EKONOMİ - 24 Aralık 2024 Salı 14:19

Süper meyve ‘Aronya’ halılara renk veriyor

A
A
A
Süper meyve ‘Aronya’ halılara renk veriyor

Trabzon’un Akçaabat ilçesinde geçtiğimiz yıllarda ilk kez ekilen ve verimli hasadı ile iz bırakan Aronya artık halılara renk veriyor. Akçaabat Belediyesi tarafından açılan halı ve kilim dokuma kursunda yapılan proje ile Aronya’dan elde edilen doğal boyalar Türk motifleriyle bezenmiş halılara değer katıyor.


Trabzon’un Akçaabat ilçesinde fındık ve mısıra alternatif olarak 2021 yılında ilk kez ekilen ve verimli hasadı ile iz bırakan süper meyve ‘Aronya’ artık halılara değer katan renklerin üretilmesinde kullanılıyor. Akçaabat Belediyesi tarafından açılan halı ve kilim dokuma kursunda yapılan proje ile doğanın renkleri, asırlık motiflerle birleşerek kültürel mirasa değer katıyor. Akçahasat Tesislerinde işlenen Aronya bitkisinin artıklarından elde edilen doğal boyalar kadınlar tarafından üretilen halı ve kilimlere renk veriyor. Aronya bitkisinin suyu, posası ve çekirdeğinden tarihi Türk motifleriyle bezenmiş halılara estetik değer katan renkler üretilirken, boyama sürecinde ladin bitkisi, tuz ve sirke gibi doğal malzemelerle renklerin kalıcılığı artırılıyor ve iplerin dokusu iyileştiriliyor.


15 yıldır el dokuma halı kilim öğretmenliği yapan Ülker Tosun, koyun yünlerinin temizlenip taranmasıyla başlayan ipliklerin eğrilmesi ve doğal boyalarla renklendirilmesiyle devam eden süreci anlattı. Tosun, “Süper meyve Aronya sağlık açısından bize verdiği hizmetin yanı sıra ondan birde boya hizmeti alıyoruz. Burada sağlıklı halılar istiyoruz. Aronya bitkisi ile elde ettiğimiz yünlerle halılarımıza motifler oluşturuyoruz. Bu motiflerin tamamı Karadeniz’i ait desenler oluyor. Motiflerimizde hangi rengi kullanmak istiyorsak Aronya’dan elde ettiğimiz yünlerle yol alıyoruz. Aronya’nın kendi renginden basamak basamak aşağıya da oluşturabiliyoruz. Tamamen kadınların el ürünü. Tamamen organik olarak yapılıyor. Bunlar satışa da sunuluyor. Hem turizmde hizmet hem de hanımların aile bütçelerine katkıda bulunuyoruz. Halılara ilgi var. 5 yıl oldu ama güzel bir süreç. Çok değerli bitkimiz Aronya ile diğer bitkilerle çalışıyoruz. Tamamen sağlıklı. Hanımların yaptığı işler çok profesyonel. Güzel bir yol aldık. Yılda 50’ye yakın halı üretebiliriz. Bunları sattığımız zaman ciddi bir katkı oluyor. Bizim kendi hasadımızla bunu yapıyoruz. Bunu dünyaya tanıtmak istiyoruz” dedi.



Başkan Ekim: “Aronya meyvesinin üretimi 7-8 bin tonları bulacak”


