SAĞLIK - 29 Temmuz 2024 Pazartesi 09:07

Türkiye’de son yıllarda dil ve konuşma problemi yaşayan çocuk sayısında artış yaşanıyor

A
A
A
Türkiye’de son yıllarda dil ve konuşma problemi yaşayan çocuk sayısında artış yaşanıyor

Ülkemizde son yıllarda çocuklarda dil ve konuşma problemleri konusunda farkındalık artmasına rağmen hasta sayısının artması ebeveynleri endişelendiriyor.


Dil ve konuşma problemlerinin genelde genetik yatkınlıkla olduğunu kaydeden uzmanlar, ebeveynlere uyarılarda bulunarak konuşma problemi yaşayan çocukların bir an önce Dil ve Konuşma Terapisti’ne başvurmaları tavsiyesinde bulundu.


Konuşma probleminin nörolojik problemlerle görüldüğü gibi bazen çevresel faktörlerle de görülebileceğine dikkat çeken Trabzon Mavi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Melda Nisan Şahin, “Dil ve konuşma problemleri genelde genetik yatkınlıkla olur. Nörolojik problemlerle görüldüğü gibi bazen çevresel faktörler de sorunlara sebebiyet verebilir. Böyle durumlarda ailelerin gecikmeden dil konuşma terapisine başvurmalarını tavsiye ederiz. Ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi. Bazı bozukluklar, belirtiler erkenden olabiliyor. Bu belirtiler görüldüğünde geç kalmadan dil ve konuşma terapistine başvurulmalı” dedi.



Ailede varsa hemen harekete geçin


Konuşma probleminin genelde genetik yatkınlıkla olduğuna dikkat çeken Şahin, “Ailede konuşma problemleriyle alakalı genetik yatkınlık varsa, örneğin babası, amcası geç konuşmuşsa veya kekemelik öyküsü ya da ailede nörojenik problemler varsa risk grubu taşır ve çocuklarda olma ihtimali yüksek olur. Böyle durumlarda çocuk küçükken gelişimini takip etmek çok önemli” diye konuştu.



Son 10 yılda yaygınlaştı


Türkiye’de on yıl öncesine kadar iki üniversitede olan Dil ve Konuşma Terapisi bölümünün bugün 24 üniversitede olduğunu kaydeden Şahin, “2013 yılında Anadolu Üniversitesi’nde lisans eğitimime başladım. O dönemde sadece iki üniversitede Dil ve Konuşma Terapisi bölümü vardı şu anda 24 üniversitede Dil ve Konuşma Terapisi bölümü var. Dolayısıyla aradan geçen zaman içerisinde çok yaygınlaştı” şeklinde konuştu.



Ailenin sürece katılımı çok önemli


Evlatlarının anne babalar için çok kıymetli olduğunu bu yüzden de kaygılı velilerin olduğunu dile getiren Şahin, "Terapistler ile ailelerin işbirliği çok önemli. Velinin bizim için sürece katılımı değerli olduğu için onu rahatlatmak ve bu sürece dahil etmek bizim için önem arz ediyor. Bu bağlamda diğer uzmanlarla da beraber çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.



Aynı bozukluk olsa da her çocukta farklı seyredebiliyor


Her çocukta durum aynı bozuklukta olsa da farklı seyrettiğini belirten Şahin, “Çocuk ailesiyle bize geldiğinde önce değerlendirme seansı yapıyoruz. Sorunu birlikte değerlendiriyoruz, sonrasında da ne yapacağımızı aşama aşama aileyle konuşarak planlıyoruz. Terapi planları bireye özgü oluyor. Her çocukta durum aynı bozukluk olsa da farklı seyredebiliyor. O yüzden çocuğun neye ihtiyacı varsa ona göre bireysel terapi planı yapılıyor. Aileyle işbirliği içerisinde terapi planını uygulamaya başlıyoruz. Çocuklar buraya ilk geldiğinde burasını hastane ortamı zannedip korkabiliyor. O yüzden aileler çocuklarını değerlendirme seansına getirirken önerimiz ‘bir ablaya gidiyoruz, konuşma problemleri olan çocuklara yardım ediyor. Onunla birlikte konuşacağız, birlikte oynayacağız. Ben de yanında olacağım’ diyerek rahatlatmalarını öneririz. Çocukların bilmediği yabancı bir ortam yabancı bir kişi. Dolayısıyla çocukların bize alışması gerekiyor. Daha sonrasında terapi planı içerisinde neye ihtiyacı varsa oyun içerisinde çalışıyoruz” diye konuştu.



