EKONOMİ - 26 Temmuz 2024 Cuma 21:02

Fındıkta fiyat belirsizliği sürüyor

A
A
A
Fındıkta fiyat belirsizliği sürüyor

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, fındık fiyatlarına ilişkin, "Öncelikle yapılması gereken fındık alımının Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden değil, devletin fındık üreticisinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturarak üreticilerin tekelleşmeye karşı korunmasını sağlamaktır” dedi.


Her yıl dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’inin Türkiye’den karşılandığını belirten Pehlevan, “Fındık Karadeniz bölge halkının önemli bir kısmının geçim kaynağıdır. Aynı zamanda fındığın sosyal boyutu da oldukça önemlidir. Üretim alanı Düzce’den Artvin’e, Trabzon’dan Gümüşhane, Tokat’a kadar 16 ilde, 123 ilçede ve 3 bin 200 köyde 720 bin hektar alanda 500 bin çiftçi ile her yıl dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’i ülkemizden karşılanmaktadır. Üretici, tüccar, fabrikalar ve ihracatçıları da hesaba katarsak direkt ve dolaylı olarak 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirmektedir. Bu kadar geniş bir etki alanına sahip olan fındık politikaları oluşturulurken çok daha hassas davranılmalı. Ülkemizde yetişen fındığın kalitesi ve aroması bakımından tartışmasız dünyada olmazsa olmaz kalitesinin değerini bilerek stratejilerimizi bu realite doğrultusunda yapmalıyız” dedi.



"Üreticinin fazla talebi yok"


Üreticinin fazla bir talebi olmadığını ifade eden Pehlevan, “Üreticilerimizin çok fazla talebi yok. Sadece istenen üretim maliyetinin üzerine yaşam payının koyularak çiftçinin alın terinin karşılığını alacağı taban fiyatının açıklanması ve aracıların ise bu taban fiyatın altında fındık almasının önüne geçilmesidir. Aksi takdirde üretici bu ekonomik koşullarda mağdur olup zarar edecek, üretimden kopacak, kaybeden bütün paydaşlar ve hepsinden önemlisi ülkemiz olacaktır. Bugün yapılması gereken çiftçiye çeşitli söylemler ile ayar vermek değil, üreticinin alın terinin karşılığını almasını sağlamaktır. Bunun yolu da çiftçinin malını ucuza kapatmak değildir. Fındığın gerçek değerini bulacak piyasa şartlarının oluşturulmasıdır” diye konuştu.



"Dünyada marka değeri yüksek Fiskobirlik gibi bir kurum var"


Pehlevan, “Öncelikle yapılması gereken fındık alımının Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden değil, devletin fındık üreticisinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturarak üreticilerin tekelleşmeye karşı korunmasını sağlamaktır. 90 yıllık tecrübeye sahip, kendi entegre tesislerinde ürünü işleyen ve aracı kullanmadan fındığı dış pazara sunma kabiliyeti olan ve dünyada marka değeri yüksek Fiskobirlik gibi bir kurum var. Fındık fiyatına ayar verecek olan, güçlü devlet destekli alım politikası ile Fiskobirlik’tir. TMO ise almış olduğu fındığı üzerine belli bir kar koyarak satacağı yer yine üreticiye ayak oyunları yapan büyük aktörler. TMO’nun satış yapmış olduğu dönemde ise fındık fiyatlarındaki düşmelerden çiftçiler inanılmaz zararlar etmektedir. Fındık tarımının sürdürülebilir olması için olmazsa olmaz olan, Fiskobirlik’in işlevsel hale getirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ve rekabet kurulunun sahada olmasıdır” dedi.



