GENEL - 22 Mayıs 2020 Cuma 16:28

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Doç. Dr. İbrahim Arpacı:

A
A
A
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Doç. Dr. İbrahim Arpacı:

Korona virüs salgının kişilerde oluşturduğu etkiyi araştıran uzmanlar maske takmayanların korona fobisini oluşturan nedenler arasında yer aldığı sonucuna ulaştı.

Korona virüs salgının kişilerde oluşturduğu etkiyi araştıran uzmanlar maske takmayanların korona fobisini oluşturan nedenler arasında yer aldığı sonucuna ulaştı.


Türkiye’de korona virüsün etkilerini araştıran uzmanlar 72 ilden farklı eğitim seviyelerinden ve değişik sosyal ve ekonomik gruplardan toplam 2 bin 133 kişiden veri elde etti. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Doç. Dr. İbrahim Arpacı, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Baloğlu ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kasım Karataş, korona virüs fobisini dört alt boyuta ele alındı. Ekonomik, psikolojik, somatik ve sosyal boyutta yönetilen soruların cevabı dijital ortamda ele alındı. Yapılan araştırmada korona virüs fobisinin erkeklere göre kadınlarda daha çok görüldüğü, eğitim ve bölgesel olarak farklılıklar oluşturduğu gözlemlendi. En çok korona virüs korkusuna sahip olan bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi olarak tespit edildi.



Eğitim düzeyi endişeyi etkiliyor


Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi İbrahim Arpacı, eğitim düzeyi arttıkça korona virüs fobisinin düştüğünü tespit ettiklerinin altını çizerek, “Yani eğitim düzeyiyle korona virüs fobisi arasında negatif yönlü bir korelasyon tespit ettik. Dolayısı ile şunu söyleyebiliriz eğitim düzeyi arttıkça insanların bilinç düzeyde artmakta ve esasen korona virüsten korunma yolları olan hijyen, maske, sosyal mesafe gibi hususlara dikkat edildiğinde paniğe ve korkuya gerek kalmadan korona virüste baş edilebileceğini eğitim düzeyi yüksek olan birisi bireylerin fark ettiğini tespit ettik” dedi.



