EĞİTİM - 09 Ekim 2024 Çarşamba 12:32

TOGÜ’nün Tazelenme Üniversitesi’nde ilk dersler başladı

A
A
A
TOGÜ’nün Tazelenme Üniversitesi’nde ilk dersler başladı

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin Tazelenme Üniversitesi, 60 yaş üstü bireyler için başlattığı eğitim programında ilk haftayı geride bıraktı.


Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) tarafından hayata geçirilen Tazelenme Üniversitesi eğitim öğretim dönemine başladı. 23-30 Eylül 2024 tarihlerinde kayıtları yapılan öğrenciler ilk haftayı geride bıraktı. Yapılan oryantasyon programına Tazelenme Üniversitesi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Burak Acar katıldı. Acar, dersler öncesinde Tazelenme Üniversitesinin kuruluş süreci, eğitim süreci ve geleceğe dair planlamalar hakkında detaylı bilgi paylaşımında bulundu.


60 yaş üzeri öğrenciler ise yaşadığı heyecanı ve eğitim sürecinden beklentilerini paylaştı. Haftanın iki günü devam edecek ve 10 hafta sürecek güz dönemi programının ilk haftası Doç. Dr. Murat Serdar’ın Türk-İslam Tarihi, Dr. Burak Şirin’in Yaşlılıkta Koruyucu Sağlık ve İlk Yardım, Dr. Öğr. Üyesi Ayla Aydın’ın Temel Beslenme İlkeleri ve Aşçılık Uygulamaları ve son olarak Doç. Dr. Ayla Günal’ın Tedavi Hareketleri ve Fizyoloji dersleri ile tamamlandı.



TOGÜ’nün Tazelenme Üniversitesi’nde ilk dersler başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Çocukların okula giderken kahvaltı yapmaları sağlıkları için önemli Eskişehir’de çocukların okula giderken mutlaka kahvaltı yapmasını tavsiye eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir, örnek bir beslenme çantasında tam tahıllı sandviç, meyve, yoğurt, biraz kuruyemiş ve mutlaka 1 şişe su bulunması gerektiğini söyledi. Çocukların büyüme ve gelişme dönemlerinde edindikleri dengeli ve düzenli beslenme alışkanlıklarının ilerleyen yıllarda da sağlıklarını korumalarına yardımcı olacağını vurgulayan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir, “Yetersiz ve dengesiz beslenme sadece fiziksel gelişimi değil, aynı zamanda öğrenme yetilerini, konsantrasyonu ve genel olarak okul başarılarını da olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle sağlıklı bir beslenme düzeni çocukların hem okul başarısı hem de uzun vadeli sağlıkları için bir yatırımdır” dedi. “Her kahvaltıda 4 grup gıdadan bulunmalı” Çocukların güne enerjik başlamak için kahvaltıya ihtiyaç duyduklarının altını çizen Diyetisyen Soydemir, “Kahvaltı, beyin fonksiyonlarının doğru çalışması için gereklidir ve çocuğun gün boyu derslere daha iyi odaklanmasını sağlar. Kahvaltı alışkanlığı olmayan çocuklarda dikkat dağınıklığı, yorgunluk ve halsizlik gibi sorunlar daha sık görülür. İdeal bir kahvaltı, protein, tahıl, sağlıklı yağlar ve sebze meyve içerir” diye konuştu. "Çocukların hem lezzetli hem de besleyici yiyecekler tüketmesine özen göstermek gerekiyor" Diyetisyen Soydemir, kas gelişimi ve tok kalmaları için kahvaltıda alınabilecek protein kaynaklarının yumurta, peynir, süt veya yoğurt olduğunu belirtti. Enerjiyi uzun süre sağlayarak kan şekerini dengelemesi için tam buğday ekmeği, yulaf gibi tam tahıllı ürünlerin tüketilmesini öneren Diyetisyen Soydemir, ayrıca Beyin gelişimine katkıda bulunması için avokado, zeytin veya ceviz gibi sağlıklı yağlar ile vitamin ve mineral desteği sağlaması için de salatalık, domates veya taze sıkılmış meyve suyu gibi sebze ve meyvelerin faydalarını vurguladı. Beslenme çantasına konulan yiyeceklerin çocukların okul günündeki enerjilerini