GÜNDEM - 16 Ağustos 2023 Çarşamba 14:54

'2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25'

A
A
A

Marmara Depremi’nin en çok etkilediği kentlerden Yalova’da gazetecilik yapan ve depremle ilgili 2 kitap kaleme alan Faruk Kırtay, 24 yıl önce kentte yaşanan acıları 17 Ağustos Deprem Anıtı’nda anlattı. Kırtay, "2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25. Yalova’da deprem sorgulanmalıdır ancak depremi hatırlayan, depremi Yalova’da yaşamış insan sayısının giderek azalmasından dolayı da duyarlılık yok oldu" dedi.

Marmara Depremi’nde Yalova’da aktif şekilde gazetecilik yapan ve depremle ilgili 2 kitap kaleme alan Faruk Kırtay, 24 yıl önce kentte yaşanan acıları 17 Ağustos Deprem Anıtı’nda anlattı. O döneme ait kendisinin de çok sayıda çektiği fotoğrafın sergilendiği anıtta açıklamalarda bulunan Kırtay, Yalova’nın 1999’da 4 yıllık bir geçmişe sahip yeni bir il olduğunu hatırlattı. Kırtay, o tarihteki kent nüfusunun 130 bin civarında olduğunu söyledi. Depremde Yalova’da 2 bin 504 kişi hayatını kaybederken, 5 bine yakın kişinin de yaralandığını dile getiren Kırtay, depremin hemen sonrasında da 20 bin kişinin kentten göç ettiğini söyledi. Yaklaşık 100 bin nüfusun kentte kaldığını anlatan Kırtay, "Şimdi Yalova’nın nüfusu 350 bin civarında. 24 yıllık süre içinde Yalova’da depremi yaşamış, depremde yakınlarını kaybetmiş insan sayısı çok az" dedi.

'2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25'

"2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25"

Deprem zamanı Yalova’daki konut ve iş yeri sayısının 50 bin olduğunu dile getiren Kırtay, şöyle konuştu:

"Bunların içinden 10 bin 21 konut tamamen yıkıldı. 8 bin 500 konut orta hasarlı oldu. 14 bin konut ise az hasarlı oldu. Yani 33 bin 718 konut Yalova’da 17 Ağustos 1999 depreminde hasar görmüştü. Yalova’da da o yıllarda 50 bin konut vardı. Şimdi Yalova’da 100 binin üzerinde konut var. Ancak geçen 24 yıllık süreç içinde nüfus yoğun göç alınca, Yalova’nın da yapısı değişince, depremi Yalova’da yaşamış, yakınlarını kaybetmiş insan sayısı da azaldı. Deprem zamanı 100 bin kişinin yaşadığı Yalova’da, şimdi 300 binin üzerinde bir nüfus var. 40 bin civarında da sığınmacı, mülteci olarak nitelendireceğimiz Ortadoğu’dan gelen insanların barındığı bir il var. 350 bin kişiyi bünyesinde barındıran Yalova’da depremi hatırlayanların sayısı 75 bin kişi bile değil. Bu da şunu gösteriyor. Yalova’da yaşayanların yüzde 75’i depremi hatırlamıyor. Deprem olgusunun da ne olduğunu bilmiyor. 2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25. Yalova’da deprem sorgulanmalıdır ancak depremi hatırlayan depremi Yalova’da yaşamış insan sayısının giderek azalmasından dolayı da duyarlılık yok oldu."

'2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25'

"30 bin konut mezar olarak bekliyor"

24 yılda depremden derslerin çıkarılmadığını kaydeden Kırtay, "Deprem anıtında ismi olan binlerce insan toprak altında, bizler ise toprak üstünde derin uykudayız. Çevre ve Şehircilik verilerine göre 34 bin hasar gören konuttan 3 bin konutta sadece yerinde dönüşüm yapıldığı ortaya çıktı. 30 bin konut mezar olarak öğrencileri, orada yaşayan vatandaşları bekliyor" dedi. Deprem sonrası yazdığı “Sesinizi Duyuyoruz” adlı kitabının depremde yakınlarını kaybedenlerin Deprem Anıtı’ndaki anı defterine kaleme aldıkları yazılardan oluştuğunu ifade eden Kırtay, “Prefabrik Kitap” adlı çalışmasında da depremzedelerin çektiği acıları, depremde hayatını kaybetmiş insanların öykülerinin yer aldığını dile getirdi.

'2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25'

Dünyanın en trajik deprem anıtı

Kırtay, 17 Ağustos Deprem Anıtı’nın enkazlardan yapıldığını belirterek, “Depremin ilk haftasında daha henüz 1 hafta dolmadan Yalova’daki enkazlar buralara getirildi ve döküldü. Dolayısıyla burası 10 bin konutun enkazıyla dolduruldu. 10 bin konutun arasında ceset parçaları da vardı, altınlar, ziynet eşyaları da vardı. O yüzden de dünyanın en trajik deprem anıtı üzerinde bulunuyoruz” diye konuştu. Kırtay, depremde sadece Yalova’da yaşayanların değil yazlıkçıların da etkilendiğini, bunun yanı sıra yurt dışından gelen yabancıların da depremde öldüğünü hatırlattı. Bunlardan birinin Türkiye’ye ay tutulmasını gözlemlemek için gelen Alman gökbilimci Gunnar Zeelau olduğunu belirten Kırtay, "Gunnar Zeelau bir gök bilimcisidir. Yalova’da tarih araştırmacısı Kaya Zengin’in misafiriydi. Kaya Zengin eşini ve misafiri Alman gökbilimci Gunnar Zeelau’yu da kaybetmişti" dedi. Kırtay, İsrailli Franko ailesinin de müteahhit Veli Göçer’in sattığı yazlıkta kaldığını ve 5 kişilik aileden sadece 9 yaşındaki bir kız çocuğunun kurtulduğunu söyledi. Kırtay, arama kurtarma ekibi lideri albayın, enkazdan canlı çıkarılan kızı evlatlık aldığını da hatırlattı.

