ASAYİŞ - 28 Mart 2025 Cuma 22:02

Ankara-İzmir karayolunda ağır vasıta araçların geçişi yasaklandı

A
A
A
Ankara-İzmir karayolunda ağır vasıta araçların geçişi yasaklandı

Uşak Valisi Naci Aktaş, Ankara-İzmir karayolunda ağır tonajlı araçların geçişinin 31 Mart saat 01.00’e yasaklandığını açıkladı.


Uşak Valisi Naci Aktaş, Ankara-İzmir karayolu üzerinde bulunan polis denetim noktasını ziyaret etti. Vali Aktaş, burada İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Kolcu ve İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Fahri Semiz’den Ramazan Bayramı tedbirleri kapsamında devam eden denetimler hakkında bilgi aldı.


Bayram tedbirleri kapsamında hem asayiş hem de trafik düzenini sağlamak için ek tedbirlerin alındığı aktaran Vali Aktaş, "Tatil boyunca 747 uygulama noktasında toplamda 5 bin 84 jandarma ve emniyet personelimiz görev yapacak. Ramazan Bayramı tatili 9 gün fakat 12 günlük tedbir alınmış durumdadır. Tedbirlerimizi çarşamba gününden bu yana başlattık. Tatilin son gününe kadar da bu tedbirlerimiz devam edecek" dedi.


Ankara-Uşak karayolunda yoğun trafik beklendiği için kamyon, tır, tanker ve ağır vasıta araçların belli saatlerde geçişin yasaklandığını dile getiren Vali Aktaş, "Burada trafiğin güvenli akışını sağlayabilmek için Ankara-İzmir istikametinde kamyon, çekici ve tanker vasfındaki ağır tonajlı araçların geçişine bugün saat 16.00’dan itibaren başlayarak pazar gecesi 01.00’e kadar izin verilmeyecek, yasaklanmıştır" dedi.


Trafik denetimlerinin her zaman devam edeceğini aktaran Vali Aktaş, "Denetimlerimizin çokluğu çok ceza yazmak için değil. Denetimlerimizin çokluğu, ölümlü ve yaralanmalı kazaları en aza indirmek içindir" diye konuştu.


Vali Aktaş, açıklamaların ardından Ankara-İzmir karayolunda yolculuk yapan sürücülerle ve yolcularla sohbet ederek trafik kuralların uyulması konusunda uyarılarda bulundu.


Öte yandan, Vali Aktaş daha sonra polis uygulama noktasında görevlilerle iftar yaptı.



Ankara-İzmir karayolunda ağır vasıta araçların geçişi yasaklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP’den, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki göstererek, "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İsrail bölgede neredeyse Türkiye’den izinsiz uçak uçuramayacak duruma gelmek üzereyken, Ortadoğu ve Avrupa’da Türkiyesiz hiçbir denklem kurulamayacağı görülmüş ve yeni dönem tezlerinde herkes kapımızı çalmaya başlamışken, Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştirmek ve başarmak üzere büyük bir kararlılık varken, ülkemizi CHP eliyle içeriden karıştırma, ekonomik ve sosyal istikrarsızlık oluşturma hamlesinin gelmesi birbirinden bağımsız bir gündemin tesiri olmasa gerek. Hukuka karşı başkaldıran, anayasayı hepten yok sayan ve milletin evlatlarını kendi siyasi istikbali için aşağılık biçimde kullanan zavallı bir anlayışın sahipleri kendileri ile beraber CHP’yi de bitirmiştir. Türkiye’nin hiçbir meselesine tutarlı politika geliştiremeyen, dünyada ve bölgede yaşananlar karşısında görüş ve politika üretmeyi bırakın yaşanan gelişmeleri doğru okumaktan dahi aciz durumda olan CHP’nin başvurduğu tek şey bozgunculuk ve anarşizm oldu. Umudu ABD’de yayınlanan gazetelerde makaleler yayınlayarak, İngiltere’ye sitemlerini ileterek destek bulmaya bağlayan teslimiyetçi anlayışıyla CHP, Türkiye gerçeklerinden ne derecede uzaklaştığını da göstermiştir" ifadelerine yer verdi. "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti; "CHP, bu haliyle Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne layık değildir. CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı, Özgür Özel ve şürekasına karşı hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, toplumun huzurunun korunmasına ve ülkeye sadakate bağlılığın gereğini yerine getirmelidir. Türkiye’nin en büyük yolsuzluk soruşturmasının ana konusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beraber diğer bazı belediyeler üzerinden elde edilen 560 milyar liranın, bir yandan birilerinin şahsi menfaati, diğer yandan CHP yönetiminin ele geçirilmesi amacıyla kullanışmış olmasıdır. Bu derecede vahim iddialar karşısında CHP yönetiminin bizatihi kendisi "aklanıp gelsinler" demek yerine, son derece büyük bir korku, endişe ve kendisinden olmayan herkese karşı nefretle hareket edip, toplumsal huzuru bozacak tüm girişimleri oluşturmaya çalışıyor. Bu beyhude girişim, mutlaka sahiplerinin başını yakacak, ne hukuk, ne de millet iradesi bu kirli hesaba geçit vermeyecektir."