ÇEVRE - 19 Aralık 2024 Perşembe 10:29

Van buz kesti; ağaçlar ve bitkiler kırağı tuttu

A
A
A
Van buz kesti; ağaçlar ve bitkiler kırağı tuttu

Van’da kar yağışı sonra etkili olan soğuk hava hayatı durma noktasına getirirken, ağaçlar kırağı, akarsu ve dereler buz kesti.


Doğu Anadolu Bölgesi’nde dondurucu soğuklar etkisini sürdürürken, aç kalan bir tilki yem bulmak için yerleşim yerlerinin yakınına kadar geldi. İpekyolu ve Muradiye ilçe sınırlarında bulunan yerleşim yerlerinde hava sıcaklığının eksi 12 dereceye kadar düşmesiyle denizden bin 700 metre yükseklikteki ilçede soğuk hava nedeniyle ağaçlar kırağı, akarsu ve dereler buz kesti.



Van buz kesti; ağaçlar ve bitkiler kırağı tuttu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Çalışan kadın aile geçimine destek olmazsa boşanma davalarında tam kusurlu sayılabiliyor Kayseri Barosu avukatlarından Mustafa Erkulu, kadının çalıştığı halde ekonomik olarak ailenin geçimine ve müşterek çocuklara yardımda bulunmadığı taktirde boşanma davalarında tam kusurlu sayılabileceğini söyledi. Avukat Mustafa Erkulu, evlilikte eşlerin birbirine sorumluluklarının bulunduğunu, çalışan kadının aile geçimine ekonomik olarak katkıda bulunmayarak kendi ukdesinde birikim yaptığı taktirde tam kusurlu sayılabileceğini kaydetti. Avukat Erkulu, "Evlilik durumunda eşlerin birbirine tabii ki sorumlulukları mevcut. Bu konuda da özellikle Türk Medeni Kanunu’nda da bu yükümlülükler tek tek sıralanmak yerine genel bir çerçeve çizilmiş durumda. Somut durumda da eşlerin ekonomik anlamda birbirlerine yardım etme yükümlülüğü mevcut. Evin geçimi, çocukların giderleri, evin giderleri gibi konularda da yardımlaşmak zorundalar. Günümüzde eşlerin her ikisinin de çalıştığı, ev hanımlarının sayısının azaldığı görülüyor. Özellikle bu tür boşanma davalarında kadınların da evlilik birliğine ekonomik olarak yardımda bulunma zorunluluğu öngörülüyor. Mahkeme kararları da bu yönde. Eğer çalışan kadının evin ekonomik giderlerine bir katkısı olmayıp, aksine sadece kendi ukdesinde tutup bir birikim oluşturması bir kusur olarak atfediliyor. Özellikle bunun çok ileri boyuta ulaşması, ekonomik giderlerin sadece erkek üzerinde bırakılması, kadının herhangi bir şekilde bu giderlere katılmaması durumunda bunun ağır bir kusur olacağı, hatta boşanma davalarında diğer durumlar da gözetilerek kadının tam kusurlu sayılabileceği bile bahsedilebilir" dedi. "Sadece erkeğin ekonomik olarak tek yükümlü olduğunun kabulü aile düzenini bozacaktır" Eşlerin sadece evin giderleri değil araba veya gayrimenkul alımlarında da destek olma yükümlülüklerinin olduğunun altını çizen Erkulu, "Bu yükümlülük çerçevesinde sadece evin giderleri değil, müşterek çocuklarla ilgilenme, yeni bir gayrimenkul, araba alımıyla alakalı çalışan kadının destekte bulunma yükümlülüğü mevcut. Bu katkının net bir sınırı veya çizgisi çizilmemiş olmakla beraber önemli olan elde edilen ekonomik gelir orantısında bir katkıda bulunmasının olduğu varsayılabilir. Bu tür mahkeme kararları aslında tali yoldan toplum düzenini, toplumdaki genel çerçeveyi ve adaleti sağlama konusunda katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Çünkü aksi kabulde erkeğin sadece ekonomik olarak tek yükümlü olduğunun kabulü aile düzenini bozacaktır. Genel anlamda da çalışan kadınların yardımda bulunmaması adaletli de sayılmayacaktır. Bahsettiğimiz gibi diğer durumlara da bakıldığında ağır kusur sayılabilir. Özellikle kadın kendi ukdesinde tuttuğu parayla birikimler yaptığı, herhangi bir şekilde ekonomik olarak yardımda bulunmadığı, ailenin geçimine yardımda bulunmadığı, müşterek çocuklara yardımda bulunmadığı durumda tam kusurlu sayılabilecektir" ifadelerini kullandı.