'2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25'

Erhan Erdoğan


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kar yağışı lastikçilerde yoğunluk oluşturdu Yozgat’ta yoğun şekilde başlayan kar yağışı, lastikçilerde yoğunluk oluşturdu. Yozgat’ta meteorolojik uyarıların yapılmasına rağmen kışlık lastik değiştirme işini son zamanlara bırakan araç sahipleri, lastikçilerde yoğunluk yaşanmasına neden oldu. Sürücüler yoğunluğa rağmen sıra beklemeyi göze alırken lastikçiler de hafta sonu bile olsa fazla mesai harcadı. “Kar yağınca ciddi şekilde yığılma oldu” Yozgat’ın Sorgun ilçesinde oto lastik firması bulunan ve yaklaşık 5 yıldır bu sektörde hizmet veren Emrullah Aydoğan, kar yağışlarıyla birlikte yaşanan talep yoğunluğundan bahsetti. “Müşterilerimizi kar gelmeden lastiklerinizi değiştirin, diyerek çok uyardık ama müşterilerimiz gelmedi. Şimdi kar yağdı. Ciddi şekilde yığılma var. Biz de müşterilerimizin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz” dedi. “Pazar günleri iş yerimizi açmazdık ama yoğunluktan dolayı açtık” Pazar günleri iş yerinin tatil günü olduğunu ifade eden Aydoğan, “Normalde biz Pazar günleri iş yerimizi açmazdık. Ancak hastane işi olan veya uzun yola gidecek olan müşterilerimiz var. O yüzden şu anda mesai gözetmeksizin geç saatlere kadar çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Kışlık ve yazlık lastik arasında çok büyük fark var” Ayroğan, mevsimlerin lastiklerin arasında ciddi farlar olduğunu ifade ederek, “Kışlık ve yazlık lastik arasında çok büyük farklar var. Bir kere üretim amaçları farklı. Kauçukları da farklı. Yazlık lastik soğukta ve karda tutmaz. Kar olduğu zaman araba durduğu yerden bile kalkmaz. Kışlık lastik çok önemlidir. Hayati önem taşıyor. Sürücüler karda, buzda, uzun yola çıktıklarında sıkıntı yaşamak istemiyorlarsa kışlık lastiğin mutlaka taktırılması lazım. Özellikle karın bol olduğu bizim bölgemiz gibi bölgelerde takılmalıdır” cümlelerini kullandı. “İkinci el lastiklere aşırı derecede rağbet var” Sıfır lastik fiyatlarının oldukça arttığına değinen Emrullah Aydoğan, “Lastik fiyatları enflasyonla birlikte oldukça arttı. Müşterilerimizin çoğu zaman sıfır lastik almak için imkanı olmuyor. Kredi kartına taksit sayıları da azaldı. Bu yüzden ikinci el lastiklere aşırı derecede rağbet var. İkinci el lastik alanlar yırtık ve çatlak olup olmadığına, diş derinliğine baksınlar. Bunlar önemlidir” dedi.
Bursa Mudanya Belediyesi’ndein öğretmenlere vefa Mudanya Belediyesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü münasebetiyle en yaşlı ve en genç öğretmenleri bir araya getirdi. Mudanya’da öğretmenler Mudanya Belediyesi’nin düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliklerinde buluştu. ’İyi ki Varsın Öğretmenim’ temasıyla kutlanan Öğretmenler Günü etkinliklerine Mudanya Belediye Başkan Vekili Baran Güneş, Belediye Başkan Yardımcısı Volkan Keçici, CHP İlçe Başkanı Furkan Atalay, Kent Konseyi Başkanı Ozan Kozan, meclis üyeleri, öğretmenler ve yakınları katıldı. Törende Mudanya’nın en yaşlı öğretmeni Soyer Kazancı ile en genç öğretmeni Başak Günhan Atatürk Anıtı’na birlikte çiçek koydu. Atatürkçü Düşünce Derneği Mudanya Şube Başkanı da olan emekli öğretmen Soyer Kazancı, öğretmenler adına yaptığı konuşmada meslektaşlarının gününü kutlayarak, “Öğretmen ışıktır, yol göstericidir. Toplumun geleceğini belirleyen bir unsurdur. Öğretmenlik en kutsal meslektir.” dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet’in kazanımlarını koruyup yaşatacak gençler yetiştirdiklerine dikkat çeken Kazancı, “Mustafa Kemal Atatürk bu ülkede öğretmene en çok değer veren kişidir. O da şüphesiz bir cumhurbaşkanı, bir devlet adamı yerine bir başka meslek tercih etseydi mutlaka öğretmen olurdu. Bizler de Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenleri, askerleri olarak görevimizi yapmaya, ışık saçmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Tören sonrasında MUDAŞ Sosyal Tesisleri’nde yemekte bir araya gelen öğretmenler, Kemal Sunal ile Selma Sonat’ın başrollerini paylaştığı ve köylü bir öğretmenin yaşadığı zorlukları anlatan “Öğretmen” filmini izledi.