"170 TL taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir"


Fındık taban fiyatının 170 TL olması gerektiğini söyleyen Pehlevan, “Karadeniz’in olmazsa olmaz tarım ürünü fındığın belirsizlik içerisinde olması kabul edilemez. Geçtiğimiz yıla göre verimin yüksek olması beklenen bu yıl, fındık üreticisi umutsuz, çaresizlik ve belirsizlik içerisinde beklemektedir. En kısa zamanda belirlenen 120 TL maliyetin üzerine yüzde 30’luk yaşam payı ilave edilerek üreticiyi memnun edecek 170 TL taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir. Dünya fındık piyasasının yüzde 75’ine hükmettiğimiz ve 5 milyon insanımızın içerisinde olduğu fındık, yabancı tekellere bırakılacak bir ürün değildir. Fındık üreticileri kaderine mahkûm edilmesin. Acilen TBMM’de iktidarı ve muhalefeti ile birlikte milli ürün olmanın bütün şartlarını taşıyan fındığın milli ve stratejik ürün kapsamına alınmasının mimarı sizler olun” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Valiliği’nden Düzcespor-Bursaspor açıklaması Düzcespor-Bursaspor maçında çıkan olaylarla ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Türkiye Futbol Federasyonu 3. Lig açılış maçında Düzcespor, evinde Bursaspor’u ağırladı. Mücadele Bursaspor’un 2-0 üstünlüğü ile sona ererken, Bursaspor taraftarlarının çıkardığı olaylar ile ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Yapılan açıklamada 450 kontenjan verilen Bursaspor taraftarlarının şehre daha kalabalık geldiği belirtilen açıklamada, “07.09.2024 günü saat 16.00’da oynanan Düzcespor - Bursaspor müsabakasına kulüplerimizin ortak talebi doğrultusunda il Spor Güvenlik Kurulu kararı ile stadyum kapasitesinin %10’u oranında (450) misafir takim seyircisi için yer ayrılması kararlaştırılarak kulüplere bildirilmiştir. Ev sahibi kulüp tarafından (450) bilet tahsis edilmesine karşın müsabakayı izlemek için (1200) Bursaspor taraftarı stadyuma gelmiştir. Stadyumun misafir takım trübününün fiziki kapasitesi olan (450) seyircinin maç saati öncesinde kontrolleri yapılarak müsabakaya girişleri sağlanmıştır. Biletsiz ya da aynı seri numarasi içeren fotoğraf kartına basılmış taklit biletle stadyuma girmeye çalışan taraftarlara misafir takım trübününün dolduğu, stadyuma alınamayacakları defaten iletilmiştir. Ancak dışarda bulunan bazı taraftarların dış güvenlik bariyerini aşarak stada girme teşebbüsünde bulunmalar üzerine yaşanan arbede sırasında istenmeyen bazı olaylar meydana geldiği gözlemlemiştir. Yaşanan olayların çok yönlü olarak incelenmesi için idari tahkikata başlanılmış olup zor kullanma yetkisini aştığı değerlendirilen (1) personel görevden uzaklaştırılmıştır” denildi.
Burdur Kontrolden çıkan otomobil, refüjü aşarak karşı şeritten gelen otomobilin üzerine düştü: 2 ölü, 3 yaralı Burdur-Fethiye Karayolu’nda kontrolden çıkarak takla atan otomobilin karşı şeritten gelen başka bir otomobilin üzerine düşmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi ise yaralandı. Kaza saat 21.30 sıralarında Burdur-Fethiye Karayolu Kuruçay mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Burdur’dan Fethiye istikametine seyir halinde olan Mehmet Peşen (18) idaresindeki 15 ACL 809 plakalı Tofaş marka otomobil, Kuruçay köyü çıkışına geldiği esnada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Refüjü aşan otomobil, taklalar atarak karşı şeritten gelen Ali Ç.(33) idaresindeki 15 DF 105 plakalı Volkswagen otomobilin üzerine düştü. Kazada Tofaş sürücüsü Mehmet Peşen ve araçta yolcu olarak bulunan Emir Özer(20) araçtan fırlayarak ağır yaralanırken, diğer araç sürücüsü Ali Ç. ve eşi Fatma Ç.(31) ve çocukları Duru Ç.