EĞİTİM - 24 Eylül 2024 Salı 13:50

Munzur Üniversitesi’nde akademik yıl açılışı

A
A
A
Munzur Üniversitesi’nde akademik yıl açılışı

Tunceli Munzur Üniversitesinde 2024-2025 akademik yılı, düzenlenen törenle gerçekleştirildi.


Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Munzur Üniversitesi 2024-2025 akademik yılı açılış töreni saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Açılışta konuşan Tunceli Vali Yardımcısı Okan Yenidünya, akademik yıl açılışının akademik ve idari personel ile öğrencilere hayırlı olması temennisinde bulundu.


Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker ise yaptığı konuşmada bu yıl 2 bin 380 öğrencinin Munzur Üniversitesini tercih ettiğini belirterek, kız öğrencilerinin tercih oranının yüksek olmasının ayrıca anlamlı olduğunu söyledi. 2008 yılında kurulan Munzur Üniversitesi yönetiminin yüzde 70’inin kadınlardan oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Peker, “Üniversitemiz 10 bine yaklaşan öğrenci sayısı ile bilimde öncü, düşüncede özgür, fikirde özgün anlayışıyla beşer olan insanın doğal ve sosyal dengede sağlıklı yaşamasının mühendisliğini kültür, sanat ve spor etkinlikleriyle yürütmektedir’’ dedi.


Üniversitenin 8 fakülte, 3 meslek yüksekokulu ve 11 araştırma merkezi ile hem yerel hem de uluslararası düzeyde etkin olduğuna vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Kenan Peker, diğer üniversitelerden farklı olarak 2023 yılında Munzur Üniversitesinde başlatılan ’eğitimci yazarlık programı’ ile her öğrencinin alanında haftada en az bir sayfa yazmakla başladığı ’eğitimci yazarlık programı’ tüm paydaşların büyük bir motivasyonuyla devam ettiğini ifade etti.


Munzur Üniversitesinde derslerin uygulamaları için bu yıl yeniliklerle dolu bir sürecin başladığını kaydeden Prof. Dr. Peker, “Yeni kurulan bilgisayar donanım laboratuvarı, araştırma laboratuvarları, olimpik yüzme havuzu ve su altı teknolojileri, Erasmus business cafe, mobilya tasarım ve imalat atölyesi, kültür, sanat spor yaz festivalleri alanları, harita mühendisliği atölyesi, tercüme merkezi, sinema, yapay zeka kütüphanesi, psikolojik destek hizmetleri, optisyenlik tasarım atölyesi, geleceğin restoranı, turizm uygulama oteli, araç tamir bakım ve servis atölyesi, dijital iletişim stüdyosu, resim atölyesi, müzik stüdyosu, araştırma merkezleri özellikle en son teknolojiyi donatılmış Munzur Üniversitesi Nadir Toprak Elementleri Araştırma Merkezi öğrencilere uygulama imkanları sunmaktadır” diye konuştu.


Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker konuşmasının son bölümünde is şu ifadelere yer verdi:


’’Tüm bu faaliyetleri yaparken belirtmek isterim ki başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Yükseköğrenim Kurulu Başkanlığı, Bakanlıklarımız, valimiz, kamu kurum ve kuruluşlarımız ve Tuncelililer tarafından hiçbir kısıt olmayacak şekilde imkanlar sunulmaktadır. Kendilerine huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyoruz. Ne mutlu ki insan doğmuşuz. Cumhuriyetin kazanımlarıyla sevgi, barış ve adaleti kutsal bilmişiz. Ülkemizin her ilinde kurulmuş olan üniversitelerimizde dünyanın her tarafından gelen insanlarla iletişim ve etkileşimde çiçek gibi açıp gülmüşüz ve sonuçta fikir meyveleri üretmişiz. Tabiatla iletişime geçerek tasvir etmişiz. Özgün tasarımlarımızı sürdürülebilirlik için teknolojiye dönüştürmüşüz. Göle bakıp yansımaları düşünmüşüz, dağa bakıp derinliği düşünmüşüz ve uzaya bakıp sonsuzluğu düşünmüşüz. Beden, ruh ve akıldan oluşan bireyler olarak akıl, düşünme, mantık, zekâ, muhakeme, ilim ve irfan sürecinde hikmeti arayarak insanı kamil olmayı hedefliyoruz. Hayat iki sonsuz arasında bir mumdur anlayışıyla hayat boyu öğrenmeyi ve yükseköğrenim hayatını sürdürüyoruz.’’


Müzik dinletilerinin de yer aldığı programa, Vali Yardımcıları Okan Yenidünya, Fikret Dağ, Kemal Sefa Gökmenoğlu, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.