Halı dokuma kursunu ziyaret ederek Aronya bitkisinden elde edilen doğal boya sürecini inceleyen Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ise “Halı üretimi ile özellikle geleneğimizi, göreneğimizi geleceğe taşımış oluyoruz. Geleneksel yöntemlerle halı üretim kurslarımız oldu. O kurslarımızda da artık halılarımız üretiliyor. Bir taraftan da şehrin tarımına destek vermek için oluşturmuş olduğumuz altyapıyla onların arasından bir tane ürün çıkardık. Aronya denilen bir meyveyi çıkardık. O meyvemiz şu anda Akçaabat’ımızın ve içerisinde yaklaşık 250 dönüme doğru gidiyoruz. Yıl içerisinde ortalama bir 7-8 bin tonları bulacak bir üretime doğru ilerliyoruz. Bu üretimden elde edilen ürünleri de işlediğimiz bir üretim tesisimiz var. Ona da bir marka koyduk. O da Akça hasad. O markamızın yanında şimdi ise halı üretimiyle bu Aronya meyvesinin ikisini birleştiriyoruz. Halı üretimindeki renklerimizin belli tonlarını Aronya’dan elde etmiş olacağız. Bununla beraber şehrin içerisinde halı üretim kültürünün gelişmesine katkı sağlayacağız. Ayrıca da çiftçimizin üretmiş olduğu ürünlerin de değerlendirilmesini de alternatif alanlar ortaya koymuş olacağız” diye konuştu.



“Kadınlar aile bütçelerine katkı sağlıyor”


Herhangi bir kimyasal madde kullanılmayan renklerin oluşturulduğunu kaydeden Başkan Ekim, “İplik tamamen doğal yöntemlerle beraber üretiliyor ve ondan sonra da halıyla birleştirilirken renklendiriliyor. Bu aşamada Aronya meyvemiz kullanıyor. Yine içerisinde doğadan toplanılan ladin bitkisi denilen sabitleştirici bir özelliği olan bir bitkiyle beraber o iplik boyanmış oluyor. Boyandıktan sonra da halılarımızda iplik olarak kullanılmış olacak. Bu yöntem geleneksel, geçmişten gelen bir yöntem. Ama patentlenme ile ilgili çalışmalarımız varsa imkan tabii ki olacaktır. Hocalarımız ve öğrencilerimizin emekleriyle beraber ilmik ilmik halı dokuyorlar ve ortaya büyük halılar çıkıyor. Tamamen doğal. Herhangi bir kimyasal içermeyen ve kullanılan ürünlerde doğal. Şehrimiz adına önemli. Bununla beraber biz hanımefendilerin özellikle hane ekonomisine de katkı sağlamasını için yol da oluşturmuş oluyoruz. Üretmiş oldukları halıları, kilimleri ve meyveyle harmanlanmış bu halılarını daha güzel satma imkanı, değerlendirme imkanı ve ayrıca da ailelerini destek sağlama imkanı sunmuş oluruz” ifadelerini kullandı.