(7) yaralandı. O esnada yolun kenarında bulunan ve kazayı gören İsmail Dinçer hemen araçların yanına gelerek 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermesinin üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Mehmet Peşen ve Emir Özer’in hayatını kaybettiği belirlenirken itfaiye ekiplerinin çalışmalarıyla araçtan çıkarılan diğer araç sürücüsü Ali Ç., Fatma Ç. ve çocukları Duru Ç. ilk müdahalelerinin ardından ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Mehmet Peşen ve Emir Özer’in kaza haberini alıp olay yerine gelen yakınları gençlerin ölüm haberini alınca sinir krizi geçirirken, gençlerin cenazesi savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından otopsi yapılmak üzere Burdur Devlet Hastanesi Morgu’na götürüldü. Öte yandan Burdur Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan ve durumu ağır olan Ali Ç. buradan Isparta Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. "Hızla gelen arabanın sesini duydum bir baktım kafa kafaya çarpıştılar" Kaza anında yol kenarında bulunan işletmesinde temizlik yapan ve yardıma ilk koşan görgü tanığı İsmail Dinçer, “İşletmemde etrafı temizleyip Kuruçay tabelasının yanındaki bayrakların kontrolünü yaparken bir anda kavşaktan itibaren gürültülü bir ses geldi. Tahminimce saatte 150 kilometre civarı bir hızla gelen Tofaş otomobil, bir anda tam benim bulunduğum yerden 100 metre geride araç savrularak refüjü aşıp taklalar atarak karşı şeritteki arabaya çarptı. Olay yerinde ilk ben olduğum için hemen koşarak yanlarına gittim ve 112’yi aradım. İki aracın çarpıştığını, insanların savrulduğunu ölü olup olmadığını bilmediğimi ambulansın acele gelmesini istedim. Daha sonra araçların kontakları alıp stop ettim. Arabanın içinde kadın ve çocuk vardı yaralı onları çıkardım. Şoför ise sıkışmıştı ama bilinci açıktı. Görevliler gelene kadar trafik tedbirlerini aldım. İnsanlık görevi diyerek elimden geleni yapmaya çalıştım” dedi. "Aynı yerde sürekli kaza oluyor" Yıllardır kazanın olduğu bölgede işletmecilik yaptığını ve sürekli kazalara şahit olduğunu da söyleyen İsmail Dinçer, “Burada sürekli kaza oluyor Hatta bende dinlenme tesisimi kapatıp lastikçi veya oto kurtarıcı dükkanı açayım diye düşündüm. İlerdeki kavşaktan dönen araçlar yolun düz olduğunu görüp devamlı gaza basıyorlar ve burada da devamlı bu sıkıntı meydana geliyor” şeklinde konuştu. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.
Aksaray Aksaray’da bir ilginç gözaltı: Geri geri adımlayarak götürüldü Aksaray’da uyuşturucu maddeyle yakalanan şahıs polis ekiplerince gözaltına alınırken, polis otosuna götürülmek istenen şüpheli gazetecileri fark edince ilginç bir yola başvurdu. Görüntülenmek istemeyen şüpheli bir türlü götürüleceği istikamete yönünü dönmezken, çaresiz kalan bekçi şüpheliyi geri geri adımlayarak polis otosuna götürdü. Olay gece yarısı Büyükbölcek Mahallesi Şehit Mehmet Ali Demir Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması, meydana gelebilecek olayların önüne geçilmesi amacıyla Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekipleri, şüphe üzerine Büyükbölcek Caddesi istikametine seyreden 68 BJ 673 plakalı otomobili durdurdu. Araçtan indirilen sürücü ve yanındaki 2 arkadaşı sorgu ve üst aramasından geçirilirken, B.Y. (29) isimli yolcu konumundaki şahsın üzerinde bir miktar uyuşturucu madde bulundu. Uyuşturucu maddeyi kullandığını belirten şüpheli polis ve bekçiler tarafından gözaltına alınırken, kendini görüntüleyen basın mensuplarını fark eden şahıs yüzünün görünmemesi için ilginç bir yola başvurdu. Elleri kelepçelenen şahıs bir türlü düz dönmeyince bekçinin tersten koluna girmesi üzerine polis otosuna kadar geri geri adımlayarak götürüldü. Polisin inceleme yaptığı olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikat başlattı.