SAĞLIK - 16 Temmuz 2024 Salı 09:22

Yayla tutkunlarına oksijen uyarısı

A
A
A
Yayla tutkunlarına oksijen uyarısı

Özellikle kalp yetmezliği, KOAH ve astımı olan yayla tutkunlarının yüksek rakımlı yaylara çıktıklarında oksijensiz kalabilecekleri ve geri dönülmez sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilecekleri belirtildi.


Temmuz ayı ile birlikte yaylalarda insan yoğunluğunun arttığı bu günlerde sağlık yönünden uyarılarda bulunan uzmanlar, yüksek rakımlı yerlerde oksijen basıncının düşeceğine dikkat çekti.


Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Özellikle kalp yetmezliği, KOAH, astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlı yerlerde oksijensiz kalabilirler. Çünkü yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor” dedi.


Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da akciğer sertleşmesi olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini kaydeden Özlü, “Sadece nem değil sıcaklık da değişiyor güneş faktörü de var nem faktörü de önemli. Bunun dışında havada kirlilik de önem arz ediyor. İklim koşulları özellikle yaz mevsiminde farklı. Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da Akciğer sertleşmesi gibi hastalığı olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini tahmin edebiliriz. Yine yüksek tansiyonu, kalp yetmezliği olan hastalar da buna eklenebilir. O açıdan iklim koşullarına göre tedbir almak gerekiyor. Özellikle sıcak ve nemli ortamlarda ısı çarpmaları, güneş altında çarpma olabilir. Onun için kapalı ortamlarda, sıcak ortamlarda bulunmamak lazım. Mümkün olduğu kadar rahat, bol pamuklu ya da ipekli giyilmeli. Sentetik, dar, üst üste kıyafetler giymemek lazım. Bol su, maden suyu, tuzlu ayran içmek lazım eğer tuz kısıtlamanız yoksa. Sıvı gıdaları çok tüketmekte fayda var. Aşırı yemek yememekte fayda var çünkü sıcağın etkisini artırır. Alkol ve uyku yapıcı ilaçlardan uzak durmakta fayda var, bunlar sıcağın etkisini artıran durumlar” dedi.


"Yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor"