Bazı konuşma problemlerinde yüzde yüze yakın çözüm söz konusu


İleri yaşlarda da çözümün olabileceğini ifade eden Şahin, “Bazı sesletim problemlerinde bunu görebiliyoruz. Hatta yetişkinlerde de bazı sesletim problemleri devam edebiliyor. Dolayısıyla hayatın ilerleyen akışında bu durum bireyi rahatsız etmeye devam ediyorsa uygun bir değerlendirme yaparak planlamasını sağlıyoruz. Sesletim problemlerinde yüzde yüze yakın bir oranda çözüm söz konusu. Otizm ve zihin engeli gibi durumların eşlik ettiği ikincil dil bozukluklarında uzun bir eğitim planı planlıyoruz. Gecikmiş dil konuşmada ise ek bir engel eşlik etmemesi halinde, bozukluk büyük oranda çözülüyor” dedi.



Türkiye genelinde gün geçtikçe hasta sayısı artıyor ama farkındalık da çok arttı


Hasta sayısıyla birlikte farkındalığın da arttığına dikkat çeken Şahin, “Türkiye genelinde gün geçtikçe hasta sayısı artıyor ancak farkındalık da çok arttı. Öğretmenlerin, velilerin farkındalığı çok arttığı için herhangi bir gelişim probleminde erkenden fark edip Dil ve Konuşma Terapisti’ne ulaşabiliyorlar. O yüzden bu artışla beraber Dil ve Konuşma Terapisti sayısında da bir artış oldu. Şu anda Trabzon dahil Türkiye genelinde dil ve konuşmaya ihtiyacı olan birey sayısında artış söz konusu” diye konuştu.