Süper meyve ‘Aronya’ halılara renk veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Seydikemer’de yüksek kesimler beyaza büründü Seydikemer’in yüksek kesimlerinde uzun süren kuraklık sonrası yağan kar, yaylaları beyaza bürüdü. Kar yağdığını duyan vatandaşlar yaylalara çıkarak, hem karın keyfini çıkardı, hem de bereket için şükretti. Seydikemer ilçesinde gece boyunca etkili olan kar yağışı, bölgeyi beyaza bürüdü. Fethiye-Antalya karayolunun 1300 rakımlı Karabel mevkii ve çevresindeki yayla köyleri, sabah saatlerinde yaklaşık 20 santimetreyi bulan kar örtüsüyle karşılaştı. İlçenin Karabel Mevkii başta olmak üzere yayla mahallelerinde yolların kapanma riskine karşı ekipler yoğun bir şekilde yol temizleme çalışmalarını sürdürdü. Kar yağışını hasretle bekleyen bölge halkı, bu durumu sevinçle karşıladı. Kuraklık tehdidi nedeniyle uzun süredir endişe yaşayan vatandaşlar, yağışların bereket getirmesi temennisinde bulundu. Kar haberi, çevre ilçelerden de vatandaşları Karabel mevkiine çekti. Fethiye ve Seydikemer’den gelen birçok aile, kar oynayıp keyifli vakit geçirdi. Meteoroloji ekipleri, kar yağışının aralıklarla devam edeceğini bildirdi. Kar yağışını değerlendiren Salih Bülbül, “Çok güzel olmuş, ben Bekçiler’den geliyorum. Orada 15-20 santimetre kar yağmış. Hatta sular bile gözükmeye başlamış. Bu durum gerçekten güzel çünkü uzun süredir böyle bir yağışa ihtiyaç vardı. Uzun zamandır kuraklık yaşanıyordu, millet artık ne yapacağını bilemez hale gelmişti. Elbette kuraklık bir sorun, yağmurun hiç yağmaması başka bir sorun. Ancak Cenab-ı Hak ne verirse ona razı olmalıyız” ifadelerini kullandı. “Çok heyecanlı ve mutluyuz” Çocuğu ile beraber kar oynamaya gelen Ramazan Buhuroğlu ise "Karın yağdığını duyunca hemen geldik. Amacımız biraz kar oynamak, çocuğu gezdirmek ve ona bu güzel deneyimi yaşatmaktı. Zaten o da ilk defa kar görüyor, bu yüzden çok heyecanlı ve mutluyuz” dedi. “Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” Elif Kanyılmaz, kar yağışını bereket olarak gördüğünü belirterek, “Kar yağınca çok sevindik. Allah’ım çokça versin. Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” şeklinde konuştu. Erdinç Eryılmaz isimli vatandaş, “Uzun bir aradan sonra her yeri bembeyaz görmek çok güzel bir duygu. Allah devamını getirir inşallah,” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
Manisa Manisa jandarması cinayeti engelledi Diyarbakır’da 2011 yılında iki aile arasında çıkan husumet sonrası hasımlarının Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde olduğunu öğrenen şahsın Diyarbakır’dan Manisa’ya geldiğini ve aileyi araştırdığını tespit eden jandarma ekipleri, şahsı ruhsatsız tabanca ile yakaladı. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2011 yılında iki aile arasında 2 kişinin öldüğü, 5 kişinin ise yaralandığı olaylar sonrası başlayan husumet Manisa’ya taşındı. Olaya karışan ailelerden birinin yaşanan husumet nedeniyle 2013 yılında Manisa’nın Saruhanlı ilçesine taşındı. Olayların ardından 12 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılan Saruhanlı’daki aileden M.H. isimli şahıs 30 Kasım 2024 tarihinde, yine aynı cezayı alan aynı aileden M.Ç.H. ise 5 Aralık 2024 günü Jandarma Suç Araştırma Timleri tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi. Hasım aile fertlerinin yakalandığını öğrenen M.L.Ö. isimli şahıs ise 22 Aralık 2024 günü Diyarbakır‘dan Manisa’ya gelerek kan davalısı olduğu ailenin adreslerini araştırmaya başladı. Konu hakkında bilgi sahibi olan Saruhanlı İlçe Jandarma Komutanlığı, Manisa JASAT’ın da desteği ile M.L.Ö. isimli şahsı 24 Aralık 2024 günü üzerinde ruhsatsız tabanca ile şapkalı ve yüzü maskeli şekilde bir aracın içinde yakalandı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından M.L.Ö. isimli şahıs, Saruhanlı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak Manisa T-Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
