SPOR - 23 Nisan 2025 Çarşamba 12:31

Ertuğrul Doğan: "Ekonomik bağımsızlık için tarihi adımlar atıyoruz"

A
A
A
Ertuğrul Doğan: "Ekonomik bağımsızlık için tarihi adımlar atıyoruz"

Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, ekonomik bağımsızlık için tarih adımlar attıklarını söyledi.


Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, kulüp dergisinde yayımlanan yazısında hem mevcut mali yeniden yapılanma sürecini hem de kulübün ekonomik bağımsızlığını hedefleyen projeleri kamuoyuyla paylaştı. Doğan, kulübün borç yükünden kurtulması ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması adına hayata geçirilen yatırımların ve iş birliklerinin detaylarını aktardı. Yazısında ayrıca, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden bordo-mavili taraftar Mattia Ahmet Minguzzi’nin adının Papara Park’ta yaşatılacağını duyurdu.



"Vergi borcumuzu kapatmayı planlıyoruz"


Başkan Ertuğrul Doğan, kulübün finansal geleceğini güvence altına almak amacıyla yürütülen mali yeniden yapılanma sürecinin, yalnızca bugünün değil, yarının Trabzonspor’unu inşa etme hedefinin bir parçası olduğunu vurguladı. Doğan, "Bu adımla birlikte Trabzonspor, Türkiye’de vergi borcu bulunmayan tek kulüp statüsüne ulaşacaktır. Ayrıca kulübümüz UEFA Finansal Fair Play ilkelerine tam uyum sağlayarak, sürdürülebilir ve disiplinli bir mali yapının temellerini kalıcı şekilde atmış olacaktır" dedi.



"Kartal ve Akyazı projeleriyle güçlü bir gelecek"


Trabzonspor’un ekonomik kapasitesini artıracak büyük ölçekli projeler de devreye alındığını belirten Doğan, "Mali yapının güçlendirilmesi sürecinde kulübümüzün ekonomik kapasitesini artıracak büyük ölçekli projeler de devreye alınmıştır. "Kartal Tesisleri" olarak bilinen ve kulübümüzün irtifak hakkına sahip olduğu alanda Emlak Konut GYO A.Ş. ile imzalanan protokol, Trabzonspor için hem ekonomik hem yapısal anlamda önemli bir sıçrama noktasıdır. Benzer şekilde, Akyazı’da tahsisi tamamlanan 177 bin metrekarelik arazide, yine Emlak Konut GYO A.Ş. ile ortak geliştirilecek proje için karşılıklı mutabakata varılmıştır. Her iki proje için de çalışmalar büyük bir kararlılıkla sürdürülmekte, ortaya konulan vizyon adım adım gerçeğe dönüşmektedir. Bu vizyonun gerçekleşmesinde yanımızda duran tüm kişi ve kurumlara, camiamız adına en içten teşekkürlerimizi sunarız. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’a ve Emlak Konut Genel Müdürlüğü’ne destekleri için minnettarız. Kartal ve Akyazı projelerinden elde edilecek gelirlerin Trabzonspor’un ekonomik bağımsızlığını kalıcı biçimde tesis edeceğine gönülden inanıyorum. Bugün attığımız adımlar, geleceği inşa etmeyi planlayan kulübümüzü uzun vadeli başarıya taşıyacak sağlam bir iradenin dışavurumudur. Bu sorumluluk, ağır olduğu kadar kutsaldır. Ve biz bu sorumluluğu layıkıyla taşımaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.



"Mattia Ahmet Minguzzi, bu şehrin yüreğine kazınmış bir evlattır"


Başkan Doğan, bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Mattia Ahmet Minguzzi’nin isminin tribünde yaşatılacağını belirterek, duygularını şu sözlerle paylaştı:


"Trabzonspor bir kulübün ötesinde; bir inanç, bir hafıza, bir vicdandır. Bu camia yalnızca kupalarla anılmaz; duruşuyla, köklü değerleriyle yaşar. Attığı her adımda insan onurunu gözetir, aldığı her kararda toplumsal sorumluluk taşır. Geçtiğimiz günlerde alçakça bir şekilde aramızdan koparılan Mattia Ahmet Minguzzi, bu şehrin yüreğine kazınmış bir evlattır. Trabzonspor sevdasıyla büyümüş, 2022 şampiyonluğunda binlerce taraftarla birlikte meydanlardaki o coşkuya karışmıştır. O gün dökülen sevinç gözyaşları, onun bordo-maviyle kurduğu gönül bağının en saf ifadesidir. Ahmet’imiz, Trabzonspor ile nefes alan, çocukluğunu bu renklerle yoğuran, kendini bu kulübün bir parçası olarak gören kardeşimizdi. Bu aidiyeti sonsuzlaştırmak üzere Papara Park’taki Yavru Fırtına Tribünü’ne Mattia Ahmet Minguzzi’nin adını veriyoruz. Bu tribün yalnızca betonarme bir yapı olmayacak. Vefanın, insanlığın ve adalet arayışının karşılık bulduğu mekana dönüşecek. Her tezahüratta Mattia’nın adı duyulacak. Her alkışta, her zaferde onun sesi yükselecek. Unutanlardan değiliz. Sessiz kalanlardan da olmayacağız."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var" Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan, kulüpten kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi olmadığını, bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanına geldiğini belirterek, "Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık" dedi. Yazgan ayrıca tutuklu bulunan sarı-kırmızılı futbolcu Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktıklarıyla ilgili algı yapıldığını ifade ederek, "Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz" şeklinde konuştu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde sarı-kırmızılıları takip eden muhabirlerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdullah Kavukcu ve Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yer aldı. Galatasaray’ın daha önce sponsorluk sözleşmesi imzaladığı ve yasadışı bahisle ilişkilendirildiği için iptal ettiği sponsorluk konusuna açıklık getiren Eray Yazgan, "Bizim kulübümüzden kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi yok. Bir ajans vasıtasıyla bize geliyorlar. Benim veya bizden herhangi bir yöneticinin böyle bir görüşme yapması söz konusu değil. Söz konusu firmanın ismini ilk defa konu yönetime geldiği gün öğrendim. Bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanımıza gelmişler. Bu firma bizimle anlaşmadan önce firmanın boy boy başka statlarda reklamları dönüyordu. Başka kulüpler de bu firmayla anlaşma yapmış. Bunun bir haber sitesi olduğu söylendi. O dönemde Taksi vs. bir çok farklı mecraya reklam vermişler. Bu site, baktığınız zaman bir spor haber web sitesi. Fakat bu sitenin farklı bir siteye yönlendirme yaptığı söyleniyor. Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık. Ben sadece imza yetkilisi olduğum için suçlanıyorum. Bu sözleşmenin imzalandığı gün farklı bir imza yetkilisi arkadaşımız bunu imzalamış olsa idi, şu an o benim durumumda olacaktı. Dolayısıyla aldığımız bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde yapılmış bir işlem var" ifadelerini kullandı. "Metehan’ın duruşmasına yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi" Bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı’yı bu süreçte yalnız bıraktıklarına yönelik algı yapıldığını söyleyen Yazgan, "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var. Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Kendi avukatı da orada hazır bulundu. Yönetici arkadaşlarımız, kendilerini ziyaret etti. Sportif direktörümüz de kendisini ziyaret etti. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. 18 bin TL’lik bir tutardan bahsediyoruz. Kiralık oynadığı dönemdeki süreçle alakalı bir durum. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz. Dönem dönem tutukluluğa itiraz oluyor. O itirazı yaptık" şeklinde konuştu.
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."