GÜNDEM - 26 Ocak 2025 Pazar 13:22

Başkan Genç: "Kıbrıs Barış Kupası eşsiz bir semboldür"

A
A
A
Başkan Genç: "Kıbrıs Barış Kupası eşsiz bir semboldür"

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzonspor’un Kıbrıs Barış Kupası’nı kazanmasının 50. yıl dönümü nedeniyle KKTC’de düzenlenen resepsiyona katıldı. Başkan Genç, “Kıbrıs Barış Kupamız sporun birleştirici gücüyle bizlerin dayanışmasını pekiştiren ve kardeşlik bağlarımızı güçlendiren eşsiz bir semboldür” dedi.


Trabzonspor’un Kıbrıs Barış Kupası’nı kazanmasının 50. yılı anısına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı himayelerinde resepsiyon düzenlendi. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin paydaşı olduğu ve KKTC Başbakanlığı ile Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu iş birliğiyle gerçekleştirilen resepsiyona, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzonspor Başkan Yardımcısı Ali Haydar Gedikli, Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Derviş Köz, Trabzonspor’un efsane isimlerinden eski Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, o dönem kadroda yer alan futbolcular, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu, Trabzonlu Kıbrıs gazileri ve çok sayıda davetli katıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Trabzonspor’un o unutulmaz zaferi, sadece bir futbol takımı zaferi değil, tüm Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin, direncinin ve kardeşliğinin bir simgesidir. Bu özel kupanın 50. yılı, hem tarihimize sahip çıkmanın hem de bu büyük başarıyı gelecek nesillere aktarmanın bir vesilesidir. Trabzonspor’a ve tüm emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.


Büyük bir mutluluk ve gurur nişanesi


Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “23 Ocak 1975 tarihinde Trabzonspor’umuzun kazandığı Kıbrıs Barış Kupası’nın 50. yıl dönümünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’mizdeyiz. Bizim için büyük bir mutluluk ve gurur vesilesi. 1974 yılında Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine omuz veren Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı yalnızca bir askeri zafer değil, aynı zamanda milletimizin onurunu, bağımsızlık tutkusunu ve kardeşlik bağlarını tarihe altın harflerle yazıldığı bir destandır. Bu kutlu harekât Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve eşitlik idealini, sarsılmaz inancını tüm dünyaya ilan etmiş ve Türkiye’nin bu haklı davadaki kararlılığını, vicdanlı ve güçlü duruşunu bir kez daha gururla ortaya koymuştur. Bu tarihi zaferin ardından düzenlenen Kıbrıs Barış Kupamız sporun birleştirici gücüyle bizlerin dayanışmasını pekiştiren ve kardeşlik bağlarımızı güçlendiren eşsiz bir semboldür. Bu zafer sadece bir spor başarısı değil ulusal dayanışmamızın bir nişanesi, Trabzonspor Süper Lig’e yükseldikten sonra kazandığımız ilk kupamızdır. Rahmet ve özlemle her zaman andığımız Kazım Koyuncu’nun; ‘74’te başladı Karadeniz Fırtınası, en büyük onurdu bize Kıbrıs’ın Barış Kupası’ sözleri, bugün hala Trabzon’umuzun sokaklarında, tribünlerinde ve gönüllerimizde yankılanmaya devam ediyor. Kıbrıs Barış Kupamız, Karadeniz’in hırçın dalgalarının Akdeniz’in masmavi sularıyla dostluk ve kardeşlik için buluştuğu bir köprü olduğu gibi dayanışmamızın ve barışın simgesidir. O gün Trabzonspor’umuzun kadrosunda yer alan ve aramızdan ayrılan değerlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün burada birlikte olduğumuz kıymetli futbolcularımıza da şükranlarımızı sunuyorum. İyi ki varsınız” ifadelerini kullandı.


