SAĞLIK - 16 Nisan 2025 Çarşamba 10:31

Uzmanlardan bahar güneşi uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan bahar güneşi uyarısı

Lokman Hekim Van Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Yeşilova, ilkbahar mevsimi ile birlikte artan güneş ışınlarının cilt üzerinde zararlı etkiler bırakabildiğini ifade ederek, "Güneşe aşırı maruz kalmak, cilt kanserinin en yaygın türlerinden biri olan melanoma neden oluyor" dedi.


Lokman Hekim Van Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Yeşilova, ilkbahar mevsimi ile birlikte artan güneş ışınlarının insan cildi üzerindeki etkilerine değindi. İlkbahar mevsiminin, doğanın uyanışı ve uzun kış günlerinin ardından güneşin daha güçlü bir şekilde kendini göstermeye başladığı bir dönem olduğunu ifade eden Yeşilova, birçok kişinin, kışın gri ve soğuk havasından sonra güneşin ısısına özlem duyduğu için baharla birlikte kendini güneşin sıcaklığına bıraktığını söyledi. İnsanların güneşin tadını çıkarırken aynı zamanda bu mevsimle birlikte artan güneş ışınlarına karşı dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Yeşilova, "Bu mevsimde artan güneş ışınları, cildimiz için pek de dostane sayılmaz. İlkbahar güneşi, genellikle kışın solgunlaşmış cilt üzerinde daha fazla zararlı etkiye sahiptir. Özellikle güneşin zararlı ışınları, ciltte tahribat oluşturduğu için kızarıklıklara, lekelere ve yanıklara neden olur. Ayrıca UVA ışınlarının ciltte erken yaşlanmaya ve uzun vadede cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu da artık net bir şekilde biliyoruz. Bu yüzden, ilkbahar güneşiyle her buluştuğunuzda cilt sağlığınızı korumak için önlem almanız oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.



"Cildimiz için tehlikeli süreç başladı"


Güneşin keyfini güvenli bir şekilde çıkarabilmek için cildin doğru şekilde korunmasının, sağlıklı bir yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Yeşilova, "Kış boyunca hassaslaşan cildimiz, şu anda ilkbahar güneşine karşı oldukça savunmasız. Ozon tabakasının incelmesi gibi ciddi bir sorun nedeniyle de artık bizim bildiğimiz güneş yok ve UV ışınları, bize çok daha fazla zarar verebiliyor. Bu nedenle kış aylarında kullanmayı ihmal ettiğiniz güneş koruyucularınızı yeniden gün yüzüne çıkarmanın tam vakti. Çünkü cildimiz için tehlikeli süreç artık başladı. Zira, cildinizi güneşe karşı savunmasız bıraktığınız her gün, cilt kanseri gibi ciddi bir hastalığa yakalanma riskinizi artırıyor" diye konuştu



"Güneşe aşırı maruz kalmak, cilt kanserinin en yaygın türlerinden biri olan melanoma neden oluyor"


Güneşin zararlı ışınlarının cilt üzerindeki zararlı etkilerinden korunmak, sadece yaz aylarında değil, ilkbaharda da titizlikle uygulanması gereken bir konu olduğunu dile getiren Yeşilova, "Öncelikle UV ışınlarının cilt hücreleri üzerinde oluşturduğu hasar, zamanla cilt kanseri riskini artırabiliyor. Özellikle güneşe aşırı maruz kalmak, cilt kanserinin en yaygın türlerinden biri olan melanoma neden oluyor. Bunun dışında güneş ışınları ciltteki kolajen ve elastin üretimini engelleyerek, cildin erken yaşlanmasına yol açıyor. Bu da ince çizgiler, kırışıklıklar ve sarkmalar gibi yaşlanma belirtilerini beraberinde getiriyor. Birçok kişinin kâbusu haline gelen ve tedavisi de oldukça zor olan güneş lekeleri ise ayrı bir dert. Çünkü güneşe maruz kalmak, özellikle hassas ciltlerde, koyu lekelerin ve çillerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu süreçte ayrıca cildinize ciddi zarar veren sorunların başında gelen güneş yanıklarına da dikkat edilmeli. Unutmayın, güneş sadece yazın değil, artık her mevsim cildimizi tehdit ediyor" dedi.



"Bol su içmek, erken yaşlanma ve kuruluk gibi sorunların önüne geçebilir"


Açıklamalarında ilkbahar güneşinden korunmak için alınacak önlemlere de değinen Prof. Dr. Yavuz Yeşilova, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"İlkbahar güneşi, genellikle ılıman ve rahatlatıcı olsa da UV ışınları cildinize zarar verebilir ve uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilir. İlkbahar güneşinden korunmak için alabileceğiniz bazı temel önlemler öncelikle güneş kremi kullanmak, cildinizi güneşin zararlı ışınlarından korumanın en etkili yolu yüksek koruma faktörlü (SPF) güneş kremi kullanmaktır. SPF 30 veya üzeri bir güneş kremi, cildinizi UVB ışınlarının zararlarından korur. Güneşe çıkmadan en az 15-20 dakika önce kremi cildinize uygulayın ve her iki saatte bir tazeleyin. Yine güneşin en güçlü olduğu 10.00-16.00 saatleri arasında dışarıda bulunmamaya özen gösterin ya da gölgelerde zaman geçirmeye çalışın. Çünkü bu saatlerde UV ışınlarının etkisi çok daha yoğundur. Uzun kollu gömlekler, geniş kenarlı şapkalar ve UV korumalı gözlükler, doğrudan güneş ışınlarından korunmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, güneşe doğrudan maruz kalmamak için şemsiye veya tenteler gibi gölgelik alanlarda vakit geçirmek de iyi bir tercihtir. İlkbahar ayları ile birlikte cilt bakım ürünlerinizde de değişiklikler yapabilirsiniz. Özellikle kışın kullandığınız nemlendiricilerin yerine cilt tipinize uygun olan daha hafif ve su bazlı olanlara geçmeniz cildinize tazelik getirecektir. Çünkü güneşin etkisinin arttığı dönemlerde cildinizin kurumasını ve hasar görmesini engellemek için düzenli olarak nemlendirici kullanmanız oldukça önemlidir. Ayrıca, cilt tipinize uygun temizleyicilerle gün sonunda cildinizi iyice temizlemeyi unutmayın. Cildimiz ayrıca güneşin etkisiyle daha fazla su kaybeder. Bu nedenle, cildin nem dengesini korumak için bol su içmeye özen gösterin. Cildinizin su kaybını önlemek, erken yaşlanma ve kuruluk gibi sorunların önüne geçebilir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.