EĞİTİM - 10 Ekim 2024 Perşembe 11:39

Uşak Üniversitesi ‘Engelli Dostu Üniversiteler’ arasında ilk 20’ye girdi

A
A
A
Uşak Üniversitesi ‘Engelli Dostu Üniversiteler’ arasında ilk 20’ye girdi

Uşak Üniversitesi, YÖK’ün raporunda dezavantajlı gruplara yönelik yaptığı etkinliklerle engelsiz üniversiteler arasında ödül veya nişan sayısı bakımından ilk 20 üniversite arasında yer aldı.



Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2024” yayımlandı. Raporda, Türkiye’deki 201 üniversite, “Eğitim ve Öğretim”, “Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın”, “Uluslararasılaşma”, “Sürdürülebilirlik” ve “Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk” başlıklarında değerlendirildi.



Uşak Üniversitesi, ‘‘Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk’’ alanında dezavantajlı gruplara yönelik düzenlenen faaliyet sayısının en yüksek olduğu ilk yirmi üniversite arasında yer alarak 15’inci sıraya yükseldi. Ayrıca Uşak Üniversitesi, Engelsiz Üniversite Ödülü, Engelsiz Bayrak Ödülü, Engelsiz Program Nişanı ve Engelli Dostu Üniversiteler arasında aldığı ödüllerle de dikkatleri üzerine çekmeye devam etti. Uşak Üniversitesi, bu kategoride alınan ödül veya nişan sayısının en yüksek olduğu ilk 20 üniversite arasında 13’üncü sırada yer aldı.



‘‘Dezavantajlı gruplara yönelik yürüttüğümüz projeler ve faaliyetler, engelsiz üniversite vizyonumuzun bir yansımasıdır.’’


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, Uşak Üniversitesinin toplumsal hizmet ve sosyal sorumluluk ile ilgili proje ve farkındalık etkinliklerine verdiği önemin altını çizdi. Rektör Savaş, “Üniversitemiz, son yıllarda sadece akademik başarılarla değil, topluma hizmet ve sosyal sorumluluk alanındaki başarılarıyla da ön plana çıkıyor. Dezavantajlı gruplara yönelik yürüttüğümüz projeler ve faaliyetler, engelsiz üniversite vizyonumuzun bir yansımasıdır. Aldığımız ödüller, bu çabaların bir sonucudur ve daha fazlasını yapmak için motivasyon kaynağımızdır” dedi.



Rektör Prof. Dr. Savaş, engelsiz eğitim ve engelsiz erişim için göreve geldikleri ilk günden itibaren çalıştıklarını ifade ederek, ‘‘Bu çalışmaların karşılığını, son 6 yıldır aldığımız ödüllerle taçlandırıyoruz. Bugüne kadar 1 Program Nişanı olmak üzere 21 ödül aldık. Başta Engelsiz Birim Koordinatörlüğümüz olmak üzere tüm personelimize gösterdikleri üstün çabadan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.



Rektör Savaş, Uşak Üniversitesi olarak başarılı çalışmalara devam edeceklerini ve daha geniş kitlelere ulaşarak topluma hizmet etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.


Geçtiğimiz yıl yayınlanan “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2023”te de Uşak Üniversitesinin, ‘Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk’ kategorisinde yer alan ‘Üniversiteye Kazandırılan Bağış Miktarı’ listesinde üniversiteye kazandırılan bağış miktarlarına göre ‘En İyi Gelişim Gösteren’ 3 üniversiteden biri ve ‘Uluslararasılaşma‘ kategorisinde yer alan ‘Uluslararası Değişim Programlarına Katılan Öğretim Elemanı Sayısına Göre Üniversitelerin Dağılımı’ listesinde de 4. sırada yer aldığını hatırlatan Prof. Dr. Ekrem Savaş, bu yılki raporda da yer almanın gurur verici olduğunu belirtti. Rektör Savaş, ‘‘Aklın ve bilimin ışığında yeni nesil üniversite olarak ‘Adı Bir Şehir, Hedefi Dünya’ sloganıyla çıktığımız bu yolda her zaman bilimde, sanatta, eğitimde, toplumsal katkıda, sosyal sorumlulukta ve teknolojide, ülkemizin adını duyurmak için çalışıyoruz. Ülkemizin her alanda kalkınması için Uşak Üniversitesi olarak çalışmaya devam edeceğiz’’ şeklinde konuştu.