Kararlılığın, emeğin ve tutkunun sembolü


Trabzonspor’un elde ettiği başarılar ve kupalarla birlikte büyük bir kararlılığın, emeğin, tutkunun sembolü olarak yolculuğunu sürdürmekte olduğunu kaydeden Başkan Genç, "Bizim yolculuğumuz tribünlerde yankılanan coşkusuyla, sokaklarda yaşanan sevinç ve gözyaşlarıyla nesiller boyunca süregelen bir sevgi ve sadakatle şekillenmeye devam ediyor. Trabzonspor’umuzun her anında yanında olmaktan ve bu büyük bir ailenin parçası olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Bu kapsamda KKTC’nin özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ı, harekatın kararlılıkla gerçekleşmesine liderlik eden dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcımız Necmettin Erbakan’ı ve bu süreçte şehit düşen bütün kahraman Mehmetçiklerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” şeklinde konuştu.


Müzemizde yer alan en anlamlı kupa


Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Derviş Köz, “Bugün, müzemizde yer alan en müstesna ve anlamlı kupalardan olan Barış Kupası’nı kazanan takımımızın bazı futbolcuları ile birlikte tekrar Anadolu kadar Türk toprağı olan Kıbrıs’ta bulunmaktan büyük bir mutluluk ile o günkü heyecanın aynısı duyduğumuzu belirtmek isterim. 1975’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uçağına, yöneticisi, teknik adamı, futbolcusu, hakemi, gazetecisi ile hep birlikte binerek tek vücut halinde hep birlikte gelen Trabzonsporlular, Beşiktaşlılar, Galatarasaylılar, Kıbrıs’a Barış Kupası için bu gelişi, “Söz konusu Kıbrıs ise gerisi teferruattır” diyerek yapmışlardı. Bugün bizim için de, Türk Milleti için de yine aynıdır. Söz konusu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise gerisi teferruattır. Bu kupanın Trabzonspor için çok büyük değeri var. 7 yıllık mücadeleden sonra kazandığımız 2. Lig şampiyonluk kupasından da değerlidir. Zaman gelecek Trabzonspor Türkiye Lig, Türkiye Kupası, Başbakanlık Kupası, Cumhurbaşkanlığı kupaları kazanacak ama bu kupa bizim için ayrı bir önem taşıyacaktır” dedi.


Çok büyük bir zafer


Trabzonspor’un efsane isimlerinden eski Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından kazandığımız bu tarihi kupanın 50. yılını kutlamak gerçekten çok özel bir an. O dönemde Trabzonspor’un başarısı, çok önemli bir zaferdi. O kadroda yer almak, bu tarihi anların bir parçası olmak benim için büyük bir gurur kaynağı. Kıbrıs Türk halkının ve Trabzonspor’un bu mücadeledeki ortak paydası, kardeşliğimizin, dayanışmamızın ve birlikte olmanın gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor” dedi. Kıbrıs Barış Kupası’nı kazandığında Trabzonspor’un kalecisi, bugün ise Teknik Direktörü olan Şenol Güneş ise, “Kıbrıs Barış Kupası, sadece geçmişin bir hatırası değil, aynı zamanda geleceğe taşıyacağımız bir miras. Nice yıllar boyunca bu başarıyı kutlamaya devam edeceğiz. Bu kutlamalar, sadece futbolun değil, kardeşliğimizin ve ortak değerlerimizin zaferidir” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından Başkan Genç ve Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Derviş Köz tarafından, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’na imzalı Trabzonspor forması hediye edildi.