Kastamonu Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım" Kastamonu’da boşanma aşamasındaki eşini beylik tabancasıyla öldüren polis memurunun yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık, eşinin kendisini defalarca aldatmasından ötürü bu olayın yaşandığını belirterek, pişman olduğunu söyledi. Olay, 15 Ekim’de Saraçlar Mahallesi Ankara Caddesi’nde meydana geldi. Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü görevli polis memuru E.T., boşanma aşamasındaki eşi Burçin Sevgi Telli’yi çıkan tartışma sırasında beylik tabancasıyla öldürdükten sonra polise teslim oldu. Çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanan polis memuru E.T. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kadına ve üstsoy veya altsoydan eşe karşı kasten öldürme” suçundan dava açıldı. “Annesinden özür dilerim” Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlayan davada sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada kendisini savunan E.T., “Özür dilerim. Hakkınızı helal edin. Eşimle 2019 yılında tanıştım, severek evlendik. Evlendikten sonra 2,5 yıl kayınvalidemin apartmanında kaldık. Kavgamız, tartışmamız hiç olmadı. Çocuğum o evde doğdu, o evde büyüdü. Ardından yeni bir yere taşındık. Hakkari’ye tayinimiz çıktı. Eşim de yalnız kalmasın diye annesinin yanına taşındı. Annesine taşındıktan sonra her şey kötüye gitmeye başladı. Depremden dolayı Malatya’ya göreve gittim. Eşim beni aradı, ’hemen gel, evden ayrılacağız’ dedi. Malatya’dan dönünce, ev bakmaya başladık. Bu sırada kayınvalidem, ’evden çıkmayın, ben zaten gideceğim, burada oturursunuz’ dedi. Kayınvalidem evden ayrıldı. Kayınvalidem taşınırken evden eşyalarını da alıp gitti. Biz de eşya almak zorunda kaldık. Borca girdik. Babam, çiftçi kredisi çekip bana 200 bin lira gönderdi. Zamanla borcumuzu ödedik ve her şey iyiye gitmeye başladı. Bu sırada araç almıştım. Aldığım aracın bazı parçaları değişmesi gerekiyordu. İnternetten sipariş vermiştim. Eşimin telefonundan bunlara bakarken sosyal medyadan mesajlar geldi. Cinsel içerikli mesajlar geliyordu. Mesajı atanı araştırdığımda evli ve cinsel istismar suçundan ceza aldığını öğrendim. Evden ayrılmak istedim, çocuğumu bana vermediler. Boşanmak istedim. Sonra bir kafede buluştuk ve konuşup barıştık. Ben de eve geri döndüm” dedi. "Yine barıştık" Eşininin kendisini aldatmaya devam ettiğini belirten E.T., “Eşime hediye aldım, Anneler Gününü kutladım. Bu sebeple eşimin telefonuna baktım. Yine sosyal medyadan mesajlar geliyordu. Askeri personel, bankacı, emlakçı falan vardı. Kayınvalidemi arayıp ’gelin, kızınızı alın’ dedim. Kavga ettik, ben de 10-15 gün meslektaşımın evinde kaldım. Sonra bu şahıslara ulaşıp konuştum. Eşim kendisini hemşire olarak tanıtıp bunlarla birliktelikleri olmuş. Boşanma davası açtım. Eşim beni bilinmeyen bir numaradan aradı ve görüşmek istediğini, boşanmak istemediğini söyledi. Yine barıştık. Eşimi alıp eve döndüm. Kavgalarımız oldu ama adli bir olayımız olmadı” diye konuştu. “Eve imam getirip okuttuk” Eşinin bir anda kendisini telefonla arayıp adliyenin önüne çağırdığını anlatan E.T., “’Anlaşmalı boşanalım’ dedi, evrak verdi. Ben de ‘lanet olsun’ diyerek imzaladım. Birkaç gün görüşmedik. Arayıp ’çocuğumu