Prof. Dr. Ekrem Savaş, YÖK’ün yayınlamış olduğu ‘Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2024’ün yükseköğretim kurumlarına rehber olduğunu ve üniversitelerin yaptıkları çalışmaları bulunduğu noktadan daha ileriye götürecek bir yayın olduğunu vurgulayarak başta YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar olmak üzere, YÖK Üyeleri ve raporun hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta Regaib Kandili dualarla idrak edildi Muş’ta Regaib Kandili Salih Muhlise Çağlayan Camisi’nde dualarla idrak edildi. Regaip Kandili, tüm yurtta olduğu gibi Muş’ta dualarla idrak edildi. Yatsı vakti Çağlayan Camisi’ne gelen vatandaşlar, Regaip Kandilini dualarla ihya etti. Camileri dolduran Müslümanlar, geceyi Kur’an-ı Kerim tilaveti, mevlit ve dualarla karşıladı. Program sonunda, Türk Kızılay Muş Şubesi tarafından cami çıkışında vatandaşlara irmik helvası ikram edildi. İl Müftüsü Halil İbrahim Demir, Çağlayan Camisi’nde toplanan cemaatle bir araya gelerek, bu mübarek gecenin anlam ve önemine dikkat çekti. Müftü Demir, Regaib Kandili’nde edilen duaların kabul olacağına vurgu yaparak, vatandaşlardan bu özel geceyi ibadet ve dua ile geçirmelerini istedi. Müftü Demir, “Bugün Recep ayının ilk gecesi yani Regaip Kandili cuma gecesine denk geldi. Regaip demek rağbet demektir. Peygamber Efendimiz, bu ayla ilgili olarak ’Allah’ım bize recep ve şaban’ı mübarek kıl ve ramazana ulaştır’ şeklinde dua ediyor’ recep ayı ramazan ayının müjdeleyicisidir. Bu gecede yapılan dualar kabul ediliyor inşallah” dedi. Cami çıkışında vatandaşlara helva ikramında bulunan Türk Kızılayı Muş İl Merkezi Başkanlığı Bağış Yönetim Uzmanı Gökhan Geyik, "Bugün özel ve anlamlı bir gün. Biz de Kızılay Muş Şube Başkanlığı olarak çağlayan camii önüne gelerek cami çıkışı vatandaşlarımıza irmik helvası dağıttık” ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Fidan: "Suriye’de kendini sıkıntıda, endişede hisseden kim varsa Türkiye bunların da hamisidir, koruyucusudur" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Belçikalı mevkidaşı Bernard Quintin ile görüştü. Bakan Fidan, "Bu yeni dönemde de kendisini sıkıntıda ve endişede hisseden herhangi bir Suriye’de çoğunluk veya azınlık varsa, kim olursa olsun; Nusayriler olur, Aleviler olur, Yezidiler olur, Hristiyanlar olur, kimler olursa olsun, Türkiye, diğerlerinin olduğu gibi bunların da hamisidir, koruyucusudur" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Belçika Dışişleri, Avrupa İşleri, Dış Ticaret ve Federal Kültürel Kurumlar Bakanı Bernard Quintin ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığında gerçekleşen görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Fidan, “Savunma sanayii ilişkilerinde giderek Belçika’yla daha fazla adım atmayı Belçikalı firmalarla Türk firmaları arasındaki ilişki trafiğini daha da arttırmayı düşünüyoruz. Diğer taraftan Belçika’daki Türk toplumu gerçekten Belçika toplumuna iyi entegre olmuş durumda. İki ülke arasında köprü rolü oynayan bir toplum. Oradaki vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın durumu da gerçekten iyi durumda. Diğer taraftan kendileriyle terörle mücadele konusunu da konuştuk. Özellikle PKK’nın DHKP/C’nin ve FETÖ’nün Belçika’da kendilerine zemin bulması, oradaki yerel hukuktan politik sistemden istifade ederek bir suistimal alanı genişletmesi ve bu genişletilen alanı Türkiye’nin aleyhinde kullanmasının önlenmesi konusundaki görüşlerimizi kendilerine aktardık. Kendileriyle Avrupa Birliği meselesini de konuştuk. Özellikle Belçika’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine verdiği destek diğer taraftan özellikle gümrük birliği meselesi konusu bu konuda atılması gereken adımlar, Avrupa Birliği’nin şu an içerisinde bulunduğu birtakım sorunlar, karar alma mekanizmaları Türkiye ile olan üyelik ilişkisinin tarihinin problemleri. Bunları da masaya yatırdık. Bölgesel konular itibariyle Ukrayna’da tabii ki bir ateşkesi, bir barışı hemen istiyoruz. 