KÜLTÜR SANAT - 13 Ağustos 2024 Salı 09:03

Yusuf Dikeç’in atışı tablo oldu

A
A
A

Trabzon’un Akçaabat ilçesinde Uluslararası Resim Çalıştayı gerçekleştirildi. Bu sene 11.si düzenlenen çalıştaya yoğun ilgi gözlenirken, bir çok farklı ülkeden ressamın eseri çalıştayda sergilendi.

Akçaabat Belediyesi tarafından düzenlenen 11.Uluslararası Akçaabat Resim Çalıştayı’na Ankara, Ordu, Eskişehir ve Trabzon’un yanısıra Güney Kore, ABD, Rusya, Kazakistan, Letonya ve Gürcistan’dan olmak üzere toplam 16 ressam katıldım sağladı.

Yusuf Dikeç’in atışı tablo oldu

Çalıştay ile ilgili değerlendirmede bulunan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, "Burada yerli ve yabancı sanatçılarımız var. Üretmiş oldukları resimler burada. Sanatçılarımız 1 hafta Akçaabat’ta kaldılar ve bu sürede hem şehrimizi gezme fırsatı buldular hem de canlı performanslarıyla birlikte muhteşem eserler ortaya çıkardılar. Ayrıca yüzlerce çocuğumuz buradaki atölye etkinliğinde ressamlarımız ile birlikte resim yapma imkanı buldu. Katılım sağlayan sanatçılarımıza, emek harcayan çalışanlarımıza ve katılımcılara teşekkür ediyorum. Şehrimizde şu anda inşaatı devam eden ve proje ve altyapısı kurulan iki adet müzemiz var. Bir tanesi eski merkez ilköğretimin dönüşümüyle beraber müzeye dönüşecek. Ayrıca ilçemizde bir kültür merkezimiz var; buradaki bazı salonları resim müzesi olarak değerlendirebiliriz. Bu sene 11.sini düzenlemiş olduğumuz bu çalıştayımızdan çıkan tabloların sergileneceği bir müzemiz olacak. Bunun müjdesini buradan vermek istiyorum" dedi.

Yusuf Dikeç’in atışı tablo oldu

Çalıştaya Trabzon’dan katılım sağlayan Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Serdar Yılmaz, "Resim çalışmalarımı, spor, siyaset ve sanat üzerine yapıyorum. Paris Olimpiyatları’nda yarışan sporcumuz Yusuf Dikeç eli cebinde yaptığı atışla dünyada büyük bir üne ulaştı. Bir çok farklı ülke adına yarışan sporcu ise onun ikonik hale gelen hareketini taklit etti. Ben de çalışmama onu taşımak istedim. Çalışmaya ayrıca takım arkadaşı olan Şevval İlayda Tarhan’ı da eklemek istedim. Ülkemiz adına yarışan başka bir sporcu kardeşimiz olan Ersu Şaşma’yı ve İsveç adına sırıkla atlamada şampiyon olan ve Yusuf Dikeç’in hareketini yapan Armand Duplantis’i de kompozisyona ekleyerek bir çalışma yapmak istedim. Umarım kalıcı olur" diye konuştu.

Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy’de yaşlı adama, servis minibüsü çarptı İstanbul’un Arnavutköy’de sabah namazı sonrasında camiden çıkarak evine yürüyen 2 kişiye servis minibüsü çarptı. Bir kişi kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olay, 14 Ocak 2025 Salı günü sabah saatlerinde gerçekleşti. Mehmet Gümüşay ve Talat Selvili iki kişi sabah namazından çıkıp camiinin karşısında bulunan sitedeki evlerine doğru yürüdüğü esnada, kavşaktan dönüş yapan servis minibüsünün altında kaldı. Servis minibüsü önce yol kenarındaki demir korumalıklara çarptı daha sonra ise refüje çıkarak durabildi. Kazada yaralanan 2 kişi hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavileri devam eden 2 kişiden Mehmet Gümüşay isimli şahıs yaşamını yitirdi. Polis ekipleri kazayla alakalı çalışmasına devam ederken servis sürücüsü gözaltına alındı. Yaralı Talat Selvili’nin ise sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazadan hemen sonra yaşanan panik anları ve olaya karışan servis aracı cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Kaza gerçekleştiği esnada aynı camiden çıkan ve olayı gören Birol Özgenç isimli vatandaş, “Biz camiden çıktık oda bizimle beraberdi biz karşıya geçtik onlarda hemen arkamızdan geçiyorlardı. Sesi duyunca baktık minibüs onlara çarptı ve sürükledi. Biz koştuk baktık Mehmet yerde yatıyor, biz buraya geçtiğimizde onlarda yolun ortasındaydı. Biz geçtik onlara çarptı minibüs” ifadelerini kullandı. “Hastaneye gittiğinde vefat etmiş” Yine olayla alakalı konuşan Aykut Aktaş, “Sabah erken saatlerinde hava hala karanlık olduğu için büyük ihtimalle göremediği için iki kişiye çarpıyor. Burada yaşıyordu, ambulans ile hastaneye gittiğinde vefat etmiş. Bu yol gerçekten çok tehlikeli bir yol biz dilekçeler verdik ve bu yolun değişmesini istiyoruz buradan öğrencilerde gelip geçiyor ama bu üzücü yol oldu. İşyeri servisiydi çarpan camii cemaati olarak bu durumdan çok muzdaribiz çözülmesini talep ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
İstanbul “Aile Yılı destekleri, 10 yıl içinde sonuçlarını verecektir” 2025 Aile Yılı kapsamında açıklanan destekler ile doğum oranlarının artmasının Türkiye için önemini vurgulayan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, ekonominin ve demografik yapının geleceğine dikkat çekti. Şahin, genç nüfusa ihtiyaç olduğunu belirterek önümüzdeki 10 yılda hedefe ulaşılması gerektiğini belirtti. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurmak isteyen gençlere yapılacak teşvikleri açıkladı. Alınan bu kararın ekonomik ve toplumsal yönden Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine yönelik değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, genç nüfusun önemini vurguladı. “4 çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekirken, bizde oran 1,63” “2025 yılının ilk Kabine Toplantısı’nda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etti. Bunu ilan etmesindeki temel gösterge Birleşmiş Milletler nüfus verileri. Nüfus verilerimizde doğum ve doğurganlık oranı çok düştü. 2001 yılında 2.38 olan oran 2023 sonu itibariyle 1.51’lere düştü” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğum oranlarının düşmesi ve bunun süreç olarak devam etmesi, genç nüfusun azalmasına, yaşlı nüfusun artmasına neden olur. Sosyal güvenliğin finansmanı ve istihdam anlamında bir takım olumsuz etkileri olmakla birlikte ekonomik potansiyel açısından da ciddi sıkıntılar doğurur. Özellikle SGK sisteminin sürdürülebilirliği açısından dünyada kabul görmüş oran şudur: Emeklilerin finanse edilmesi noktasında 4 çalışan 1 emekliyi finanse ederken, Türkiye’de bu oran 1,63’e düştü. Bu, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği anlamında bir problem olmakla birlikte, Avrupa’da olduğu gibi nüfusun yaşlanmasına ve demografik yapının bozulmasına da neden olur. İş gücüne katılım ve ekonominin büyümesi noktasında domino etkisi yaparak olumsuz bir etkiye neden olur.” “Ekonomi iyi olursa doğurganlık hızı da yükselir” Destek ve teşviklerin doğurganlık oranı üzerinde olumlu etkisi olacağını belirten Şahin, “Genel kanı, kentleşme, sanayileşme ve de buna bağlı olarak boşanma oranlarının ve evlenme yaşının yükselmesinin doğurganlık oranını olumsuz yönde etkilediği. Yine, ekonomik durum da nedenlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ekonominiz iyi olursa çocuk doğurganlık hızı yükselebilir. Baktığınız zaman aileler çocukları bir maliyet unsuru olarak görmeye başladılar. Aileler şunu düşünüyor; bir bebeğin, çocuğun bakımını, eğitimini, kreş masraflarını anne-baba çalışarak karşılamaya çalışıyor. Babaannenin, anneannenin çocuklara baktığı bir ortam maalesef ki kalmadı. Kentleşme, sanayileşme ve hızlı bir demografik değişim, bütün bu unsurlar çocuk doğurganlığı üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor” dedi. “2030 ve 2050 hedeflerini tutturmalıyız” Avrupa’da ve gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusa rağmen göçmenler vasıtasıyla istihdam oluşturulduğunu belirten Şahin, Türkiye’nin ise demografik unsurlarını etkin çalıştırarak üretim ve istihdam odaklı olması gerektiğinin altını çizdi. Evlilik öncesi maddi destek gibi psikolojik destek de sağlanması gerektiğini belirten Dr. Şahin, “Günümüzde bu destek rakamları düşük görünmekle birlikte ekonomik kriterlerimiz göz önüne alındığında doğum artışını makul seviyede destekler diye düşünüyoruz. Ekonomimiz biraz daha ivme kazanıp bölgesel anlamda da güçlülüğümüz artarsa kısa sürede bu problemi aşabiliriz. Birleşmiş Milletler’in nüfus verilerine göre 2030’da ve 2050’de Türkiye’nin tahminlerini tutturması gerekiyor” diye konuştu. 24 yıllık süreçte doğum oranında ciddi düşüş yaşandığını belirten Şahin, Aile Yılı kapsamında sağlanacak teşviklerin önümüzdeki 10 yıl içerisinde olumlu yönde etkisini göstereceğini belirtti.