YEREL HABERLER - 08 Mart 2012 Perşembe 10:16

“KARADENİZ KADİNİYUK FİLM BİLE ÇEKEYRUK”

A
A
A
“KARADENİZ KADİNİYUK FİLM BİLE ÇEKEYRUK”

Trabzon’un Tonya ilçesine bağlı Kaleönü köyünde yaşayan bir grup köylü kadın “Karadeniz Kadınıyız Güçlüyüz Ama…” konulu bir belgesel film çekti. Belgesel ekibinin kameramanı, yönetmeni ve sesçisi de köylü kadınlardan oluştu.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) AB Bilgi Merkezi tarafından gerçekleştirilen ‘AB-Türkiye Belgesel Film buluşması’ için biraya gelen köylü kadınlar, bir ilke imza attı. Etkinlik kapsamında oluşturulan Belgesel Film Atölyesi’ne katılan Tonya’ya bağlı Kaleönü Köyü’nde yaşayan kadınlar kendi hayatlarını filme aldı. Filmin yönetmenliğini köylü kadınlardan 55 yaşındaki Asiye Köksal yaparken, yönetmen yardımcılığını 71 yaşındaki Hanife Baykan, sesçiliğini 72 yaşındaki Sebahat Şanlı ve kameramanlığını da 45 yaşındaki Ayşe Uzun Yağız isimli köylü kadın yaptı.
Köylü kadınlara belgesel tekniklerini belgesel yönetmeni Deniz Yeşil öğretirken, verilen eğitim sonrası Tonya’nın Kaleönü köyünde 2 gün süren çekimlerin tamamını köylü kadınlar gerçekleştirdi.
Yönetmen Deniz Yeşil’in eğitmenliğinde gerçekleştirilen Belgesel Film Atölyesi aracılığıyla kendi yaşamlarını filme çeken Tonyalı kadınlardan filmin yönetmeni 55 yaşındaki Asiye Köksal, atölyenin kendileri için önemli bir deneyim olduğunu vurgulayarak, “Bundan sonra sorunlarımızı ve kültürümüzü yeni filmlerle anlatmaya devam edeceğiz. Ancak köydekiler bizi kamerayla görünce çok şaşırıyorlar. Diğer projelerimizde buna da alışacaklarını tahmin ediyorum” dedi.
Filmin 71 yaşındaki yönetmen yardımcısı Hanife Baykan çekimlerin ilk aşamasında komşularının çalışmalarını şaşkınlıkla izlediklerini belirterek, “Sırtımızdaki sepete alışan uşaklarımız kameraya da alışacaklar” diye konuştu.
Tonyalı kadınlar film çekimlerini tamamladıktan sonra ise kemençe ile horon oynayarak filmi kutladılar.
Belgesel ile ilgili bilgi veren filmin yönetmeni Deniz Yeşil, filmi Tonyalı kadınların çektiğini söyledi. Kendisinin köylü kadınlara sadece mikrofon ve kamera kullanımı ile nasıl röportaj yapılacağı hakkında bilgi verdiğini kaydeden Yeşil “Neredeyse tamamı 70’li yaşlarda köylü teyzelerdi. Anlattıklarımızı çok çabuk anladılar ve istekliydiler. Zaten Karadeniz kadını bu belgeselde mizahi yönlerini ve kararlılıklarını göstererek kısa sürede belgesel film işini çözdüler. Evlere gittiler, kadınlara Karadeniz’de kadın olmanın zorluklarını sordular” şeklinde konuştu.
Tonya’nın bütün Karadeniz’de kadınların aslında en güçlü yer olduğunu vurgulayan Yeşil “Burada kadınlar bazı durumlarda erkeklerden daha ön plandadır ve sözleri geçer. Ancak onlar da Karadeniz’in tamamında yaşanan sıkıntıları yaşıyor. İşte köy işleri ve ev işleriyle uğraşmak, ineklere bakmak gibi işlerle uğraşıyorlar. Tonyalı kadınlar tüm bu işlerinin arasında belgesel film bile çekebileceklerini kanıtladılar” ifadelerini kullandı.
TTSO AB Bilgi Merkezi Organizasyonuyla Karadenizli kadınların çektiği belgesel filmle ilgili bilgi veren TTSO AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Yakup Karbuz ise bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Trabzon Kadın Platformu’nun da desteğiyle kadın filmlerine ağırlık verdiklerini söyledi. Karbuz, oluşturdukları Belgesel Film Atölyesiyle de Karadeniz kadınının üretken, girişimci ve becerikli yanlarına vurgu yapmayı amaçladıklarını belirtti.
Öte yandan Trabzon Sanatevi’nde yarın başlayacak ve üç gün boyunca sürecek olan ‘AB-Türkiye Belgesel Film Buluşması’nda pek çok belgesel film Trabzonlular’la buluşacak. Etkinliğe tanınmış belgesel filmci Wilco Van Herpen ile yönetmenler Emel Çelebi, Can Candan, Muhammet Çakıral belgesel film takipçileriyle söyleşiler gerçekleştirecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.