devam ettirmeleri ve sağlıklı kalmaları açısından büyük önem taşıdığını anlatan Diyetisyen Soydemir, abur cubur ve işlenmiş gıdalardan uzak durarak çocukların hem lezzetli hem de besleyici yiyecekler tüketmesine özen göstermek gerektiğini dile getirdi. “Tam tahıllı sandviç ve taze meyve koyun” Beslenme çantasına konulabilecek birkaç sağlıklı ve pratik seçenek sıralayan Diyetisyen Soydemir, tam tahıllı sandviçlerin faydalarına değinerek şunları söyledi: “Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tercih ederek besleyici bir sandviç hazırlayabilirsiniz. İçine peynir, haşlanmış yumurta, hindi füme, tavuk göğsü ya da avokado ekleyerek protein ve sağlıklı yağ dengesi sağlayabilirsiniz. Yanında marul, salatalık veya domates gibi sebzeler eklemek de harika olur. Meyve, çocuğunuzun tatlı ihtiyacını doğal yollarla karşılamanın en iyi yoludur. Elma, muz, mandalina gibi kolay taşınabilen ve dayanıklı meyveler beslenme çantası için idealdir. Ayrıca küçük bir meyve salatası hazırlayarak ona farklı meyveleri bir arada sunabilirsiniz." “Yoğurt sindirim sistemini düzenler” Probiyotik açısından zengin besinler olan yoğurdun çocukların sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olduğunu hatırlatan Diyetisyen Soydemir, evde küçük porsiyonluk yoğurtlar hazırlayıp içerisine taze meyveler veya bir miktar bal ekleyerek lezzetlendirilebileceğini anlattı. Özellikle katkı maddesi içermediği için evde yapılan yoğurdun daha sağlıklı bir seçenek olacağını belirten Diyetisyen Soydemir; ceviz, badem, fındık gibi sağlıklı yağ ve protein içeren kuruyemişlerin çocukların uzun süre tok kalmasını sağladığına işaret ederek, "Kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir gibi kuru meyveler ise doğal enerji kaynaklarıdır ve tatlı atıştırmalık olarak sunulabilir. Ancak porsiyon kontrolüne dikkat ederek vermek önemlidir çünkü fazla miktarda kuru meyve şeker oranını yükseltebilir” ifadelerini kullandı. “Cips yerine ev yapımı atıştırmalığa alıştırın” Ev yapımı sağlıklı atıştırma seçeneklerinden bahseden Diyetisyen Soydemir, “Sebzeli muffinler, tam tahıllı krakerler, ev yapımı enerji topları veya az yağla yapılmış fırın patates cipsleri hem lezzetli hem de sağlıklı alternatiflerdir. Bu atıştırmalıklar çocuklarınızın abur cubur tüketimini azaltmasına yardımcı olur. Çocuklar genellikle tatlı ve işlenmiş gıdalara yönelme eğilimindedir, ancak bu tür gıdalar hızlı bir şekilde enerji yükseltirken kısa süre sonra yorgunluk ve açlık hissi oluşturur. Şekerli içecekler, cipsler ve paketli bisküviler yerine daha doğal ve besleyici atıştırmalıklar sunmaya özen gösterin. Çocuğunuzun damak tadını şekersiz atıştırmalıklara alıştırmak, uzun vadede sağlıklı bir yaşam tarzı kazandıracaktır” diye aktardı. “Yeterince su içtiklerinden emin olmak önemli" Suyun gün boyu vücudun ihtiyacı olan en önemli bileşenlerden biri olduğunun altını çizen Diyetisyen Soydemir, çocukların oyun oynarken veya ders çalışırken su içmeyi ihmal edebilmesi nedeniyle beslenme çantalarına mutlaka su ekleyip gün içinde yeterince su içtiğinden emin olmak gerektiğini söyledi. Gazlı içecekler ve meyve suları yerine su içmeyi teşvik etmenin sağlıklı bir alışkanlık kazanmalarını sağlayacağını sözlerine ekleyen Diyetisyen Soydemir, bahsettiği gıdalardan oluşan bir beslenme çantasının içinde olması gerekenleri, “Tam buğday ekmeğinden peynirli sandviç, küçük muz veya elma, 1 porsiyon yoğurt (bal ve cevizle zenginleştirilebilir), 5-6 adet çiğ badem, 1 şişe su” diyerek örneklendirdi.