Munzur Üniversitesi’nde akademik yıl açılışı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin sunum yaptı ve gün sonunda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Göktaş, şehir, ilçe ve mahalle bazında sosyal risk haritalarını oluşturmaya yönelik çalışmaların ve sosyal olgulara yönelik çalışmaları tamamladıklarını belirterek, “Paydaş bakanlıklarımızın destekleriyle gerçekleştirdiğimiz veri entegrasyon çalışmalarımızı tamamladığımızda henüz vakalar gerçekleşmeden müdahale kapsamında kapasitemizi önemli ölçüde artırmış olacağız. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımız kurum ve kuruluşlarımızla güçlü iş birlikleri geliştirmeye devam edeceğiz. Biz bu çalışmaya öncelikle iki pilot ilçeden başlattık. Akabinde şu anda sosyal risk haritamızı ilk altı ilde başlattık” ifadelerini kullandı. Göktaş, şunları kaydetti: “Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız. Her aşamada mağdurların yanında oluyor. Onlara gereken her türlü desteği sağlıyoruz. Bakın bu konularda siyaset üstü bir konu olduğu için biz bunlar üzerinde politika veya şov yapmıyoruz. Biz her zaman vatandaşımızın yanındayız. Bunu görsellerle değil eylemle bizzat ailelerin yanında olarak yapıyoruz.” Narin Güran cinayetine yönelik soruya üzerine Bakan Göktaş, “Narin sekiz yaşında bir kız çocuğu. Böylesi elim bir hadisede hayatını kaybetmesi millet olarak hepimizi çok derinden üzdü. Narin tüm Türkiye’nin hepimizin kızı oldu. Şu an dava süreci devam ediyor. Hatta Narin kızımızın mahkemesinde onun hukuki olarak hakkını arayan bizleriz. Avukatlarımızın savunmasını herkes tarafından takdir gördü. Ben burada sizlerin huzurunda müdahil olduğumuz adli süreci takip eden avukatlarımıza ve bu süreçte yer alan tüm ekibimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak duruşumuzun her zaman çocuğun yanı olduğunu tüm ülkeye gösterdiler” dedi. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Bakan Göktaş, “Bu ilkeden asla taviz vermeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün küresel bir sorun olan şiddet karşısında evet küresel bir sorun gerek hukuki gerekse politika düzeyinde etkili bir mekanizmayı sahibiz. Çok yönlü bir sorun olan kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için tüm bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, STK’larımızla bu konuda topyekun bir seferberlik anlayışıyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu. "Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” Kadınlara ilişkin eleştirilere Göktaş, “Kadını evlere hapsettiniz diyorsunuz. Yıllarca kıyafetinden dolayı istihdamdan siz uzaklaştırmadınız mı? Çok yakın bir geçmişten bahsettiğimi de hatırlatmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, yıllardır kadınla mücadelemizin İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveyi hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. En geniş çerçevede insan hakları mücadelesi olarak görüyoruz ve ülkemiz bu mücadeleyi pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlamış, güçlü ve başarılı bir şekilde sürdürmüştür, sürdürmeye de devam ediyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” diye konuştu. "Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti" Belediyelerin açtığı kreşlere yönelik soruya Göktaş, “Şunu özellikle vurgulamak isterim ki bu konuyu yanlış bir zeminde tartışırsak en fazla çocuklarımıza ve ailelerine haksızlık etmiş oluruz. Hangi yaş grubu olursa olsun, hangi adla açılmış olursa olsun içerisinde çocuklarımıza bakım ve eğitim veren her kuruluşun standartlarının, fiziki koşullarının ve müfredatın yasal düzenlemede uygunluğunun denetlenmesini gerekiyor. Ailelerin, annelerin, kadınların ve çocuklarımızın neyine herhangi bir şeye karşı elbette olmayız. Belediyelerin ve özel sektörün belirlediğimiz çerçevede hareket etmek kaydıyla bu tür kuruluşların yaygınlaştırılmasını da elbette isteriz. Hatta sadece kreşler değil kadın konuk evlerin açılması konusunda da yerel yönetimlerin ellerinin taşın altına koymalarını bekliyoruz. Aksine kapatmalarını değil. Ancak maalesef şu anda sahada belediyeler tarafından ruhsat verilen kreş adı altında anaokulu işi yapan kuruluşlar olduğuna dair Milli Eğitim Bakanlığımız bir yazı yazmış. Konu tamamen anaokulu işlemi yapan farklı isimler adı altından kurumlardan bahsediyoruz. Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti. Bütün belediyelere gitti, bütün belediyelere gitti” ifadelerini kullandı. İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun yangında ölmesine yönelik soru üzerine Göktaş, “Bakanlık personeli 18 kere sadece bu sene gitmiş. Anneyle evlatlar arasında yakın bağ görmüş. Anneyi ziyaret ettiğimde, anne personelimizin bizzat ismini biliyordu. Çocuğumuzun üstün yarar, çocuklarımızı düşünerek sadece hareket ettiğini söyledi. Bu minvalde çocukla, bakın çocuğu anneden koparmak gerçekten bir sorumluluk. Yani çok zor bir karar, bu tür kararları verebilmek. Anneyle evlatları arasında yakın bağ görmüş ve annenin girişimlerini görmüş. Annenin defaatle girişimleri ve dilekçeleri var. Anneannenin dilekçeleri var. Ancak ben yine de nerede sorumluluğu var, sorumluluğumuz var, onu araştırmak için bakanlık olarak geliştirme gereken tüm soruşturmalarımı da başlattığımı ifade etmek istiyorum. Her nerede bir ihmal varsa gereğini yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çocuklar hepimizin çocuğu. Sizin komşunuzda böyle bir durum olsa bize haber vermez misiniz? Verirsiniz. Dolayısıyla her nerede bir ihvan varsa gereğinin yerine getireceğimizde hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak ben de herkesin üzerine düşen sorumluluğunu titizlikle yerine getirmesini diliyorum” dedi.