Türkiye’de son yıllarda dil ve konuşma problemi yaşayan çocuk sayısında artış yaşanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çağdaş Atan: “Açıklaması zor bir maç oynadık” Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, Petrocub maçının ardından yaptığı açıklamada, “Açıklaması zor bir maç oynadık” dedi. UEFA Konferans Ligi 4. haftasında Başakşehir sahasında karşılaştığı Petrocub ile 1-1 berabere kaldı. Müsabakanın ardından Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Açıklamasının zor olduğu bir maç oynadıklarını söyleyerek sözlerine başlayan Çağdaş Atan, “İlk yarı çok fazla net pozisyon bulduğumuz, karşı karşıya kaçırdığımız pozisyonların olduğu ancak devre bitmeden penaltı ile golü bulduk. Rakibimiz ilk yarı hiç şut atamadı. Kırmızı kart pozisyonun ardından oyuncularımın sallandığını söyleyebilirim. Sonra oyuna tekrar hükmettik. Maalesef 2., 3. golü bulamayınca son dakika golü yedik. Çok üzgünüz. Çok söyleyecek bir şeyde bulamıyorum. 3 gün sonra fiziksel, güçlü bir takıma karşı en doğru oyuncuları bulup sahada olacağız” ifadelerini kullandı. “Mental olarak savunmamız gereken tek topu savunamadık” Sezona iyi başlamalarının ardından fiziksel bir dalgalanma beklediklerini ifade eden Atan, “Bu dalgalanmayı oyunla beraber kazanarak üstesinden geleceğimi düşünüyorduk. İyi oynayarak kazanamadığımız maçlarla bu durumu uzattık. Mental olarak savunmamız gereken tek topu savunamadık. Geçen sene ligin en az gol yiyen üçüncü takımıyken, bu sene bunu gerçekleştiremedik. Bireysel performans olarak daha yukarı çıkmamız gerekiyor. Sonradan oyuna girince bazı oyuncular o kaliteyi yakalayamıyor. Benim, ekibim ve Başakşehir için uzun bir mağlubiyet süreci oldu” şeklinde konuştu. “Kaybettiğimiz ya da berabere kaldığımız maçların hepsinde oyuna ortaktık” Konferans Ligi’nde son 16 turu için şansın devam ettiğini söyleyen Atan, “Şans her zaman var. Önemli olan bizim performans olarak daha yukarı çıkmamız. Hem kaybettiğimiz hem berabere kaldığımız maçlarda 0-0 iken kırılmalar yaşıyoruz. Kaybettiğimiz ya da berabere kaldığımız maçların hepsinde oyuna ortaktık” diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Çin Büyükelçilik Heyeti’nden Galatasaray’a ziyaret Galatasaray Başkanı Dursun Aydın Özbek; Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong ve Büyükelçilik heyetini makamında ağırladı. Çin Büyükelçilik Heyeti, Galatasaray Kulübü’nü ziyaret etti. Ali Sami Yen Spor Kompleksi Rams Park’ta gerçekleştirilen toplantıya Başkan Yardımcıları Niyazi Yelkencioğlu ve Mehmet Cibara da katıldı. Günün anısına hediye takdimi yapılırken, Başkan Dursun Aydın Özbek ile Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Galatasaray Televizyonu YouTube Kanalı’na da açıklamalarda bulundu. İki ülke arasında iş birliğini büyütmek istediklerini belirten Başkan Dursun Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Büyükelçi kulübümüzü bugün ziyaret etti. Kendisine hoş geldin diyorum. Çok verimli bir toplantı yaptık beraber. Buradaki asıl amacımız Çin ile Galatasaray arasındaki sportif ve kültürel manadaki iş birliğini nasıl geliştirebiliriz diye fikir alışverişinde bulunduk. Mutabakatımız şu yönde; iş birliğini daha da geliştirmek için daha sıkı çalışmak gereğini ikimiz de vurguladık. Bu ziyaret sonrasında da gerek Büyükelçilik nezdinde gerek Konsolosluk nezdinde gerekse Çin’i de ziyaret edeceğim. Oradaki temaslarımız çerçevesinde hem Galatasaray hem de Çin nezdinde oradaki taraftarlarımız için iş birliğini büyütmek iki ülke arasındaki kültürel manada alışveriş de sağlamak üzere Galatasaray bir misyon yükleniyor. Temasımız devam edecek. Şu anda Çinli bir basketbolcumuz var. Sayın Büyükelçiye söyledim; bir futbolcu ve diğer branşlarımızda da sporcu alışverişinde bulunmak suretiyle bu kültürel iş birliğini daha da geliştirmemiz mümkün olacak. Ziyaretinden dolayı Sayın Büyükelçiye çok teşekkür ediyorum, çok memnun oldum. Ben de kendilerini ziyaret edeceğim.” "İki taraf arasında iş birliği sürekli olarak güçlenebilir" Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin ise, “Öncelikle Galatasaray Spor Kulübü’nü ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Galatasaray Spor Kulübü sadece Türkiye’de değil, dünyada da çok meşhur olan bir spor kulübü. Çin tarafından da baya çok takipçisi oluyor. Az önce Sayın Başkanla güzel bir görüşme yaptık. İki ülkenin spor alanındaki iş birliği ikili ilişkiler için ne kadar önemli bir katkıda bulunacağına dair güzel görüşmeler yaptık. İki taraf arasında spor alanında daha fazla somut iş birliği yapabiliriz onu da konuştuk. İki taraf arasında iş birliği sürekli olarak güçlenebilir. Galatasaray Spor Kulübü’ne de daha fazla başarılar dilerim” açıklamasında bulundu.
Kırıkkale Bu şehirde yaşayanlar dikkat, kameralı takip dönemi başladı: Yere izmarit ve çöp atanlara ceza Kırıkkale’de çevreyi kirletenler, güvenlik kameralarıyla tespit edilerek para cezasına çarptırıldı. Toplanan çöpler ise billboardlarda sergilendi. Kırıkkale Belediyesi, çevre temizliği konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla dikkat çeken bir projeyi hayata geçirdi. Şehrin çeşitli noktalarındaki güvenlik kameraları aracılığıyla yere sigara izmariti ve çöp atan kişiler tespit edildi. Denetim merkezinde konumları belirlenen bu kişilere, zabıta ekiplerince para cezası kesildi. Bir saat içerisinde kentin cadde ve sokaklarından toplanan çöpler, “Bu çöpler 1 saatte bu caddeden toplandı” mesajıyla billboardlarda sergilendi. Uygulama, çevre kirliliğinin boyutlarını vatandaşların gözleri önüne sermeyi hedefliyor. "Asıl amacımız ceza değil, farkındalık" Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, yere atılan izmarit, plastik atık ve diğer çöplerin çevreye ve belediye bütçesine ciddi zarar verdiğine dikkat çekti. Önal, "Temiz bir çevre için harcanan büyük emek, bu sorumsuz davranışlar yüzünden boşa gidiyor. Güvenlik kameralarıyla tespit ettiğimiz kişilere idari yaptırımlar uyguluyoruz. Ancak asıl hedefimiz, ceza değil farkındalık oluşturmak. Şehrimizi hep birlikte temiz tutabiliriz" dedi. "Gelecek nesillere temiz bir şehir bırakmalıyız" Başkan Önal, Kırıkkale’nin herkesin ortak evi olduğunu vurgulayarak, vatandaşları daha duyarlı olmaya davet etti. Çevreyi kirleten bireysel davranışların yalnızca bugünü değil, gelecek nesilleri de etkilediğini belirten Önal, "Geleceğimiz olan çocuklarımıza temiz bir şehir bırakmak hepimizin sorumluluğu. Hep birlikte bu bilinci oluşturmalıyız" ifadelerini kullandı.