Iğdır Bakan Yumaklı: "Üç temel hedefimiz var; üreticilere uygun maliyetle hayvan temini, tüketiciye uygun maliyetle kırmızı et temini ve kırmızı et ithalatını bitirmek" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Iğdır’daki Kazımkarabekir Tarım İşletmesi Müdürlüğünde (TİGEM) incelemelerde bulunarak "Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi” ile ilgili önemli bilgiler verdi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TİGEM ile Et ve Süt Kurumu iş birliği ile hayata geçirecekleri ’Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi’ hakkında bilgi verdi. Bakan Yumaklı, "Şubat ayında hayvancılık yol haritamızı açıklamıştık. Yol haritamızdaki ana amacımızı verimli, kaliteli ve sağlıklı üretimi artırmak olarak belirtmiştik. 5 yıllık hedeflerimizi paylaştığımız yol haritasında bahsettiğimiz birçok uygulamayı teker teker hayata geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz. Örneğin, hayvansal üretimi planlıyoruz dedik. Bitkisel üretimde 1 Eylül itibarıyla geçtiğimiz planlı üretime, hayvancılık ve su ürünlerinde 1 Ocak itibarıyla başlamıştık. Bu planlama kapsamında hangi hayvansal üretimin hangi bölgelerde yapılacağını, başta su olmak üzere doğal kaynakları dikkate alarak uygulamaya geçirdik. Yine bir diğer önemli konumuz, hayvancılıkta etkin ve verimli bir destekleme modelini hayata geçirmekti. Hamdolsun bu konuyu da nihayetlendirdik. Detaylarını her fırsatta dile getirdiğimiz hayvansal üretimde yeni destekleme modelinde, ilk defa kadın ve genç çiftçilere desteklemelerde pozitif ayrımcılık yaptık. Hayvancılığın temel taşı ve sigortası olarak gördüğümüz aile işletmelerine daha fazla destek veriyoruz. Iğdır’ın da içinde bulunduğu 19 ilimizi ’Besilik Materyal Üretim Bölgesi’ olarak planladık. Bu illerde planlı üretim yapanlara ilave destekler veriyoruz" dedi. "Hayvan hastalıklarından şap hastalığı oranını yüzde 80 azalttık" Hayvan hastalıklarıyla mücadele konusunda Şubat 2024’te açıkladıkları adımları atmaya devam ettiklerini ifade eden Bakan Yumaklı, şunları söyledi: "Bunların başında ’Veteriner Yol Kontrol İstasyonları’ geliyor. İlkini Erzurum’da açtığımız bu istasyonlarımızın ikincisini Elazığ’da hayata geçirdik. Toplam 8’e ulaşacak bu istasyonlarımız, hayvan hareketlerini kontrol ederek, hastalığın başka illere yayılmasını engelliyor. Sıradaki yol kontrol istasyonumuzu da Ankara’da önümüzdeki günlerde açacağız. Diğer bir uygulamamız da yılda 2 kez uygulanan şap aşısı sayısını 3 doza çıkarmak oldu. Bu sonbahar aşılama dönemiyle birlikte, büyükbaş hayvanlarımıza 3’üncü doz aşılamayı başlattık. Hem veteriner yol kontrol istasyonu hem de artan aşı sayısının çıktılarını da almaya başladık. Geçtiğimiz yıla göre ülkemizde görülen şap hastalığı oranını yaklaşık yüzde 80 azalttık. Hayvan hastalıklarıyla mücadelemiz üreticimizle omuz omuza vererek kararlı şekilde devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." "Simental ırkında da genetik testler ile damızlık değerini belirlemeye başlıyoruz" Bakan Yumaklı, "Yol haritamızın bir diğer başlığı olan ıslah eylem planıyla ilgili de adımlarımızı atıyoruz. Ülkemizde en yaygın sütçü ırk olan siyah alaca ırkında yaklaşık 22 bin hayvanı verimlilik durumlarını genetik olarak ortaya koyarak referans popülasyonumuzu oluşturduk. Bu sayıyı her geçen yıl artırıyoruz. 