Dursun Parlak, Yalova 90. Yıl Spor Salonu’nda judo ve güreş takımlarıyla antrenmanlar yapıyor. 1983’te Türk Hava Kuvvetleri’nde uçak makinisti olarak göreve başlayan Parlak, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine sporculuk hayatını anlattı. Orduda son 10 yılını Hava Kuvvetleri Gücü Hizmet Kısım Komutanlığı Spor Genel Koordinatörlüğü’nde geçirdiğini söyleyen Dursun Parlak, burada güvenlik taburlarına hocalık yaptığını dile getirerek, "Judo ve güreş yaptım. Güvenlik taburlarında göğüs göğüse muharebe, yakın boğuşma hocaları oldum. Onlarla ilgili dersler verdik. Judoda en son 29 Ekim’de Makedonya’da Balkan şampiyonu oldum. Güreşte Veteranlar Dünya Şampiyonası’nda maç yaptım. Bir sürü ülkeyle müsabakalar yaptım. Uluslararası hakemlik yaptım. Milli takım formasıyla dünyanın bir sürü yerinde ülkemi şerefle, gururla temsil ettim" dedi.
Sporun kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu anlatan Parlak, haftanın en az 3-4 günü yoğun bir şekilde spor yaptığını ifade ederek, "Spor yapmasam da günde en az 10-15 bin adım yapıyorum. Arabaya binmem. Genelde yürüyerek her tarafa gittim. Sporun yanında müthiş bir çevreciyim. Özellikle sigara konusunda çok hassasım. Sigara içen arkadaşım bile olmasın. Gençleri özellikle yolda çevirip onları sigara bırakmaya ikna ederim, özel metotlarımla. Birçok insana sigarayı bırakmada vesile oldum" açıklamasında bulundu.
"Doktora gittiğimi hatırlamıyorum"
Dursun Parlak, sporun sağlıklı yaşam için önemine değinerek, şunları söyledi:
"Hastane olarak da hiç doktora gittiğimi hatırlamıyorum. Bundan 5-6 sene önce, Yalova’da böbrek taşım vardı. Onunla ilgili ağrı kesici iğne vurulmaya gittim. Vurulurken hemşire, doktor herkesi topladılar ilginç bir olay diye monitörün başına. Ben de herhalde önemli bir şey var dedim. Meğer ben hayatımda sağlık sistemine ilk defa giriyormuşum. Bugüne kadar doktorlara kayıt olmamışım. O da benim için çok güzel bir anekdot oldu. Spor yaşam biçimi olarak da bana, mutluluğu, huzuru, sıhhati veriyor. Ben her spordan sonra eve gittiğim zaman bugün günün en mutlu insanıyım. Her gün de söylerim. Yürümek bilimsel olarak da mutluluk hormonunu tetikleyen, huzur veren bir şey. Benim olumlu her şey yürürken aklıma gelir. Herkese spor tavsiye ediyorum. Bu yaşta hala meydan okuyorum, hala Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’n gideceğim. Güreş de bitti. 60 yaşına kadar güreş, judo da 75 yaşına kadar. Siyah kemerde judocuyum. Zevkle severek yapıyorum."
"Kötü alışkanlıklardan kurtulması için ömrüm bitene kadar gençlerle olacağım"
3 tane kızı ve 5 torunu olduğunu anlatan Parlak, "Tabii onlar benimle gurur duyuyorlar ama eşimle biraz tartışıyorum. O tamamen kendisine zaman ayırılmasını istiyor. Bizim bu düzeyde üst sporcu olmamızı tahmin edemiyor. Bundan sonra ne yapacaksın diyor ama o da haklı. Bazen beni böyle terli görünce ölecek diye ağlıyormuş. Kendi anlatıyordu. Bilmediği için sporun profesyonel boyutunu. Bu düzeyde spor yaparsak sevk alıyoruz. Şu anda yaptığımız spor bile az. Daha üst düzeyde yapıyoruz. Bu da bize keyif veriyor, bu gençlerle bir idman yapmak. Onları bir hedefe yönetmek benim için çok büyük mutluluk. Amacım hep gençlere dokunmak, onlara hayatlarında bir ışık verebiliyorsak çok önemli bir olay. Onlara dokunmak benim hayatım için en büyük yaşam enerjisi, yaşam iksiri. Her zaman da onlarla olacağım. Kötü alışkanlıklardan kurtulması için bütün ömrüm bitene kadar onlarla olacağım” dedi.
Güreş sporcusu Nazım Ahmet Kocabaş da, Dursun Parlak’ın kendileri için değerli bir hoca olduğunu söyledi. Güreşte Veteranlar dünya üçüncüsü olan antrenör Nurettin Aras, Dursun Parlak’ın geçlere örnek olduğunu belirtti.
Rümeysa Şahin - Erhan Erdoğan