YEREL HABERLER - 07 Kasım 2012 Çarşamba 14:23

TGF GENEL BAŞKANI SERTEL`E DESTEK

A
A
A
TGF GENEL BAŞKANI SERTEL`E DESTEK

Tokat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kemal Özdilek, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanı Atilla Sertel`in twitter`a yasak koyduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu söyledi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu bayrağının ikinci kez Atilla Sertel`e verildiğine dikkat çeken Başkan Özdilek, Alanya Gazeteciler Cemiyeti tarafından 40.sı düzenlenen TGF Başkanlar Konseyi toplantısının son derecede başarılı bir şekilde yapıldığını söyledi. Başkan Özdilek, federasyonun ileri hedeflerine çomak sokmak amacıyla gerek genel kurulu ve gerekse 40. Başkanlar Konseyi toplantısını sanki antidemokrat bir şekilde yapıldığı ifadelerini asla kabul etmediklerini ifade ederek, ``Tokat Gazeteciler Cemiyeti olarak 40. Başkanlar Konseyi toplantısını ve Federasyonumuzun olağan genel kurul toplantısının Türkiye`ye yayılmış cemiyetlerimizin birlikteliği ve büyüklüğünün bir göstergesi olarak başarı ile yapıldığına herkes gibi inancımız tamdır. 2009 yılından itibaren varlığını iyiden iyiye hissettiğimiz Türkiye Gazeteciler Federasyonu hiçbir tahakküm altında kalmadan demokratik bir ortamda eylül ayında genel kurulunu yaparak yeni dönem hazırlıkların girmiştir. Gazetecilik mesleğinin onurunu rencide edecek derecede objektiflikten uzak ve tamamıyla hayal ürünü yakıştırmaları kabul etmiyor, bu şekilde yayınlar yaparak federasyonumuzun moral ve motivasyonunu bozmak gayesi güdenlerin biran önce piyon olmaktan çıkarak gerçek görevlerinin gereğine yoğunlaşmalarını ümit ediyoruz`` dedi.
Başkan Özdilek, Federasyon Başkanı Atilla Sertel`in twittera yasak koyduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu belirterek, ``TGF Başkanı Sertel, bütün konuşmaları içerisinde özgür basın ve ifade özgürlüğünü diline peltek yapmış bir insana insafsızca `başkan twitter`a yasak koymuş, yasağa uymayanları disipline sevk edecekmiş` şeklindeki yanlı, yasakçı bir tavrı yakıştırmayı şık bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Bunu yazıların da ifadelerin de kullananların da gözlerinin önündeki çapaktan kaynaklı bir acziyet içerisinde olduklarını düşünüyoruz. Ve kaldı ki kendisini böyle bir yasakla karşı karşıya olduğunu ifade edenler meslekteki konumlarını bir kez daha gözden geçirmelidirler`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Sahurda rahatsızlandı, doktorların şüphesi hayatta tuttu Diyarbakır’da yaşayan Mehdi Tekin (45), sahur yaptıktan sonra fenalaştı. Ailesinin 112 acil sağlık ekiplerine olayı bildirmesinin ardından Tekin, Diyarbakır Memorial Hastanesine sevk edildi. Hastaneye yetiştirilen ve kalp damarları tıkalı olduğu belirlenen Tekin, yapılan anjiyo ile sağlığına kavuştu. Diyarbakır’da yaşayan ve 3 yıl önce kalp krizi geçirip damarlarına stent takılan Mehdi Tekin, dün sahur yaptığı sırada fenalaştı. Ailesinin haber vermesi üzerine olay yerine 112 acil sağlık ekibi yönlendirildi. Diyarbakır Memorial Hastanesine kaldırılan ve kan değerleri normal çıkan Tekin’in kalp krizini düşündüren şikayetlerinin olması üzerine doktorlar anjiyo yapma kararı aldı. Tekin’e el bileğinden girilerek yapılan anjiyo yapıldı. Kalbin en önemli komşu iki damarının çatal bölgesi tıkalı olan Tekin, yapılan anjiyo ile sağlığına kavuştu. Konu ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Diyarbakır Memorial Hastanesinde Kardiyoloji Bölümünden Doç. Dr. Mesut Aydın hastaların genç yaşta kalp krizi şikayeti ile hastanelere başvuru yaptıklarını belirtti. Doç. Dr. Aydın, "Genç yaşta artık kalp krizlerini görebiliyoruz çünkü günümüzde maalesef herkeste çok fazla stres var. Beslenme şartları sağlıklı değil, özellikle ailede kalp rahatsızlığı olan kişilerin kalp krizi erken yaşta geçirme ihtimali var ve bunu bilmek lazım. Beklenmedik herhangi bir şikayet özellikle göğüs ağrısı, göğüste yanma, kollarda ağrı bunların dışında baş dönmesi, göz kararması, bayılma hissi, nefes darlığı, çabuk yorulma gibi şikayetler de varsa kişi muhakkak bir kardiyoloji uzmanına muayene olması gerekir’’ dedi. 40 yaş sonrasına dikkat 40 yaşından sonra herkesin bir kalp krizi geçirme ihtimalinin olduğunu kaydeden Doç Dr. Aydın, "Muhakkak yılda en az bir defa kardiyoloji muayenesi olunması gerekir. 