KÜLTÜR SANAT - 03 Şubat 2024 Cumartesi 08:56

Doğu Karadeniz’in en büyük cami ve külliyesinin inşaatı sürüyor

A
A
A

Trabzon’un Ortahisar ilçesinde yapımı devam eden Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en büyük cami ve külliyesi inşaatında sona yaklaşılıyor. İnşaatın büyük bir kısmı tamamlanırken, caminin bu yıl içinde ibadete açılması planlanıyor.

2018 yılında dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, zamanında yapımına başlanılan, projesi Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın destekleriyle Pazarkapı mevkiinde denize hakim bir noktada sahil şeridinde hazırlanan Trabzon Şehir Camii ve Külliyesi inşaatı sürüyor. Caminin kaba inşaatı ve dış cephesi tamamlanırken iç kısımlarındaki çalışmalar sürüyor .

Trabzonlu hayırseverlerin destekleri ile 182 bin metrekare rekreasyon alanındaki 26 bin metrekarelik arsa üzerinde yapımı devam eden Trabzon Şehir Camii ve Külliyesi’nde 7 bin 700 kişi aynı anda ibadet edebilecek. 15 bin 442 metrekare toplam inşaatı alanı ve 8 bin 831 metrekare bodrum kat alanı ile tamamlandığında 14 derslikli eğitim merkezi, 15 atölye, bin kişilik konferans ve toplantı salonu, aşevi, bay/bayan abdesthane, gasilhane ve kapalı otoparkın bulunacağı camide 6 bin 255 m2 ibadet alanları bulunacak. 2 bin 800 metrekare harim alanı, bin 140 metrekare revak alanı, bin 200 metrekare avlu alanı ve bin 115 metrekare mahfil katında oluşan cami ve külliyenin geleneksel Türk-İslam mimari tarzı ile günümüz çizgilerini bütünleştirerek döneminin ve şehrin sembol eserlerinden biri olması amaçlanıyor.

Ana kubbesi 42 metre yüksekliğinde ve 22 metre çapında olacak, 77 metre yüksekliğinde 4 minaresinde 12 şerefe bulunacak caminin içi 24 pencereden ışık alacak. Ses akustiği de dikkate alınarak tasarlanan cami ve külliyesi ana kubbe, ön cephe ile mihrap cephesinde bulunan iki yarım kubbe ve güneybatı ve kuzeydoğu cephesindeki iki büyük kemerden oluşacak. Toplamda 6 bin 100 metrekare namazgah alanı içerisinde yaklaşık 7 bin 700 kişinin aynı anda ibadet edebileceği camide engelli kullanıcıların ulaşımı için de asansör bulunacak.

Öte yandan caminin çevresi Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendiriliyor.

Doğu Karadeniz’in en büyük cami ve külliyesinin inşaatı sürüyor

Bekir Koca-Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında bebek için "Fişi çek" diyen sanık savunma yaptı İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Bebek için "fişi çek" talimatında bulunduğu iddia edilen Rıza Keykukubad, savunma yaptı. Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı ise, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 3. gününde adliyenin konferans salonunda devam ediyor. Tutuklu sanık Damla Atak’ın ardından tutuklu sanık Rıza Keykukubad, savunma yaptı. "Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım" Hemşire yardımcısına bir bebeğin fişini çekmesi yönünde talimatta bulunduğu öne sürülen Rıza Keykukubad, iddiaları yalanladı. Savunmasında, 20 yıllık doktor olduğunu ve 55 yaşında olduğunu söyleyen sanık Rıza Keykukubad, "Hiçbir soruşturmada sanık olmadım. Pratisyen hekimim, Esenyurt’ta bulunan Sağlık Bakanlığı onaylı muayenehanemde doktorluk yapıyorum. Hiç görmediğim bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum. Bana süre tanıyın ve beni dinleyin. Ben hiçbir zaman Esenler Güney Hastanesinin doktoru olmadım, orada çalışmadım, sözleşmem olmadı. Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım. Güney Hastanesinin Başhekimi Ali Bey’di. Kaya Bebek 15 Kasım tarihinde vefat etti. Eşim o tarihte hastanede çalışmıyordu. Bebeğin doğumu 13 Kasım, vefat tarihi 15 Kasımdı. Başhekim bana 15’inde iş başı yapabilirsiniz demişti. Eşim Duygu Hastanesi’ne sabah gelir akşam çıkardı. Saat 19.00 ile 20.00 arasında benim hiçbir yoğun bakımla alakam yoktu. Bebek Kaya, hastaneyle iş anlaşması yaptığım sırada vefat etmiştir. Ben ve eşim bebek Kaya’yı görmedik. Bebek ben hastaneden ayrıldıktan 16-17 saat sonra bebek ex oldu. Yukarıda Allah var, ne kadar oyun oynamaya çalışsalar da, çocukları benden uzak tutsalar da Allah görüyor. Özetle her ne kadar iddianamede, delilsiz bir şekilde Kaya bebeğin ölümünden sorumlu tutulsam da, eşim o tarihte işe başlamamıştır. Denetim raporunda bu bellidir. Orada Başhekim var, yoğun bakım doktoru var, ben yanlış bir şey yapsam bunu görürlerdi" dedi. "Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım?" Savunmasına devam eden sanık, "Damla dahil birçok kişi, benim hakkımda çirkin iftiralar attılar. Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım? Gerekli herkese tedavi uyguladım, bunların hepsi yalandır, iftiradır gerçek değildir. Kimseyle maddi veya manevi ortaklığım yoktur, kimseden bu işler için para almadım. Dört aydır tutukluyum, tek suçum iki üç tane hemşire kendi aralarında benim adımı geçirmişler" ifadelerini kullandı. "Müvekkilim çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldı" Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. Duruşmaya ara verildi.