SPOR - 01 Şubat 2024 Perşembe 14:38

Yeni Abdülkadir Ömürler ve Yusuf Yazıcılar burada yetişecek

A
A
A
Yeni Abdülkadir Ömürler ve Yusuf Yazıcılar burada yetişecek

Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi Sorumlusu İlker Erdem, geleceğe yönelik oyuncuları en iyi şekilde önce bordo-mavililere ve Türk futboluna kazandırmak amacında olduklarını söyledi.


Gelecekte Trabzonspor’un A takımının bir parçası olmak isteyen gençlerin yetiştirildiği Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi Sorumlusu İlker Erdem burada akademinin işleyişiyle ilgili açıklamalarda bulundu.


Erdem, 20 Ekim’de Doublepass’ın gelmesiyle daha doğru yolda ilerledikleri bir sistem olarak akademilerine uyarlamaya çalıştıklarını belirterek, "Daha önceki yıllarda tek tesis olduğu için tek direktörün tek hakimiyeti altında olabiliyordu. Fakat şu anda bir direktörün veya buranın sorumlusu olan bir kişinin akademiye tamamıyla hakim olma şansı yok. Biz Trabzonspor Kadir Özcan Gençlik Geliştirme Merkezi’ni yetiştirme olarak gördüğümüz, Özkan Sümer Futbol Akademisi’ni geliştirme olarak düşündüğümüz ve daha sonra sonuçlandırma biçiminde U-19’dan, A takıma geçiş veya başka kulüplere transfer edilecek oyuncularımızın son durağı olarak belirledik. Akademimizi planlarken bize sunulan sistem bizim için çok önemli. Burada bir sistem oturtulması ve geleceğe yönelik oyuncuları en iyi şekilde önce Trabzonspor ve ardından Türk futboluna kazandırmak amacındayız. 6 haftalık raporlar eşliğinde toplantılar yapıyoruz. Sadece oyuncu değil, tesisin kurumsallaşması adında bütün birimlerle ilgili toplantılar yapıyoruz. Doublepass buraya geldiği zaman bize diretme ya da bir dayatmaları olmadı. Bireysel ve online toplantılar yaptık. Daha sonra onlar bu bilgilerle burada bulunan tesisleri de gezerek bize bir organizasyon planlaması çıkarttı. 3 yönetim şekli belirledik. Sonrasında kendimiz bir yönetim şeması oluşturarak buna da Flatolarşi adını koyduk. Burada asla tek adamlık yok, asla tek başına hareket etmek yok. Planlı, organizasyonla ve sistemle gidiyoruz. Toplantı sonucunda kararları değerlendirip kulübümüze fayda sağlayacak kararlar almaya çalışıyoruz. Trabzonspor’da akademide yılda çıkartacağımız 2-3 oyuncu Trabzonspor’umuz için büyük bir katkıdır. Bunun derdindeyiz, bunun mücadelesindeyiz. Bu işin sistem, planlama ve organizasyonu böyle devam etmelidir. 8 scoutumuz il dışında, 3+1 scoutumuz Trabzon’da. Yapılması gerekenler öyle çok kolay şeyler değil. Biz kolaya kaçıp da bize 5 yıl sabredin diye demiyoruz. En kısa zamanda nasıl yapabiliriz bunun peşindeyiz. Yapmak için de sorumluluk alarak devam edeceğiz. Lisanssız gözlem gruplarında 104, lisanslı gözlem grubu oyuncu sayımız 74, gelişim grubu oyuncu sayımız 95, U-19’daki oyuncu sayımız 25 olmak üzere akademimizde toplam 298 oyuncumuz var. Başkanımız Ertuğrul Doğan’ın akademiye olan ilgisi, alakası, güveni ve bu güvenin sonunda ’Adaletli olun, benden ne isterseniz isteyin’ sözü bizim asla aklımızdan çıkmıyor. Adalet bu akademinin bundan sonra oluşabilecek en önemli noktasıdır. Hata yapabiliriz, eksik yapabiliriz ama asla yanlış yapmayacağız" diye konuştu.


Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Derviş Köz ise, "Bizler yönetim kurulu olarak bu imkanları sağlamaya çalışıyoruz. Bu imkanlar sonucunda elde edilecek olan başarıların ne olacağını hep birlikte inşallah yakın zamanda göreceğiz. Altyapı konusu uzun soluklu bir iş. Ama biz yönetim kurulu ve Başkanımız Ertuğrul Doğan da olmak üzere inşallah verilen bu önemin ve değerin meyvelerini kısa zamanda toplayacağız. Başarılı olacağımıza inanıyorum ki olmamamız için hiçbir neden yok. Bunun sonuçlarını ilerde inşallah göreceğiz" şeklinde konuştu.



