ÇEVRE - 28 Şubat 2023 Salı 11:20

Prof. Dr. Şağdan Başkaya: "Anadolu Parsı popülasyonu artıyor"

A
A
A
Prof. Dr. Şağdan Başkaya: "Anadolu Parsı popülasyonu artıyor"

Son yıllarda özellikle Anadolu Parsı konusunda yaptığı araştırmalarla gündeme gelen Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.

Son yıllarda özellikle Anadolu Parsı konusunda yaptığı araştırmalarla gündeme gelen Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, Anadolu Parsı’nın Türkiye’nin çoğu yerinde olduğunu ve popülasyonunun arttığını söyledi.


Anadolu Parsı’nın hep dağlarda olduğunu ve hiçbir zaman neslinin tükenmediğini kaydeden Prof. Dr. Şağdan Başkaya, Anadolu Parsı’nın Türkiye sınırlarının yüzde 80’inde varlığını devam ettirdiğini belirtti.


Başkaya, Anadolu Leoparı yerine Anadolu Parsı’ isminin kullanılması gerektiğine dikkat çekerek “Söze Anadolu Leoparı diye başlamak istiyorum. Biz ısrarla Pars denmesinden yanayız yani Türkçe ile kullanılmasından yanayız. O yüzden bakanlık birçok üniversite gibi resmi kuruluşların en azından Türkçe’sini kullanması çok doğru olur diye düşünüyorum. Yani Anadolu parsı diyebilirler pars diyebilirler Türk parsı, Türkiye parsı da deseler hoşumuza gider” ifadelerini kullandı.


Anadolu Parsının Türkiye’nin Trakya bölgesi hariç diğer bütün bölgelerde varlığını sürdürdüğünün altını çizen Başkaya, “Hayvan iki yerde görüldü, daha öncesinde de farklı yerlerde görüldü. Bunlar eski yerdir yeni yerdir önemli değil ama bu hayvanın yıllardan beri Marmara Bölgesinin Trakya kısmı haricinde ülkemizde dolaştığını ısrarla söylüyoruz. İlk dediğimiz gün hayvanın Türkiye’de olmadığı şeklinde çok aşırı söylenmeyecek cümlelerle üstümüze gelindi. Biz ’Bu hayvan Türkiye’de var ve yavruluyor’ diyoruz. Bunu da oturduğumuz yerden söylemiyoruz. Genellikle Kuzeydoğu Anadolu’da Bölgesinde çalışan bir ekibimiz var. Yıllardan beri de bu coğrafyada her yerde dolaşıyoruz. Hakkari’den Muğla’ya, Artvin’den Edirne’ye kadar bu ülkeye hâkim bir ekibiz. Sık sık ziyaretler yapıyoruz. Her hafta ülkenin bir tarafındayız. Bir gün Sivas’ta isek öbür gün Kastamonu’dayız. Bir gün Muğla’da isek öbür gün Kırklareli’ndeyiz. İnsanlar bizi Trabzon’da oturduğumuz yerden konuştuğumuzu zannetmesinler. Bizim de arazide foto kapanlarımız var. Herkesin kapısına kurduğu türden biz de belki çoğu sahada da izin alamadığımızdan dolayı foto kapanları resmen köylünün arazisine kuruyoruz. Ziraat arazilerine de foto kapanlar kuruyoruz çünkü pars dediğiniz hayvan çok büyük alanları geziyor. İki ilde var derken birbirinden uzak iki ilden de zikredilse iki komşu ilde olsa biz şunu söylüyoruz; eski söylediklerime bakıyorum 15 yıl öncesinde bunun 30 kadar ilimizde olduğunu söylemişiz ki bu 30 ilinde hepsinin bir yerde kümelenmediğini, İç Ege’den Akdeniz’in Batı Torosları’ndan tutun, Batı Karadeniz’e kadar uzandığından bahsettik" dedi.



"Biz yıllar öncesinden beri bu hayvanı ayak izlerinden tespit ettik"


Bugün foto kapan ve termal kameralar ile izledikleri Pars’ı geçmişte ayak izlerinden takip ettiklerini belirten Başkaya "Biz yıllar öncesinden beri bu hayvanı ayak izlerinden öncelikle tespit ettik. İlk tespitlerimizi onunla yaptık bugün de hala o çöpe atılmış bir yöntem değil bizim için. Her gittiğimiz yerde karda, çamurda her yerde ayak izi arıyoruz. Çok şükür ki bu hayvanın ayak izlerine çoğu gittiğimiz vilayette rastlıyoruz. Şu an ülkenin batı kısımlarında da en batı uçlarında da Marmara’nın Trakya’sı haricinde İğneada ormanlarında da dolaşıyoruz, ayak izi arıyoruz. Bursa Uludağ’da bugüne kadar rastlamadık ancak bu rastlanmayacağı manasına gelmiyor. Denizli’nin Honoz Dağı’nda dolaştığımızda ayak izine rastlıyoruz, Muğla’da ayak izine rastlamışız Antalya’da, Mersin’de, Adana’da rastlamışız bunlar sürpriz değil bizim için. Ülkenin çoğu yeri sürpriz değil” şeklinde konuştu.



