GÜNDEM - 27 Eylül 2024 Cuma 17:09

Bahçesaray’da yürekleri ısıtan anlar: Minikler saha kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkarıp oynadı

A
A
A
Bahçesaray’da yürekleri ısıtan anlar: Minikler saha kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkarıp oynadı

Van’ın Bahçesaray ilçesinde çocukların, hizmete açılan halı sahaya kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkararak girmesi sosyal medyada büyük ilgi gördü.


Van Valiliği tarafından Bahçesaray ilçesinde yapımı tamamlanan halı saha, çocukların kullanımına açıldı. Kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkararak içeri giren çocukların mutluluğu kameralara yansıdı. Sahada koşarak takla atan çocuklar, mutluluklarını arkadaşlarıyla paylaştı.


Van Valiliği de “Her şey çocuklarımız mutluluğu için” başlığıyla videoyu sosyal medya hesabından paylaşarak, “Valiliğimiz tarafından okullarımıza yaptırılan 76 halı saha hızla tamamlanıyor. Çocuklarımızın akademik başarılarının yanında fiziksel ve ruhsal gelişimlerine de önem veriyoruz. Okullarımızın spor alt yapısını güçlendiriyoruz. Bu kapsamda Bahçesaray ilçemizde de tamamlanarak açılan halı saha çocuklarımızın mutluluğuna mutluluk kattı. Hedefimiz 100 halı saha daha yapmak” ifadelerini kullandı.



Bahçesaray’da yürekleri ısıtan anlar: Minikler saha kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkarıp oynadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Adalet Bakanı Tunç, Erzurum’da akademisyenlerle bir araya geldi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Buluşmaları etkinliği kapsamında geldiği Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nde akademisyenlerle bir araya geldi. Atatürk Üniversitesi Biyo Çeşitlilik Bilim Müzesi’ni gezen Bakan Tunç daha sonra "Akademisyen Gözüyle Erzurum" başlıklı programda Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi akademisyenlerine hitap etti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atatürk Üniversitesinin tüm bölümleriyle beraber bölgenin en köklü, en başarılı üniversitelerinden bir tanesi olduğunu ifade ederek, “Üniversitemizin başarısıyla da sürekli gelişmesiyle de gurur duyuyoruz. Katkısı olan başta üniversitemiz yönetimine, akademisyenlerimize ve katkısı olan tüm genç kardeşlerimizi, araştırma görevlilerimize, öğrencilerimize çok teşekkür ediyoruz. Atatürk Üniversitesi inşallah daha yüksek başarıları elde edecektir. Biyoçeşitlilik bilim merkezi burası. Biraz önce de bizim merkezine çeşitli bölümlerini ziyaret etme fırsatı buldum. Ve gerçekten uluslararası anlamda bir bilim merkezi burada oluşturulmuş biyoçeşitlilik, gerek bitki türleri, gerekse hayvan türleriyle ilgili, laboratuvarları ve onları muhafaza edildiği yerleri de gördük. Gerçekten bilim adamlarının gelip görmesi gereken bu alanda araştırma yapan akademisyenlerimizin Erzurum’a mutlaka gelip burada bunları görmeden tecrübelerini oluştururlarsa büyük bir eksiklik olur. O nedenle onlara her zaman Atatürk Üniversitesi biyo çeşitlilik bilim merkezine davet ediyoruz. Dünyanın her yerinden. Gurur duyduk. Bu merkezi oluşturan emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyoruz. İnşallah daha da geliştirerek burada dünyanın her yerinden bilim adamlarının gelip