Yeni Abdülkadir Ömürler ve Yusuf Yazıcılar burada yetişecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize "Aşağıyı görene kadar deprem oluyor sandık" Rize’nin Çayeli ilçesinde yaşanan heyelanın ardından ortaya çıkan yeni güvenlik kamerası görüntülerinde, heyelan gerçekleştiği esnada uyuduğu koltuktan panikle kalkmaya çalışan Abdullah Çermen o anları, ’Biz deprem oluyor sandık’ ifadeleriyle anlattı. Eskipazar Mahallesi’nde yaşanan ve Yakup Özcan Bayraktar’ın ölümü ile sonuçlanan heyelanın ardından, yan binada oturan Çermen ailesinin oturma odasında bulunan güvenlik kamerası da heyelanın olduğu dakikaları kaydetti. Kayıtlarda o sırada koltukta uyuyan 55 yaşındaki Abdullah Çermen, bir anda yüksek ses ile uyanarak koltuktan düşüyor. Ne yapacağını şaşıran Çermen, içeride bulunan babasının yanına gidiyor. Ardından telefona sarılan Çermen, tanıdıklarına ‘deprem olup olmadığını’ soruyor. O anlar ise odayı anbean kaydeden güvenlik kamerasına yansıyor. O anları anlatan Abdullah Çermen, ilk etapta uzun bir süre deprem oluyor sandıklarını ifade ederek, "Saat 6.35 sularında ani bir gürültüyle şok olduk. Biz ilk etapta deprem olduğunu zannettik çünkü 5 gün önce yine Rize’de bir deprem olmuştu. Onun da belki etkisi vardı. Hatta babam ‘Deprem oluyor’ diye yattığı odadan seslendi. Ben de kalktım ‘Sakin olun’ diyerek onları uyardım. Biz hala deprem olduğunu zannediyorduk, farkında değildik. Saate bakıyorum, hatta birilerini arıyorum ‘Sizde deprem oldu mu?’ diye. Onlar ‘Yok biz bir şey hissetmedik’ diyor. Ne zaman ki balkondan aşağıya baktığımızda yan blok dibine yolun ortasında bir toprak yıkıntısı gördük. Acaba dedim bina mı çöktü deprem nedeniyle. Hala biz olayı deprem zannediyoruz. Hemen akabinde, bir 10 dakika sonra aşağıya inerek anladık ki heyelandan dolayı bu olay gerçekleşmiş” şeklinde konuştu. Aşağıya indiğinde arabasını kurtarmaya çalışanlar olduğunu gördüğünü dile getiren Çermen, "7 katta oturuyorum. O gecede hiç uyumamıştım. Şiddetli bir yağmur devam ediyordu. Ben ara ara kalkıp dereye bakıyordum. Bulunduğumuz alanda çok şiddetli bir yağmur vardı. Ben de kendi kendime dedim ki herhalde yukarılarda yağmur yok, dere kabarmıyor. Aşağıya inen ilk insanlardan bir tanesi bendim. Kimisi arabasını alıyordu, almaya çalışıyordu. O molozların altında acaba biri var mı yok mu diye merak ediyorduk. Bakıyorduk, sesleniyorduk. Sonrasında işte yetkililer geldi, olaya müdahale etti” dedi.
Samsun Atakum’da çocuklara hakları anlatıldı Samsun’un Atakum Belediyesi tarafından, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlik kapsamında uzmanlar tarafından çocuklara hakları anlatıldı. Atakum Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, Özgecan Kadın Danışma Merkezi ile Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi iş birliğinde 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Atakum Ortaokulu’nda farkındalık eğitimi gerçekleştirildi. Programda, Samsun Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’nda görevli Avukat Fatma Suğanlı ve Avukat Nursena Gündoğdu, çocuk hakları konusunda öğrencilere önemli bilgiler verdi. ‘Çocuk hakları sözleşmesi’ ve ‘hak ihlalleri’ başlıklarının ele alındığı eğitim programının ardından öğrencilerin soruları cevaplandırıldı. Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Nurşen Dikmen, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Atakum Belediyesi olarak sizlerde çocuk hakları konusunda farkındalık oluşturmak, sizlerin haklarını sizlere hatırlatarak, haklarınızın ne olduğunu bir kez daha sizlerle paylaşmak için geldik” dedi. “Hem kanunen, hem de ahlaken korunması gereken haklar” Avukat Fatma Suğanlı öğrencilere yönelik yaptığı konuşmada, “18 yaş altı herkes çocuktur ve bazı hakları vardır. Bütün haklarımız, kanunlarca düzenlenir. Bu noktada sizin korunmanız da kanunlarca düzenlenmektedir. Çocuk hakları sözleşmemiz var ve