“Anadolu Parsı’nın olduğu bölgeler ava kapatılsın yaklaşımı doğru değil”


Anadolu Parsı’nın görüldüğü açıklamalarının ardından bölgelerin ava kapatılması şeklindeki yaklaşımların doğru olmadığını kaydeden Başkaya, “Bakan beyin açıklamasından sonra çok çeşitli mecralarda şunlar dillendiriliyor. ’Bu bölgeler ava kapatılsın’ diye bu doğru bir yaklaşım değil. Bu hayvan bugüne kadar var olan mevcut sistemle geldi bunu unutmamak lazım. Dünyanın hiçbir yerinde de zaten söylenildiği gibi bir uygulama yok, bilimsel değil söylenenler. Bugün Amerika’da Kuzey kıtayı düşündüğümüz zaman herkesin bildiği gibi jaguarla, puma yaşıyor bu coğrafyada. Özellikle Kuzey Amerika’da, ABD’de pumanın bulunduğu yerlerde bakıyorsun her türlü av devam ediyor hatta puma avı da devam ediyor. Adamlar yılda binlerce puma vuruyorlar. Buna rağmen pumanın da sayısı artıyor. Belli noktalarda puma tehditlerinden sıkıntı çekerken, bir çok noktada da artış eğiliminde. Mesela geçen yıl 27 ölümcül saldırı olmuş, 100 küsur saldırı içerisinde de bu pumalar da mecburen vurularak ortadan kaldırılmış. Baktığınız zaman orada av yasaklanmıyor avla beraber bu yürütülüyorsa yani bunun bilimsel yöntemleri neyse bizde onu yapmalıyız. Avcılığı yasaklayalım demek doğru bir yaklaşım değil. Bunlar bilimsel değiller, doğru da değiller” diye konuştu.



“Saldırgan bir hayvan olduğu ortada”