araştırma yapmalarını sağlamasını da gerçekleştirmek gerekiyor” diye konuştu. Erzurum Atatürk Üniversitesi bünyesinde hukuk fakültesi öğrencileriyle yaklaşık yedi sekiz ay önce buluştuklarını hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vesileyle Erzurum’a gelmiştim. Ve öğrencilerimizle bir söyleşi yapmıştık. Genç hukukçularımızla ve onların hukuka olan ilgileri, adaletle ilgili düşünceleri gerçekten çok etkilenmiştik. Burada belki tam istediğimiz anlamda akademik kadro inşallah o da gelişmeye devam edecek. Daha da güçlenerek devam edecek. O kısıtlı kadroya rağmen öğrencilerin gayretini görmekten de mutlu ve sınavlarda da hakim sakin sınavlarında da Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin hep ön sıralarda olduğunu görüyoruz. Yazışına da mülakatlarda da çok başarılılar. Burada demek ki çok çalışıyorlar genç kardeşlerimiz ve hukuk sistemimize de, yargı sistemimize de buradan Erzurum, hukuktan mezun olan kardeşlerimiz büyük katkı sağlayacaklar. Onlara güveniyoruz. Onlara da her zaman destek olmanın gayreti içerisinde olacağız inşallah” dedi. "Ülkemizin zaman kaybetmemesi, demokratik güçlendirmek, yüksek standartlı bir demokrasi için yaptığımız mücadeleyi daha da ileriye taşımak için Türkiye’nin yeni, demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, devletin görevlerini belirleyen, herkesin kendini içinde bulunduğu, her görüşün, işte bu bizim anayasamız dediği bir anayasayı biz yapmak durumundayız" diyen Bakan Tunç, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerimiz, siyasi partilerimiz bu konuda uzlaşırlarsa tarihi bir görevi yerine getirmiş olurlar. Ve milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş olduk Sadece darbecilerin yapmış olması bile yargılanmış olması bile bu anayasa için değişmesi için yeter de gerekli bir sebeptir. İnşallah Türkiye güzel diyoruz. Bu yüzyılda Türkiye’yi dünyaya damga vuran bir ülke haline getirelim diyoruz hakkını daha güçlü savunabilen dünyada insan haklarını, adaleti, hakkaniyeti daha güçlü savunabilen bir ülke yapalım istiyorsak o zaman hem yüksek standartlı bir demokrasi, hem daha çok kalkınma, istikrarlı kalkınma bu noktada hep beraber birlik beraberlik içerisinde olmalıyız diyorum. Tabii ki eğitim çok önemli. Bütçede en fazla fark eğitime ayrılıyor. Üniversitelerimize ayrılıyor, orta öğretmen, okul öncesine, ilkokullara, ilköğretime ayrılıyor Ve gençlerimi daha iyi bilsin, çocuklarımız geleceğe daha güvenli yol alsın diye bunlar yapılıyor. O nedenle üniversitelerimizin sayısı da arttırıldı. Gençlerimiz her ilde ilçe görevini görme imkanı bulsun diye bunlar yapıldı. Seksen bir vilayet anında üniversiteler kuruldu. Bu üniversitelerdeki eğitimin kalitesi çok önemli” dedi. Bakan Tunç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yeni kurulan üniversitelerde de özellikle hızlı bir şekilde eğitim kadrolarında güçlendirerek inşallah gençlerimizin daha iyi yetişmesi noktasında ülkeye çok faydalı olacaklar. Hukuk fakülteleri bakacak olursak bizim özellikle bizi doğrudan ilgilendiren, adaletin tecellisine, yargı hizmetlerine, insan unsurunu yetiştiren hukuk fakültelerimizin eğitim kalitesini çok önemsiyoruz. Başkanımıza, ilçe yönetim kurulu yöneticilerimizle de