Maske takmayanlar korona fobiyi arttırıyor


Arpacı, maske takmayan insanların korona fobiyi artırdığını ifade ederek, “Eğer biz bilinç düzeyini arttırırsak esasen ’korona virüsten korkmak veya panik paniğe neden olmak’ yerine korona virüsten nasıl etkili bir şekilde korunabiliriz? Bu bilinç düzeyini arttırabilirsek biz bu korona virüsle baş edebileceğimizi düşünüyoruz. Araştırmamızdan örnek verecek olursak ’Öksüren bir insan gördüğünde eğer maske takmıyorsa veya pazar da karşılaştın bir insan maske takmıyorsa bu benim kaygı düzeyimi artırıyor. Maske takmayanlarla tartışmak istiyorum veya tartışıyorum? şeklinde kaygıları olanlar var" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Genel Başkanı Bahçeli: “Ferdi Tayfur’u kaybettik, o kardeşimdi, gönül diyarıma tercüman olan ses ve söz ustasıydı” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türk halk ve arabesk müziğinin müstesna sanatçısı Ferdi Tayfur’u kaybettik. O kardeşimdi, gönül diyarıma tercüman olan ses ve söz ustasıydı” dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türk arabesk müziğinin önemli isimlerinden Ferdi Tayfur’un vefatıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mübarek Üç Aylar ile Regaib Kandilini idrak ettiğimiz şu günlerde Cenab-ı Allah’ın rahmet, merhamet ve mağfiretine müstahak olabilmeyi niyaz ettiğim bir günde, Türk halk ve arabesk müziğinin müstesna sanatçısı Ferdi Tayfur’u kaybettik. O kardeşimdi, gönül diyarıma tercüman olan ses ve söz ustasıydı" ifadelerini kullandı. Ferdi Tayfur’un milyonlarca insanın gönlünde taht kuran bir vatan sevdalısı olduğunu belirten Devlet Bahçeli, “Adana’nın pamuk tarlalarında döktüğü teriyle helal rızkını kazanan, ardından da Türk müziğinin zirvelerine tırmanıp milyonların kalbine taht kuran cefakar, fedakar ve vatan sevdalısı bir sanatçımızdı. Emmioğlu şimdi yetim kaldı. Meleşir kuzuların sesiyle ölen bir garibin yasına gelen Çukurova’nın yanık ve yakıcı sesi ne yazık ki sevenlerini hüzne boğdu. Hakikaten kelimeler boğazıma düğümleniyor. Üzüntümü tarif ve telif edecek kelime bulamıyorum. Ferdi Tayfur’un vefatı bir parçamı alıp götürdü. Yerinde huzur bulsun. Mekanı cennet olsun. Cenab-ı Allah rahmetiyle muamele etsin. Aziz milletimizin, sevdalılarının ve hepimizin başı sağ olsun” açıklamasında bulundu.
Diyarbakır Diyarbakır’da üniversite öğrencileri ve Rojin Kabaiş’in babası “adalet” çağrısında bulundu Van Gölü’nde cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş ve üniversite öğrencileri, Diyarbakır’da yaptıkları açıklama ile olayın aydınlatılmasını istedi. Kabaiş ailesi, Mavi Kelebekler Kulübü üyeleri ve öğrencilerle bir araya geldi. Öğrenciler, daha sonra yakalarına Rojin’in fotoğrafını takarak açıklama için toplandı. Kulüp adına gazetecilere açıklamada bulunan Öğretim Görevlisi Mahmut Altunhan, 27 Eylül 2024 tarihinde öğrencinin kaybolma serüveni ve 15 Ekim 2024 tarihinde bulunmasıyla beraber o acıya ortak olmak amaçlı toplandıklarını söyledi. Halkın, öğrencilerin ve tüm kamu kuruluşlarının desteğiyle faillerin tez zamanda ortaya çıkarılmasını temenni ettiklerini dile getiren Altunhan, “Katil ya da katillerin adaletin önüne çıkartılarak gönüllerin bir nebze de olsa ferahlaması, aydınlık yarınlarımıza güven ve huzurun mihenk taşı olacaktır. Adaletin keskin kılıcı masum insanlara güven vermeli, suçlulara da korku salmalıdır ve bu bir elzemdir” diye konuştu. Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş ise, çok duygulandığını, ilk günkü gibi bir acı yaşadığını ifade etti. Rojin’in hayatını ve okulunu sevdiğini dile getiren Kabaiş, “Okulunu severek üniversiteye gitti. Benim için çok büyük bir acı, unutulmaz bir şey. Rojin intihar etmedi. Öyle söylemesinler, kesinlikle intihar etmedi. Rojin’i katlettiler, darp ettiler. Boğazım düğümleniyor, konuşamıyorum. İntihar süsü verdiler, intihar edecek hiçbir durum da ortada yoktur” şeklinde konuştu. Van’da 27 Eylül’de kaybolan ve 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında cesedi bulunan Rojin Kabaiş (21), memleketi Diyarbakır’da toprağa verilmişti.
Bilecik Restorasyonu tamamlanan tarihi cami ibadete açıldı Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde 1665 yılında IV. Murat’ın sadrazamı Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan ve kendi adını taşıyan tarihi Kara Mustafa Paşa Camii, restorasyon çalışmalarının ardından ibadete açıldı. Yurt genelinde sürdürdüğü 250’yi aşkın restorasyon çalışmalarını tamamlayarak, her şehrin sembolü de olan tarihi camilerine yönelik çalışmalarını sürdüren Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bilecik Pazaryeri Kara Mustafa Paşa Camiinde başlattıkları restorasyon çalışmaları sonrası Regaip Kandili’inde ibadete açıldı. İbadete açılan cami hakkında konuşan Bilecik Valisi Şefik Aygöl; “Yaklaşık 1 buçuk senedir devam eden restorasyonla bugün bu güzel tarihi camimize ibadete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tabiki burası ecdat toprakları. Kuruluşun ve kurtuluşun şehri Bilecik olunca şehrimizin her köşesinde ecdadımızın güzel hizmetleri var. Kara Mustafa Paşa Camisi bu eserlerden biri. 1578 yılında yapılmış olan cami, yaklaşık 2 yıl önce sözleşmesi yapıldı ve bugün özel bir gecede hayırlı bir gecede hizmete açmayı rabbim nasip eyledi. Rabbim bu hizmeti sunan büyüklerimize, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Bakanımıza, Genel Müdürümüze, yanımızda çok kıymetli vekilimiz var. Çok büyük destekleri var kendisine, bölge müdürlüğümüz ve heyetine, bunu yapan ustasından müteahhitine şükranlarımızı arz ediyorum” dedi. Ak Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir; ”Ecdadımızdan yadigar kalan eserleri ihya ediliyor, onarılıyor gelecek nesillere aktarması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu anlamda da Vakıflar Genel Müdürlüğümüz ilçemizde bulunan Kara Mustafa Paşa Camini bugünden itibariyle tamamlayıp tekrar hemşerilerimizin hizmetine sunmuş olduk. Tabi Sayın Valimizin az önce ifade ettiği gibi Anadolu’nun her bir köşesi ecdadın eserleriyle dolu. Bizimde gelecek nesillere aktarmamız gereken bu eserleri sağlam bir şekilde gelecek nesillere aktarmakta bizim vazifemiz. Bu hususta da Vakıflar Genel Müdürlüğümüz elinden geleni yapıyor. Ben başta sayın Genel Müdürümüz Sedat bey ve Bölge Müdürümüz Haluk bey ve tüm ekibine çok teşekkür ediyorum. Bu onarılan Kara Mustafa Paşa Camisinin de emeği bulunan, buradaki ustasından, yükleyicisine hepsine de şükranlarımı ilçenin bir ferdi olarak hemde bir milletvekili olarak sunuyorum. Tabi bu işler yapılırken de bunların takibi gerekiyor. Bu hususta da hem Kaymakamlarımız hemde Sayın Valimiz, Kültür Müdürümüz bu konularda da gerekli üzerine düşeni yaptılar. Allah onlardan razı olsun. Belediye Başkanımız olsun, ilçemizin diğer idarecilere ben huzurunuzda teşekkür ediyorum” dedi. Cami açılışına, Ak Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, Bilecik Valisi Şefik Aygöl, Bursa Vakıflar Bölge Müdürü Haluk Yıldız, Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Ak Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, Kaymakamlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.