sözleşmede ‘18 yaşından küçük herkes çocuktur’ diyor. Çocuk hakları, hem kanunen hem de ahlaken korunması gereken haklardır. Doğuştan sahip olduğumuz eğitim, sağlık, yaşama, barınma, fiziksel, psikolojik veya cinsel her türlü istismar ve ihmale karşı korunma gibi haklarınızı sağlamaktadır. Çocuk hakları eğitimi, çocuklara hakları ihlal edildiğinde ne yapılması gerektiğini gösterir ve tüm insanların haklarının içtenlikle korunmasını sağlar” ifadelerini kullandı. Avukat Nursena Gündoğdu da “İstismar sadece bedensel değildir. Şiddet sözlü, psikolojik, akran zorbalığı, siber gibi farklı şekillerde olabilir. Bu durumda, en başta koruma özelliği devletimizdedir. Devlet, sizi korumak zorunda. Devlet kanalları olarak öğretmenlerimize, polise, jandarmaya ‘benim haklarım zedeleniyor’ diyebilirsiniz. Bunu demekten hiçbir zaman çekinmeyin. Biz, her zaman yanındayız” diye konuştu.
Sakarya SEAH’ta Prematüre Farkındalık Günü etkinliği düzenlendi Neanotoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Caner, her yıl yaklaşık 120 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğini kaydederek, prematüre bebeklerin hayata tutunmasında ailelerin süreçteki aktif rolünün çok önemli olduğunu dile getirdi. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Neonatoloji Yoğun Bakım Ünitesi ekibi Prematüre Farkındalık Günü etkinliği düzenledi. Prematüre doğumlara dikkat çekmek amacıyla ilk kez 2008 yılında Avrupa ebeveyn örgütleri tarafından oluşturulan Prematüre Farkındalık Gününde, prematüre bebeklerin hassasiyetini ve özel bakım gereksinimlerini simgeleyen mor renkli süslemelerin ağırlıkta olduğu bir etkinlik düzenlediklerinin dile getiren Prof. Dr. İbrahim Caner, Prematüre doğumun dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olarak dikkat çektiğini ifade etti. 37. gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklerin "prematüre" olarak tanımlandığını kaydeden Caner, dünya genelindeki doğumların yüzde 10’unün bu şekilde gerçekleştiğini ve ülkemizde ise prematüre doğum oranı yüzde 12 civarında olduğunu belirtti. Bu orana bakıldığında da her yıl yaklaşık 120 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğin altını çizen Caner, “Prematüre doğum, beş yaş altındaki çocuk ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri. Ayrıca ailelerin yaşadığı endişe ve belirsizlik nedeniyle hem fiziksel hem de duygusal bir mücadeleyi beraberinde getiriyor” dedi. Prematüre doğan bebeklerin sağlıklı bir geleceğe ulaşması için ailelerin ve sağlık çalışanlarının iş birliğinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. İbrahim Caner, Neonatoloji Yoğun Bakım Ünitesi ekibinin önemine dikkat çekerek, "Bizim bir sloganımız var ‘Erken doğanlar yenidoğan hekiminin elindeyse kazanır’, prematüre bebeklerin yaşam rolümüz bu anlamda çok önemli. Bunu yanında prematüre bebeklerin bakımında ailelerin aktif rolü, sürecin en kritik parçalarından biri olarak öne çıkıyor. Sağlık çalışanlarının ailelerle kurduğu açık ve güvene dayalı iletişim, bu zorlu süreci daha kolay hale getiriyor. Ailelerin, prematüre bebeklerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için eğitim almaları ve desteklenmeleri büyük önem taşıyor. Her prematüre bebeğin sağlıklı bir geleceğe adım atabilmesi için farkındalık çalışmalarının yapılması da bu anlamda büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verdi. SEAH Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Kampüsünde düzenlenen etkinliğe; İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kayhan Özdemir, SEAH Başhekimi Prof. Dr. Fikret Halis, SEAH Yenidoğan Yoğun Bakım Klinik İdari Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Caner, hastane yöneticileri, servis ekibi ve hastanede tedavi görerek hayata tutunan prematüre bebekler ile aileleri katıldı. Etkinlik Prematüre Farkındalığını simgeleyen mor renkli pastanın kesilmesiyle son buldu.