2024 yılında artık bu ırktan doğan buzağılarda genetik yapısına bakarak, damızlık değerini belirlemeye başladık. Bu testi yaptıran yetiştiricilerimizin test maliyetini bakanlık olarak karşılıyoruz. Yine bu yıl içerisinde ülkemizde sayısı en fazla ikinci ırk olan simental ırkında da genetik testler ile damızlık değerini belirlemeye başlıyoruz. Her iki ırk için bu hizmeti yetiştiricimizin hizmetine sunuyoruz. Bu testin yaygınlaşması amacıyla Genomik Test Merkezini önümüzdeki günlerde Ankara’da açmış olacağız. Genomik seleksiyon ve embriyo transferi yöntemiyle, yüksek genetik kapasiteli üretim boğalarını Ocak 2025’te üretmeye başlıyoruz" dedi. "Projenin 3 ana hedefi var" Bakan Yumaklı, "Hayvancılık yol haritamızın şüphesiz en önemli başlığı ise anaç hayvan sayımızı artırmaktı. Çünkü anaç hayvanlarımızı hayvansal üretimin fabrikası olarak görüyoruz. Anaç hayvan sayınız ne kadar fazlaysa üretiminiz de o kadar fazla olacaktır. Siz istediğiniz kadar hayvan hastalıklarıyla mücadele edin, eğer anaç hayvan sayınızı da buna bağlı olarak artıramıyorsanız, yerinizde sayıyorsunuz demektir. Bugün de burada sizlere anaç hayvan sayısını artırmakla ilgili TİGEM ile Et ve Süt Kurumu iş birliğinde hayata geçirdiğimiz projeyi anlatacağız. Bu projemizde Iğdır ve Şanlıurfa Ceylanpınar’daki TİGEM çiftliklerimiz damızlık merkezlerimiz olacak. Buralardaki anaç hayvan sayısı, peyderpey artacak. İçinde bulunduğumuz Iğdır’daki işletmemize arkamda görmüş olduğunuz ilk anaç hayvanlarımız geldi. Peki, bu hayvanları ne yapacağız? Burada bulunan hayvanlardan doğan buzağıları aile işletmelerimize uygun maliyetle vereceğiz. Besi olarak verdiğimiz hayvanlarla aile işletmelerimiz aracılığıyla et üretimimizi yerli imkanlarla artıracağız. Dişi doğan buzağılar da yine aile işletmelerine uygun maliyetle verilerek anaç hayvan sayısını artırmış olacağız. Bu projenin 3 ana hedefi var. İlk olarak başımızın tacı üreticilerimizin uygun maliyetle sürdürebilir şekilde hayvan teminini sağlamak. İkincisi de tüketicimizin uygun maliyetle kırmızı ete ulaşmasını sağlamak ve nihayetinde de Türkiye’nin kırmızı et ithalatını bitirmek. Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projemiz, çiftçilerimize ve ülkemize hayırlı olsun" diye konuştu. Bakan Yumaklı, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Küresel anlamda yaşanan gelişmeler hepinizin malumu. Yakın zamanda dünyanın geçirmiş olduğu Kovid pandemisi hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Tüm bunlar, şunu bir kez daha gösteriyor ki gıda arz güvenliği, en az milli güvenlik kadar önemli. Bizim gıdada arz güvenliğini sağlamaktan başka şansınız yok."
İstanbul Beylikdüzü Belediyesi “Benim Kedilerim” ile sergi sezonunu açtı Grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun “Benim Kedilerim” isimli resim sergisi Beylikdüzü Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi açılışında konuşan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Beylikdüzü her daim kültür ve sanatın konuşulmaya devam edeceği bir kent olacak” dedi. Çalışmalarıyla kültür ve sanatta da öncü olan Beylikdüzü Belediyesi, 2024-2025 kültür sanat sezonunun ilk sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Sanat yaşamında kırk yılı geride bırakan grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun 60’a yakın eseriyle 14. edisyonunu sunduğu “Benim Kedilerim” adlı resim sergisi, Beylikdüzü Atatürk Kültür Merkezi Galeri Bedri Rahmi Sergi Salonu’nda kapılarını açtı. Serginin açılışına; Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın yanı sıra çok sayıda sanat öğrencisi ve sanatsever de katıldı. Çalık: Sanat ve sanatçının her daim yanında olmaya gayret ediyoruz Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık yaptığı konuşmada, “Sanatın iyileştirici tarafının hayatımızda yer almasını sağladığımız an bu milletin kurtuluşudur. Bu toprakları yarınların güzellikleriyle buluşturacak olan da sanattır. Sanat ve sanatçının her daim yanında olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya gayret ediyoruz. Sokak hayvanlarıyla ilgili bir gündem maddesi de varken bu serginin burada açılmış olması çok özel. Bu güzel eserleri Beylikdüzümüz ile paylaşma imkânı verdiği için üstada yürekten teşekkür ediyorum. Beylikdüzü her daim kültür ve sanatın konuşulmaya devam edeceği bir kent olacak” ifadelerini kullandı. Sergi 8 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek Sanatçı Gürbüz Doğan Ekşioğlu ise “Açmış olduğum 14. kedi resimleri sergisi. Keşke imkân olsa da bu sergiyi Türkiye’nin her yerinde açabilsem ve daha çok çocuk görebilse. Kedileri farklı göstererek çocukların daha çok hayal kurmasını ve farklı şekilde düşünmelerini sağlamak isterdim. Beylikdüzü Belediyesi’ne beni davet ettikleri ve bana bu imkânı verdikleri için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Sergi, 8 Kasım 2024 tarihine kadar ziyarete açık olacak.
Ankara İçişleri Bakanlığından 4 ton kokain ile yakalanan gemi hakkında açıklama İçişleri Bakanlığı, Kanarya Adaları’nda 4 ton kokain ile yakalanan "Ras" isimli geminin Türkiye’den çıkış yaptığının belirlenmesine ilişkin, "Ras isimli geminin güzergah, liman ve hız bilgileri birlikte analiz edildiğinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin Güney Amerika ülkelerinden hayalet olarak tabir edilen gemilerle getirilerek Atlas okyanusu üzerinde Gine ya da Moritanya açıklarında bahse konu gemiye aktarıldığı, akabinde Avrupa ülkelerine sevk edileceği değerlendirilmektedir" denildi. 4 Ekim Cuma günü İspanya ve Fransa güvenlik güçlerince Atlas Okyanusu Kanarya Adaları yakınlarında Tanzanya bayraklı "Ras" isimli gemiye düzenlenen operasyonda yaklaşık 4 ton kokain maddesi ele geçirildi. İçişleri Bakanlığı, yakalanan "Ras" isimli gemi ile ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamada, şunlar kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımız hemen İspanyol Narkotik Polisi ile iletişime geçmiş ve bu iletişim süreci karşılıklı olarak devam etmektedir. 19 Temmuz 2024’ten bu yana Zanzibar-Tanzanya bayrağı taşıyan geminin hareketleri incelenmiş. 28 Temmuz 2024 tarihinde İstanbul Zeytinburnu açıklarındaki demirleme alanından ayrıldığı ve 9-10 Ağustos 2024 tarihlerinde Fas’ın Kazablanka kentinde kısa bir mola vererek Sierra Leone’ye transit geçiş yaptığı, 21 Ağustos’ta Freetown, Sierra Leone açıklarında demirlediği ve 11 Eylül’e kadar 20 gün boyunca orada kaldığı, 11 Eylül’de kuzeye doğru hareket ettiği ve 13-20 Eylül tarihleri arasında Gine ile Gine-Bissau ülkeleri karasularında limana giriş izni için beklediği ve akabinde 21 Eylül tarihinde 21 saat boyunca Bissau limanında demirlediği, 22 Eylül tarihinde Bissau limanından ayrıldıktan sonra, bir sonraki uğrak limanı olarak İskenderiye, Mısır’ı gösterdiği ve tahmini varış zamanını 15 Ekim 2024 olarak belirlediği, 23-24 Eylül 2024 tarihleri arasında Gine-Bissau açıklarında düşük hızda manevralar gerçekleştirdiği, 26 Eylül 2024 tarihinde Moritanya açıklarında seyrettiği, 28-29 Eylül 2024 tarihleri arasında Moritanya açıklarında hızını önemli ölçüde düşürdüğü, Akabinde gemi İskenderiye Limanına seyir halindeyken Kanarya Adaları’nın kuzeydoğusundaki sularda 4 Ekim 2024 tarihinde İspanya ve Fransa güvenlik birimlerince operasyon yapılarak limana çekildiği ve 4 ton kokain maddesi ele geçirildiği bilgileri edinilmiştir." Açıklamadın devamında, "Ras isimli geminin güzergah, liman ve hız bilgileri birlikte analiz edildiğinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin Güney Amerika ülkelerinden hayalet olarak tabir edilen gemilerle getirilerek Atlas okyanusu üzerinde Gine ya da Moritanya açıklarında bahse konu gemiye aktarıldığı, akabinde Avrupa ülkelerine sevk edileceği değerlendirilmektedir" denildi.
Bursa Geleceğin Alper Gezeravcı’ları Yıldırım’da yetişiyor Yıldırımlı çocuklar Molla Yegan Çocuk Üniversitesi’nde uzay yolculuğuna çıkarak astronotların 24 saatine tanıklık ediyor. Molla Yegân Çocuk Üniversitesi’nde çocuklar, astronomi ve uzay bilimleri alanında temel eğitim alıyor. 5-13 yaş grubu kursiyerlere 27 branşta eğitim verilen tesisten yüzlerce çocuk yararlanırken uzaya yolculuk eğitimleri de tüm hızıyla devam ediyor. Yeni eğitim öğretim dönemiyle birlikte ilkokul, ortaokul, anaokulu ve rehabilitasyon merkezlerinin misafir edildiği Çocuk Üniversitesi’nde katılımcılar önce astronot kıyafeti giyiyor, sonrasında roket modelin içinden geçerek uluslararası uzay istasyonu modülünde bir astronotun 24 saatini gözlemleyebilme imkânı buluyor. Uzay meraklıları, sergi alanındaki karadeliklerin oluşumu, manyetik alanın doğası, gezegenlerin sesi, gece gündüz oluşumu, güneş sistemi ve evrendeki büyüklükleri, büyük patlama gibi bilgileri onlara özel dizayn edilmiş düzenekler ve donanımlar eşliğinde inceleme imkânı buluyor. Yaklaşık 2 saat süren uzay macerası ile katılımcılar uzaya dair merak ettikleri soruların yanıtlarını alıyor. Geçtiğimiz yıldan bu yana Yıldırım Belediyesi olarak toplamda 10 bin 131 öğrenciyi Molla Yegan Çocuk Üniversitesi’nde ağırladıklarını ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Evlatlarımızın hem bilim hem de kültür eğitimlerini nitelikli şekilde alabilmeleri için Molla Yegân Çocuk Üniversitesi’ni ilçemize kazandırdık. İnanıyorum ki, geleceğin bilim insanları, öğretmenleri ve Türkiye’nin iftihar kaynağı olacak nice değerli ismi Yıldırım’dan çıkacak. Molla Yegân Çocuk Üniversitemiz, evlatlarımızın ufkunu açacak, onların hayal dünyasını zenginleştirecek ve yeni Fatihlerin yeni Aziz Sancarların yeni Selçuk Bayraktarların yetişmesine vesile olacak” dedi.