özledim, görmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu alıp ekip otosunda sevip annesine geri veriyordum. Boşanma davası sebebiyle dilekçe vererek şehir değiştirmek istedim. Kayınvalidemi da arayıp sitemde bulundum, ’kavgamız yokken niye böyle oluyor’ dedim. Kayınvalidem de ’ben de anlamadım, bir şey sorduğumuzda ters cevap veriyor, sanki büyü yapmışlar’ dedi. Bunun üzerine biz de bir imamla görüşüp eve getirdik. Okudu, ’bu kıza muska yapılmış, 26 yaşında bu kıza musallat olmuş, muska yazacağım’ dedi. Sonra aramız düzeldi. Hiçbir problemimiz yoktu. Her şey iyiye gidiyordu” şeklinde konuştu. “Pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı” Olay gününe kadar hiçbir problemlerinin olmadığını söyleyen E.T., “Eşim sınava girmişti, sonuçlar açıklanacaktı, ’gel, beraber bakalım’ dedi, tercih yapacaktık. Şubat ayında tayinimizin çıkmasını bekliyorduk, o yüzden ’doğu illerini yazalım’ dedik. Sonra babam aradı, ’sana iyi bir araba alalım’ dedi. Araba ilanlarına bakarken parmağımdaki yüzüğü boşanma davası için satmıştım, ’yeni bir yüzük alalım’ dedi. Telefonu şarjdaydı. O sırada görüntülü bir arama geldi. Sonra Burçin’e, ’kim bu’ diye sordum. ’Tanımıyorum, arayıp sor’ dedi. Ardından görüntülü aradım, ’eşimi neden aradın’ diye sordum. Telefonda 10 dakika görüşmemiz oldu. Bana ‘sen ne biçim adamsın’ diyerek eşimle birliktelik yaşadığını anlattı. Evimde birlikte olmuşlar, otelde birlikte olmuşlar. Erkekliğime, adamlığıma laf etti. Çocuğumu alıp komşumuza bıraktım. Benden sonra Burçin adamla konuşuyordu. ’Neden anlattın, beni öldürecek’ diyordu. Gözümden yaş gelerek silahı doğrulttum, ’bize bunu niye yaptım’ dedim. ’Özür dilerim’ dedi, sonra kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. O sırada kafama sıkacaktım. Çocuk yanıma geldi. Elimden tutunca yapamadım. Sonra ambulansı aradım, kapı çalındı. Çocuğumu komşuya teslim edip ’ben teslim olmaya gidiyorum’ dedim. Ben eşimi öldürmek istemedim, canını yakmak gibi bir düşüncem olmadı” ifadelerini kullandı. “Kızım, her barışmasında kızının babasız büyümesini istemediği için eşini afetti” Maktul Burçin Sevgi Telli’nin annesi Y.E. ise, “Benim kızımın aldattığını söylüyor, neden her seferinde kendisi gelip barışmak istiyordu, kızımı alıp götürüyordu. Kızıma tekme attı, evimin tüm kapıları kırık. Kızıma şiddet uyguladı. Kızım dava açtı her seferinde evime gelip sulh oluyorlardı. 3,5 yıllık evliler. Doğru düzgün yaşam tarzları olmadı. Kızıma sürekli hakaret ediyordu. El kaldırdı, darp etti. Kızımı sürekli tehdit ediyordu, ’çocuğu alırım, göstermem’ diyordu. Aldatma olayından sonra kızım mecbur evine geri gitti. En son kızımı darp ettiğinde silahla vurmuş. Dayısı araya girmiş. Kızım şikayetçi oldu. Borçları vardı, borç yüzünden sürekli kavga ediyorlardı. Kızımın altınlarını sattı. Her seferinde kızımı kandırıyordu. T.E. kendi de aldattı. Kızım da bunları yapmış, aldatmış, kızıma sürekli hakaret ediyordu. Şiddet meyilli birisi. Son 1 senedir kızıma yaptığı şiddet arttı. İstemiyorsa kızımla boşanacaktı, hakkımı helal etmiyorum” dedi. Maktul Burçin Sevgi Telli’nin babası T.Y. de kızı öldüğü için iftira atıldığını, asıl kızının aldatıldığını ve sanıktan davacı olduğunu belirterek, cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanık, tanık, şahit ve avukatları da dinleyerek, yaklaşık 7 saat süren yargılamanın ardından duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme heyeti, E.T.’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.