ASAYİŞ - 03 Ekim 2024 Perşembe 13:38

Evlat nöbetine katılan anne: “Kızımın kalemini kırıp eline silah verdiler”

A
A
A
Evlat nöbetine katılan anne: “Kızımın kalemini kırıp eline silah verdiler”

Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan ailelerin evlat nöbeti devam ediyor.


Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan aileler, 88’inci haftada da eylemlerini sürdürüyor. Evlatları değişik tarihlerde PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılan 36 aile, ellerindeki dövizlerle DEM Parti İl Örgütü binası önüne kadar yürüdü. DEM Parti ve PKK aleyhine slogan atan aileler, bu mücadelelerinin evlatlarını alana kadar süreceğini söylediler.


“Feryatlarımızı duymuyorlar”


Eylemlerine ilişkin konuşan anne Nazlı Sancar, 6 yıldır tüm dünyanın seslerini duyduğunu ama DEM Parti’nin duymadığını belirtti. DEM Partililerin kendi çocuklarını özel okullarda okuttuğunu ifade eden Sancar, “Kendi çocuklarını dağa göndersinler, niye bizim fakirlerin çocuklarını gönderiyorlar. Şeyma kızım etrafına bak tek bir HDP milletvekili yanında var mı? Kızımın elinden kalemi kırıp yerine silah verdiler. Ben bu mücadeleyi sonsuza kadar sürdüreceğim” dedi.