21. yüzyılda Avrupa’nın ortasında yüz binlerce insanın hayatına mal olan ve koskoca bir ülkeyi yerle bir eden bir savaşın bir an önce durmasını ve bu savaşın yol açtığı göç, ekonomik krizler ve diğer krizlerin bir an önce Avrupa ve dünya genelinde sona ermesi ile ilgili düşüncelerimizi gündeme getirdik” dedi. “Umuyoruz, bir an önce Suriye halkı kendi geleceğini büyük bir hızla inşa edecek" Suriye konusunda 50 yıllık Esad rejiminin son bulmasını olumlu karşıladıklarını belirten Bakan Fidan, “Umuyoruz, bir an önce Suriye halkı kendi geleceğini büyük bir hızla inşa edecek. Bunun için uluslararası toplumun nitelikli desteğine ihtiyacı var. Türkiye gerek kendi imkanlarını, gerek uluslararası toplumun imkanlarını seferber etmede elinden geleni yapmakta. Bu çerçevede değerli dostumla da görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Suriye’nin yeni hükümetinin bu aşamada iç bütünlüğünü sağlarken toprak siyasal egemenliği sağlarken aynı zamanda ülkenin yeniden inşası için gerekli olan ekonomik ve finansal araçların, ticari araçların bir an önce sağlanması konusunda da görüş birliği içerisinde olduk. Bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır bir kez daha ifade ettik” şeklinde konuştu. “DEAŞ tutuklularını orada tutmak için PKK’yı bu işle memur etmek bir kriz” Kamplarda ve hapishanelerde bulunan DEAŞ’lı tutukluların serbest bırakılması konusunda Türkiye’nin net bir pozisyon ortaya koyduğunu aktaran Bakan Fidan, “Özellikle kamplarda ve hapishanelerde tutulan DEAŞ tutukluları, bunlar ait oldukları ülkeler tarafından geri alınmalılar. Bunların burada belirsiz bir süre içinde tutulması, herhangi bir yargılanma prosedürüne tabi tutulmaması ve geleceklerinin ne olduğuna dair bir planın olmaması bölgede bir kriz kaynağına dönmüş durumda. Özellikle DEAŞ tutuklularını orada tutmak için başka bir terör örgütü olan PKK’yı bu işle memur etmek gerçekten uluslararası sistem için bir kriz. Türkiye olarak, hem uluslararası bu sistemi en iyi şekilde çözmek hem de Türkiye’nin endişesi olan güvenlik sorununu ortadan kaldırmak hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak için tekliflerimiz hazır. Bir an önce Suriye hükümetinin kamp ve hapishanelerin güvenliğini devralıp olmazsa Türkiye bu konuda destek vermeye hazırdır” ifadelerine yer verdi. “Türkiye, Suriye’de kim olursa olsun bunların da koruyucusudur” Suriye’deki değişikliklere değinen Bakan Fidan, "Bu yeni dönemde de kendisini sıkıntıda ve endişede hisseden herhangi bir Suriye’de çoğunluk veya azınlık varsa, kim olursa olsun; Nusayriler olur, Aleviler olur, Yezidiler olur, Hristiyanlar olur, kimler olursa olsun, Türkiye, diğerlerinin olduğu gibi bunların da hamisidir, koruyucusudur. Bunların Suriye’de başına bela gelmemesi için her türlü girişimde bulunuyoruz. Suriye’nin yeni yönetimi de bu konuda fevkalade hassas. İnşallah hiçbir şey olmaz ama olması durumunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konuda son derece hassas, prensipleri belli. Kim zulme uğrarsa biz zulme uğrayanın yanında yer alırız. Onunla gerekli dayanışma içerisinde bulunuruz. Dolayısıyla kime olduğuna değil, ne yapıldığına bakıyoruz" dedi. “Türkiye 4. büyük ticari ortağımız” Quintin basın toplantısında, Belçika’da oldukça yüksek bir Türk nüfusuna ev sahipliği yaptıklarının altını çizerek, "Türkler, sivil toplumumuza önemli katkılarda bulunuyor. Türkiye şu an 4. büyük ticari ortağımız. Genel olarak Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerden bahsettik. Ayrıca belirtmek isterim ki gümrük anlaşması konusunda Belçika’ya güvenebilirsiniz. AB üyeliği konusunda da bize güvenebilirsiniz ancak bu konunun zor olduğunu biliyoruz. Yine de en başından beri tavrımız net oldu. Ukrayna’daki savaş bizim için varoluşsal bir tehdit. Ukrayna Belçika’ya çok yakın. 2025’te orada neler olacağını bilmiyoruz. Suriye’de ise en kötüsünün geride kaldığını görüyoruz. Yeni hükümeti desteklemek istiyoruz. Siz komşuları olarak onları daha iyi tanıyorsunuz. Finansal sistemlerini daha iyi biliyorsunuz. Biz de bazı müeyyidelerin kaldırılması konusunda yardımcı olabiliriz. Ancak attıkları adımları da görerek onlara yardımcı olacağız. İyi niyetle yaklaşıyoruz" diye konuştu.