45 yaşındaki hastamız göz kararması, baş dönmesi nedeniyle hastanemiz acilinde başvurmuş yapılan tetkikler normal çıkmıştı. Hastamız yaklaşık 3 yıl önce kalp krizi geçirmiş, stent takılmış. Kan değerleri normal çıkmış olmasına rağmen kalp krizini düşündüren şikayetlerinin olması nedeniyle anjiyo yapılmasına karar verdik ve bunun sonucunda kalbin en önemli komşu iki damarın çatal bölgesinde tıkalı olduğunu gördük. El bileğinden kısa sürede yaklaşık bir saat süren bir işlemle damarlar sağlıklı bir şekilde açıldı. Şu an hastamızı sağlıklı bir şekilde taburcu ettik" diye konuştu. Özellikle Ramazan ayında yeni kalp krizi geçirmiş kişilerin o yıl oruç tutmalarını tavsiye etmediklerini ifade eden Doç Dr. Aydın, "Özellikle şeker hastalarının, yoğun ilaç kullanımı olan kişilerin, ağır kalp yetmezliği olan kişilerin oruç tutması uygun değildir. Kalp krizinden korunmanın en önemli yolu sağlıklı beslenmek ve hareket etmektir. Çok yağlı yemekler yiyerek özellikle hayvansal yağlı gıdalar damarların tıkanmasının önemli nedenidir. Sebze ağırlıklı beslenmek gerekir, haftada bir defa en azından balık yemek gerekir, et tüketimi kalp krizi geçirmiş hastaların haftada iki defa haşlama tarzında yemesini öneririz. Hastalarımızın hareket etmesini haftada en az 5 gün yarım saat veya 3 gün 45 dakika egzersiz yapmasını isteriz. Özellikle kalp hastalarının sigara içmemesi gerekir. Stent takılmış bir hasta sigara içiyorsa stentin tıkanma ihtimali çok yüksektir. Kalp krizi geçirmiş hastalar için kullandığımız ilaçlarımıza hiç ara vermememiz lazım ve kan sulandırıcı ilaçlara dikkat etmemiz lazım. Sağlıklı bireylerin de yılda bir muayene olması gerekir, hareket etmesi gerekir, aşırı kalori beslenmelerden kaçınmak gerekir" şeklinde konuştu. Hasta Mehdi Tekin ise ’’1980 Diyarbakır doğumluyum. Sahurda aniden rahatsızlandım başım döndü, midem bulandı. 112’yi arayarak ambulans ile Memorial Diyarbakır Hastanesine getirildim. Tetkikler yapıldıktan sonra anjiyo yapıldı. Çok şükür şu an iyiyim hocamıza çok teşekkür ediyorum ilgilerinden dolayı" dedi.
Konya Konyalı dökümcülerden eleman sorununa burslu çözüm Konya Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası (KSO) ve Konya Döküm Kümesi Derneği arasında, ‘Metalürji Teknolojisi Öğrencileri İçin Öğrenim Bursu İş Birliği Protokolü’ imzalandı. Protokole göre; döküm sektörü sanayicileri, metalürji teknolojisi alanında okuyan öğrencileri istihdam ederek, maaşlarının yanı sıra burs verecek. Konya Valisi İbrahim Akın’ın himayelerinde, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit ve Konya Döküm Kümesi Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Acar tarafından imzalanan protokol kapsamında, Konya döküm sektörü sanayicileri, Mesleki Eğitim Merkezlerinin metalürji teknolojisi alanlarında okuyan 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerini istihdam ederek, maaşlarının yanı sıra burs da verecek. Protokol töreninde konuşan Konya Valisi İbrahim Akın, verilecek bursların meslek liselerini teşvik edeceğini söyledi. Burs veren sanayicilere teşekkür eden Akın, "Sanayicilerimizle oturduğumuzda dile getirilen konulardan biri, ara eleman temininde güçlük çekildiği. Sanayicilerimizin bu ara eleman teminini giderme noktasında, bu tür teşvikler yapılıyor. Bunlar son derece kıymetli. İnşallah yapılan bu destekler karşılığını bulacaktır. Sanayi odamız nezdinde, bu protokole katkı veren tüm sanayicilerimize teşekkür ediyorum. Protokolümüzün hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi. "İnsan kaynağı probleminin çözümü mesleki eğitimde" Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen de, imzaları atılan protokolün döküm sektörünün ara eleman temini kapsamında çok değerli olduğunu söyledi. Burs yardımının diğer bölümlere de örnek olacağını aktaran Büyükeğen, "Şehrimizin ve ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan insan kaynağı problemini çözüme kavuşturmanın yolunun mesleki eğitimden geçtiğini biliyoruz. Bu kapsamda biz de oda olarak mesleki eğitimi özendirici çalışmalar yapıyoruz. Bugün imzaları atılan protokolümüz ve döküm sektörü sanayicilerimiz tarafından verilecek olan burslar da öğrencilerimiz için cazibe oluşturacaktır" şeklinde konuştu. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit de, verilecek bursun öğrencileri bu bölümlere teşvik edeceğini söyledi. Yiğit, "Sadece Konya’da değil, Türkiye’de de öğrencilerin metalürji bölümüne ilgisi az. Sektörde gençlere fazla talep var. Bu tür uygulamalar, öğrencilerimiz için özendirici olacaktır" ifadelerini kullandı. Son olarak konuşan Konya Döküm Kümesi Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Acar da, sektörün en önemli sorunlarından birinin insan kaynağı olduğunu ifade ederek, hayata geçirilecek protokol ile bu soruna çözüm oluşturmayı amaçladıklarını söyledi.