görüşüyorum hukuk fakültelerine girecek öğrencilerin daha başarılı olması ve onların yüz doksan binden yüz yirmi beş bine kadar yükseltildi kontenjan. Çünkü daha da elli bine göre, altmış bine giren başarılı öğrencilerin iyi bir eğitim aldıktan sonra mezun olmaları ve mezun olduktan sonra da artık ayın 29’unda ilk sınavı yapacağız. Hukuk mesleklerine giriş sınavını uygulamaya başlatıyoruz. Artık bundan sonra hukuk fakültesinden mezun olan kardeşlerimiz avukat olmak istiyorlarsa avukatlık stajına başlayabilmek için hukuk mesleklerine giriş planı kazanması gerekecek. Yine hakim savcı yardımcısı olmak istiyorsa giriş planını kazanması gerekecek. Böyle bir ön elemeden geçiliyoruz. Hakim, safi yardımcılarımız da artık iki yıl süren hakim, savcı adaylık işlemini bıraktık. Bu aydan itibaren 3 yıl süren bir hakim savcı yardımcılığı sistemine geçtik. İlk eğitimini Sayın Cumhurbaşkanımız açtı. 3 yıl sürecek. 1 yıl adalet akademisinde güçlü bir eğitim alacaklar teorik ve uygulamalı. 2 yılda tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta çırak ilişkisi içerisinde hem uygulamaya yardımcı olacaklar. Yargının işleyişiyle ilgili konularda onlara destek olacaklar. Yargısal kararlara imza atmayacaklar ama oradaki karar yazımından tutun da diğer konularda sakinlerimize, savcılarımıza yardımcı olacaklar. İşi öğrenecekler ve onlardan aldıkları puanla akademide aldıkları puanla yetmiş puanı geçerken kabul edilebilecek. Geçmezse memuriyete atanmış olacaklar. Dolayısıyla bu ön elemeleri yaptığımızda yargıdaki kürsüdeki genç kardeşlerimizin kalitesi de artmış olacak. Sayılarını arttırıyoruz. Özellikle tıkanıklık olan hücum yargılamalara neden olan mahkemeler ve daireler bunları biliyoruz. Hangi nasıl bir yangın var. Bunu görüyoruz. Ve oralara eşler atıyorlar. Oralarda da aile içerisinde hakim savcı sayışını artırarak oradaki tıkanıklığın önlenmesi için gayret gösteriyoruz. Ve üç yıllık sürenin sonunda Güçlü bir şekilde kürsüye çıkacak olan kardeşlerimiz çok daha isabetli kararlara inşallah imza atacaklar.” Yargıda hatalı kararların en aza indirilmesi noktasındaki hassasiyetlerini korumaya ve sürdürmeye devam edeceklerini anlatan Bakan Tunç, “Üniversitelerimizdeki bu fakültelerimizdeki eğitim kalitesi daha da arttıkça, meslekle birlikte meslek eğitimler daha da güçlenmekte ve teşvik sistemimizi de şu anda güçlendiriyoruz ve vatandaşlarımızın adalet hizmetlerinden, yargı hizmetlerinden memnuniyeti en üst noktaya çıkarmanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı çeviriyoruz. Erzurum’a da adalet alanında adliye binamız iki bin yedide yapılmıştı. Şimdi yeni bir binaya ihtiyaç var. Onunla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölge adliye mahkememizin ek bina inşaatı devam ediyor. Ve Buraya özellikle bir personel eğitim merkezi ve hakim evi. Palandöken eteğinin yanında bir yer kapsül yaptı. Büyükşehir başkanımız ve sayın valimiz takip ettiler. Buraya Erzurum memleketimize bu yakışır. İnşallah onun da takipçisi olacağız. Buradaki hakim ve çağrılarımızın örgütlük devletlerine, gerek konutlarla ilgili onlarla ilgili çalışmalarımız var” şeklinde konuştu. Bakanın açılış konuşmasından sonra akademisyenler ile soru cevap şeklinde sohbet bölümüne geçildi.