Başkan Genç: "Kıbrıs Barış Kupası eşsiz bir semboldür"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Motosikletçiler motorcu dostu bariyerler için çağrıda bulundu Denizli’de motosiklet sürücüleri, trafikte karşılaştıkları riskleri en aza indirmek ve güvenliği artırmak amacıyla motorcu dostu bariyerler talebi için çağrıda bulundu. Denizli’de, Denizli Motosiklet Kulüpler Birliği çatısı altında faaliyet gösteren 14 motosiklet grubu üyeleri, motosiklet kazalarında ciddi yaralanmalara neden olan mevcut bariyer sistemine tepki göstermek amacıyla bir araya geldi. Motosiklet konvoyu oluşturan grup, farkındalık oluşturmak için basın açıklaması yaptı. Konvoya katılan motosikletçiler adına ortak basın açıklamasını okuyan Uğur Kaynak, motorcu dostu bariyerlerin kaza anında ciddi yaralanmaları önleyebileceğini belirterek, "Biz motosiklet kullanıcıları olarak, trafikte karşılaştığımız riskleri en aza indirmek ve güvenliğimizi artırmak amacıyla ’Motorcu Dostu Bariyerler’ talebimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Geleneksel bariyerler, motosiklet kazalarında ciddi yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açabilirken, motorcu dostu bariyerler bu riskleri en aza indirmek için özel olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle, tüm yetkili kurumları ve karar alıcıları bu hayati öneme sahip bariyerlerin yaygınlaştırılması ve uygulanması konusunda acilen harekete geçmeye davet ediyoruz. Son yıllarda Türkiye’de motosiklet kullanımı hızla artarken, ne yazık ki motosiklet sürücülerine yönelik güvenlik önlemleri aynı hızda gelişmemektedir. Özellikle riskli kavşaklarda ve ana arterlerde hayati öneme sahip olan motorcu dostu bariyerler, kazaların sonuçlarını hafifletmek ve sürücülerin hayatını korumak için büyük bir gerekliliktir. Bu bariyerlerin uygulanması, yalnızca motosiklet sürücülerinin güvenliğini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda genel trafik güvenliğine de önemli katkılar sunacaktır. Unutmayalım ki güvenli yollar, yalnızca otomobil sürücüleri için değil, tüm yol kullanıcıları için oluşturulmalıdır. Bu projeye destek vermek, farkındalık oluşturmak ve motosiklet sürücülerinin güvenliğini artırmak adına, başta yetkililer olmak üzere tüm kamuoyunu, sivil toplum kuruluşlarını ve değerli basın mensuplarını bu çağrıya destek olmaya davet ediyoruz. Gelin, hep birlikte daha güvenli bir trafik ortamı oluşturalım ve motorcu dostu bariyerlerin yaygınlaştırılmasını sağlayalım. Güvenli bir trafik için hep birlikte çalışalım" dedi. "Motor onun için bir tutku, bir yaşam biçimiydi" Eylemde geçtiğimiz günlerde Aydın’da geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Denizlili Ahmet Bera Aktaş da anıldı. Aktaş’ın yakın arkadaşı Ramazan Günay ise, "Sevgili kardeşimiz Ahmet Bera Aktaş’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bera, yalnızca motor tutkusu ile değil, aynı zamanda insanlığı ve içindeki iyilikle herkesin kalbinde iz bırakmış biriydi. Onun güler yüzü, paylaşımcılığı ve yardımseverliği, hayatımıza dokunan en değerli özellikleriydi. Her zaman pozitif ve yardımsever bir insan olarak, çevresindeki herkesi güldüren, umutla ve sevgiyle sarmalayan biriydi. Bera için motosiklet, yalnızca bir ulaşım aracı değil, onun için bir tutku, bir yaşam biçimiydi. Kazadan sonra ’Tırı sollamaya çalışırken oldu’ gibi söylemler gerçeği yansıtmamakta ve canımızı yakmaktadır. Son zamanlarda artan motor kazaları, Bera’nın kazasında olduğu gibi katil bariyerlerin ne kadar büyük bir tehlike oluşturduğunu bizlere bir kez daha hatırlattı. Bera’nın kaybı, bu gerçeklerin daha iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizmektedir. Motorcular için yolların güvenli hale getirilmesi, bariyerlerin daha uygun şekilde dizayn edilmesi, sadece motorculardan değil, tüm trafikte yer alan bireylerden gelen bir çağrı olmalıdır" diye konuştu.