İzmir Tarihi Helvacı kilimi coğrafi işaretli ürün olarak tescillendi Asırlık motifleri geleceğe taşıyan Helvacı kilimi, Aliağa Belediyesi’nin başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu’nca coğrafi işaret tescili aldı. Aliağa Belediyesi, ilçenin tarihi Helvacı Beldesi’nde asırlardır dokunan Helvacı kiliminin korunması ve bozulmadan gelecek kuşaklara taşınması için Eylül 2023’te Türk Marka ve Patent Kurumuna coğrafi işaret tescil başvurusunda bulundu. Yurt içinden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden Helvacı Kilimi ile ilgili bilgi, belge, yayın ve dokümanları derleyen Aliağa Belediyesi, bu amaçla üniversitelerle işbirliğinde Helvacı’da bilimsel saha araştırması yaptırdı. Coğrafi İşaret Başvuru dosyasında Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Ebru Subaşı tarafından hazırlanan dokuma türünün ayırt edici özelliklerini, üretim metotlarını, Helvacı kilimine özgün motifleri, dokuma tekniklerine ilişkin örnekleri ve dokumaların kullanım amaçlarına göre türlerini içeren kapsamlı bir rapor sunuldu. Aliağa Belediyesi’nin başvurusunu değerlendiren Türk Marka ve Patent Kurumu 1 Mart 2025 tarihinde Helvacı Kilimini coğrafi işaretli ürün olarak tescil etti. "Amacımız, tarihi Helvacı kilimini gelecek nesillere aktarabilmek" Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Helvacı Beldesi Barbaros Mahallesi Muhtarı Evren İşler, Fatih Mahallesi Muhtarı Şermin Balaban ve Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Kamil Gedik’i makamında ağırladı. Helvacı kiliminin Türk Marka ve Patent Kurumu tarafından Aliağa’nın ilk coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendiği bilgisini paylaşan Başkan Serkan Acar, "Amacımız, Helvacı kiliminin tarih boyunca süre gelen kendine özgü yapısını koruyup gelecek nesillere aktarabilmek. Bunun duyurusunu da bu coğrafi işaretin asıl sahibi olan Helvacı halkımızı temsilen siz değerli Helvacı muhtarlarımızla birlikte yapmak istedik. Aliağamıza özgü ürünlere coğrafi işaret almak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Şakranımızın zeytin ve zeytinyağına da çok güveniyoruz. Şakran zeytinyağına coğrafi işaret almak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. "Türk kültürünün binlerce yıllık izlerini taşıyor" Tarihi Helvacı kiliminin Aliağa ve çevresindeki binlerce yıllık Türk kültürünün önemli bir dokuma ve yaygı türü olduğunu da ifade eden Başkan Serkan Acar, "Kullanılan malzeme, teknik, renk, motif, desen ve tür özellikleriyle özgün yöresel vasıflar taşıyan Helvacı kiliminin coğrafi işaretli ürün olarak tescil edilmesi bizi çok mutlu etti. Doğadaki bitkilerden elde edilen kök boyalarla el yapımı olarak dokunan Helvacı kilimindeki motifler Türk kültürünün binlerce yıllık yolculuğuna dair derin anlamlar taşıyor" dedi. Helvacı kilimi Bitkisel kök boya ipliklerle kendine has dokuma yöntemi ile dokunan tarihi Helvacı kilimi, Aliağa ilçesinin eski adıyla ’Helvacıköy’ olan Helvacı beldesinde üretiliyor. Türk kilim sanatı içinde önemli bir yere sahip. Tamamen Helvacı ve çevresindeki coğrafyada yetiştirilen koyun yününden veya yün ile pamuk karışımı iplikten dokunan bir kilim. Bitkilerin kök, gövde, yaprak, meyve ve kabuklarından faydalanılarak renklendirilen ipliklerin yanı sıra koyun yünü kendi rengi ile de kullanılıyor. Coğrafi sınırda üretilen düz dokuma yaygılar, ’ip ağacı’ denilen dik tezgâhlarda, bez ayağı adı verilen kilim tekniğine, cicim ve zili tekniklerinin de dâhil edilmesiyle üretiliyor. Helvacı kilimi, malzeme, kullanım alanı, renk ve motiflerine göre Şamı Kilim, Pandır Kilim, Koca-Goca Kilim, Kara Zili-Gara Sili, Meldin-Mendil, Yük Perdesi, Arkalaç, Namazlık, Minder, Heybe, Torba ve Çuval gibi isimler alıyor.