bulunan iki adet Cumhuriyet altını ve 40 bin TL limitli kredi kartıyla ayrıldıktan sonra haber alınamıyor. Demirel, 5 çocuk annesi eşinin evden ayrıldıktan sonra kredi kartıyla da altın aldığını iddia etti. Eşini, kaybolduktan sonra telefonla aradığı ve ailecek tanıdıkları F.K. isimli şahısla birlikte olduğunu söylediğini, daha sonra bir daha kendisinden haber alamadığını söyledi. 5 çocuk annesi eşinin kendisini sevdiğini ve büyü yapıldığı için evden ayrılarak kaybolduğunu belirten Hüseyin Demirel, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Eşinin daha önce F.K. ile kaçtığını daha sonra eve döndüğünü söyleyen Demirel, "Ben rahatsızım, içeride odada yatıyorum. Bir gün saat 03.00 gibi kalktım. Eşim yoktu. Telefonla aradım, eşim açtı, ’Dudu neredesin’ diye sordum, ’ben F.K.’nin yanındayım’ dedi. ’F.K.’nin yanında ne yapıyorsun’ diye sorduğumda, ’F.K. ne yaptı etti beni aldı, götürüyor, yoldayız, gidiyoruz’ dedi. ’Nereye gittiklerini sordum, ’nereye gittiğimizi bilmiyorum’ dedi. Sonra avukata boşanma dilekçesi vermiş, mahkemeye çıktık, sadece avukat gelmişti. ’Ben karımdan vazgeçmeyeceğim, ben karımı er ya da geç alacağım’ dedim. Ondan 10 gün sonra eşim geldi. İstanbul’a gidip dilekçe verdi, ’ben kocamı seviyorum, ayrılmak istemiyorum’ dedi ve mahkeme düştü. Altın almıştık, iki tane altın vardı. Altın alınca kart eşimin cebinde kalmış. Kartı da almış, cebimde 60 bin TL para vardı, 30 bin TL’sini de almış. Karttan para çekilmiyor, o yüzden kartla altın almış. Kartın 40 bin TL limiti vardı, hepsiyle altın almışlar. Evde de iki tane Cumhuriyet altını vardı, onları da almış" şeklinde konuştu. Şu an eşinden haber alamadığını belirten Demirel, "Eşimin telefonunu arıyorum, ’numara kullanılmıyor’ diyor. Ben, eşimin geri gelmesini istiyorum, çocuklarımın yanına gelmesini istiyorum. Eşimin bende çok emeği var, bu evi eşim ile birlikte satın aldık. Ben kanser tedavisi gördüm, eşim 3 yıl bana baktı, bir kez ’niye böyle yapıyorsun’ demedi. Benim eşim evini, köyünü bırakacak birisi değildi. Eşim kendisi çıkıp evden gitti ama F.K.’nin eşime büyü yaptırdığını düşünüyorum. Çünkü evden muska çıktı, muskanın içinde de F.K.’nin saçı çıktı. Biz bunu bir hocaya okutturamadık" ifadelerini kullandı.