Anadolu Parsı’nın saldırgan bir hayvan olduğunu kaydeden Başkaya, “81 vilayetimizin neredeyse yüzde 70-80’ninde bu hayvan dolaşıyor. Şu an Trabzon’da konuşuyoruz Trabzon’un dağlarında pars var. Bunu söylemekte bir sıkıntı görmüyorum çünkü Türkiye’nin çoğu yerinde bu hayvan dolaşıyor. Pars insanlara saldırır dersek saldırdığına dair haberleri zaten uluslararası makalelerde veya yayın organlarında rastlıyoruz, görüyoruz. Afrika’dan Hindistan’a kadar saldırgan bir hayvan olduğu ortada. Ülkemizde ilk saldırı kaydı bir makalemizde bundan bahsettik bir doktorumuzun açıklamalarından yola çıkarak çok eski yıllarda olmuş durumda. Saldırabilir ama direk saldırgan bir hayvan diyerek kamuoyunu ürkütüp korkutmak istemiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Bakan Yardımcısı Boyraz, Erzincan’da Türkiye’nin ulaşım vizyonunu anlattı Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, “Türkiye Yüzyılı’nda Ulaştırma Vizyonu” konulu bir konferans gerçekleştirdi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme alanındaki mevcut durumu, hedefleri ve projeleri hakkında genel bir değerlendirme yaptı. Gençlere seslenerek bu alanlardaki gelişim ve yeniliklerin önemine vurgu yaptı. Ulaştırma ve altyapı alanında gerçekleştirilen projeleri ve Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırmaya yönelik atılacak adımları paylaştı. Kara, hava, deniz ve demir yolu alanında küresel dengeler ışığında Türkiye’nin fırsatlarını ve gelecek hedeflerini aktardı. Türkiye’de son 22 yılda, birçok alanda olduğu gibi, ulaştırma ve altyapı alanında da çağ atlatacak çalışmaların hayata geçirildiğini belirten Boyraz, ulaşımın tüm modlarında hayata geçirilen mega projelerle bir yandan vatandaşlarımızın hayatının kolaylaştırıldığını, diğer yandan ülkemizin küresel çaptaki konumu ve etkisinin güçlendirildiğini vurguladı. Son olarak Boyraz, Türkiye yüzyılı vizyonu kapsamında ulaşım ve iletişim altyapısını güçlendirecek, ülkemizin küresel rekabet gücünü artıracak ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek önemli projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Konferans sonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, katılımcılardan gelen soruları cevapladı. Program, hediye takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Düzce Esnafa 1 Mart 2025’e kadar süre verildi Düzce eski sanayi alanının kentsel dönüşümü için bir adım daha atıldı. Düzce Belediyesi tarafından alandaki esnaflara tebligatlar yapılmaya başlandı ve işletmelerin taşınması için 1 Mart 2025’e kadar süre verildi. Düzce kent merkezinin daha modern ve düzenli bir yapıya kavuşması amacıyla Eski Sanayi alanında uygulanacak kentsel dönüşüm süreci hız kazandı. Düzce Belediyesi, alandaki esnaflara tebligatlar göndererek, işletmelerin taşınması için 1 Mart 2025 tarihine kadar vakit tanıdı. Başkan Yardımcısı Hasan Günden imzasıyla esnaflara gönderilen yazıda, eski sanayinin trafik sıkışıklığına, iş yerlerinin hizmet kalitesinin düşmesine, zorlu çalışma şartlarına ve görüntü kirliliğine yol açtığı vurgulandı. Ayrıca, sanayi dükkanlarının yüksek deprem riski taşıdığı ve yerinde yapılan detaylı karot analizleriyle bu durumun tespit edildiği belirtildi. Esnaflar tarafından da sıklıkla dile getirilen alt ve üst yapıları tamamlanmış, sağlıklı, geniş çalışma alanına sahip, hizmet kalitesini yükselten, ekonomik verimliliği artıran ve şehre yakışan modern bir veya birkaç sanayi sitesi ihtiyacı doğrultusunda Düzce Beltaş Sanayi Sitesi inşa edildiği ve birinci etaptaki 112 dükkanın tamamlanarak sahiplerine teslim edildiği kaydedildi. İkinci etapta 88 dükkan planlandığı ve 10 ay içinde tamamlanmasının hedeflendiği, hemen akabinde 3. etaba geçilerek 74 adet dükkan daha inşa edileceği ifade edilerek, “Böylelikle, Düzce Beltaş Sanayi Sitesi’nde toplamda 274 dükkan tamamlanmış olacak, talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda yeni etaplar planlanacaktır” ifadelerine yer verildi. Düzce Belediyesi tarafından yürütülen ‘eski sanayi’ alanının kentsel dönüşüm çalışmalarında son aşamaya gelindiği ifade edilerek, “Düzce Beltaş Sanayi Sitesi dükkanlarının teslim töreninde Belediye Başkanımız Dr. Faruk Özlü tarafından ifade edildiği gibi, 1 Mart 2025 tarihine kadar taşınma işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir” denildi. Bu tarihten sonra elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin kesileceği hatırlatılarak, esnafların mağduriyet yaşamamak adına dükkanlarını 1 Mart 2025 tarihine kadar tahliye etmeleri gerektiği vurgulandı.