Ankara TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak asgari ücret komisyonuna katılmayacağız” Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin belirlenmesinin ardından konfederasyon genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Atalay, 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücretin kabul edilebilir olmadığını savunarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına katılmama kararı aldıklarını açıkladı. Hükümet ve işverenin birlikte belirlediği 2025 yılı asgari ücretine ilişkin görüşmelerde örgütsüz işçiler adına masada olduklarını hatırlatan Atalay, “Sendikanın olduğu yerde asgari ücret olmaz. İkramiye olur, yol olur, yemek parası olur. Olmadığı yerde ise bunların hiçbiri olmaz. Ülkemizde 8 milyon asgari ücretli var. Son 5 yıldır özellikle asgari ücret geçim ücreti oldu. O yüzden bu masada asgari ücretliler olsun dedik. Hiç müdahale etmeden arkadaşlarımız masada oldu. Geçen hafta bir toplantı yaptık, taleplerini kamuoyuna açıkladık. Arkadaşlarımız ’29 bin 583 lira istiyoruz’ dedi. Üç toplantı oldu, üç toplantıda da taraflar bizim önümüze bir rakam getirmedi. Talebimiz neydi? Anayasa’da yer alan geçim şartlarına öncelikle uyulmasını, asgari ücret belirlenirken bilimsel kalıpların esas alınmasını, pazarlık konusu yapılmamasını ifade ettik. Asgari ücret teşviki sendikalı olan yerlere verilmeli dedik” açıklamasında bulundu. “Toplantıya katılmama kararı aldık, rakamdan haberimiz yok” Atalay, 24 Aralık’ta gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu dördüncü toplantısının kendilerine son dakikada haber verildiğini söyleyerek, “Dün aradılar, toplantıdan bir saat öncesinde arkadaşlarımızın biri Gerede’de, diğeri başka yerde. Böyle apar topar olmaz dedik. Biz de yönetim kurulumuzu topladık. Daha sonra katılmama kararı aldık. Rakamdan haberimiz yok, bilgimiz yok, o yüzden burada olmamızın da bir anlamı yok. 15 kişi katılıyoruz toplantıya ancak işveren ve hükümet birlikte oluyor istediği kararı çıkarıyor. 50 yıldır bu komisyon yapılıyor. 6 kere oy birliği ile karar alındı. 22 kere biz bu toplantıya katılmadık” dedi. “Sendikaları ve işçiyi yıpratmanın anlamı yok” Asgari ücret tespiti sürecinde TÜRK-İŞ’e yönelik eleştirilerin olduğunu da dile getiren Atalay, “Belli okumuş arkadaşlar yazıyor; 29 bin 583 lirayı belli ettiniz, neden gittiniz diyor. Biz oraya gitmedik, katılmadık. Engin Bingöl diye bir tır şoförü beni arıyor toplantıya katılmadan önce. ‘Sizi duruşunuzdan dolayı tebrik ediyorum’ diyor. Bu tır şoförü asgari ücretin nasıl belirlendiğini biliyor da sosyal medyada TÜRK-İŞ kabul etti diyenler, okumuş adamlar neler diyor. Sendikacıları, işçileri hırpalamanın, yıpratmanın bir anlamı yok. Biz bu konuları Türkiye’nin bütün vilayetlerinde anlattık. Sendikacılar yasama, yürütme, yargı değil. Şu anda asgari ücretlilerin yüzde 99’u bizim üyemiz değil. Ama komşumuz, arkadaşımız. Bunların ücretini nasıl artırırız diye düşünüyoruz. 29 bin 583 lira olması gerektiğini kapı kapı anlattık” diye konuştu. “Ülke büyüyorsa asgari ücretli de büyümeli” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonominin iyiye gittiğine yönelik sözlerini hatırlatan Atalay, “Vergi ile ilgili, staj ile ilgili, taşeron ile ilgili bir yanıt bekliyoruz. Sayın Şimşek ‘Ülke iyiye gidiyor, ülke büyüyor, finans kuruluşları Türkiye’yi övüyor’ dedi. Bu ülke büyüyorsa asgari ücretlinin de ekonomik durumdan büyümesi gerekiyor. Kamu işçisinin de, emeklinin büyümesi gerekiyor. ‘Enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyorlar. Bu zammı kabul etmek mümkün değil. Biz zordayız, geçinemiyoruz” şeklinde konuştu. “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” Atalay, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu’nun artık Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmama kararı aldığını dile getirerek, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Adil olmayan bir komisyonda 50 yıl durduk. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi.