GÜNDEM - 29 Nisan 2024 Pazartesi 12:18

Tokat’taki EYT mağduru Aydın: “Ücret bordrosu verilmediği için emeklilik hakkımı kaybettim”

A
A
A

1998-1999 eğitim-öğretim döneminde Tokat’ta ücretli öğretmenlik yapan İlker Aydın, sigorta başlangıcı olmadığı için Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) statüsüne geçemedi. Erbaa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü o dönemde Aydın’ın ücretli öğretmen olarak çalıştığını kabul etse de maaş ve ücret bordrosunu vermediği için emekli olamıyor.

Tokat’ta yaşayan 50 yaşındaki İlker Aydın, 1998-1999 eğitim-öğretim döneminde Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Hacı Fatma Uslu İlköğretim Okulu’nda ücretli öğretmenlik yaptı. İddiaya göre bu süre zarfında sigorta girişi yapılmayan Aydın, bu nedenle EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) statüsüne geçemedi. Durumu araştıran Aydın, aynı dönemde ücretli öğretmenlik yapan arkadaşı Yeliz Ünal Özlü’nün ilçe milli eğitim müdürlüğünden aldığı ücret bordrolarını SGK’ya bildirerek emekli olduğunu öğrenince, kendisi de benzer belgeyi almak için başvuruda bulundu. İlçe milli eğitim müdürlüğü, Aydın’ın o dönemde çalıştığını kabul ettiğini belirterek öğrencilere verdiği ders notlarını vermesine rağmen bilinmeyen bir sebeple ücret bordrosunu vermedi. Bu durumu hukuki mücadeleyle çözmeye karar veren Aydın, banka dekontunu alması halinde emeklilik hakkı kazanabileceğini iddia ediyor.

“Çalıştığımı kabul ediyor ama ücret bordromu vermiyor”

İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulunan EYT mağduru İlker Aydın (50), “1998-99 eğitim-öğretim yılında Erbaa ilçesi Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Hacı Fatma Uslu İlköğretim Okulu’nda ücretli öğretmenlik yaptım. Aynı yıl benim gibi ücretli öğretmenlik yapan Erbaa Tapu Müdür Yardımcısı Yeliz Ünal Özlü, ilçe milli eğitim müdürlüğünden ücretli öğretmenlik yaptığına ilişkin ücret bordrolarını alarak SGK’ya verdiği için emekli oldu. Aynı yöntemi ben izlemek istediğimde de Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğü o dönemde çalıştığımı kabul ediyor, hatta öğrencilere vermiş olduğum ders notlarını bana gönderiyor. Ancak ücret bordrosunu bana göndermiyor. Arşiv yönetmeliğinin 43. Maddesinde maaş ve ücret bordroları ilgili kurumda süresiz saklanır der. Bunu süresiz saklaması gerekiyor. Öğrendiğim kadarıyla da zaten maaş bordrolarım duruyor. Ama bana vermiyorlar” dedi.

“1998 yılında devlet bizi sigortasız çalıştırmış”

Her vatandaşın kanun önünde eşit olduğunu hatırlatan Aydın, “1998-99 eğitim-öğretim yılında ücretli öğretmenlik yaptığıma ilişkin Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğü ücret bordrolarımı verirse ben de SGK’ya vereceğim. SGK’da bordroları inceleyecek ve beni emekli edecek. Mağduriyetim de giderilmiş olacak. Belli ki devlet bizi 1998-99 eğitim-öğretim yılında sigortasız çalıştırmış. Ama arkadaşımı da sigortasız çalıştırmış. Arkadaşım Yeliz Ünal Özlü ücret bordrolarını aldığı için SGK’da ona hakkını verdi. Ben de hakkımı istiyorum. Anayasanın 10. Maddesinde her vatandaş kanun önünde eşittir der. Ben de anayasanın bana vermiş olduğu o hakkı talep ediyorum. Devlet kurumları arkadaşım Özlü’ye nasıl hizmet ettiyse ben de devletimden aynı hizmeti istiyorum. Erbaa Milli Eğitim Müdürlüğünden maaş ve ücret bordromu alırsam ben de EYT’li olacağım. Şunu da belirtmek istiyorum ki arşiv yönetmeliğiyle ilgili durumu da belirterek CİMER’e ilçe milli eğitim müdürlüğünü şikâyet ettim. Müdürlükte cevabında ücret bordrolarını ekte gönderdik diyor ama yine bakıyorum ki öğrencilerime vermiş olduğum ders notlarını gönderiyor. Devletin kurumu devleti kandırıyor” diye konuştu.

Yasin Kıras

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te "yol ortasına park" tartışmasında arbede çıktı, 2 polis yaralandı, 3 şüpheli gözaltına alındı Fatih’te aracı yol ortasına park ederek geçişe engel olan 3 şüpheli, oradan geçen sivil polisin tüm uyarılarına rağmen yolu açmayınca ortalık karıştı. Şüpheliler; polise hakaret ve tehdit edince arbede çıktı, 2 polis yaralandı. Polisin şüphelileri uzaklaştırmak için havaya uyarı ateşi açarken, 3 şüpheli gözaltına alındı. O anlar ise kameraya böyle yansıdı. Olay Fatih ilçesi Haseki Sultan Mahallesinde 17 Mayıs’ta saat 17.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, bir aracın yol ortasına park ederek geçişe engel olması üzerine oradan geçen sivil polis harekete geçti. Polis ekipleri, şahısları çekmeleri konusunda uyardı. Ancak uyarılara aldırış etmeyen E.K. , İ.H.K. ve A.K. isimli şüpheliler, sivil polisi tehdit ve hakaretlerde bulunarak saldırdı. Bunun üzerine taraflar arasında arbede çıktı. Arbede esnasında şüpheliler, görevli 2 polis memuruna yumruk attı. Görevli polisler, vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı. Bunun üzerine şahısları uzaklaştırmak amacıyla havaya uyarı ateşi açıldı. Ardından şüpheli şahıslar gözaltına alındı. Araçta yapılan aramalarda ise bir miktar uyuşturucu madde ile uyuşturucu ayrıştırma aparatı ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler “Görevli Memura Mukavemet” “Hakaret” “Tehdit” “Kasten Yaralama” ve “Uyuşturucu Madde Kullanmak” suçlarından sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Fatih’te "yol ortasına park" tartışmasında arbede çıktı: 2 polis yaralandı, 3 şüpheli gözaltına alındı Fatih’te aracı yol ortasına park ederek geçişe engel olan 3 şüpheli, oradan geçen sivil polisin tüm uyarılarına rağmen yolu açmayınca ortalık karıştı. Şüpheliler; polise hakaret ve tehdit edince arbede çıktı, 2 polis yaralandı. Polisin şüphelileri uzaklaştırmak için havaya uyarı ateşi açarken, 3 şüpheli gözaltına alındı. O anlar ise kameraya böyle yansıdı. Olay Fatih ilçesi Haseki Sultan Mahallesinde 17 Mayıs’ta saat 17.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, bir aracın yol ortasına park ederek geçişe engel olması üzerine oradan geçen sivil polis harekete geçti. Polis ekipleri, şahısları çekmeleri konusunda uyardı. Ancak uyarılara aldırış etmeyen E.K., İ.H.K. ve A.K. isimli şüpheliler, sivil polisi tehdit ve hakaretlerde bulunarak saldırdı. Bunun üzerine taraflar arasında arbede çıktı. Arbede esnasında şüpheliler, görevli 2 polis memuruna yumruk attı. Görevli polisler, vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı. Bunun üzerine şahısları uzaklaştırmak amacıyla havaya uyarı ateşi açıldı. Ardından şüpheli şahıslar gözaltına alındı. Araçta yapılan aramalarda ise bir miktar uyuşturucu madde ile uyuşturucu ayrıştırma aparatı ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler “Görevli Memura Mukavemet” “Hakaret” “Tehdit” “Kasten Yaralama” ve “Uyuşturucu Madde Kullanmak” suçlarından sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Eskişehir 19 Mayıs’ta 100 kilometre pedalladılar Tepebaşı Belediyesi, Türkiye Bisiklet Federasyonu