Yaylalarda oksijen parsel basıncının düştüğü bundan dolayı özellikle kalp yetmezliği KOAH, solunum yetmezliği bulunan hastaların çok dikkatli olmaları gerektiğine işaret eden Özlü, “Özellikle bölgemizde yaylalara çıkılıyor, eskiden gelen bir alışkanlık var. Yaz mevsiminde yüksek rakımlı yaylalara göç edilir, bu aslında çok güzel bir çözüm. Sahil kesiminde çok sıcak ve nem bir arada olduğu için bunaltıcı olabiliyor. Yaylalar hava akımının iyi olduğu ferah yerler, özellikle gece serin oluyor. Ancak yaylaların da şöyle bir özelliği var. Yüksekte güneş ışınları daha dik açıyla geldiği için özellikle saat 11.00-16.00 arasında güneşte kalmamak lazım. Yalnız çok yüksek rakımlar söz konusu ise özellikle kalp yetmezliği olan KOAH’ı olan ya da astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlarda oksijensiz kalabilirler, oksijen parsel basıncı düşüyor. Dolayısıyla böyle sorunları olanların yaylaya çıkmadan önce hekimlerine danışmalarında fayda var. Yayla ortamı sahil kesimine göre daha rahatlatıcı bir ortam daha temiz bir hava soluyorlar ve hava kirlenmesi de yok. Ancak orada polenler olabilir, o açıdan astım gibi alerjisi olan hastalar yayla ve polen ortamında sorun yaşayabilirler” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Takıntılı şahıs, genç kızın hayatını kabusa çevirdi Samsun’da yaşayan 19 yaşındaki genç kız, 3 yıldır kendisini takip ve tehdit eden evli adamdan kurtulamadığını iddia ederek, ölüm korkusu yaşadığını söyledi. Üniversiteye hazırlık için 16 yaşında gittiği kursun çevresindeki bir esnafın kendisini takip ve rahatsız etmesiyle okulu bırakmak zorunda kalan Sudenaz Genç’in (19) 3 yıllık süreçte hayatı kabusa döndü. Başka bir mahalleye taşınmalarına rağmen takıntılı şahıstan yakasını kurtaramayan genç kız, hayatının karardığını, ölüm tehditleri aldığını ifade etti. “3 yıldır takip ve tehdit devam ediyor” Evli olan C. T.’nin (33) kendisini takibe ve tehdide devam ettiğini iddia eden Sudenaz Genç, “Daha 16 yaşındayken ısrarla takibe maruz kaldım. Bu takip nedeniyle dershaneyi bıraktım. Liseyi de son senemde bırakıp, açık liseye geçmek zorunda kaldım. Söz konuşu şahıs beni ısrarla takip edip, arabasına almaya çalışıyordu. Ben de bu durumdan şikayetçi oldum. Mahkeme benden kanıt istedi. O anda elim ayağım titrediğimden, korktuğumdan kanıtlayacak bir şey çekemedim. Sonrasında davaya ‘takipsizlik’ verildi. Şahsın bu karardan sonra ısrarla takipleri devam etti ve okulu bırakmak zorunda kaldım. Mahkeme tebliği şahsın evine gidince, kendisinden şikayetçi olduğumu eşi öğreniyor. Karısı markette beni görünce bana saldırarak kafamda cam şişe kırıyor. Annemle beni de darp ediyor. Bu konu hakkında da ceza alıyorlar. Sonrasında 19 yaşıma geldim ve bu durum hala devam ediyor. Evimi taşımak zorunda kaldım çünkü takibe, iftiralara maruz kalıyordum. Namusuma karşı da söylemler yayıldı” dedi. “Ölmek istemiyorum” Ölmek istemediğini ifade eden Sudenaz, “Ayrıca sürekli aynı yalancı şahitler ile benden şikayetçi oldular. Gerçekten bıktım ve psikolojik olarak çok yıprandım. Hayatımdan 3 yıla yakın bir süreç gitti. Hayatım bir anda battı. Şu anda çok kötüyüm. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ölümle tehdit ediliyorum, mesajlar alıyorum. Bana açtığı karşı davalar nedeniyle yeni taşındığım evin adresini de öğrendi. Yeni mahallemde de araçlar görüyorum, takip ediliyorum. ‘Yanındakiler kim, sen kimsin de bizim yengemizden şikayetçi oluyorsun’ tarzında mesajlar alıyorum. Ben ölmek istemiyorum. Bir çözüm ya da caydırıcı bir ceza verilmesini istiyorum. Şahıs hapse atıldı ancak 1 ay sonra geri salındı. Bundan sonra şahıs daha takıntılı hale geldi. Ölmeyi gerçekten istemiyorum. Samsun’da