Bursa İznik’te sanata adanmış bir ömür İznik Belediyesi hayata geçirdiği "Yaşayan İznik Hazineleri" projesi kapsamında 33.belgeselinde ilkokul yıllarından itibaren ömrünü sanata adamış Hüseyin Acarol’un (73) hayatını ele aldı. Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının ustaları ile mesleklerinde yarım asrı devirmiş kişilerin hayatları İznik Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün "Yaşayan İznik Hazineleri" projesi kapsamında belgeselleştirilmeye devam ediyor. Bu kapsamda son olarak yedi yaşında oturduğu çömlekçi çarkında başlayan sanat merakını ahşap, metal, resim ve çini ile devam ettiren Hüseyin Acarol’un hayatı ele alındı. İznik insanı şair yapar 1952 yılında Çanakkale’nin Biga ilçesinde dünyaya gelen Hüseyin Acarol (73) ilk, orta ve lise öğrenimini de burada tamamlar. Bir sanatçı babanın oğlu olarak dünyaya gelen Acarol yedi yaşında merakla oturduğu çömlekçi çarkında üstünün başının çamurlanmasıyla başladığı sanat hayatını uzun yıllar resim ile devam ettirir. Öğretmeninin yeteneğini fark etmesiyle başladığı resim hayatı önemli dönüm noktası olmuştur. Resimleri bir çok sergi ve müzelerde sergilenen Acarol sanatına şu anda İznik’te çini ile devam etmekte. Gençlik yıllarından itibaren İznik’te birçok hatırları olan Acarol burada yazdığı şiirlerle İznik’in insanı şair de yapabileceğini dile getirdi. Yaşayan İznik Hazineleri 33. Bölümü’nde izleyiciyle buluşan hayat hikâyeleri büyük beğeni toplamaya devam ediyor. İznik’in yaşayan hazineleri İznik Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün hayata geçirdiği "Yaşayan İznik Hazineleri" belgesellerinin ilki 75 yıllık fıçı ustası Merhum İsmail Alkış ile gerçekleştirildi. İkinci belgesel ise İznik’e bağlı İnikli Mahallesi’nde ikamet eden 20 yıldır bastonculuk ile uğraşan Şükrü Kaya ile gerçekleştirildi. Üçüncü belgesel dünyaca ünlü Müşküle İğne Oyaları ile dördüncü belgesel 62 yıldır küfe sanatı ile uğraşan Hakkı Ateş (76) ile beşinci belgesel 63 yıldır terzilik sanatını icra eden İsmet Acar (75) altıncı belgesel İznik’e bağlı Tacir Mahallesi’nde 50 yıldır Sıcak Demir Ustalığı yapan Necip Saraç (62) ile yedinci belgesel 55 yıldır Yorgan Ustalığı yapan Ali Topkara (68) ile sekizinci belgesel 55 yıldır Radyo ve Televizyon Ustalığı yapan Ekrem Sevim ile dokuzuncu belgesel Çömlek Ustası Hasan Yaman (55) ile onuncu belgesel Saat Ustası Ramis Asa (72) ile on birinci belgesel 70 yıldır Yüncülük mesleği ile uğraşan Süleyman Ferik (84) ile on ikinci belgesel 50 yıldır soba ustası olan Mehmet Topçu (72) ile, on üçüncü belgesel Ahşap Ustası Servet Bağcı (63) ile on dördüncü belgesel yarım asırlık Bisiklet Tamir Ustası Ahmet Aşık (65) ile on beşinci belgesel yarım asırlık terzi ustası Ahmet Turhan (68) ile on altıncı belgesel yarım asırlık matbaa ustası Ramiz Pancar (75) ile on yedinci belgeseli İznikspor’un efsane futbolcusu Kaptan İsmail Hakkı Çelik (69) ile on sekizinci belgeseli yarım asırlık elektrik ustası Mehmet Potur (72) ile on dokuzuncu belgesel yarım asırlık taş ustası Mehmet Arslan (76) ile yirminci belgesel ise otuz sekiz yıldır anahtarcılık ve çilingircilik yapan Kadir Kardaş (64) ile yirmi birinci belgesel kırk üç yıldır motor ustalığı yapan Recep Aksu (65) ile yirmi ikinci belgesel, elli yedi yıldır berberlik yapan Recep Altın (69) ile yirmi üçüncü belgesel elli iki yıldır zirai aletler ustalığı yapan Cemalettin Değirmenci (75) ile yirmi dördüncü