Marmara Depremi’nde Yalova’da aktif şekilde gazetecilik yapan ve depremle ilgili 2 kitap kaleme alan Faruk Kırtay, 24 yıl önce kentte yaşanan acıları 17 Ağustos Deprem Anıtı’nda anlattı. O döneme ait kendisinin de çok sayıda çektiği fotoğrafın sergilendiği anıtta açıklamalarda bulunan Kırtay, Yalova’nın 1999’da 4 yıllık bir geçmişe sahip yeni bir il olduğunu hatırlattı. Kırtay, o tarihteki kent nüfusunun 130 bin civarında olduğunu söyledi. Depremde Yalova’da 2 bin 504 kişi hayatını kaybederken, 5 bine yakın kişinin de yaralandığını dile getiren Kırtay, depremin hemen sonrasında da 20 bin kişinin kentten göç ettiğini söyledi. Yaklaşık 100 bin nüfusun kentte kaldığını anlatan Kırtay, "Şimdi Yalova’nın nüfusu 350 bin civarında. 24 yıllık süre içinde Yalova’da depremi yaşamış, depremde yakınlarını kaybetmiş insan sayısı çok az" dedi.
"2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25"
Deprem zamanı Yalova’daki konut ve iş yeri sayısının 50 bin olduğunu dile getiren Kırtay, şöyle konuştu:
"Bunların içinden 10 bin 21 konut tamamen yıkıldı. 8 bin 500 konut orta hasarlı oldu. 14 bin konut ise az hasarlı oldu. Yani 33 bin 718 konut Yalova’da 17 Ağustos 1999 depreminde hasar görmüştü. Yalova’da da o yıllarda 50 bin konut vardı. Şimdi Yalova’da 100 binin üzerinde konut var. Ancak geçen 24 yıllık süreç içinde nüfus yoğun göç alınca, Yalova’nın da yapısı değişince, depremi Yalova’da yaşamış, yakınlarını kaybetmiş insan sayısı da azaldı. Deprem zamanı 100 bin kişinin yaşadığı Yalova’da, şimdi 300 binin üzerinde bir nüfus var. 40 bin civarında da sığınmacı, mülteci olarak nitelendireceğimiz Ortadoğu’dan gelen insanların barındığı bir il var. 350 bin kişiyi bünyesinde barındıran Yalova’da depremi hatırlayanların sayısı 75 bin kişi bile değil. Bu da şunu gösteriyor. Yalova’da yaşayanların yüzde 75’i depremi hatırlamıyor. Deprem olgusunun da ne olduğunu bilmiyor. 2023’ün Yalova’sında depremi yaşayanların sayısı sadece yüzde 25. Yalova’da deprem sorgulanmalıdır ancak depremi hatırlayan depremi Yalova’da yaşamış insan sayısının giderek azalmasından dolayı da duyarlılık yok oldu."
"30 bin konut mezar olarak bekliyor"
24 yılda depremden derslerin çıkarılmadığını kaydeden Kırtay, "Deprem anıtında ismi olan binlerce insan toprak altında, bizler ise toprak üstünde derin uykudayız. Çevre ve Şehircilik verilerine göre 34 bin hasar gören konuttan 3 bin konutta sadece yerinde dönüşüm yapıldığı ortaya çıktı. 30 bin konut mezar olarak öğrencileri, orada yaşayan vatandaşları bekliyor" dedi. Deprem sonrası yazdığı “Sesinizi Duyuyoruz” adlı kitabının depremde yakınlarını kaybedenlerin Deprem Anıtı’ndaki anı defterine kaleme aldıkları yazılardan oluştuğunu ifade eden Kırtay, “Prefabrik Kitap” adlı çalışmasında da depremzedelerin çektiği acıları, depremde hayatını kaybetmiş insanların öykülerinin yer aldığını dile getirdi.
Dünyanın en trajik deprem anıtı
Kırtay, 17 Ağustos Deprem Anıtı’nın enkazlardan yapıldığını belirterek, “Depremin ilk haftasında daha henüz 1 hafta dolmadan Yalova’daki enkazlar buralara getirildi ve döküldü. Dolayısıyla burası 10 bin konutun enkazıyla dolduruldu. 10 bin konutun arasında ceset parçaları da vardı, altınlar, ziynet eşyaları da vardı. O yüzden de dünyanın en trajik deprem anıtı üzerinde bulunuyoruz” diye konuştu. Kırtay, depremde sadece Yalova’da yaşayanların değil yazlıkçıların da etkilendiğini, bunun yanı sıra yurt dışından gelen yabancıların da depremde öldüğünü hatırlattı. Bunlardan birinin Türkiye’ye ay tutulmasını gözlemlemek için gelen Alman gökbilimci Gunnar Zeelau olduğunu belirten Kırtay, "Gunnar Zeelau bir gök bilimcisidir. Yalova’da tarih araştırmacısı Kaya Zengin’in misafiriydi. Kaya Zengin eşini ve misafiri Alman gökbilimci Gunnar Zeelau’yu da kaybetmişti" dedi. Kırtay, İsrailli Franko ailesinin de müteahhit Veli Göçer’in sattığı yazlıkta kaldığını ve 5 kişilik aileden sadece 9 yaşındaki bir kız çocuğunun kurtulduğunu söyledi. Kırtay, arama kurtarma ekibi lideri albayın, enkazdan canlı çıkarılan kızı evlatlık aldığını da hatırlattı.
Erhan Erdoğan