Eskişehir İl Temsilciliği ve Tripy Mobility iş birliğiyle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında bisiklet turu düzenlendi. Tepebaşı Belediyesi ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Eskişehir İl Temsilciliği ile düzenlenen kortej etkinliğinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı coşkuyla kutlandı. Düzenlenen bisiklet turunda katılımcılar, Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı önünde bir araya geldi. Buluşma noktasından hareket eden 50 katılımcı, kortej oluşturarak 100 kilometrelik parkurda pedal çevrildi. “50 kişi ile 100 kilometrelik bir sürüş etkinliği gerçekleştirdik” Türkiye Bisiklet Federasyonu Eskişehir İl Temsilcisi Özlem Sakarya, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında gençliğe ve spora büyük önem veren Atamızı anmak için çıktık. Türkiye Bisiklet Federasyonu Eskişehir İl Temsilciliği, Tepebaşı Belediyesi ve turuncu bisikletleri ile trafiği kolaylaştıran Tripy Mobility iş birliği ile yaklaşık 50 kişi ile 100 kilometrelik bir sürüş etkinliği gerçekleştirdik. Sürdürülebilir sağlıklı bir yaşamın en etkin araçlarından biri olan bisiklet ile yaptığımız etkinliklerle gençliğe ve topluma örnek olmayı hedefliyoruz. Daha önce de buna benzer etkinliği 29 Ekim’de de Tepebaşı Belediyesi iş birliği ile yapmıştık. Bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz” dedi. Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’ndan başlayan kortej, Uludağ Sokak üzerinden Kütahya-Eskişehir yolu, Kümbet Kavşağı, Bursa Kütahya yolu, İnönü kavşağı, Oklubal kavşağı, Çukurhisar Mahallesi, Satılmışoğlu Mahallesi başta olmak üzere belirlenen güzergahta bisikletleri ile kortej halinde gitti. Katılımcılar belirlenen güzergahta 100 kilometre yol kat etti.
Ankara Bakan Güler: “Erken İhbar Radar Sistemi ile çok yönlü tehditlerin önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacağız” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Yüksek operasyon becerisine sahip bu radarımız sayesinde, çok yönlü tehditlerin, önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacak, böylece tehditlere karşı uzun menzilde etkin bir şekilde mukabele ederek ülkemizin savunma yeteneklerini büyük ölçüde artıracağız” dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ASELSAN’ın Gölbaşı yerleşkesinde ‘Taşınabilir Erken İhbar Radar’ teslimat törenine katıldı. “Savunma sanayimiz ihracat performansıyla da ülke ekonomisine de güç katmaktadır” Türkiye’nin stratejik bir coğrafyada yer aldığını ve bu nedenle kendi güvenliğini sağlayabilmesi adına, savunma sistemlerini kendi imkanı ile üretmesinin önemini vurgulayan Bakan Güler, “Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler yerli ve milli savunma sanayimizi her ne pahasına olursa olsun geliştirmemiz gerektiğini bizlere göstermiştir. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanımızın ortaya koydukları stratejik vizyon, yüksek irade ve kararlı duruşları sayesinde, savunma sanayii alanında büyük projeler başlatılmış, devasa adımlar atılmıştır. Bunun neticesinde, birbirinden değerli firmalarımızın, hemen her platformda tasarlayıp ürettiği, sürekli olarak yenilerini geliştirdiği yerli ve milli savunma sanayii ürünleri, ordumuzun gücüne güç katmaktadır. Yerli ve milli üretime dayanan, böylelikle Türkiye’nin bağımsızlığına katkı sunan savunma sanayimiz, teknoloji üretme ve transfer kapasitesinin yanında, ihracat performansıyla da ülke ekonomisine de güç katmaktadır. Savunma sanayimiz artık; güçlü altyapısı, sürdürebilir ekosistemi, geniş istihdam olanakları ve ürettiği birbirinden kritik projeler ile bölgesinde ve dünyada rol model durumundadır. İthal sistemlere olan ihtiyacımızın azalması ve ileri savunma teknolojilerine dayalı bir savunma sanayine sahip olmamız, politik ve ekonomik bağımsızlığımızı sağlarken askeri ve stratejik seviyede uluslararası etkinliğimizi de artırmıştır” ifadelerini kullandı. “Taşınabilir erken ikaz radar sistemini envanterimize katıyoruz” Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine dahil edilen yeni ürünler ile ordunun imkan ve kabiliyetinin geliştiğini belirten Bakan Güler, şöyle devam etti: “Son aylarda, insansız savaş uçağımız ANKA 3 ile yerli ve milli uçağımız KAAN’ın başarıyla gerçekleştirilen ilk uçuşlarını gururla izledik. Aynı şekilde insanlı hava platformlarımız, HÜRKUŞ, HÜRJET, GÖKBEY ve KAAN’ın seri üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Yerli ve milli imkanlarla üretilen gemilerimizi ve insansız deniz aracımızı donanmamızın hizmetine alırken yine Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak torpido ve füzelerin seri üretimine yönelik anlaşmaları imzaladık. Bunlara ilaveten, Kara Kuvvetlerimizin operasyon etkinliğine değerli katkılar sağlayacak farklı çap ve özelliklerdeki dört yerli ve milli füzemizin tedarik sözleşmelerini imzalarken modernize edilen ilk tankımızı teslim aldık. Bugün de yine ülkemizin savunmasına yönelik son derece kritik bir proje olan taşınabilir erken ikaz radar sistemini, envanterimize katıyoruz.” “Erken İhbar Radar Sistemi ile çok yönlü tehditlerin önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacağız” Gelişen harp teknolojisiyle asimetrik risk ve tehditlerin, hem savunma hem de güvenlik doktrinini sürekli değiştirdiğini aktaran Bakan Güler, geleneksel askeri tedbirlerin yanı sıra modern teknolojiye dayalı modern savunma sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Bakan Güler, “Türkiye olarak gerekli çalışmaları başlattık ve neticede Savunma Sanayi Başkanlığımız ve ASELSAN, yıllardır büyük bir gayretle üzerinde çalışarak erken ikaz radar sistemini üretmeyi başardı. Bu yeni nesil radar sistemimiz, Türkiye’nin en uzun menziline sahip olması erken ihbar yeteneği hızlı kurulum ve toparlanma gibi etkin hareket kabiliyeti ile kendi klasmanında en donanımlı özellikleri bünyesinde barındırıyor. Yüksek operasyon becerisine sahip bu radarımız sayesinde, çok yönlü tehditlerin, önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacak, böylece tehditlere karşı uzun menzilde etkin bir şekilde mukabele ederek ülkemizin savunma yeteneklerini büyük ölçüde artıracağız. Ayrıca personelimizin etraflıca bilgi sahibi olması, hızlı karar alarak icraata yönelmesi bakımından da radarımız, ordumuza önemli bir üstünlük sağlayacaktır” dedi.
Ankara Ato Başkanı Baran, 41. Geleneksel New York Türk Günü Yürüyüşü’ne katıldı ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ve beraberindeki ATO heyeti, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda ABD’nin New York kentinde düzenlenen ‘41. Geleneksel New York Türk Günü Yürüyüşü’ etkinliklerine katıldı. Programda ATO Başkanı Baran’a, ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Temel Aktay, Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Ali Yılmaz ve Nihat Uysallı eşlik etti. ATO heyeti yürüyüşte ‘Hepimiz Filistinliyiz’ yazılı Filistin bayraklı atkılar ile Filistin’e destek mesajı da verdi. Etkinlikte konuşan ATO Başkanı Baran, Türk ve Amerikan kültürlerinin, tarih boyunca birçok noktada etkileşime girdiğini belirterek, bu etkileşimin müzikten sanata, edebiyattan gastronomiye kadar geniş bir yelpazede kendini gösterdiğini söyledi. Baran, “Türk mutfağının Amerikan mutfak kültürüne olan katkılarından tutun da, Türk dizi ve filmlerinin Amerikan izleyicileriyle buluşmasına kadar, kültürel alışveriş her iki toplumun da zenginleşmesine katkı sağlıyor. Kültürel ilişkilerin yanı sıra, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri uzun yıllardan beri yakın siyasi ve ekonomik ilişkiler içerisinde. Stratejik ortak olan iki ülke arasındaki ticari ilişkilere rakamsal olarak baktığımızda da giderek geliştiğini görüyoruz. 2023 yılı sonu itibarıyla ticaret hacmimiz 30,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarma hedefini dile getirdi. Ankara Ticaret Odası olarak biz de bu hedef doğrultusunda gayret sarf ediyoruz” dedi. Türkiye, bölgesel bir merkez olarak konumlandırılıyor ABD’nin Türkiye’ye yatırım yapan ülkeler sıralamasında yaklaşık 15 milyar dolar ile ikinci sırada yer aldığını belirten Baran, Türkiye’de ABD sermayesine sahip 2 binden fazla şirketin faaliyet yürüttüğünü ifade etti. Türkiye’nin üretim standartlarının yüksek ve kaliteli, üretim ve yatırım için uygun bir merkez olduğunun altını çizen Baran, “Ticari ilişkilerin son yıllarda ivmelenmesiyle, Türkiye’de bulunan Amerikan şirketlerinin bir bölümünün, ülkeyi bölgesel bir merkez olarak konumlandırdığı görülüyor. Türk vatandaşlarının ABD’deki yatırımlarının da 2,7 milyar dolar düzeyinde olduğu belirtiliyor. Bu yatırımlar iki ülke için de istihdamı artırıyor, teknolojik iş birliği ve ekonomik büyümeyi destekliyor” ifadelerini kullandı. Güçlü bir köprü oluşturuyor ABD’de yaklaşık 250 bin Türk vatandaşının yaşadığını dile getiren Baran, Türk Günü Yürüyüşü’nün, Türk-Amerikan ilişkilerine katkı sağlayan önemli bir etkinlik olduğunu kaydetti. Baran, festivalin Türk-Amerikan toplumu arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğini geliştirdiğini belirterek, iki toplum arasında güçlü bir köprü oluşturduğunu da dile getirdi. Programda Baran’a, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) tarafından plaket takdim edildi. Etkinlikte; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız, İletişim Başkanlığı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağatay Özdemir, Washington Büyükelçisi Sedat Önal, New York Başkonsolosu Reyhan Özgür ve TADF Başkanı Gülay Aydemir de yer aldı.