İstanbul YÖK Başkanı Özvar, 3. Türkiye-Özbekistan Eğitim Forumu’na katıldı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye ile Özbekistan arasında düzenlenen 3. Eğitim Forumu’na yaptığı konuşmada, "Türkiye ile Özbekistan arasındaki iş birliği, kurulacak üniversite ile taçlanacak” dedi. Türkiye ile Özbekistan’daki üniversiteleri buluşturarak iş birliği alanları ve imkanlarının rektörler düzeyinde görüşülmesini amaçlayan 3. Türkiye-Özbekistan Eğitim Forumu İstanbul Teknik Üniversitesi’nde başladı. Programa YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Taşkent Devlet Transport Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adil Abdurrahmanov’un yanı sıra her iki ülkeden çok sayıda rektör katıldı. “Özbekistan’dan toplam 7 bin 428 öğrenci üniversitelerimizde öğrenim görmektedir” İki dost ve kardeş ülke arasında henüz kullanılmayan çok büyük bir potansiyelin olduğunu söyleyen Özvar, "Mevcut verilere göre, Özbekistan’dan toplam 7 bin 428 öğrenci üniversitelerimizde öğrenim görmektedir. En fazla öğrencinin bulunduğu programlar işletme (433) ve tıp (383) programlarıdır. 17 Özbek uyruklu akademisyenimiz de üniversitelerimizde çalışmaktadır. Türkiye ve Özbekistan yükseköğretim kurumlarının birlikte yürüttüğü mevcut Ortak Eğitim Programı Protokolü sayısı 7 adet olup, 6 protokol daha uygun bulunmuştur. Bu sayılar, Özbek öğrencilerin Türk üniversitelerine ciddi bir ilgi gösterdiğinin ve Türk ve Özbek üniversiteleri arasında kayda değer bir iş birliğinin mevcut olduğunun göstergesidir. Ancak, iki dost ve kardeş ülke arasında henüz kullanılmayan çok büyük bir potansiyelin olduğuna inanıyorum. Özbekistan’dan ülkemize gelen öğrenci sayısının ve üniversitelerimiz arasında yeni ortak eğitim protokollerinin daha da artırılması mümkündür. Diğer taraftan, Türk Devletler Teşkilatının önemli bir parçası olan Türk Üniversiteler Birliğinde de üniversitelerimiz arasında iş birlikleri ve iletişim devam etmektedir. Ülkemizden 61, Özbekistan’dan ise 11 üniversite Türk Üniversiteler Birliğine üyedir” ifadelerini kullandı. Türkiye ile Özbekistan arasında işbirliği amaçlı yeni bir üniversite kurulacağını belirten Özvar, “YÖK olarak üniversiteler arasında ortak temel, pratik ve yenilikçi projelerin hayata geçirilmesi konusunda yapılan çalışmaları desteklemekte ve üniversitelerimizi bu konularda Özbekistan’ın yükseköğretim kurumlarıyla iş birliği yapmaları konusunda teşvik etmekteyiz. Bu iş birlikleri Türk-Özbek Üniversitesinin kurulmasıyla taçlanacak. Benzer bir girişimi dost ve kardeş Azerbaycan’la hayata geçirdiğimizi ve Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin açılmasının mutluluğunu yaşadığımızı ifade etmek isterim. Bir nevi ‘çatı üniversite’ konumunda olan bu üniversitede Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri tarafından ön lisans, lisans ve lisansüstü programlar açılacak. Türkiye ve Özbekistan arasında da başta sağlık, mühendislik ve bilişim olmak üzere Türk üniversitelerinin sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi paylaşabilecekleri ortak bir üniversitenin kurulması ülkelerimiz arasındaki ilişkilere önemli bir ivme kazandıracak. Türkiye ve Özbekistan üniversitelerinin birlikte yürüttüğü mevcut 7 ortak eğitim protokolüne ek olarak 6 protokol daha uygun bulundu. Mevcut verilere göre, Özbekistan’dan toplam 7 bin 428 öğrenci üniversitelerimizde öğrenim görüyor. En fazla öğrencinin bulunduğu programlar 433 ile işletme, 383 öğrenci ile tıp programları. 17 Özbek uyruklu akademisyenimiz de üniversitelerimizde çalışıyor. Bu sayılar, Özbek öğrencilerin Türk üniversitelerine olan ilgisini gösteriyor” şeklinde konuştu.