PKK tarafından 8 yıl önce kaçırılan oğlu Yunus için eylemlere katılan Gülsen Alkan ise “Oğlumu kandırıp götürmüşler. Ben hasta bir kadınım oğlumu istiyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Şehit eşi İlbaş: ’’Eşim gibi, bende bir Kürt kızı olarak vatan için canımı seve seve feda ederim’’ Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Aktütün Sınır Karakoluna bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından 3 Ekim 2008 yılında düzenlenen hain saldırıda şehit olan 17 askerden biri olan Siirtli şehit Davut İlbaş’ın eşi Asuman İlbaş, ’’Eşim gibi bende bir Kürt kızı olarak vatan için canımı seve seve feda ederim’’ dedi. Bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından 3 Ekim 2008 yılında düzenlenen hain saldırıda şehit olan 17 askerden biri olan Siirtli şehit Davut İlbaş, şehadetinin yıldönümünde kabri başında anıldı. Eşinin acısını ilk günkü gibi yüreğinde taşıdığını belirten şehit Davut İlbaş’ın eşi Asuman İlbaş, bu acının telafisinin olmadığını belirterek, tüm şehit ailelerine sabırlar diledi. Çocuklarının baba hasreti ile büyüdüğünü anlatan İlbaş, ’’Yıllar geçse bile bizim acımız hep taze, hep yüreğimizdedir. Gerçekten o kadar zor ki bu acının tarifi yok. O kadar üzgünüm ki ekimlerin gelmesini istemem. Çünkü o acıyı her gün hissediyorsun, ama ekim ayı bambaşka oluyor. Aktütün’de 17 kahraman verdik, benim eşim de 17 şehitten biriydi. Üç çocuk babasıydı, dört yıllık evliydik. Ben eşim şehit olduğu zaman iki aylık hamileydim. Eşimden sonra oğlum oldu, Davut oldu, bir Davut gitti bir Davut geldi. Kürt meselesi diyorlar, bizim coğrafyada en çok şehit veren Kürtlerdir. O şehitlerden biri de benim eşim Davut. Benim eşim kahramanca savaştı. Benim eşim kanının son damlasına kadar savaştı. Onun kurşunu bitene kadar çatıştı. Kurşunu bittikten sonra eşim şahadete yürüdü. Şehitler unutulmasın. Bu toprakları kolay kazanmadık. Bu yüzden şehit aileleri, şehit eşleri ve şehit çocukları unutulmasın. Biz devletimizden bunu istiyoruz. Kirli siyasiler bizim üzerimizden rant sağlamasınlar. Biz vatanımız için, bayrağımız için şehit olduk. Biz bir siyasi için veya bir siyasi birey için şehit olmadık. Vatan için şehit olduk. Yine olsa yine biz vatanımız için, bayrağımız için şehit oluruz. Her zaman hazırız. Benim eşim şehit oldu, üç tane evlat bıraktı. Benim oğlumun hayali var, diyor ki ben de babamın yolunda gideceğim. Ben de polis olacağım, asker olacağım diyor, şehit olacağım. Sanmasınlar ki yıkıldık, sanmasınlar ki Davut’lar bitti. Davut’lar bitmez, Davut gitti oğlu geldi. Oğlu artık onun yerini dolduracak. Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun, mekanları cennet olsun. Ben bir Kürt kızıyım ama benim damarımda vatan sevgisi ve imam var bayrak var. Eşim gibi bende bir Kürt kızı olarak vatan için canımı seve seve feda ederim. Çünkü benim eşim de bu vatan için canını seve seve verdi’’ dedi.
Gaziantep Medical Point’den Robotik Transperineal Prostat Füzyon Biyopsi ve THUFLEP Kursu Medical Point Gaziantep Hastanesi, prostat kanseri teşhisinde devrim niteliğinde bir yöntem olan robotik transperineal prostat füzyon biyopsi ve Endoskopik Prostat Enükleasyonu (THUFLEP) kursunu başarıyla gerçekleştirdi. Proje sorumluları Prof. Dr. Sakıp Erturhan ve Doç. Dr. Mehmet Solakhan’ın öncülüğünde düzenlenen etkinlik, çevre illerden gelen alanında uzman doktorların katılımıyla büyük ilgi gördü. Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir ve erken teşhis hayati bir öneme sahiptir. Robotik transperineal biyopsi, geleneksel yöntemlere göre daha az invaziv olması, komplikasyon oranlarının düşüklüğü ve hastaların iyileşme sürecinin hızlanması gibi avantajlar sunmaktadır. Bu kurs, modern yaklaşımın detaylarını ve uygulama tekniklerini katılımcılara aktarmayı amaçlamıştır. Eğitim programında katılımcılar, robotik sistemin kullanımı hakkında kapsamlı bilgi edindiler. Teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamalarla desteklenen program, doktorlara yeni teknolojiye dair derinlemesine bilgi ve deneyim kazandırdı. Doç. Dr. Mehmet Solakhan, “Amacımız, prostat kanseri teşhisinde en ileri teknikleri kullanarak hastalarımıza en iyi hizmeti sunmak. Bu tür eğitimlerle, ülkemizdeki tıbbi uygulamaların kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Kanser olmayan normal prostat büyümesi durumunda ilaçların etkili olmadığı hastalarda prostat ameliyatı yapılmaktadır. Bu ameliyatın birçok çeşidi bulunmaktadır. Kurs kapsamında, en son teknolojik yöntem olan Thulium fiber lazerle iki prostat ameliyatı gerçekleştirildi. Bu yöntemle prostat tamamen temizlenmekte, hiçbir doku bırakılmamakta, hasta daha hızlı iyileşmekte ve kanama miktarı diğer ameliyatlara göre çok daha az olmaktadır” dedi. Doç. Dr. Mehmet Solakhan, “Medical Point Gaziantep Hastanesi, sağlık alanındaki yenilikleri takip ederek hastalarına en iyi tedavi yöntemlerini sunmayı amaçlıyor. Robotik cerrahi ve minimal invaziv yöntemlerin yaygınlaştırılması, hastane bünyesindeki uzman ekibin sürekli eğitimleriyle mümkün hale geliyor. Gelecekte benzer eğitim programlarının devam etmesi planlanıyor” şeklinde konuştu. Gerçekleştirilen bu tür kursların hem ülke genelinde hem de uluslararası düzeyde tıbbi uygulamaların geliştirilmesine katkı sağladığı ve Türkiye’nin de sağlık alanında önde gelen ülkelerden biri olmasına destek olduğu vurgulandı. Gaziantep, bu tür etkinliklerle tıpta inovasyonun merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.
Kocaeli Yenilenen Akminare Yatılı Kız Kur’an Kursu yeniden açıldı Darıca’da kız Kur’an kursu açılışını gerçekleştiren Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, "Bizim temennimiz hafızların sayısının artması ama aynı zamanda her birinin yaşayan bir Kur’an olması. Yani Kur’an‘ın ahlakıyla ahlaklanmaları" dedi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Darıca Kazım Karabekir Mahallesi’nde yenilenerek yeniden hizmete sunulan Akminare Yatılı Kız Kur’an Kursu’nun açılışını gerçekleştirdi. Açılış programına Başkan Büyükakın’ın yanı sıra Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, Darıca Kaymakamı Yüksel Kara, Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Soba, Bölge Koordinatörü İbrahim Pehlivan, AK Parti Darıca İlçe Başkanı Köksal Şakar ve hafız adayları katıldı. Açılışta konuşan Başkan Büyükakın, "Bize düşen gayret etmek, çaba göstermek, elimizden geleni yapmak. Aslında bir söz vardır, ’Allah katında kıymetinizi anlamak istiyorsanız, sizi neyle meşgul ettiğine bakın.’ Hayırlı işlerle meşgul oluyorsanız, buna sevinmeniz lazım. Sizler de bence sevinmelisiniz. Böyle güzel hizmetlere vesile olmak, sizin güzelliğinizin de bir göstergesi. Öyle olmasaydı, Allah bunları nasip etmez. Bizim temennimiz hafızların sayısının artması ama aynı zamanda her birinin yaşayan bir Kur’an olması. Yani Kur’an‘ın ahlakıyla ahlaklanmaları. O yolda yürürken, otururken, kalkarken, alışveriş yaparken, insanlarla diyalog kurarken birer timsal olmaları ve her birinin birer yürüyen Kur’an olmasını temenni ediyorum. İnşallah buradan yetişen evlatlarımız çok sayıda insanın hidayetine vesile olacak şekilde, şuurlu şekilde yetişirler. Manasını bilen hafızların yetişmesi, onu pekiştirmesi en büyük temennimizdir. Biz başından beri elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. Hocalarımızdan rica ediyorum özellikle Peygamber efendimizin hayatını bu çocuklarımıza iyi öğretmekte fayda var. Öyle olduğunda birçok sıkıntının da ortadan kalktığını görüyoruz” diye konuştu.