İstanbul Türk Halk Müziği Sanatçısı Harikases’ten sanat camiasına çağrı: “Filistin konusunda daha duyarlı olmalıyız” Şarkılarıyla vatandaşların beğenisini kazanan Türk Halk Müziği Sanatçısı İbrahim Harikases, teknolojinin müzik piyasasına etkilerini değerlendirdi, sanat camiasının Filistin konusunda daha duyarlı olması gerektiğini belirtti. Harikases, “Teknolojinin gelişmesiyle sanatçılarımız çok ciddi mağdur, öyle sanatçılar var ki kiralarını ödeyemiyorlar, destek çıkmak lazım. Sanatçılarımızı Filistin konusunda daha duyarlı olmaya da davet ediyoruz. Her yeri bombalıyorlar, dünyada böyle bir katliam olmamış. En azından konserlerde, eser yazarken Filistin’i sürekli dile getirmek lazım” dedi. Şarkılarıyla vatandaşların beğenisini kazanan, müziğe olan tutkusuyla öne çıkan Türk Halk Müziği Sanatçısı İbrahim Harikases, müzik çalışmalarına devam ediyor. Birçok bestesi bulunan, bir albüm hazırlığı içinde olan ’Aşkı Gönlünde Ara’ gibi şarkılarıyla dikkat çeken İbrahim Harikases, teknolojinin müzik piyasasına etkilerini değerlendirdi. Harikases, İsrail’in Filistin’deki katliamına yönelik müzik camiasının daha duyarlı olması gerektiğini söyledi. Eserleriyle beğeni toplayan İbrahim Harikases, “Eskiden sanatçılarımız albüm çıkardıkları zaman milyonlarca satıyorlardı. Hem sanatçı hem besteci hem müzik yapımcısı hem onların yanında çalışanlar kazanıyordu. Teknolojinin gelişmesiyle beraber çok ciddi bir şekilde sanatçılarımız mağdur, sanatçılarımıza destek çıkmak lazım. Kültürümüzü iyi temsil eden sanatçılarımıza yer vermek lazım çünkü öyle sanatçılar var ki kiralarını ödeyemiyorlar, öyle sanatçılar var ki belki çocuklarının masraflarını ödeyemiyorlar, okutamıyorlar. Hep popüler müziğe önem verdik, hep Batı’ya, yabancı müziklere önem verdik. Müzikte de bence ahlaklı, kültürlü, milli, yöresel, yerli müziklere, yerli sanatçılarımıza kıymet vermek lazım. Son zamanlarda müzikte çok ciddi bir tüketim var. Resmi olarak dinlemek lazım, o sanatçıya bir katkısı olması lazım ki sanatçılar ayakta kalsın. Yoksa sanatçılarımız icraat yapamaz o hale geldiği zaman da bu sefer popüler müzik öne çıkıyor. Sanatçılar o kadar emek veriyor, bunun içinde besteci, müzisyenler, orkestra var, bir sürü masraf ediyorsun aynı zamanda yapımcı olduğumuz için her şeyi birebir yaşıyor, görüyoruz. Playback indiriyorlar ücretsiz, onun üstüne bir okuma yapıyorlar o şekil para kazanmaya çalışıyorlar. Dijital platformlar zarar verdi ama yapay zeka daha da zarar verecek, bunun da önlemini almak lazım” şeklinde konuştu. “Filistin’i sürekli dile getirmek lazım” Filistin’de çocuk ya da yaşlı demeden bir katliam yaşandığını, dünyanın bu duruma sessiz kaldığını söyleyen Harikases, sanatçıları duyarlı olmaya davet ederek, “Tepkimizi dile getirebiliriz, sosyal medyada dile getirebiliriz. Eser yazarken onlar adına eserler yazabiliriz. Sanatçılarımızın bu konuda daha duyarlı olmasını istiyoruz, daha duyarlı olmaya da davet ediyoruz. Tepki gösteren, Filistin’in yanında duran çok sanatçılarımız da var ama bazıları da sesini çıkarmıyor. Çoluk, çocuk, cami, kilise, okul demeden her yeri bombalıyorlar bana göre dünyada böyle bir katliam olmamış. Ülke olarak, ülkemizin sanatçıları olarak bu konuda çok duyarlı olmamız lazım. Onlara sürekli destek vermek lazım. En azından konserlerde olsun eser yazarken olsun, dijital platformlarda olsun Filistin’i sürekli dile getirmek lazım” dedi.