belgesel elli üç yıldır ahşap ustalığı yapan İsmail Güneş (78) yirmi beşinci belgesel yarım asırdır esnaflık yapan Kemal Yazan (85) ile yirmi altıncı belgesel yarım asırdır traktör ustalığı yapan Mehmet Eren (65) ile yirmi yedinci belgesel kırk bir yıldır seyyar ve normal bakkalcılık yapan Nurettin Dişli (58) ile yirmi sekizinci belgesel Derbent Dokuma Ustası Hasibe Çiçek (61) ile yirmi dokuzuncu belgesel Batum Göçmeni Osman Nuri Burhan (94) ile otuzuncu belgesel Şair Nazif Sabancı ile otuz birinci belgesel Ressam Erdoğan Solmaz ile (88) otuz ikinci belgesel genç kemençe ustası Ali Öztürk ile otuz üçüncü belgesel sanatçı Hüseyin Acarol ile gerçekleştirildi. Yaşayan İznik Hazineleri projesi önümüzdeki süreçte de ustaları ekranlara yansıtmaya devam edecek.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar; Kocasinan’daki kentsel dönüşümün öncesi ve sonrasını paylaştı Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; Yunusemre Mahallesi’ndeki Tayfun Caddesi’nde gerçekleştirdikleri büyük dönüşümü paylaştı. Bu dönüşümün Kayseri için önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade eden Başkan Çolakbayrakdar; Karadeniz Caddesi’nden başlayıp Alınteri Caddesi’ne kadar uzanan Tayfun Caddesi’nin, 50 yıllık hayali gerçekleştirmek adına yapılan imar hareketleri ve onlarca gecekondu yapının yıkılmasıyla genişletildiğini belirtti. Tayfun Caddesi’ndeki dönüşümle birlikte, hem estetik hem de ulaşım açısından bölgedeki yaşam kalitesinin önemli ölçüde arttığını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, projenin öncesi ve sonrası ile ilgili görsellerin gerçekleştirilen değişimin büyüklüğünü gözler önüne serdiğini söyledi. İmar hareketi ve gecekonduların yıkılmasıyla bölgenin daha nitelikli bir konuma ulaştığına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar; "İnsanların mutlu olarak yaşayabileceği bir Kocasinan’ı hazırlamak için gayret ediyor ve yoğun çaba gösteriyoruz. Bu istikamette daha önce Yavuzlar Mahallesi olarak bilinen ve sonrasında mahallelerin birleşimiyle Yunusemre bölgesine dahil edilen bu bölgedeki önemli bir çalışmayı paylaşmak istiyorum. Gerçekleştirdiğimiz yol çalışması, uzun süredir beklenen bir ihtiyacı karşılamaktadır. Karadeniz Caddesi’nden başlayıp, yolun devamında gecekonduların bulunduğu ve yapılaşmaların imarsız olduğu, dolayısıyla yolun açılamayacak bir durumda olduğu bir alanda yapılan bu çalışma, büyük bir dönüşümün simgesidir. Burası, daha önce caddesi olan ancak genişliği son derece dar olan bir bölgeydi. Tayfun Caddesi üzerinde, onlarca gecekondunun istimlaki ve yıkılmasıyla birlikte altyapı çalışmaları tamamlandı ve yol yapımına başlandı. Bu bölgedeki hemşehrilerimizin uzun süredir beklediği bu projeyi bir an önce hayata geçirmek için büyük bir heyecanla asfaltlama çalışmalarını tamamladık. Karadeniz Caddesi’nden başlayarak, Ziyagökalp Mahallesi’ndeki Alınteri Caddesi’ne kadar uzanan Tayfun Caddesi’nin asfaltlama çalışmalarıyla modern hale dönüştü. Ayrıca bu cadde, Lokman Caddesi ile birleşerek önemli bir ulaşım yolu oluşturmuş oldu. Bu projede, kentsel dönüşüm ve kamulaştırma çalışmalarıyla mülkiyet sorunlarını çözerek bölgenin gelişimi için önemli adımlar attık. Bu çalışmalar, bölgedeki hayat kalitesinin artmasına imkan sağlayacak. Vatandaşlarımızın yaşamaktan keyif alacağı ve mutluluk duyabileceği bir Kocasinan inşa etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Özelikle imarsız yapıları, imar çalışmasıyla birlikte yıkılarak, yepyeni bir mahalleler inşa ettiklerine dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan’ı her alanda daha güzel bir geleceğe hazırladıklarını sözlerine ekledi.