Düzce Trabzonlular derneğine yeni yerine muhteşem törenle kavuştu Düzce Trabzonlular Derneği’nin yeni yönetim kurulu yapılan görkemli törenle yeni binasına kavuştu. Yapılan törende Vali Selçuk Aslan, iş ve siyaset dünyası Trabzonluları yalnız bırakmadı. Düzce Trabzonlular Derneği geçtiğimiz aylarda yapılan kongre ile Erkan Koç başkanlığa seçildi. Yeni yönetim kurulu da ilk iş olarak dernek binasını yeni yerine taşıdı. Dernek binası ise yapılan görkemli törenle açıldı. Törene Vali Selçuk Aslan’ın yanı sıra protokol üyeleri, bürokratlar, iş insanları ve siyasi partilerin il başkanları ve yönetim kurulları ile STK temsilcileri katıldı. Vali Selçuk Aslan, hemşehri derneklerinin önemine vurgu yaparak; “Atalarımızın bir deyimi var ya doğduğun yer değil doyduğun yer diye işte Düzce’de yaşayan Trabzonlular da doydukları yere değer katarken bu şehirde kendi örf, adet ve ananelerini devam ettirmek için bu dernek çatısı altında birleşmişler. Trabzon’un kültürünü Düzce’de yaşatıyorlar. Daha önce yaptıkları organizasyonlarla bunu çok güzel yansıttılar. Bundan sonra da kültürel değerlerini gösterecekleri önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacaklarına inanıyorum. Hem yeni yönetime hem de dernek binası hayırlı uğurlu olsun” dedi. Dualarla açıldı Yapılan konuşmaların ardından Müftüs Osman Aydın’ın okuduğu dua ile Düzce Trabzonlular Derneği açıldı. Yeni yönetim ise şu şekilde oluştu; Başkan Erkan Koç, yönetim kurulu üyeleri; Bayram Bayoğlu, Cemil Kudal, Serkan Aydın, Varol Keleş, Abdülkadir Aycan, İsmail Kurt, Ethem Çelikarslan, Burak Aydın, Fikri Tezcan, Ömer Faruk Atabaş, Cengiz Demir, Gökhan Yiğit, Hasan Akgün oldu.
Aydın Karya Farma HBX Ar-Ge, organik tarım çalışması başlattı Aydın’da çeyrek asırdan bu yana endemik bitkiler üzerinde çalışmalar yapan Karya Farma HBX Ar-Ge şimdi de gerek tarımın gerekse canlıların sağlıklı geleceği için organik tarım çalışması başlattı. Sağlıklı bir gelecek için insanların zararlı alışkanlık ve bağımlılıktan kurtulması ne kadar önemli ise toprağın ve tarımın da kimyasal bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini ifade eden Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, bu yönde çalışma başlattıklarını söyledi. İnsanoğlunun hava ve sudan sonra en temel ihtiyacı olan gıda güvenliğinin gelişen teknoloji ile can güvenliği kadar önemli hale geldiğini belirten Karya Farma HBX Ar-Ge ekibinden Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, “Bugün sağlık alanında yaşanan sıkıntıların temelinde sağlıksız beslenme, çevre alanında yaşanan sıkıntıların temelinde ise aç gözlülük ve daha fazla kazanma hırsı gelmektedir. Gerek insanlığın sağlığı gerekse üzerinde yaşadığımız dünyanın çevre sağlığı için, kimyasaldan uzaklaşıp organiğe yönlenmemiz gerekiyor. ADÜ Tekonkent’te faaliyetlerini yürüten ve şuana kadar 18 patente imza atan Karya Farma olarak bu yönde çalışma yapıyoruz” dedi. “Kuraklık ve çevre sorunu her geçen yıl artıyor” Son günlerine geldiğimiz 2024 yılının en büyük sorunlarından birinin küresel iklim krizi adıyla anlan kuraklık olduğunu hatırlatan Saltoğlu, “Başta ilimiz Aydın olmak üzere, kuraklık tüm ülkenin hatta dünyanın önemli bir gündem maddesi. Bunun değişik sebepleri açıklansa da sorun ve sıkıntıların en büyük sebebi tabiata olumsuz müdahale eden insanoğludur” diyerek çözümün ise kimyasaldan uzak ekolojik tarından geçtiğini ifade etti. Tarımın ve üretim anlayışının yeniden inşa edilmesi gerektiğine inandığını kaydeden Karya Farma HBX Ar-Ge ekibinden Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, “Bize göre İklim değişikliğinin nedeni yanlış tarımsal uygulamalar ve tabiata kimyasal müdahaledir. Aydın’da hem tarım hem de hayvancılığı tehdit eden en önemli unsur kimyasal mücadeledir. İnsanların ve evcil hayvanların daha fazla rahatsızlanmasının temel nedeni de bize göre sağlıksız beslenmedir. Bu da gıdanın temelini oluşturan tarımda doğallıktan uzaklaşmanın sonucu oluşuyor” dedi. Tarım ve hayvancılıktaki sorunlara karşı ekolojik çözümlerle yaklaşmanın gerektiğini ve bu kapsamda Karya Farma HBX Ar-Ge ekibi olarak çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Saltoğlu, "Tarımda kimyasal bağımlılığı azaltarak, zehirsiz ve geri dönüşümlü yöntemlere yönelmemiz gerekiyor. Akıllı eko fidanlar, toprağı ve suyu verimli kullanan genetik çeşitliliğe sahip fidan türleridir ve Aydın gibi kuraklıktan etkilenen bölgelerde üretimi artırabilir. Eko gübreler ise hem toprağın biyolojik yapısını korur hem de çevreye zarar vermeden sürdürülebilir tarımı destekler. Ayrıca, eko seracılık ile hem enerji tasarrufu sağlanabilir hem de yerel ürün çeşitliliği artırılabilir" dedi.