GENEL - 07 Mart 2012 Çarşamba 16:08

DEPREM DEDE TUNCELİ`DE

A
A
A
DEPREM DEDE TUNCELİ`DE

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 17 Ağustos’un bir deprem ülkesi olduğumuzu algılamada milat olduğunu söyledi.
Tunceli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından ’Deprem Haftası’ nedeniyle Kültür Merkezi’nde konferans düzenlendi. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, öğretmenler, muhtarlar ve kurum amirlerinin katıldığı konferansta ’Toplum liderlerini teşkilatlandırma projesi, afet zararlarını azaltma programı’ konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 17 Ağustos depreminin milat olduğunu söyledi. Işıkara, "Çünkü 17 Ağustos’tan önce 1992 Erzincan depremi ve daha sonra meydana gelen depremlerde, basın ve
televizyonlar birinci gün manşetten, ikinci gün iç sayfadan, üçüncü gün birazcık daha verip haberi bitirirdi. Ama ne zaman İstanbul 17 Ağustos depremini hissetti, yer yerinden oynadı. Ne zaman Yalova, Gölcük, Kocaeli, Sakarya, Düzce ve Bolu’da deprem yaşandı, o zaman ’biz bir deprem ülkesinde yaşıyormuşuz’ dendi. Neden? Çünkü ekonomi İstanbul’da, ticaret, kültür ve sanat İstanbul’da. Ne zaman İstanbul bunu hissetti, o zaman ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini maalesef çok geç de olsa fark ettik. 17
Ağustos’a kadar inanılmaz sorumsuz yaşadık. Ondan sonraki süreçte de o sorumsuzluğun bedelini acı bir şekilde ödüyoruz, ödemeye de devam ediyoruz. Ama devlet 17 Ağustos’tan sonra bu konuda iki önemli adım attı. Bunlardan bir tanesi çok başlı olan afet yönetimini, Afet ve Acil Durum Başkanlığı oluşturularak bir başbakan yardımcılığına bağlamış olması, atılan en önemli adımlardan biriydi. İkincisi ise toplumun deprem ve afet zararlarını azaltma konusunda yapılan eğitim çalışmalarıdır" dedi.
Eğitim çalışmalarından birinin toplum liderlerini teşkilatlandırma projesi afet zararlarını azaltma programı olduğunu belirten Işıkara, bu konuda öğretmen ve imamlara büyük görevlerin düştüğünü de ifade etti. Işıkara, okullarda öğrenci, camilerde ise cemaat vasıtasıyla evlere girilerek bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Suçlanan işadamı, aracını Tarım Müdürlüğü’ne teslim etti. Aydın’ın Germencik ilçesi yakınlarında ihbar üzerine durdurulan bir kamyonetin sahte zeytinyağı taşıdığı iddiası ile jandarma tarafından durdurulup yağlarından numune alınan işadamı Sezer Alabay, numuneler sonuçlanmadan yapılan haberlerle kendisine, firmasına ve yöneticisi olduğu siyasi partiye adeta linç girişiminde bulunulduğunu söyledi. Alabay, isnat edilen suçun kesinlikle doğru olmadığını belirterek yağlarla birlikte aracını Germencik Tarım İlçe Müdürlüğü’nün güvenlik kameraları önüne park edip aracın anahtarını da Tarım İlçe Müdürlüğü yetkililerine teslim etti. Alabay, “Ürünümde sahtelik varsa tüm Türkiye’den özür dileyeceğim” dedi. Konuyla ilgili bazı basın organlarında çıkan haber üzerine olayla ilgili aracını emanet ettiği Germencik Tarım İlçe Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Aydınlı işadamı Sezer Alabay, “Biz Tarım Bakanlığı’na bağlı faaliyet gösteren çeyrek asırlık bir firmayız. 25 yıldır bitkisel yağ işi yapıyoruz. Faaliyet alanımızda zeytinyağı yok. Önceki gün İzmir’den gelen bir sipariş üzerine Aydın’daki iş yerimizden siparişleri hazırlayıp Tarım Bakanlığı’nın yönetmeliklerine uygun olarak bitkisel karışım yağları irsaliyesi ve faturası ile sevk ettik. Aracımız Aydın-İzmir otobanında jandarma tarafından durduruldu. Aracımızı jandarma eşliğinde Germencik Tarım İlçe Müdürlüğü’ne götürdük. Burada araçtaki yağlardan numune alındı. Ancak numune alınıp laboratuvar sonuçları açıklanmadan hakkımızda ‘sahte zeytinyağı’ taşıyormuşuz gibi haberler çıktı. Oysa biz zeytinyağı işi de yapmıyoruz. Ürünlerimizde yasal bir sıkıntı olmadığını ispatlamak için aracımızı yüküyle birlikte Tarım İlçe Müdürlüğü’nün kameraları önüne park edip kilitleyerek anahtarını da yetkililere teslim ettik” diyerek önümüzdeki günlerde çıkacak olan laboratuvar sonuçlarını tüm kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. “Yasaya aykırı hiçbir şey yok, bunu analiz sonuçları ispatlayacaktır” Sevk halinde olan bitkisel karışım yağların sahte zeytinyağı değil, denetime tabi tutulan bir ürün iken kamuoyuna sanki sahte zeytinyağı imiş gibi aksettirilip bu yönde, şahsına firmasına ve mensubu olduğu siyasi partiye adeta linç edercesine haber yapıldığını ileri süren Sezer Alabay, “Yasalara karşı boynumuz kıldan ince. Tahlil sonuçları çıkıncaya kadar da aracım ve ürünleri Tarım İlçe Müdürlüğü önüne bırakıyorum. Zaten alınan numuneler şu anda laboratuvarda. Laboratuvar sonuçları çıktığında haklılığım ispatlanacaktır” diyerek laboratuvar sonuçları ile önümüzdeki günlerde kamuoyu açıklaması yapacağını söyledi. Yaklaşık 25 yıldır ticaret yaptığını ve bugüne kadar hiçbir sabıkasının olmadığını da kaydeden Sezer Alabay, “En geç bir hafta içinde laboratuvar sonuçları açıklanacak. O zaman herkes suçsuz olduğumu görecektir” diyerek kendisine yazılmış herhangi bir cezanın olmadığını da ifade etti.