KÜLTÜR SANAT - 04 Ekim 2024 Cuma 12:36

"Tahtalıköyü boyladı" deyiminin kaynağı bulundu

A
A
A

Tokat’ın Büyükyurt köyünde, Orta Asya kökenli tahta mezar geleneği günümüze kadar ulaşarak, "Tahtalıköyü boyladı" deyiminin kaynağını oluşturuyor.

Tokat’ın Niksar ilçesine 23 kilometre uzaklıkta bulunan Büyükyurt köyünde, Orta Asya’dan günümüze kadar ulaşan ilginç bir mezarlık geleneği dikkat çekiyor. Köyde yer alan 5 mezar, Türklerin Orta Asya’dan getirdikleri kültürün bir uzantısı olarak kabul ediliyor. Eski Türklerde, kötü ruhların tahtadan uzak durduğuna inanıldığı için mezarlar ev ve bark şeklinde yapılarak cenaze anıtı işlevi görüyordu. Bu geleneğin de ölen birine Türkçede "Tahtalıköyü boyladı" denmesinin kökenini oluşturduğu düşünülüyor.

"Tahtalıköy tabiri ev şeklinde benzeyen tahta mezarlıklar için söylenmiş"

Tahta mezarların Göktürk kanunlarında ruhların ikametgahı olarak görüldüğünü söyleyen tarih araştırmacısı Aybike Gamze Gazioğlu, "Birisi vefat ettiğinde, hatta gündelik konuşmamızda, vefat eden birisi için ’tahtalıköyü boyladı’ deriz. Bu deyimin nereden geldiğini söylemek istiyorum. Günümüzde bu durum pek bilinmese de tahta mezarlar biz Türklerin Orta Asya’dan beri gelenekleri arasındadır. Türkçemizde ev bark terimi aynı zamanda mezar anıtı anlamına da gelir ve Göktürk kanunlarında ruhların ikametgahı olarak görünür. Bark ulu kişilerin yaptıkları ve ziyaret konusu olan türbeleri de ifade eder. Derme çatma ağaçtan yapılan ev anlamına da gelir. Bu sebeptendir ki evlerin çatısı, tahta mezarlarının çatısı, cenazede taşınan tabutun üstü genelde düz değil baca şeklindedir. Ev bark dediğimiz deyim de bize ev yaşamayı bark ise ölümü hatırlatıyor. Türkçe’de ’tahtalıköy’ tabiri ev şeklinde benzeyen tahta mezarlıkları için söylenmiş. Orta Asya’da ağaç mezarların kötü ruhların tahtadan uzak durduklarına inanırlarmış. Bu gelenekten günümüzde kalan şey vefat eden birisi defnedilirken baş ve ayak bölümünü belirten tahtalar dikilir. Bu gelenek o dönemden kalmadır. Orta Asya’da mezarlar tahtadan olduğu için 13’üncü yüzyılda Türk asıllı, İranlı Ozan Nizami tahta mezarları için ’Kıpçak bozkırlarında toprağa saplanmış tahtalar, deniz kıyısında otlar kadar çoktur’ demiştir. Tokat’ın Niksar ilçesine 23 kilometre uzaklıkta bulunan Büyükyurt köyünde 5 tane tahta mezar vardır. Bu köydeki ağaç mezarlar ev barkı şeklinde yapılmış mezar sandukasıdır. Orta Asya’da bulunan tahta mezarlara ölü gömme geleneğinin de devamıdır" dedi.

"19 mezardan 5 tanesi kaldı"

Gazioğlu, Büyükyurt köyünde daha önce 19 tane tahta mezar olduğunu ifade ederek, "Şu anda 5 taneye düşmüş durumda. Yetkililerin bu son kalan 5 tane mezarlara da sahip çıkmasını istiyoruz" diye konuştu.

"Tahta mezarlar azaldı"

Büyükyurt köyü sakinleri ise köydeki tarihi tahta mezarların beton yapılarla yer değiştirmesinden endişeli. Köylüler, "Eskiden imkansızlıktan tahta kullanılırdı, ustalıklarını konuştururlardı. Şimdi beton mezarlar yaygınlaştı, tahta mezarlar azaldı" diyerek, bu geleneğin canlandırılmasını istiyor.

Yasin Kıras

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Zeyrek’ten kreş açıklaması Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, kreşlerin kapatılması iddiasıyla ilgili, “Biz Manisa’mda ilçe belediyelerimizle birlikte yaklaşık 17 tane kreşimizle bin 500 tane evladımıza gündüzleri ev sahipliği yapıyoruz. Orada bin 500 evlat demek, bin 500 anne demektir. 100’e yakın öğretmen demektir. Bunların kendi hayatlarına, ekonomik hayatlarına katkı sunması demektir” dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, kreşlerin kapatılacağı iddialarına yönelik açıklamalarda bulundu. Kararın kendilerine cuma günü ulaştığını söyleyen Başkan Zeyrek, "Bir aile kreşe bir çocuğunu veriyorsa evet çocuğun eğitimi çok ön plandadır. Onun gelişimi için çok önemli bir şeydir. Ama o aile de kendi ekonomik hayatlarına katkı sağlamak için o çocuklarını oraya bırakıyorlar. Bunu bir kere unutmamak lazım. Biz Manisa’mda ilçe belediyelerimizle birlikte yaklaşık 17 tane kreşimizle bin 500 tane evladımıza gündüzleri ev sahipliği yapıyoruz. Orada bin 500 evlat demek, bin 500 anne demektir. 100’e yakın öğretmen demektir. Bunların kendi hayatlarına, ekonomik hayatlarına katkı sunması demektir. Biz o ailelerin hem ekonomik anlamda hayatta kalmalarına hem çocuklarına ev sahipliği yapıp bize güvenip inandıklarından dolayı kendi evlatlarımız gibi onlara bakmayı kendimize vazife belirledik” dedi. Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak kreşlerden para kazanmadıklarını söyleyen Başkan Zeyrek, “Bu evlatlar bizlerin evlatları. Ve bu evlatlara sahip çıkmak benim en büyük görevlerimden bir tanesi Biz bu kreşlerden para mı kazanıyoruz? Para kazanmıyoruz. Biz bu kreşlerden başka menfaatler mi elde ediyoruz? Hayır etmiyoruz. Ama biz kreşlerimizi kapatmamak için direneceğiz, mücadele edeceğiz. Ve burada halkımızla birlikte olacağız. Çünkü yalnızca kreşlere kalmayacaktır, bu bir adımdır. Bir daha ilerisinde eğitim kurumlarımıza da kapatma talepleri gelecektir. Biz denetime her türlü açığız" dedi.