beni yaşatmayacaklarını söylüyor” diye konuştu. Karşı tarafın ceza almasına rağmen mahkemedeki iyi halleri gerekçesiyle ceza indirimine gidildiğini anlatan Sudenaz, “Mahkeme ceza indirimine gitti. Bence gitmemeliydi. Bu kararı doğru bulmuyorum. Mahkemede düzgün duruyor, mahkemeden çıktığı gibi de şahsıma ve anneme ağza alınmayacak laflar etmeye devam ediyor. Bu artık normal bir durum değil” şeklinde konuştu. “Taşındık ama kurtulamadık” Taşınmalarına rağmen çare bulamadıklarını ve yeni evlerinin adresinin de son mahkemeyle açığa çıktığını anlatan Sudenaz’ın annesi L.G. (43), “3 çocuk annesiyim. Tepecik Mahallesi’nde otururken şahsın kızımı takip etmesi ve eşinin darp etmesi sonucu davalık olduk. Çok kez dava gördük. Kendileri bu olayların ardından mahallede ve sosyal medya hesaplarından kızım Sudenaz ve benim hakkımda sinkaflı ve tehdit içeren paylaşımlarda bulundu. Ayrıca bizi yaşatmayacağını da söyledi. 3 yıla yakındır devam eden mahkemelerimiz var. Bu süreçte evin balkonuna çıkamaz hale geldik. Yalancı şahitlerle bize çok iftira atıp, bizi mahkemelerde uğraştırdılar. İstinafta ve bölge adliyesinde devam eden dosyalarımız var. Kapanmış, karara bağlanan dava dosyalar da var. Şahıstan kurtulmak, eşim ve çocuklarımın başına bela gelmesin diye taşınmak zorunda kaldık. Taşınıp gitmemize rağmen hala bizimle uğraşıyor. Kızım her dışarıya çıktığında ‘acaba kızımın başına kötü bir şey gelecek mi?’ korkusuyla yaşıyorum. Bizi Samsun’da yaşatmayacağını ve rahat vermeyeceğini söylüyor” ifadelerini kullandı. “Çocuklarımın geleceği mahvoldu” Yaşanan olaylar nedeniyle ailesinin tüm fertlerinin durumdan olumsuz etkilendiğini belirten anne, “Sosyal medyada bizim hakkımızda sinkaflı ve iftira içeren paylaşımlarda bulunuyor. Bundan dolayı hapse girdi ve sonra salındı. 15 Kasım’da giden tebliğde karı-koca ceza aldılar. Mahkeme önünde sinkaflı kelimeler kullandıkları için bu cezaları aldılar. Bu tebliğ kendilerine geldikten sonra tekrar uğraşmaya başladılar. Yetkililerden yardım istiyorum. Samsun’da huzurumuz yok. Başımıza bir şey gelmesinden korkuyoruz. Maddi ve manevi çok zarara uğradık” açıklamasında bulundu. İddiaların odağındaki C. T. ise kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında bir açıklama yapmak istemediğini belirtti.
Eskişehir Kısmi göçük yaşanan binanın makine ile yıkımı için cadde ulaşıma kapatılacak Eskişehir’de kentsel dönüşüm çalışması kapsamında elle yıkımı sırasında kısmi göçüğün meydana geldiği ve 2 işçinin yaralandığı binanın makine ile yıkımı dolayısı ile Şair Fuzuli Caddesi’nin geçici olarak yaya ile araç trafiğine kapatılacağı açıklandı. Odunpazarı Belediyesi Başkanlığı’ndan konuyla alakalı açıklamada, 19 Kasım 2024 tarihinde İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı Adalar mevkiinde, kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında elle yıkımı yapılan bir binada kısmi bir göçük meydana geldiği hatırlatıldı. Açıklamada, "Olay sonrası bölgede güvenlik tedbirleri artırılmış olup, Porsuk Bulvarı’nın ilgili bölümü yaya ve araç trafiğine geçici olarak kapatılmıştır. Hemşehrilerimizin güvenliği bizim için önceliklidir. Bu nedenle, lütfen belirtilen bölgede alternatif güzergâhları kullanarak hareket etmeye özen gösteriniz. Sürecin tamamlanmasının ardından, bölgenin güvenli bir şekilde tekrar kullanıma açılması sağlanacaktır. 28 kasım Perşembe günü yıkım çalışmaları gerçekleştirilecektir. Elle yıkımın mümkün olmadığı bu alanda, güvenlik önlemleri alınarak makine ile yıkım yapılacaktır. Çalışmalar süresince Şair Fuzuli Caddesi, geçici olarak yaya ve araç trafiğine kapatılacaktır. Vatandaşlarımızın alternatif güzergâhları tercih etmeleri önemle rica olunur" denildi.