EKONOMİ - 06 Kasım 2024 Çarşamba 11:08

Van’da soğuk algınlığına doğal çözüm: Kış çayları

A
A
A
Van’da soğuk algınlığına doğal çözüm: Kış çayları

Van’da hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte soğuk algınlığına karşı bünyesini doğal yollarla güçlendirmek isteyen vatandaşlar, aktarlarda hareketlilik oluşturdu.


Van’da etkili olan son yağışların ardından düşen hava sıcaklıkları, vatandaşları soğuk algınlığına karşı doğal yollarla önlem almaya yöneltti. Artan gribal enfeksiyonlara karşı özellikle şifalı bitkilere rağbet eden Vanlılar, aktarların hazırladığı doğal kış çayları ile bünyelerini güçlendirmeye çalışıyor. Aktarlar, bu dönemde kuşburnu, ıhlamur, zencefil ve adaçayı gibi şifalı bitkilerin karışımından oluşan kış çaylarının tüketilmesini öneriyor. Özellikle hastalanmadan önce bu çayların düzenli tüketilmesi gerektiğini belirten aktarlar, doğal bitki karışımlarının soğuk algınlığına karşı koruyucu bir etki sağladığını vurguluyor.



"Kış aylarına dirençli bir bağışıklıkla girin"


İHA muhabirine konuşan aktar Ebubekir Kaya, Van halkının kış döneminde bağışıklık sistemini güçlendirmek için aktarlara yöneldiğini söyledi. Mevsim geçişlerinde hastalıkların baş gösterdiği dönem olduğunu ifade eden Kaya, "Bu dönemde bağışıklık sistemini güçlü tutmak çok önemli. Kış aylarına dirençli bir bağışıklıkla girildiğinde hastalıklara karşı mücadele etmek daha kolay olur. Hafif bitki çaylarıyla vücudu hazırlamak bu dönemde faydalıdır. Özellikle içinde 20’ye yakın bitki bulunan karışık çaylarımız, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut ısısını dengeliyor ve soğuk algınlığına karşı koruma sağlıyor. Aynı zamanda, öksürüğe karşı etkili macunlarımız da boğazdaki farenjite iyi geliyor" dedi.



Van’da soğuk algınlığına doğal çözüm: Kış çayları

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Akşehir’de Modern Çağın Sorunu Baba Yoksunluğu konferansına yoğun ilgi Konya’nın Akşehir İlçe Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu organizesinde, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse tarafından Modern Çağın Sorunu Baba Yoksunluğu konulu konferans verildi. Akşehir Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferans Akşehir Oba Camii İmam Hatibi Osman Yılmaz’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Akşehir İlçe Müftüsü Ahmet Müjdeci, ailenin toplumumuzun yapı taşını oluşturan bir temel olduğunu, küresel çapta aileye yönelik ciddi bir saldırının olduğu dönemde yaşanıldığını, bu meyanda Akşehir Müftülüğü olarak; aileye yönelik çeşitli konferanslar ve eğitim seminerlerinin düzenlendiğini ve aileye yönelik çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Aileyi ayakta tutan değerleri güçlü kılmanın, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğunu ifade eden Konya İl Müftüsü Ali Öge de “Ailevi problemlerin çokça yaşandığı bu çağda, bizler de Diyanet İşleri Başkanlığı ailesi olarak, toplumun temelini oluşturan bu yapıyı korumak ve yaşatmak amacıyla çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Bu kapsamda aile ve dini rehberlik bürolarımızın rutin olarak devam ettirdiği faaliyetlere ilaveten ailenin bütünlüğünü korumak adına düzenlenen konferanslar; bu önemli görevi yerine getiriyor” İfadelerini kullandı. Daha sonra kürsüye gelen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, son dönem araştırmalarına göre, günümüzde ailenin en ciddi sorunlarından birinin babalığın ölümü ve anneden yoksunluk sendromu olduğunu belirterek, babaların aile içindeki rollerine, modern çağda bu rollerin neden zayıfladığına ve bu durumun çocukların psikolojik gelişimi üzerindeki etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmanın ardından Akşehir Kaymakamı Mehmet Özel, Prof. Dr. Saffet Köse’ye teşekkür ederek, hediye verdi. Programa, Akşehir Kaymakamı Dr. Mehmet Özel, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, Akşehir İlçe Müftüsü Ahmet Müjdeci, Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir, ilçe protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Erzurum Atatürk Üniversitesi, akademisyenlerini ödüllendirmeye devam ediyor Atatürk Üniversitesi, akademik başarıyı teşvik etmek ve bilimsel çalışmaları desteklemek amacıyla düzenlediği Bilimsel Teşvik Törenlerinin bir yenisini gerçekleştirdi. Kasım ayında başvuru yapan öğretim üyelerinin ödüllerine kavuştuğu tören, üniversitenin “Köklü Üniversite, Güçlü Bilim, Parlak Gelecek” anlayışını bir kez daha ortaya koydu. Her ay düzenli olarak gerçekleştirilen bilimsel teşvik ödülleri kapsamında; bilimsel yayınları, patent çalışmaları ve projeleriyle öne çıkan akademisyenler ödüllerini Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda düzenlenen törende aldı. Rektör Hacımüftüoğlu: “Bilim İnsanlarımız, Bizim Gurur Kaynağımız” Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, bilimsel çalışmalara verilen desteğin önemine değinerek, ödüllerin akademisyenlerin üstün gayretlerinin bir sonucu olduğunu belirtti. “Üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirilen her bilimsel çalışma, sadece kurumumuzun değil, ülkemizin de bilimsel platformdaki gücünü artırıyor. Akademisyenlerimizin uluslararası düzeydeki başarılarını görmek hepimiz için büyük bir gurur kaynağı” ifadelerini kullanan Hacımüftüoğlu, üniversite yönetiminin bu başarıların devamı için her türlü desteği sağlamaya kararlı olduğunu vurguladı. Hacımüftüoğlu, konuşmasının devamında Atatürk Üniversitesinin eğitim kalitesini artırma, bilimsel üretimi yaygınlaştırma ve uluslararası iş birliklerini güçlendirme hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. "Ödüller Geleceğin Başarılarına Işık Tutuyor" Tören boyunca ödüllendirilen akademisyenlerin, bilimsel yayınları ve uluslararası projeleriyle üniversiteye önemli katkılar sundukları ifade edildi. Rektör Hacımüftüoğlu, ödülleri sahiplerine takdim ederek onların başarılarını kutladı. Tören, ödül alan akademisyenlerin Rektör ve diğer katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi. Atatürk Üniversitesi, akademisyenlerin çalışmalarını teşvik etmeye yönelik düzenlediği bu tür törenlerin devam edeceğini ve bilimsel üretkenliği artırarak gelecek nesiller için güçlü bir miras bırakmayı hedeflediğini duyurdu.
Ankara Eski eşini 7 yerinden bıçaklayan sanığa 20 yıla kadar hapis cezası talebi Ankara’da eski eşini çocuklarının gözü önünde 7 yerinden bıçaklayarak ağır yaralayan şahıs hakkında ‘nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinde belirlenen saatinden 45 dakika geç başlayan duruşmaya tutuklu sanık Sinan Özçelik (41) Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, mağdur Sinem T. (33) ile kızları T.Ö. salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanının dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından söz verdiği Sinem T., “Diyeceğim yoktur” derken, sanık Özçelik ise, “Takdir mahkemenindir” dedi. Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Kadın Kollarında görevli avukatın dosyaya katılma talebini reddetti. Ardından cumhuriyet savcısı, sanık hakkındaki esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Savcı, tutuklu sanık Özçelik hakkında ‘nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası, ‘hakaret’ suçundan ise beraatına hükmedilmesini talep etti. “Babam ‘Anneni bıçaklayacağım, sen beni koruyacaksın’ dedi” Mütalaaya karşı söz verilen mağdur Sinem T.’nin kızı T.A., “Babam annemi bıçaklayacağını planladı. Babam bana annemi bıçaklamamı söyledi. Ben yapamadım. Babam, ‘Anneni bıçaklayacağım, sen beni koruyacaksın’ dedi. Babamdan korkuyordum, söylemedim. Yurtta kalmak istemiyorum. Annemin yanında kalmak istiyorum” dedi. Sanık Sinan Özçelik, 15 aydır çocuğunu görmediğini söyleyerek, pişman olduğunu ifade etti. Sinem T. de kızlarına zarar veren bir anne olmadığını söyleyerek, “Sinan boşanma davasında çocukları istemedi. Çocuklarıma hem anne hem baba oldum” dedi. İfadelerin ardından sanık avukatının mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talebini kabul eden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 9 Ocak 2025’e erteledi.